Aramızda Wicca var mı?
- Konbuyu başlatan Azize
- Başlangıç tarihi
- Durum
Esperit
Kayıtlı Üye
- Katılım
- 2 Ağu 2010
- Mesajlar
- 4
- Tepkime puanı
- 2
Wicca'da toplumumuzdaki baskın dinler gibi, şunları şunları yaparsan dine girer, şunları şunları yaparsan dinden çıkarsın gibi belirli kural ve ölçütler yoktur.
Temelinde doğa vardır Wicca'nın. Her bir Wiccan der ki 'doğayla bir olmak,bütünleşmek.' öncelikle bu sözü iyice kavramanız, yaşam felsefeniz haline getirmiş olmanız gerekir diye düşünüyorum. Forumda bir arkadaş çok hoş bir cadı egzersizi paylaşmıştı onu bulursanız ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız. Her ne kadar Doğa desemde, bunu sizin yaşamınız gerekiyor. Ancak o zaman anlarsınız ne demek istediğimi. Eğer ki 'yaşıyorum' diyorsanız zaten Wicca yolunda uzunca bir adım atmışsınızdır. Bir diğer konu, kesinlikle kişisel gelişiminize önem vermeniz gerektiğidir. Önceki mesajımda yazmıştım ancak tekrar yazmakta bir sakınca görmüyorum: Anlayın, sorgulayın,araştırın,kendinizi tanıyın, kendinizi tanıdıkça Tanrı ve Tanrıça'yı tanıyacaksınız. Bir olanı anlayacaksınız. Çokluğun bir olandan geldiğini...
Yolda olmaktan korkmayın. Koşar adım, ışığa doğru.
Forumlarda genellikle şöyle yazılır: "Wicca olmak istiyorum hemen büyü yapabilir miyim?" Sevgili arkadaşım 'büyü yapabilmek' için Wiccan olunmaz. Farklı olmak için(ki hepimiz aynı ışığa koşuyoruz) Wiccan olunmaz. İnsanları etrafına toplayıp ben Wicca inancına mensubum demek için de Wiccan olunmaz. Belirli bir seviyeye, birçok şeyi aşmadan sırf büyü için 'Wicca'yı tercih ediyorsanız eğer bu çok üzücüdür.
Belirli ritüelleri gerçekleştirmeden önce tüm bu dediklerimin üzerine gidin bence. Temellerinizi sağlam kurun ki ileride yıkılmasın, yılgınlığa düşmenize yol açmasın.
Eğer ki gecenin tam ikisinde yazdığım bu mesajı okursanız, kendinizi dışarıya atın, atamıyorsanız balkona çıkın. Ve evreni her zaman algıladığınız şekilde değilde canlı, kutsal olanın bir parçası olarak algılayın. Ona gülümseyin. Düşünün. Rüzgarın nasıl yanağınızı okşadığını, size gülümseyen yıldızları, gecenin karanlığını, karanlığın kendini güneşe nasıl bırakacağını, sokaktan geçen hayvanları düşünün. Gizemli bir yolculuğa çıkın. Gizemli ama anlaşılmış, sorgulanmış bir yolculuk. Zaten tüm bunları yaşarken, bir bakacaksınız ki işin pratik yönüne yavaş yavaş giriş yapıyorsunuz.
HAMUŞ
Kayıtlı Üye
- Katılım
- 24 Şub 2010
- Mesajlar
- 168
- Tepkime puanı
- 8
- Yaş
- 31
- İş
- gazetecilik 3. sınıf terk
Aslında bu konu güzel bir yere gelmiş. Şöyle anlatmak lazım tanrı ve tanrıça durumunu ki, anlaşılabilsin. Tanrı ve Tanrıça diye ibadet edilen eski enerjilerin bir kısmı gerçek bir kısmı sunidir. Bunlar kimi zaman görevli varlıklar, kimi zaman ölümünden sonra tanrılaştırılmış insanlar, kimi zaman da suni enerjilerdi. Nedir bunlar?
