Selamun Aleyküm, arkadaşlar eskiden Tengrizm inancına mensuptum. Şimdi Müslümanım ama tekrar Gök Tanrı inancına dönmek kaç gündür beynimi kemiriyor. Lütfen doğru yolu bulmamda yardımcı olur musunuz?
Ben şahsen Gök Tanrı inancı diye bir dinin var olduğuna bile inanmıyorum. Bence eski Türkler Hanif Müslüman'dı, İbrahim'in dinine inanıyordu, ayrıca Torah/Töre'yi ellerinde tutuyorlardı. Gök Tanrı inancı ise bugün bir kısmı devam edip büyük bir kısmı unutulmuş olan halk inançlarının tarihsel bir yanılgıyla eski Türkler'in dini gibi algılanmasından ibaret bence. Eski Yunan gibi yanılgı yani, öyle bir din hiç olmadı bence. Türkler hep Müslüman'dı zaten. Ben böyle biliyorum, itiraz eden olursa da tartışmaya açık değilim. Herkesin inancı kendine. Saygılar..Selamun Aleyküm, arkadaşlar eskiden Tengrizm inancına mensuptum. Şimdi Müslümanım ama tekrar Gök Tanrı inancına dönmek kaç gündür beynimi kemiriyor. Lütfen doğru yolu bulmamda yardımcı olur musunuz?
Yok öyle bir şey. Neye dayanarak yazdınız bunları? Gök Tanrı inancı ile İslamiyet arasında milyon tane fark var.Ben şahsen Gök Tanrı inancı diye bir dinin var olduğuna bile inanmıyorum. Bence eski Türkler Hanif Müslüman'dı, İbrahim'in dinine inanıyordu, ayrıca Torah/Töre'yi ellerinde tutuyorlardı. Gök Tanrı inancı ise bugün bir kısmı devam edip büyük bir kısmı unutulmuş olan halk inançlarının tarihsel bir yanılgıyla eski Türkler'in dini gibi algılanmasından ibaret bence. Eski Yunan gibi yanılgı yani, öyle bir din hiç olmadı bence. Türkler hep Müslüman'dı zaten. Ben böyle biliyorum, itiraz eden olursa da tartışmaya açık değilim. Herkesin inancı kendine. Saygılar..
Bir dayanağımız var da şimdi tartışmak istemiyorum, mesajımda belirttiğim gibi. Herkes istediğine inansın, kimse doğru bildiğinden şaşmaz, o yüzden tartışmaya gerek yok.Yok öyle bir şey. Neye dayanarak yazdınız bunları? Gök Tanrı inancı ile İslamiyet arasında milyon tane fark var.
İyi de bu tartışma değil. Ortaya bir bilgi atıyorsunuz kaynağını paylaşmıyorsunuz. Tarihi bilgiler ne zamandan beridir inanç üzerine kurgulanır oldu? Kaynağınız varsa verin biz de bakalım.Bir dayanağımız var da şimdi tartışmak istemiyorum, mesajımda belirttiğim gibi. Herkes istediğine inansın, kimse doğru bildiğinden şaşmaz, o yüzden tartışmaya gerek yok.
Şimdi Müslümanım ama tekrar Gök Tanrı inancına dönmek kaç gündür beynimi kemiriyor.
Kaynak istiyorsanız Atatürk'ün Türk Tarih Tezini ve Tahsin Mayatepek'in Amerika notlarını araştırın. İslamiyet'in gelişinden çok önce Maya piramitlerinde ezan okuyup açık havada namaz kılan Türkler'den bahseder. Mu kıtası safsatası bile Muhammed adının silinerek kalan ilk hecesinden ibaret. Atatürk'ün zehirlenmesi bunlarla ilgili. Masonik düzen ya da adına her ne diyorsanız, gerçek Türk tarihinin ortaya çıkmasını istemez, bu ortaya çıkınca Türkler'in hep müslüman oldukları ve peygamber soyundan geldikleri de meydana çıkar çünkü. Dünyayı yönetenler bunu istemez, Türkler'e paganlık ve barbarlık yakıştırılır. Cengiz Han, Attila, Timurlenk gibi Türklükle ilgisi olmayan barbarlar Türk gibi tanıtılır, Araplarla birlikte Bizans'a karşı savaşan, Endülüs ve İslam medeniyeti/İslamiyet'in yayılmasında Türkler'in oynadığı rolden bahsedilmez. Atatürk işin dini boyutunu çok ilgi bilmekle birlikte yobazlıktan yeni çıkıldığı için din meselesinin fazla üstüne gitmedi tahminen, yoksa o da ateist değildi bence iddia edildiği gibi. Ölümünden sonra Türk Tarih Tezi mecburen ya da her neyse rafa kaldırıldı. Özel notlarıysa çalınarak 2. Dünya savaşı araştırmalarına yol açtı. Kurtuluş Savaşı'nda Türkler'den nasibini alan düşman bu sefer yakın akraba gördükleri Hazar yahudilerini hedef seçti. Ellerindeki bilgiyi nasıl kullanacaklarını bilmediklerinden de şaşırıp azıtıp zıvanadan çıkarak yakın tarihin en büyük katliamına sebep oldular.İyi de bu tartışma değil. Ortaya bir bilgi atıyorsunuz kaynağını paylaşmıyorsunuz. Tarihi bilgiler ne zamandan beridir inanç üzerine kurgulanır oldu? Kaynağınız varsa verin biz de bakalım.
