ben ilaçlarımı akşam içiyoorum hiç gün içinde içmiyorum ve evet bende gündüz uyuyamıyorum
Sevgili Aisling sanırım uzun zamandır kullanıyorsun. Bu tarz bir mesajını çok önceden de görmüştüm. Bu tip ilaçları kaç senedir kullanıyorsun?
Doktor ilaç verdiyse tabi kullanmalı ama burdan tanı koymayalım bence
İşin doğrusunu doktor bilir. Ne demek istediğinizi anladım ama bunu okuyup bipolar olabilir miyim diye düşünecek insan çok Bir de biz 25 yaş altı olarak beyni sosyal medyada iyi erittik gerçekten. Dikkat süremiz maalesef çok az.
8 aydır kullanıyorum
Ben hayaller görüp sesler duyuyorum.
Tanı koymadim örnek vermeye çalıştım sanırım tam ifade edemedim. Ben egitimciyim gençlerle calisiyorum. Dikkat süresinin azlığı odaklanamama başka bir problem başarı anlamında negatif etkisi var. Diğer rahatsızlıklarda ise beyin kimyasi bozuluyor oradaki problem yaşamın bütününü ciddi anlamda bozuyor. Genelde psikiyatrik rahatsızlıklar madde kullanımı suç bir arada oluyor. Yıllarca anksiyete ile mücadele etmiş biri olarak konunun hassasiyetini biliyorum kimseyi itham etmiyorum etmek istemem.Doktor ilaç verdiyse tabi kullanmalı ama burdan tanı koymayalım bence
Medya diyelim kısaca. Ama medyanın en sıkıntılı alanı...
Maalesef kimse tavsiye duymak istemiyor. Bence on numara tavsiye. Ama insanlar sadece dert anlatmak istiyor genelde.
Yerinizde olsam bir süre parapsikoloji ile ilgilenmeyi bırakırım. Tüm okuduklariniz burada paylaşılanlar gördüklerinizi ve duyduklarınızi besler arttırır. Ne yapmak tedaviye iyi geliyorsa onlarla oyalanin. Spor meditasyon dua ibadet hobileriniz. Bir süre sonra o kapı kendiliğinden kapanır. Ne duyar ne de görürsünüz. Bu işlerle ugrastikca o kapı kapanmaz.
Benim fikir veya tavsiye ile alakalı bir sorunum yok. Sadece psikiyatrist böyle bir tanı koysa daha doğru olur dedim ki hala sözümün arkasındayım. @Alex06 da kendini yeterince açıklamış. Ben yanlış anlamışımdır orası ayrı mesele ama yine de söylediğim yanlış bir şey değildi.
Kapalı havalar beni mutlu ediyor. Fakat şu sokaklar yağmurla ıslanınca aynı şekilde geriliyorum. Tabi köy yerinde yağmur daha bir güzel, sadece şehirde nefret ediyorum. Sonbaharda kapalı havalar ve hafif soğuk bir rüzgar her zaman favorim. Hele hava hafif turuncumsu olunca tadından geçilmiyor. En son 16 lı yaşlarımda denk gelmiştim tam istediğim bu tip bir havaya ve hala dün gibi hatırlarım. O zaman buralar köy gibiydi. Sokaklarda turuncu turuncu yapraklar yolları kaplamıştı. Yürürken o yaprakların çıtır çutur seslerini gözlerimi kapatınca hala duyuyorum. Bu kadar basit bir şeyi bile elimizden aldılar. Artık egzozda boğula boğula işe gidip geliyorum. Arabaların park ettiği saçma sapan kaldırımlardan geçerken insanlar çarpmasın diye omzumu oradan oraya büküp duruyorum. Bu kadar basit ve küçük bir şey beni böylesine mutlu edebiliyorken yaşayamamak kötü bir durum. Köye gitsek bir dert, şehire gelsek bir dert. Yurtdışına gidip gelmesem o da dert. Her şeyi bırakıp kendimi eve kapatsam da dert. En son kapalı havalar beni mutlu ediyor deyip basacaktım tuşa niye böyle oldu? Biraz dolmuşum sanırım. Bu hafta Şile'ye gidip sahile çadır atmam lazım.