Görevli Varlıklar:
Bu varlıklar büyük sistemin çarklarındandır. Biz insanlar da sistemin çarklarından biriyiz. Bu çarklar yeri ve zamanı gelince farklı kimlik ve görevlerde geldi ve geliyorlar. Görevlerini tamamlayıp gidiyorlar.
Tanrılaştırılmış İnsanlar:
Bu insanlar zamanının dehaları ve bu dehalarına evrensel bilinci yine o çarklar sayesinde katıp bunu toplumlara verebilmiş kişilerdir. Bunlar da bazen görevlidir (peygamberler) bazen de olduğu gibidir. Unutulmamalıdır ki hesapsız ve plansız değildir bu insanların yükselişleri ve konumları.Bu sebeple teknik olarak onlar da olduğu gibi görünen de gereçkten görevli olarak mühürlenmiş olanlar da görevlidirler aslında.
Suni Enerjiler:
İşte belki de kilit taşı budur. En büyük muammalara sebep veren, tartışmaların çoğu zaman odağındaki ama unutulan, es geçilen çok önemli bir noktadır.
Bildiğiniz gibi psipet denen bir kavram vardır. Bunu insanlar kedi, köpek beslemek gibi küçümseyici ve ciddiyetsiz ele alsa da bu konu ne kolaydır ne de basit. Zira ''Tanrı'' ve ''Tanrıça'' ların büyük çoğunluğu bu sınıfa dahildir.
Binlerce mürit toplanır, bir amaç edinir. Kitlesel maji çalışması diyorum ben buna, başkası değişik söyleyebilir. Bu amaç uğruna insanlar bir enerjinin oluşması için astral alemde tabiri caiz ise kendilerini adeta bir besin kaynağı gibi sunarlar. Öyle ki, bir yandan imgelenip amaçları doğrultusunda yoğrulan astral bir beden yaratılır. Bu bedene bu insanlar çok ciddi bir disiplinle ve çok özel tekniklerle yaşam enerjilerini sunarlar. Yani evet, ileride kullanacakları ''Tanrı'' yı kendi canları ile beslerler. Bu tıpkı sizi koruyacak bir bekçi köpeğini kendi etiniz ve kanınızla beslemek gibi düşünülebilir basitçe. Sonra bu beslenen ve özel olarak programlanmış astral varlığa, yine muazzam tekniklerle yer yüzündeki bazı özel besleyicelerin somut bedenleri verilir. İşte burada artık hem astral hem de bu boyutta can bulmuş, sirkülasyonu sürekli ritüeller ve dualarla sağlanmış bir yavru tanrı yapılmıştır. Bu tanrı/tanrıça gittikçe mabetlere yayılır. Heykelleri ve nesnelerine manyetik enerjiler yüklenmeye başlar. Elinizin altında halk vardır, bu halkı çeşitli biçimlerde bu tanrıya tapınmaya (yani enerji ile beslemeye) teşvik edersiniz. Binlerce, on binlerce insan tek amaç ile bu yavru tanrı/tanrıçayı bir bakmışsınız ki gerçekten savaşlarda, berekette büyük yardımlar sağlayan yapay zekalı özel programlanmış, enerjisi jeneratör insanlardan sağlanan devasa Tanrı/Tanrıçalara dönüşmüşler.
