Cehennemde miyiz?

HeadShot

Kayıtlı Üye
Katılım
20 Eki 2022
Mesajlar
68
Tepkime puanı
54
Bir kaç gündür bu teoriyi düşünüyorum. Sizce cehennemde olabilir miyiz, yani dünyamız aslında cehennem mi?

Teorinin ana düzeni bana göre böyle:

Gerçek hayatımızda öldük ve bu dünyaya yani cehenneme reenkarne olduk. Günahlarımız ya da yaptığımız kötülükler kadar cezamızı çekmek için aklımız silinerek buraya gönderildik. Bu dünyada gördüğünüz, yaptığınız hatta düşündüğünüz her şey aslında cehennem azabınızın bir parçası. Bu cehennemde hayatlarımız ortak bir kader planına bağlı ve neredeyse tamamen özgür iradeden yoksunuz (belki düşüncelerimizin bir kısmı, ya da hisslerimiz özgür iradeye bağlı olabilir.) Yani tüm yaptıklarımız aslında öyle gerektiği için yapıyoruz, özgür irademizle yaptığımızı sanıyoruz ama ilizyondan ibaret.

Bu kader planına bağlı olarak hepimiz zaman-zaman bir başkası için zebani rolünü üstleniyoruz, ne kadar iyi insan olursak olalım. Mesela, istemeden bir çok insanın kalbini kırmışsınızdır, ya da anneniz çöpü at dediğinde kızmışsınızdır, ve onların bir nevi ruhunu sömürerek cehennem azaplarına katkıda bulunmuşsunuzdur. Ya da arabayla birinin ayağını istemeden ezerek ona acı yaşatmışsınızdır vb. (karmaya benzer, ama aynı değil)

Cehennemse biz niye Türkiyede doğmuşken başkaları Norveçte diyenler için bu kısım:
Yaşadığımız hayatı bir düşünün. Hava sıcak olur terleriz, hava soğur donarız. Bir çok konuda stres yaşarız, bir gün güleriz iki gün ağlarız, iki gün güleriz bir gün ağlarız. Binlerce tür hastalıklarla savaşırız hayatımızın sonuna kadar. Depremler, seller, yangınlar. Ailemizi, çok sevdiğimiz arkadaşlarımızı kaybetmemiz. Gezegenimiz desen unutulmuş bir kenara atılmış bir şey sanki, hiç bir uzaylı türle toplumsal olarak tanışmadık, normalde bu şartlar altında binlerce tür varlık tanıyor olmalıydık. Bunlar dünyanın neresinde olursa olsun her insanın yaşadığı acılar.

Ve o demek değil ki, eğer cehennemdeysek her kes aynı şekilde cehennemi geçirecek. Bu teori doğruysa o zaman en genç ve kolay ölenleri en az günahlı ruhlar sayabiliriz. Tabi ki, her şey kader planına bağlı olduğu için ölen her bir insan da kendi yakınları için bir nevi zebani rolünü oynuyor yani azap veriyor.
Birisi 5 yaşına kadar yaşar ani bir durumda çok acı çekmeden ölür, başka birisiyse savaşta düşmanları tarafından esir alınarak tüm o korkuyu ve azabı yaşayarak işkence verilerek öldürülür. Ya da hayvanlar mesela, biz insanların bir ruhu varsa hayvanların da vardır. Bir çok hayvan biz insanlardan daha çok azap çekiyor, ama bazıları da aksine olabilir. (belki cehennem hayatının genel işleyişini kendimiz seçiyor olabiliriz, mesela aynı derece günahkar bir ruh dünyadaki cehennem hayatını 20 yıl yaşayıp yanarak ölmeyi, diğer bir ruh 60 yıl yaşayıp azabını yavaş yavaş çekmeyi ve sonda normal bir ölümü, diğer bir ruh ise cehennemi bir tavuk bedeninde 5 yıl geçirmeyi seçebiliyordur)


Arkadaşlar daha yazmaya çok devam edebilirdim ama sizleri de çok yormak istemiyorum ve biraz daha yazarsam şimdi okuyanların bile okumayacağını biliyorum. Zaten genel mantığı anlamışsınızdır diye düşünüyorum ve geri dönüp çocukluğunuzdan şimdiye kadar neler yaşadığınızı, neler hissettiğinizi düşündüğünüzde mantıklı gelecektir ve devamını kendiniz düşünebilirsiniz.