Nereden başlasam bilemiyorum. İlk olarak Atatürk'ün Türk Tarih Tezi; Türkler'in İslamiyet dışında da var olduğunu, Türk tarihinin İslamiyet( Selçuklu, Osmanlı vb) devletlerinden de önce olduğunu yani milli şuurunun eski dönemlerde de var olduğunu ortaya koyar. Sizin söylemiş olduğunuzun tam tersini ortaya koymaya çalışmış adam. Avrupalıların bahsettiği gibi sarı ırk olmaktan ziyade beyaz ırk olduğumuzu ve zaten medeniyetin Türkler vasıtası ile Orta Asya topraklarından diğer bölgelere yayıldığı görüşü vardır. Şu an insanların " o da Türk ya" diye dalga geçtiği kavram buradan geliyor yani. Herhangi bir peygamberin soyundan geldiğimiz gibi bir iddiadan ziyade Türkler'in milli bilinci kaybolup gitmesin; ileride birileri çıkıp. "Türk diye bir ırk yoktu" cümlesini sarf edemesin diye daha mühim bir uğraşıdan söz ediyoruz. Yine bizim işgalci( Orta Asya topluluğu) olduğumuzu düşünüp Avrupa'da( Atilla) Anadolu'da(Uldız- Atilla'nın dedesi) toprak hakkımız olmasın diye bizi Orta Asya'ya geri sürmeye çalışan Avrupalılara cevaptır Türk Tarih Tezi. Çünkü Türkler bu topraklara çok öncesinde ayak basmış ve söz hakkı sahibidir. Nitekim o dönem gündemde olan ideolojiler ve tartışma konuları göz önüne alınırsa mistik konulardan ziyade söylediğimin daha mühim olduğu anlaşılır.Kaynak istiyorsanız Atatürk'ün Türk Tarih Tezini ve Tahsin Mayatepek'in Amerika notlarını araştırın. İslamiyet'in gelişinden çok önce Maya piramitlerinde ezan okuyup açık havada namaz kılan Türkler'den bahseder. Mu kıtası safsatası bile Muhammed adının silinerek kalan ilk hecesinden ibaret. Atatürk'ün zehirlenmesi bunlarla ilgili. Masonik düzen ya da adına her ne diyorsanız, gerçek Türk tarihinin ortaya çıkmasını istemez, bu ortaya çıkınca Türkler'in hep müslüman oldukları ve peygamber soyundan geldikleri de meydana çıkar çünkü. Dünyayı yönetenler bunu istemez, Türkler'e paganlık ve barbarlık yakıştırılır. Cengiz Han, Attila, Timurlenk gibi Türklükle ilgisi olmayan barbarlar Türk gibi tanıtılır, Araplarla birlikte Bizans'a karşı savaşan, Endülüs ve İslam medeniyeti/İslamiyet'in yayılmasında Türkler'in oynadığı rolden bahsedilmez. Atatürk işin dini boyutunu çok ilgi bilmekle birlikte yobazlıktan yeni çıkıldığı için din meselesinin fazla üstüne gitmedi tahminen, yoksa o da ateist değildi bence iddia edildiği gibi. Ölümünden sonra Türk Tarih Tezi mecburen ya da her neyse rafa kaldırıldı. Özel notlarıysa çalınarak 2. Dünya savaşı araştırmalarına yol açtı. Kurtuluş Savaşı'nda Türkler'den nasibini alan düşman bu sefer yakın akraba gördükleri Hazar yahudilerini hedef seçti. Ellerindeki bilgiyi nasıl kullanacaklarını bilmediklerinden de şaşırıp azıtıp zıvanadan çıkarak yakın tarihin en büyük katliamına sebep oldular.