Peki günümüzde bu tanrı ve tanrıçalar aslında neden işe yaramazlar? Dediğim gibi binlerce yıl önce on binler hatta yüz binleri bulan jeneratörlerle beslenen bu yarı otomatik bilgisayarlar artık o günkü yaşam şartları, özel teknisyenleri (rahip/rahibe), jeneratörleri (kulları), yazılımı (ritüelleri) olmadan basit bir insandan bile daha aciz bir duruma gelerek çok zayıf bir enerji ile görevlerinden emekli olmuşlardır. Burada da gizli bazı tarikatlar devreye girerler. Hala bazı tarikatlar vardır ki, çok kadim tanrı ve tanrıçaları (suni olan) o günlerden bugüne beslemişlerdir. Yine eski güçleri yoktur ama aralarında aktif olanlar vardır. Peki bu işlerle uğraşanların kaçta kaçı acaba hangisi aktif veya deaktif biliyor? Ben söyleyeyim sanırım milyonda biri. Şimdi diyeceksiniz ki biz deaktif tanrı ve tanrıçalar değil işlem yaptıklarımız çünkü uygulamalarımız tutuyor. Ben de size kocaman bir sürprizim var diyip şunu diyeceğim: O deaktif tanrı/tanriçalar o kadar zayıf ve o kadar acizler ki, oyuncu veya kötü niyetli varlıklar o kanalları gasp edip, onların yerine isteklerinizi yerine getiriyor. Diyeceksiniz ki işim görülüyor daha ne olsun? Ben de diyeceğim ki, acaba karşılığında sizden ne alacaklar? Emin olun o karşılıklar hiç de küçümsenecek karşılıklar değil. Korsanlarla iş yapılmaz. Başınıza gelebilecekleri sadece tahmin edebilirsiniz ama o tahminler bile az kalır diyeyim ve konuyu kapatayım. Umarım merak edenler için toparlayıcı bir özet olmuştur.
(Yazıları başka sitelerde paylaşım yapanlar bu yazıların kaynağını belirtmelidir. Aksi takdirde yasal işlemle karşı karşıya kalabilirler)
kafamdaki bütün sorulara cevap verdi ellernize sağlık ...
the morrigan
Kayıtlı Üye
- Katılım
- 16 Nis 2011
- Mesajlar
- 2
- Tepkime puanı
- 0
Wicca bir yaşam biçimidir ve gayet ciddi bir olgudur. Sırf çocukluktan kalma fantezilerimizi tatmin etmek için kullanabileceğimiz bir araç değil bizi olgunluğa ulaştıran güçtür. Tanrıça daima içimiz niyetimizi bilir. Black magick bile yapmaya kalkarsanız unutmayın ki Karma size yaptığınızın üç katını geri gönderecektir. Tek kuralı vardır o da :" kendine yapılmasını istemediğin şeyi başkasına yapma." evvel de söylediğim gibi yaptığınız iyilikler ve kötülükler elbet size döner. Eğer bu kurala uyamayacaksanız gerçek bir Wicca asla olamazsınız. yaptığınız büyüler halkımızca "hoca" diye tabir edilen kişilerin yaptığı büyülerden farksız olacaktır.
herkese sevgiler, Tanrıça sizinle olsun... Blessed Be! )O(
The Morrigan
Dark Goddess
herkese sevgiler, Tanrıça sizinle olsun... Blessed Be! )O(
The Morrigan
Dark Goddess
kullanıcı2
Kayıtlı Üye
- Katılım
- 26 Şub 2011
- Mesajlar
- 18
- Tepkime puanı
- 2
bu eğitimler nasıl alınıyor?
saru ifrit
Banlı Kullanıcı
vikanlık ile paganlık arasında bir fark yok değil mi=?*
erlkonig
Kayıtlı Üye
- Katılım
- 10 May 2010
- Mesajlar
- 524
- Tepkime puanı
- 52
- İş
- Öğrenci
Fark vardır. Paganizm tüm çok tanrılı inançları kapsar. Wiccalık sadece bunun bir alt koludur.