İyi tarafı ne diye düşünürsek dünyamızda biz insanlar için ortalama yaşam ömrünün 60-70 yıl olduğu fikri biraz içimizi rahatlatabilir. Yaşam süresinin 1000 yıl ya da milyon yıl olduğu cehennem katları olduğunu düşünün mesela. Eğer öyleleri varsa durumumuza sevinebiliriz belki. Bu cehennem hayatından sonra ne var diye sorarsanız, bunu bilmiyoruz ve bu da insanlara eziyet veren bir diğer konu xD. Cehennem azabını çektikten sonra sonsuz cennet hayatl çok iyi olurdu doğrusu:)

Biraz karışık yazmış olabilirim, uzun olduğu için de özür dilerim. Fikirlerinizi paylaşmanızı rica ederim.
 

acid

Kayıtlı Üye
Katılım
23 Kas 2012
Mesajlar
436
Tepkime puanı
397
Ben bu dünyanın hem cennet hem cehennem olduğunu düşünüyorum. Evet enkarne oluyoruz. Evet bu beden ruh için çok da iyi bir beden değil. İrademizin dahi sandığımızdan sınırlı olduğunu, ruhun bir çeşit esareti deneyimlediğini düşünüyorum bu dünyada.
 

AhlakiDeğer

Kayıtlı Üye
Katılım
7 Nis 2023
Mesajlar
426
Tepkime puanı
499
Bu dünyada tanımlanan cehenneme benzeyen ve ondan daha kötü şeyler var.
Bir yıldırımın çakması,suyun bir döngü içinde dolaşması veya ışığın evrende yol alması gibi ruhta evrenin belli yerlerinde yeniden hayat buluyorsa.Aynı olaylar hikayeler temelde değişmeden yaşanıyorsa.
Yıldızlar evrenin %3 ünü oluşturuyor geri kalan ise karanlık içinde.Anormal olan aydınlık.
 

Retro

Kayıtlı Üye
Katılım
30 Ocak 2023
Mesajlar
2,176
Tepkime puanı
4,876
Dünya, bedenler için oyun alanı iken, ruhlar için de bir do-it-yourself alanıdır. Kozmik bir geliştirme ve araştırma atölyesidir.

Cennet ve cehennem esintilerinin sürekli devretmesi ama kalıcı olarak tesis edilememesi de zaten bu yüzdendir.

Önemli olan her koşuldan 3 puan ile dönmektir.

Hiç bir amel karşılıksız değildir. Ya 3 puan getirir, ya 3 puan götürür ya da sıfır çekersin.

Ayette "amel bakımından hanginizin listenin üst sıralarını zorlayacafini görmek için dünya alanını yarattık" diyor.

Demek ki tek bir ortak para birimi var kozmik çapta geçerli olan o da : amel. İcraatlarımızın kalitesi. Davranışlarımızın ardındaki gizli niyet. Her türlü İtici gücümüzün ve motivasyonlarımızı da yöneten motivasyonumuzun altındaki sırlanmıș etken.

Evrene, bizi Dışardan değil, içimizden takip eden bir kozmo kayıt takip mekanizması ile bağlıyız aslında. Ve evren aslında bizi bizden bile daha iyi analiz edebiliyor. Bize level atlatmak istediği zaman kendimizin ne halde olduğu gösteriliyor mesela. Bu kesinlikle haricen inen bir upgrade. Yoksa İnsan kendini tartamadığı için hesaba da çekemezdi.
 

Vanilia

Kayıtlı Üye
Katılım
13 Eyl 2023
Mesajlar
210
Tepkime puanı
202
Şu bir gerçek ki ben dünyayı cehennem olarak görüyorum.
Daha kötüsü olabilir mi olabilir ama insanın nefes aldığı her an mutlu olacak bir şeyin kalmadığını görmesi ve başkalarının acısını da hissetmesi, boşver diyememesi daha kötüsü var diyerek teselli olmayı engelliyor.

Ben asıl şunu merak ediyorum İsveç, Norveç gibi refah seviyesi yüksek ülkelerde intihar oranı yüksekken hatta İsviçre'de zenginlerin parayla yaptırdığı ötenazi varken ülkemizde intihar neden psikolojik sorun olarak görülüyor.
Bir insan ne kadar genç, güzel, yakışıklı, iyi bir mesleğe sahip ya da zengin olsa da bu bedene dar geliyor olamaz mı?
Uzaklara gitmeyi istemek gibi ölümü de arzulayamaz mı?