Türk tarihi Bizans öncesi Anadolu'ya dayanır. Medeniyet Türkler'de başlar, Türk demek medeniyet demektir. Türk demek İslam demektir. Medeni olmayan hiçbir millet ya da barbar olan hiçbir komutan Türk olamayacağı gibi, bugün Müslüman olmayan hiçbir millet te Türk olamaz. Bu birincisi.Nereden başlasam bilemiyorum. İlk olarak Atatürk'ün Türk Tarih Tezi; Türkler'in İslamiyet dışında da var olduğunu, Türk tarihinin İslamiyet( Selçuklu, Osmanlı vb) devletlerinden de önce olduğunu yani milli şuurunun eski dönemlerde de var olduğunu ortaya koyar. Sizin söylemiş olduğunuzun tam tersini ortaya koymaya çalışmış adam. Avrupalıların bahsettiği gibi sarı ırk olmaktan ziyade beyaz ırk olduğumuzu ve zaten medeniyetin Türkler vasıtası ile Orta Asya topraklarından diğer bölgelere yayıldığı görüşü vardır. Şu an insanların " o da Türk ya" diye dalga geçtiği kavram buradan geliyor yani. Herhangi bir peygamberin soyundan geldiğimiz gibi bir iddiadan ziyade Türkler'in milli bilinci kaybolup gitmesin; ileride birileri çıkıp. "Türk diye bir ırk yoktu" cümlesini sarf edemesin diye daha mühim bir uğraşıdan söz ediyoruz. Yine bizim işgalci( Orta Asya topluluğu) olduğumuzu düşünüp Avrupa'da( Atilla) Anadolu'da(Uldız- Atilla'nın dedesi) toprak hakkımız olmasın diye bizi Orta Asya'ya geri sürmeye çalışan Avrupalılara cevaptır Türk Tarih Tezi. Çünkü Türkler bu topraklara çok öncesinde ayak basmış ve söz hakkı sahibidir. Nitekim o dönem gündemde olan ideolojiler ve tartışma konuları göz önüne alınırsa mistik konulardan ziyade söylediğimin daha mühim olduğu anlaşılır.
Kaldı ki Mayatepek Atatürk tarafından son raporlarında görevini saptırdığı gerekçesi ile bu görevinden alınıp elçi olarak atanmıştır. Sürekli Mayatepek-Atatürk ilişkisinden bahsedenler neden bu önemli kısmı atlıyor anlamıyorum.
Son olarak kendi fikrimi söyleyeyim Türklük bilincine en çok zararı veren bu düşünüşler. Milli benliğimizi "daha" kutsal atfedilen başka bir olguya yedirmek; bizi, tarihimizi, yaşamımızı hakir görmekten başka bir şey değildir. Koskoca Türk mitosunu da yok sayalım. Nesilden nesile aktarılmış destanları ve destanlarda geçen mitolojik varlıkları da yok sayalım. Türkler zaten Müslümandı Umay Ana, Erlik han, Dağ Han falan hep safsata. Destanlarımızı da Avrupalılar öğretmiştir öyleyse. Tam olarak milli şuurumuz böyle yok oluyor işte. Hep başka olgular ile var olabiliyor yüz yıllardır Türkler maalesef.
Önemli olan uzlaşma değil, önemli olan hakikattir. Müslüman olup İslamiyet öncesi Türk tarihinden kaynaklı milli şuurdan soğuyan varsa zaten Türk değildir. Ne demiş Ziya Gökalp "Türklük hem mefkurem hem kanımdır". Ülküsü Türklük olmayanın kimliği Türk olsa da bir şey ifade etmez. Nitekim ülküsü Türklük olanlar da güya soğuyanları ikna etmeye uğraşmaz.Türk tarihi Bizans öncesi Anadolu'ya dayanır. Medeniyet Türkler'de başlar, Türk demek medeniyet demektir. Türk demek İslam demektir. Medeni olmayan hiçbir millet ya da barbar olan hiçbir komutan Türk olamayacağı gibi, bugün Müslüman olmayan hiçbir millet te Türk olamaz. Bu birincisi.
İkincisi, ben Mu kıtasına safsata dedim sadece. Türk mitolojisi, destanları ve halk efsanelerine, halk inanışlarına safsata dediğimi nereden çıkardınız? Ancak şöyle bir şey var ki, Umay Analar, Erlik Hanlar vs Türkler'in Müslüman kimliğiyle bağdaştırılsalardı, eminim bugün çok daha fazla rağbet görürlerdi. Çünkü eğer onlara inanıyorsan cıs müslüman değilsin. Yassak kardeşim, bağdaşmıyor İslam'la inanamazsın. Müslüman kesim İslamiyet öncesi Türk tarihinden soğurken diğer kesim İslam'dan soğuyor bu şekilde. Asıl sizin dediğinizin tam aksi her iki kesimi kucaklar ve uzlaştırırdı bence..