wicca olmak aileden yada varlık allah tarafından seçilmişlikle orantılı anadoluda el verme tabiri vardır sana yeteneğini aktarır ;wiccan olmak çok iyi majisyen üstad tanımaktan geçer deneme yanılmayla olunacak bişey değil zannımca tutarsada büyü o anki enerji doğru zamanla wiccan olmayı isterdim ama bu işi bilen üstaddan öğrenip el vermesi gerek başımıza sihirli değnek değecek hali yok 
erlkonig
Kayıtlı Üye
- Katılım
- 10 May 2010
- Mesajlar
- 524
- Tepkime puanı
- 52
- İş
- Öğrenci
wicca olmak aileden yada varlık allah tarafından seçilmişlikle orantılı anadoluda el verme tabiri vardır sana yeteneğini aktarır ;wiccan olmak çok iyi majisyen üstad tanımaktan geçer deneme yanılmayla olunacak bişey değil zannımca tutarsada büyü o anki enerji doğru zamanla wiccan olmayı isterdim ama bu işi bilen üstaddan öğrenip el vermesi gerek başımıza sihirli değnek değecek hali yok
Wiccalık büyücülük değil dindir. Wiccalıkta el verme yoktur inisiyasyon var.
evet wiccanda yok doğru haklısınız ama havas yapan kişiden duymuştum
erlkonig
Kayıtlı Üye
- Katılım
- 10 May 2010
- Mesajlar
- 524
- Tepkime puanı
- 52
- İş
- Öğrenci
Fakat siz bunları Havas için değil Wiccalık için söylemişsiniz. Lütfen emin olmadığınız konularda net cümleler kurarak hiç bilgisi olmayan üyelerimizin de kafasını karıştırmayın.
wiccanlıktada öğreti vardır direk havasta icazet el verme gibi olmasada
öğretilibiliyor direk varlık demonlarla ilişkisi olanlar tanrı vergisi bu konuları 5 yıldır araştırıyorum ben biliyorum demiyorum araştıyorum kafa karıştırma gibi maksadım yok erlkonig
erlkonig
Kayıtlı Üye
- Katılım
- 10 May 2010
- Mesajlar
- 524
- Tepkime puanı
- 52
- İş
- Öğrenci
Kasıtlı olarak kafa karıştırmaya çalıştığınızı düşünmüyorum zaten. Yalnız nasıl ki Müslaman, Hritiyan olmak için hiç bir seremoniye gerek yoksa (ufak tefek artık o dine girdiğinizi ifade eden şeylerin dışında.) bir Wicca olmak için de öyle el verme ya da bazı hediyelerle doğmaya ihtiyaç yoktur. İstediği gibi çalışır. Her şeyi içinden geldiği gibi yapar. Her ne kadar kendi iç sesimiz bas bas bağırsa da orada bir yer de fısıldayan bir Tanrısal seste de vardır. İşte bunu gerçekten dinmeleyi öğrendiğiniz zaman sanatınızda ilerler gerçek bir Wicca olursunuz.
Yalnız nasıl ki Müslaman, Hritiyan olmak için hiç bir seremoniye gerek yoksa (ufak tefek artık o dine girdiğinizi ifade eden şeylerin dışında.) bir Wicca olmak için de öyle el verme ya da bazı hediyelerle doğmaya ihtiyaç yoktur. İstediği gibi çalışır. Her şeyi içinden geldiği gibi yapar. Her ne kadar kendi iç sesimiz bas bas bağırsa da orada bir yer de fısıldayan bir Tanrısal seste de vardır. İşte bunu gerçekten dinmeleyi öğrendiğiniz zaman sanatınızda ilerler gerçek bir Wicca olursunuz.
erlkonig
Kayıtlı Üye
- Katılım
- 10 May 2010
- Mesajlar
- 524
- Tepkime puanı
- 52
- İş
- Öğrenci
Durup dururken yasaklanmamıştır. Uygunsuz bir davranışta bulunmuştur o yüzden yasaklanmıştır sorgulamak bize düşmez. Hem kendisi Wicca değildi.
erlkonig
Kayıtlı Üye
- Katılım
- 10 May 2010
- Mesajlar
- 524
- Tepkime puanı
- 52
- İş
- Öğrenci
Evet paylaşımları gerçekten güzeldi. Ancak site yöneticilerimiz emin olun çok daha iyiler. Yalnız vakit bulup bizler gibi sürekli forumla ilgilenemediklerinden siz farkında değilsiniz sanırım. Zira siz üye olalı daha bir ay olmuş.
- Durum