İllaki insanın kendi cehennemi mi olması gerekiyor, bir başka ülkede olan acılar bir insan için kabul edilmez olamaz mı ya da bu şeytanlaşmış insanların herkes intihar ederse kimin üzerinden geçineceğiz korkusu mu?
 

AhlakiDeğer

Kayıtlı Üye
Katılım
7 Nis 2023
Mesajlar
426
Tepkime puanı
499
Şu bir gerçek ki ben dünyayı cehennem olarak görüyorum.
Daha kötüsü olabilir mi olabilir ama insanın nefes aldığı her an mutlu olacak bir şeyin kalmadığını görmesi ve başkalarının acısını da hissetmesi, boşver diyememesi daha kötüsü var diyerek teselli olmayı engelliyor.

Ben asıl şunu merak ediyorum İsveç, Norveç gibi refah seviyesi yüksek ülkelerde intihar oranı yüksekken hatta İsviçre'de zenginlerin parayla yaptırdığı ötenazi varken ülkemizde intihar neden psikolojik sorun olarak görülüyor.
Bir insan ne kadar genç, güzel, yakışıklı, iyi bir mesleğe sahip ya da zengin olsa da bu bedene dar geliyor olamaz mı?
Uzaklara gitmeyi istemek gibi ölümü de arzulayamaz mı?

İllaki insanın kendi cehennemi mi olması gerekiyor, bir başka ülkede olan acılar bir insan için kabul edilmez olamaz mı ya da bu şeytanlaşmış insanların herkes intihar ederse kimin üzerinden geçineceğiz korkusu mu?
Depresyona girdiğimde o bölgelerdeki depresyondaki insanlar geliyor.
 

nest

Kayıtlı Üye
Katılım
18 Eki 2023
Mesajlar
80
Tepkime puanı
91
Yaş
30
Konum
İzmir
İş
Teacher
Şu bir gerçek ki ben dünyayı cehennem olarak görüyorum.
Daha kötüsü olabilir mi olabilir ama insanın nefes aldığı her an mutlu olacak bir şeyin kalmadığını görmesi ve başkalarının acısını da hissetmesi, boşver diyememesi daha kötüsü var diyerek teselli olmayı engelliyor.

Ben asıl şunu merak ediyorum İsveç, Norveç gibi refah seviyesi yüksek ülkelerde intihar oranı yüksekken hatta İsviçre'de zenginlerin parayla yaptırdığı ötenazi varken ülkemizde intihar neden psikolojik sorun olarak görülüyor.
Bir insan ne kadar genç, güzel, yakışıklı, iyi bir mesleğe sahip ya da zengin olsa da bu bedene dar geliyor olamaz mı?
Uzaklara gitmeyi istemek gibi ölümü de arzulayamaz mı?

İllaki insanın kendi cehennemi mi olması gerekiyor, bir başka ülkede olan acılar bir insan için kabul edilmez olamaz mı ya da bu şeytanlaşmış insanların herkes intihar ederse kimin üzerinden geçineceğiz korkusu mu?
Dünya biz mutlu olalım diye yaratılmış bir yer değil. Tüm canlıların birbirini yiyerek hayatta kalmaya çalıştığı, ölüm, sakat kalma gibi şeylerin olduğu bir dünyanın mutluluk için yaratıldığını düşünen insan ağır enayidir. Hayat senaryomuz zaten biz doğmadan belirleniyor. Aldığımız gen, Doğduğumuz çevre bizim gelecekteki vereceğimiz kararları belirliyor. Zeka doğuştan gelir mesela sonradan zeki olamazsın akıllı olursun ama zeka olamazsın, Hastalık-Sağlık doğuştan gelir hayatı boyunca hastane yüzü görmemiş insanlar var malesef ki hayatları tamamen hastanelerde geçen insanlarda var. Güzellik-Yakışıklılık-karizma-aura bunlar doğuştan gelir sonradan belki estetikle birşeyler yapılabilir ama bu bakırı altın rengine boyamak gibi olur Doğuştan bu özelliğe sahip kişiler yine ağır basar. Kısaca özetlemek gerekirse hepimiz kendimize verilmiş senaryoyu oynuyoruz kimisine güzel karakter ve senaryo denk geliyo kimileri figüran rolünde kötü senaryo geliyor. Böyle bir hayatın mutluluk için yaratıldığını düşünmek delilik :S. Umarım Tanrı diye birşey varsa Mantıklı bir açıklaması vardır
 