Konuyu irdelemeden ve ideolojik çatışma dışında...Atatürk ün türk anlayışı kendini türk hisseden türkiye cumhuriyetinin bir vatandaşı türktür diye düşünüyorum.Cibiliyet veya zürriyet kavramlarını sokmamak gerekiyor.Hititlere kadar bunun yolu var.Önemli olan uzlaşma değil, önemli olan hakikattir. Müslüman olup İslamiyet öncesi Türk tarihinden kaynaklı milli şuurdan soğuyan varsa zaten Türk değildir. Ne demiş Ziya Gökalp "Türklük hem mefkurem hem kanımdır". Ülküsü Türklük olmayanın kimliği Türk olsa da bir şey ifade etmez. Nitekim ülküsü Türklük olanlar da güya soğuyanları ikna etmeye uğraşmaz.
Tabii ki öyle. Atatürk değil sadece milli savaş dönemi çoğu düşünürün düşüncesi bu şekilde. Zaten Atatürk çerçevesinde Türk milliyetçiliği sizin söylediğiniz şekildedir. Bahsettiğim yazıda da Ziya Gökalp kendine Türk değilsin ithamlarını bu şekilde açıklar bence bir şiire bakın derim ne demek istediğimi anlayacaksınız. Bir insanın kanının ne olduğu önemli değildir. Önemli olan ülküdür, düşünüştür. İnsanın kolunu kesin Türk'üm diye bağırsın ülküsünde yoksa milli şuuru yükseltme bilinci bir anlam ifade etmez. Soyu, ataları bu millete dahil olmayan fakat bu ülkü ile çalışanlar da nezdimizde Türk'tür. O sebeple diyorum ki böyle meselelerden milli şuurunu kaybeden varsa zaten ülküsü hiçbir zaman bu olmamıştır, olamamıştır anlatmaya çalıştığım buydu. Bu hem İslamiyetten kaynaklı Türklerden soğuyanlar hem de İslamiyet öncesi tarih bakımından soğuyanlar açısından geçerli. Tarih, kültür bir bütündür. Hepsi bizim ayrılmaz parçamız.Konuyu irdelemeden ve ideolojik çatışma dışında...Atatürk ün türk anlayışı kendini türk hisseden türkiye cumhuriyetinin bir vatandaşı türktür diye düşünüyorum.Cibiliyet veya zürriyet kavramlarını sokmamak gerekiyor.Hititlere kadar bunun yolu var.
Avrupa da Türk kelimesini zayıfları diğer kabadayılardan kabadayı anlamını uygun görüyorum.
Ayrıca Atatürk türklük şuuruna suriye de bir arap komutanın türk bir askeri tokatlaması sonrası askerin bir çift gözyaşıyla eriştim der.Bunu bir çift göz yaşı döken hakkı yenen herkese karşı bir şuurda diyebiliriz.Sonuncusu bir yorumlama oluyor.
Ayrılmaz bir parçamız ama gerçeklikte böyle işlemiyor.Araya mesafe koymak gerekiyor.Benim davam kavgam değil hiçbiri.Benim derdim bana yetiyor.Yine de söylemek istediğim.Irak 'Türkmen'leriyle fazla ilişki kurulamamasının nedeni mezhep farklılığı.Elden geldiği kadar bağ kuruluyor ama ilerleme kısıtlı.Bir gün türk toplulukları bağımsız olacak diye Atatürk söylemiş.Buna ne kadar hazırlık yapılabilmiş.Kazakistan bağımsız olunca ilk yıl 500 kazak genci hristiyan olmuş.Elden gelen önyargısız bir kabulle ilişki kuruluyor ama alfaben bile farklıysa diğer kültürü anlamak kolay değil.Tabii ki öyle. Atatürk değil sadece milli savaş dönemi çoğu düşünürün düşüncesi bu şekilde. Zaten Atatürk çerçevesinde Türk milliyetçiliği sizin söylediğiniz şekildedir. Bahsettiğim yazıda da Ziya Gökalp kendine Türk değilsin ithamlarını bu şekilde açıklar bence bir şiire bakın derim ne demek istediğimi anlayacaksınız. Bir insanın kanının ne olduğu önemli değildir. Önemli olan ülküdür, düşünüştür. İnsanın kolunu kesin Türk'üm diye bağırsın ülküsünde yoksa milli şuuru yükseltme bilinci bir anlam ifade etmez. Soyu, ataları bu millete dahil olmayan fakat bu ülkü ile çalışanlar da nezdimizde Türk'tür. O sebeple diyorum ki böyle meselelerden milli şuurunu kaybeden varsa zaten ülküsü hiçbir zaman bu olmamıştır, olamamıştır anlatmaya çalıştığım buydu. Bu hem İslamiyetten kaynaklı Türklerden soğuyanlar hem de İslamiyet öncesi tarih bakımından soğuyanlar açısından geçerli. Tarih, kültür bir bütündür. Hepsi bizim ayrılmaz parçamız.