Kisinin kendi gönül hali, yani cennete dönüsmüs ise cennettir cehenneme dönüsmüs ise cehennemdir, bu hakikatten dolayi denilirki, insan son aninda yani ölürken gidecegi yeri kesinkes bilir, nasil bilmesin ki insan herhalukarda kendini bilmezmi. Tabiyati ile cennetini ve cehenneminede sahid olur.
Bu dunyada insanin basina gelen her bela musibet yosulluk ve kayiblar kisinin imtihanidir, Hakk katinda yanlis ve dogru karanlik ve aydinlik diye bir dualite yokki. Hakkin nazarinda bela yoktur yada ser, onun nazarinda ancak hayir vardir. Bu sebeten dolayi ser sandiginda hayir vardir denilir ya.
Ser diye tabir ettigimiz seyler bu sebebden dolayi kisinin algisina göre sekil alir, bunlar kisinin razi olamdigi seylerdir buna bir manada rizasizlik denilir, oysa bunun karsisinda teslimiyet vardir.
Diyorki; Her kim zerre kadar kötülük ederse aynisini bulur, herkim zerre kadar iyilik ederse aynisini bulur.
Kisiye bir kötülük dokunmussa bunun sebebini kendine soracak, ve yine bir iyilik dokunmussa bunun sebebini kendine soracak. Islam dininde bu böyledir, kendine bakmadan sürekli bir baskasinda hata aramak ve bulmak kisiye hic bir fayda saglamazki, cünki kisi kendinden baskasini degistiremez.
Degismek zorundayiz yani tekamül,belalara ugramasak kendimizi göremeyizki yani hatalarimizi. Kisinin bu dunya aleminde bulunmasinin yegane sebebi tekamül etmesidir. Bu yüzden bela lazim fark etmez kimin elinden kimin dilinden o ele o dile izin veren bir Yüce var ennihayetinde, ve o izin senin iyiligin icin cikior bak hayirmis

Sen kendi hatani gör ve degis daha guzel bir hale gel diye, yani cennetini insaa et diye.
Kul tekamul etmeyi kabul etmemisse imtihani kabul etmez, tabiyati ile kendi adina bir cabasi olmaz, caba sarf etmeyenin ne gibi bir kazanci olabilirki.