HeadShot

Kayıtlı Üye
Katılım
20 Eki 2022
Mesajlar
68
Tepkime puanı
54
Ben asıl şunu merak ediyorum İsveç, Norveç gibi refah seviyesi yüksek ülkelerde intihar oranı yüksekken hatta İsviçre'de zenginlerin parayla yaptırdığı ötenazi varken ülkemizde intihar neden psikolojik sorun olarak görülüyor.
Bir insan ne kadar genç, güzel, yakışıklı, iyi bir mesleğe sahip ya da zengin olsa da bu bedene dar geliyor olamaz mı?
Uzaklara gitmeyi istemek gibi ölümü de arzulayamaz mı?
İntihar oranının yüksekliği bana göre inançsız ve ateist oranının yüksekliğiyle alakalı. Yoksa her yerde hayatının bir kısmında intihar düşüncesi kafasını kurcalamış çok insan var, bir çoğunu durduran şey ahiret hayatını mahvetme korkusu. Ki mantıksız da değil, alınacak bir risk değil yani. İnsan ne kadar hayattan sıkılsa da bedene dar geldiğini düşünse de, bu hayata gelmek için bir amacımızın olduğunu düşünüyorum. Zaten intiharı düşünen insanlar bir kaç yıl sonra, önceki hallerini düşündüklerinde aslında ne kadar mantıksız hareket ettiklerini hatırlıyorlar. Her an düşüncelerimiz ve inançlarımız değişebilir, hatta cehennemdeysek bile kendimize her zaman şans tanımayı unutmamalıyız. Zaten ölücez, çok büyük bir risk almaktansa zamanımızı bekleyelim ve iyi denebilecek bir insan olalım)
 

Vanilia

Kayıtlı Üye
Katılım
13 Eyl 2023
Mesajlar
210
Tepkime puanı
202
Dünya biz mutlu olalım diye yaratılmış bir yer değil. Tüm canlıların birbirini yiyerek hayatta kalmaya çalıştığı, ölüm, sakat kalma gibi şeylerin olduğu bir dünyanın mutluluk için yaratıldığını düşünen insan ağır enayidir. Hayat senaryomuz zaten biz doğmadan belirleniyor. Aldığımız gen, Doğduğumuz çevre bizim gelecekteki vereceğimiz kararları belirliyor. Zeka doğuştan gelir mesela sonradan zeki olamazsın akıllı olursun ama zeka olamazsın, Hastalık-Sağlık doğuştan gelir hayatı boyunca hastane yüzü görmemiş insanlar var malesef ki hayatları tamamen hastanelerde geçen insanlarda var. Güzellik-Yakışıklılık-karizma-aura bunlar doğuştan gelir sonradan belki estetikle birşeyler yapılabilir ama bu bakırı altın rengine boyamak gibi olur Doğuştan bu özelliğe sahip kişiler yine ağır basar. Kısaca özetlemek gerekirse hepimiz kendimize verilmiş senaryoyu oynuyoruz kimisine güzel karakter ve senaryo denk geliyo kimileri figüran rolünde kötü senaryo geliyor. Böyle bir hayatın mutluluk için yaratıldığını düşünmek delilik :S. Umarım Tanrı diye birşey varsa Mantıklı bir açıklaması vardır
Dünya bence de özellikle biz mutlu olalım diye yaratılmamış. O kadar karakteri, varlığı çirkin, zararlı insanın işlerinin yolunda gitmesi bana bu söyleminizi açıklamıyor.

Herkes elindeki imkanları kötüye kullanırsa ya da birilerinin canını yakarsa mı mutlu olacak. İyiye kullanıp ve özellikle belirteyim karşılık beklemediğin halde karşına çıkan engeller, kötülükler reva mı?

Motivasyon diye bir şey var, şeytanın başıboş at koşturduğu bir dünya görüyorum ben açıkçası. Ehline düşmeyen ziyan olan insanlar görüyorum hep. Şu konuda haklısınız zeka kesinlikle genetik ve ben kötülüğün de doğuştan geldiğine inanıyorum, en azından kötülüğe yatkınlığın.

