Öncelikle Merhaba,
İslam dininin kesinlikle sorgulanamayacağı bu konuda kapalı olduğu bildirilmiştir.
"Bu, kendisinde şüphe olmayan kitaptır. Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için yol göstericidir." (Bakara 2)
Lakin sizin de açıklamanız mevcut ise okumak isterim.
Söz konusu ayette insanların şüphelerine atıfta bulunulmamış. Kitabın Kendi içinde şüphe olmamasına atıfta bulunulmuş.
Kur'an da akletmeye ve sorgulamaya dair 700 civarında ayet varken, sorgusuz sualsiz korku temelli inanmanın bedelini tüm İslam coğrafyası ödemektedir zaten.
Bu forumda daha önce yazdığım bir yazıdan link vermek istiyorum
.....
Kuranı okuyupta varacağın tanrı mitolojik bir protototipin ötesine geçmeyecektir.
İslam bir din değil, hakikatın "senin varabildiğin kadarının" aynasıdır...
Bunu dine çevirenler, peygamberin anlatılarını anladığını sananların ifadesidir...
Elçiler yeryüzüne semavi dinler getirip ekol yaratan öncüler değillerdi. Bizim mitolojik öge yaratma ihtiyacımızdan dolayı öyle görünmekteler.
Peygamberler aydınlanmış kişilerdi...
Aydınlanmış kişi bir "nokta" idi... Bu noktayı anlamaya çalışan sahabeler, havariler talebeler bu noktayı anladıklarını sanıp öğretilerini yaydılar. Bu talebeleri noktanın etrafına çizilmiş bir daire olarak düşünelim... Nesilden nesile etrafına bir daire daha... Bir daire daha... Noktanın etrafında katmanı katman sayısız daire...
Biz bu dairelere "din" diyoruz. Biz bu dairelerle muhattabız. Noktanın kendisinden haberimiz yok. Bu dairelerin "noktanın kendisi" olmadığını anladığımızda "dinlerin saçma olduğu" fikrine kapılıyoruz...
Aslında bu durum kendi içinde tutarlıdır. Çünkü hakikate ulaşmak için önce din sandığın şeyin içinden çıkman gerekiyor. Hatta ileri gidelim... Tanrı sandığın şeyi de elinin tersiyle itmen gerekiyor...
Çünkü deizim, konjuktür itibariyle çok akılcı, gerçekçi gelebilir. Ama dinlerden bağımsız olarak hayal ettiğin tanrı figürü de mitolojik olmasa bile, hayal gücünün sınırında bilim kurgusal bir varlık olabilir...
İnancın olmadığını mı sanıyorsun. İnanç kelimesi senin için semavi herhangi bir dine bakış açısı ile mi alakalı... Ama sende haklısın. Bir insan "inançlıyım" dediğinde onun tanrıya ve onun semavi dinine inandığı kanaatine varıyoruz...
Bundan bir kaç yıl önce kardeşime
"yaa sana hiç sormadım... Sen Bi yaratıcıya inanıyormusun"
diye sordum....
2 dakika filan düşündü.. Ne dedi biliyor musun...
"abi ben bu konuyu daha önce hiç düşünmemiştim. Bi fikrim yok"
İşte inançsızlık budur...
Yukarısa yazdıklarına bir daha bak...
"eminim" deyip tümevarım yaptığın şeyleri gözden geçir... "kendi dinini" dizayn etmişsin ve bunu geliştirip güzelleştirip kendi konfor bölgeni oluşturmak istiyor olabilirsin.
Bilim kurgusal bir tanrı figürü... Uzaylı ırklar... Biraz panspermia... Biraz antik uygarlıklar... Azıcık New age... Julyen Julyen doğranmış kanal mesajları... Göktengri de Marine edilmiş şamanizm... Beşamel sos üzerine de biraz leblebi...
Lütfen üslübüm için bana kızma. Hakikat yolu sağlam bir challange gerektirir...
Hakikat derken arif olma yolundan bahsediyorum. Arif olanın dine ihtiyacı olmayacağı gibi neye bakarsa baksın ona kilitler açılacaktır...
Kuran senin için "hıııııııı" diye şaşırma tepkisi vereceğin bir aynaya döner...
İslam bir din değildir. Kuran ise aynadır...
Görünürde Muhammede inmiş gibidir... 1400 yıllık bir goygoy gibi görünür.
Bu simulasyonun doğası gereği böyle görünür. Aslında "sana" inmiştir.