Mutlu olmayı istemek doğal bir şey değil mi? Yanlış çevrede, yanlış yerde doğru insan olduğumuz için cezalandırılıyoruz sanki. İşin kötü yanı bunlarla mücadele ederken günah işlememek mümkün değil, hepsi tuzak gibi.
 

Vanilia

Kayıtlı Üye
Katılım
13 Eyl 2023
Mesajlar
210
Tepkime puanı
202
İntihar oranının yüksekliği bana göre inançsız ve ateist oranının yüksekliğiyle alakalı. Yoksa her yerde hayatının bir kısmında intihar düşüncesi kafasını kurcalamış çok insan var, bir çoğunu durduran şey ahiret hayatını mahvetme korkusu. Ki mantıksız da değil, alınacak bir risk değil yani. İnsan ne kadar hayattan sıkılsa da bedene dar geldiğini düşünse de, bu hayata gelmek için bir amacımızın olduğunu düşünüyorum. Zaten intiharı düşünen insanlar bir kaç yıl sonra, önceki hallerini düşündüklerinde aslında ne kadar mantıksız hareket ettiklerini hatırlıyorlar. Her an düşüncelerimiz ve inançlarımız değişebilir, hatta cehennemdeysek bile kendimize her zaman şans tanımayı unutmamalıyız. Zaten ölücez, çok büyük bir risk almaktansa zamanımızı bekleyelim ve iyi denebilecek bir insan olalım)
Tam anlamıyla inançla ilgili olduğunu sanmıyorum. Nüfuslarında künyede belirtilecek kadar Müslüman ve Hristiyan nüfus var. İşin garip tarafı yaşam koşulları kötü ülkelerde hep bir hayatta kalma azmi var. Bunun sebebi insanları tüketirken, bir yandan umut aşılamaları.

Dediğim ülkeler öyle değil mesela bilgili, görmüş, kendini geliştirmiş insanlar var, çünkü maddi sıkıntılar olmadığı için cahil kalmamışlar. Hükümetler, gelir adaletsizliğinde olup zengin kesim onları manipüle edememiş.

Burası öyle mi? Ya da diğer geri kalmış ülkeler? İnsanları hayat mücadelesine sokup, başka bir şey düşünemez hale getiriyorlar, en kötüsünün iyisine şükrettiriyolar. Göz açtırmıyorlar ki isyan edemesinler. Eğitim, öğretimi formaliteden veriyorlar.

Yaşamak zaten başlı başına bir risk, hele de dini kullanan bir ülkede. Yapacaklarının, ne kadar ileri gidebileceğinin ya da bir kafir olarak ölmeyeceğinin bile garantisi yok.
 

nest

Kayıtlı Üye
Katılım
18 Eki 2023
Mesajlar
80
Tepkime puanı
91
Yaş
30
Konum
İzmir
İş
Teacher
İntihar oranının yüksekliği bana göre inançsız ve ateist oranının yüksekliğiyle alakalı. Yoksa her yerde hayatının bir kısmında intihar düşüncesi kafasını kurcalamış çok insan var, bir çoğunu durduran şey ahiret hayatını mahvetme korkusu. Ki mantıksız da değil, alınacak bir risk değil yani. İnsan ne kadar hayattan sıkılsa da bedene dar geldiğini düşünse de, bu hayata gelmek için bir amacımızın olduğunu düşünüyorum. Zaten intiharı düşünen insanlar bir kaç yıl sonra, önceki hallerini düşündüklerinde aslında ne kadar mantıksız hareket ettiklerini hatırlıyorlar. Her an düşüncelerimiz ve inançlarımız değişebilir, hatta cehennemdeysek bile kendimize her zaman şans tanımayı unutmamalıyız. Zaten ölücez, çok büyük bir risk almaktansa zamanımızı bekleyelim ve iyi denebilecek bir insan olalım)
İntiharın Din-millet gibi şeylerle ilişkili olduğunu düşünmüyorum. İntihar kişisel bir şeydir. İntiharın birçok nedeni var. Doğuştan gelen rahatsızlıklar zihnen veya bedenen artık katlanacak durumda değildir kişi, aldatılma,terkedilme, maddi kayıp, cinnet gibi şeylerde neden olabilir. Beklentinin bir türlü karşılanmamadı gibi. İntihar kişisel bir olaydır. Bu arada norveç, isveç gibi yerlerde intihar oranı diğer ülkelere göre yüksek değil bu bilgi sağlam temellere dayanmıyor. Bu bilgi dikkat çekmek için yapılmış clickbeat tarzı şeyler. Ötenazi ise herkes için geçerli değil herkes kafasına gore gidip intihar edemiyor bir kriteri var. Hasta çok acı çekiyor zihinsel veya bedensel uzun süre tedaviye cevap veremiyor.Uzmanlar bu tür şeyleri gözden geçirerek karar veriyor
 

Vanilia

Kayıtlı Üye
Katılım
13 Eyl 2023
Mesajlar
210
Tepkime puanı
202
İntiharın Din-millet gibi şeylerle ilişkili olduğunu düşünmüyorum. İntihar kişisel bir şeydir. İntiharın birçok nedeni var. Doğuştan gelen rahatsızlıklar zihnen veya bedenen artık katlanacak durumda değildir kişi, aldatılma,terkedilme, maddi kayıp, cinnet gibi şeylerde neden olabilir. Beklentinin bir türlü karşılanmamadı gibi. İntihar kişisel bir olaydır. Bu arada norveç, isveç gibi yerlerde intihar oranı diğer ülkelere göre yüksek değil bu bilgi sağlam temellere dayanmıyor. Bu bilgi dikkat çekmek için yapılmış clickbeat tarzı şeyler. Ötenazi ise herkes için geçerli değil herkes kafasına gore gidip intihar edemiyor bir kriteri var. Hasta çok acı çekiyor zihinsel veya bedensel uzun süre tedaviye cevap veremiyor.Uzmanlar bu tür şeyleri gözden geçirerek karar veriyor
Ben OECD üyesi ülkeler arasında refah seviyesi yüksek ülkelerden örnek verdim. Yine bakılırsa Güney Kore, Japonya bizden daha gelişmiş olsalar da başı çekiyorlar.
 

nest

Kayıtlı Üye
Katılım
18 Eki 2023
Mesajlar
80
Tepkime puanı
91
Yaş
30
Konum
İzmir
İş
Teacher
Dünya bence de özellikle biz mutlu olalım diye yaratılmamış. O kadar karakteri, varlığı çirkin, zararlı insanın işlerinin yolunda gitmesi bana bu söyleminizi açıklamıyor.

Herkes elindeki imkanları kötüye kullanırsa ya da birilerinin canını yakarsa mı mutlu olacak. İyiye kullanıp ve özellikle belirteyim karşılık beklemediğin halde karşına çıkan engeller, kötülükler reva mı?

Motivasyon diye bir şey var, şeytanın başıboş at koşturduğu bir dünya görüyorum ben açıkçası. Ehline düşmeyen ziyan olan insanlar görüyorum hep. Şu konuda haklısınız zeka kesinlikle genetik ve ben kötülüğün de doğuştan geldiğine inanıyorum, en azından kötülüğe yatkınlığın.

Mutlu olmayı istemek doğal bir şey değil mi? Yanlış çevrede, yanlış yerde doğru insan olduğumuz için cezalandırılıyoruz sanki. İşin kötü yanı bunlarla mücadele ederken günah işlememek mümkün değil, hepsi tuzak gibi.
Hayat mücadele keşif ve gelişim üzerine kurulu. Mutlu olmayı herkes istiyor haklısınız ama elimizde olmayan şeyler var . Bazen hayat öyle şeyler yaşatıyor ki kişiyi canavara dönüştürüyor kendi bile dönüştüğü kişiyi anlamıyor. Benim anlatmak istediğim şey insan doğasında olan hiçbirşey gereksiz değil herşeyi yerine göre kullanmak önemli. Bizim aydınlık tarafımız kadar karanlık tarafımızıda geliştirmemiz gerekiyor aksi halde hayatta kalamayız. Bazen bizi karanlık aydınlığa çıkarır. Yani sürekli mutlu olayım sürekli iyi hissedeyim isteği bu hayat için doğru bir istek değil. Her ne yaşıyorsak köküne kadar inmeliyiz çünkü bizim mutsuzluk dediğimiz şey aslında zayıf yönlerimiz. O yönlerimizi iyi tanıyıp orayı güçlü hale getirmemiz gerekiyor. İntihar kolaya kaçmak ve kendi potansiyeline hakarettir bir insan kendi potansiyelini neler yapıp yapamayacağını en çaresiz ve karanlık zamanlarda farkeder. Cengizhanında dediği gibi saklanacak yeri kalmayan korkmaktan vazgeçer
 

nest

Kayıtlı Üye
Katılım
18 Eki 2023
Mesajlar
80
Tepkime puanı
91
Yaş
30
Konum
İzmir
İş
Teacher
Ben OECD üyesi ülkeler arasında refah seviyesi yüksek ülkelerden örnek verdim. Yine bakılırsa Güney Kore, Japonya bizden daha gelişmiş olsalar da başı çekiyorlar.
Bu karşılaştırmalar doğru değil gelişmemiş ülkelerde insanlar günü kurtarmak için yaşar bu onları motive eder. Yani adamın tek derdi hayatta kalmak kendini buna gore proglamlamış gece yatarken şükür bugunde hayatta kaldık diyip dua ediyorlar. Gelişmiş ülkelerde ahlaki değerler vardır. İnsan hayatına verilen değer vardır bir logar kapağının vidası yok diye belediye başkanı seçim kaybediyor yani insanların absürd birşey olmadığı sürece ölüm kaygısı yok. Gelecek planlaması var insanların. Ahlaki değerleri var. Adam birşeyi yanlış yaptı diye karşı tarafa mahcup oldum diyip intihar ediyor ya da gelecekle ilgili planları doğru gitmedi diye ailesine ve çevresine layık bir insan olmadığını düşünüp intihar edebiliyor. Bu karşılaştırmalar ve oranlar doğru değil gelişmemiş ülkerde zaten herkesin hayatı pamuk ipliğine bağlı adam bağışıklık kazanmış birde intihar mı etsin zaten hedefine ulaşmış o gün hayatta kalmış
 

HeadShot

Kayıtlı Üye
Katılım
20 Eki 2022
Mesajlar
68
Tepkime puanı
54
İntiharın Din-millet gibi şeylerle ilişkili olduğunu düşünmüyorum. İntihar kişisel bir şeydir. İntiharın birçok nedeni var.
İntiharın bir çok nedeni olduğuna tabi ki katılıyorum. Benim demek istediğim şu. Çok fazla insanın intihar için nedenleri var. Ama bir çoğu semavi dinlere inandığı için bundan vaz geçebiliyorlar. İntiharın cezasının sonsuz cehennem olduğunu düşünen birisi intihar eder mi? Ama aynı şeyleri yaşamış gerçek bir ateist olsa, ya da ahirete inanmayan biri çok rahat bir şekilde intiharı seçebilir, çünkü nasıl olsa 70 yaşında da ölse şimdi de ölse yok olacağını düşünüyordur ve bekleyip bu eziyetle yaşamaya devam etmek mantıklı gelmez. Yani ne kadar kişisel bir şey de olsa intihar inançla doğrudan bağlantılıdır, ki zaten inanç ta kişisel bir şey.
 

HeadShot

Kayıtlı Üye
Katılım
20 Eki 2022
Mesajlar
68
Tepkime puanı
54
Belkide iyi insanların cenneti hiçliktir bu nedenle ölürler ve kötülerin kaderi de dünyanın sefil şartlarına mahkûm olmaktır.
Hiçlik de belki dünyadan daha iyidir ama onu boyut atlamadan anlayamayız sanırım. Şimdi ki, şartlar altında ölümden sonraki hayat bana göre iyi bir cennet olabilir.
 

Talgaran

Kayıtlı Üye
Katılım
4 Haz 2020
Mesajlar
247
Tepkime puanı
115
Hiçlik de belki dünyadan daha iyidir ama onu boyut atlamadan anlayamayız sanırım. Şimdi ki, şartlar altında ölümden sonraki hayat bana göre iyi bir cennet olabilir.
Geçenlerde aklıma Allah'ın yalnız oluşu takıldı. İdrak seviyem yetmiyor aslında o yalnız tek ve bunca telaşın o yalnızlık karşısında ne anlamı var?
 

[XTR] Similar Threads

S
Cevaplar
2
Görüntüleme
419
Ü
Cevaplar
12
Görüntüleme
542
Üye silindi 76175
Ü
Cevaplar
24
Görüntüleme
1K
Üye silindi 76175
Ü
Üst