Sorularla kafa dağıtalım.. :)

dhardhar

Kayıtlı Üye
Katılım
4 Ara 2012
Mesajlar
813
Tepkime puanı
1,312
Şeytan Nicki ile pek alakam yok dipnot olarak geçsin bu :) olayı biraz farklı. Bazı noktalarda şeytanı haklı bulsam da benlik değil.
Asıl kullandığım nick Rein (saf) veya itsenainen (özgür/bağımsız) dır.

Ama güldürdü o iğneleme ?
Yok iğneleme değil ben okuyunca çok güldüm paylaşmak istedim :) şeytanı ben de çok severim aslında eski ve gerçek nickim dharmakaya idi. Eski hint şeytanı demek ancak şeytanlarla işim yok :)
 
Ü

Üye silindi 38107

Sizce firavun mezarlarına neden lanetler ve tuzaklar yerleştirmişler? Bir mezarın nasıl bir değeri olabilir?
 

dhardhar

Kayıtlı Üye
Katılım
4 Ara 2012
Mesajlar
813
Tepkime puanı
1,312
Biri güzel bulunduğu için mi güzeldir, yoksa güzel olduğu için mi?
Biri çirkin bulunduğu için mi çirkindir, yoksa çirkin olduğu için mi?
Çirkin denilen yahut güzel, kendine mi güzeldir, yoksa bizlere mi?
Göz aldatır gönül gözü aldatmaz. Bazen göze gelenin yanında mimik koku enerji sıcaklık bunlar da güzelliği tamamlar veya eksiltir bence.
 
D

DAİMON

Biri güzel bulunduğu için mi güzeldir, yoksa güzel olduğu için mi?
Biri çirkin bulunduğu için mi çirkindir, yoksa çirkin olduğu için mi?
Çirkin denilen yahut güzel, kendine mi güzeldir, yoksa bizlere mi?
Altın oran, matematik ve sanatta, bir bütünün parçaları arasında gözlemlenen, uyum açısından en yetkin boyutları verdiği sanılan geometrik ve sayısal bir oran bağıntısıdır.
İşte tamda bu göze güzel gelen olgu.
Standart diye bir şey varsa o da altın oran.
Yani bütünün çekiciliği...
Duru bir zihin ancak bütünsel algılayabilir güzelligi, takıntılı bir zihin ise buruna, kaşa, göze göbege vs. odaklanacak, parçaya yönelecektir.
Bir yapraktaki damarlar, soganın halkaları, çiçeklerdeki ahenk, bir ağaçtaki dalların çıkış yerleri, yeşil hatta mavi... Renkler bile birer uyum içinde dans eder, dogada. Bizde doğanın birer parçasıyız.
Yalnız insan öyle bir canlı ki akıl öyle bir nimet ki farkındalık insanoğlunun oluşum aşamasında kalıtsal aktarımla genetik kodları etkiliyor. İnatçı birinin burnu mesela hafif kemerli olabiliyor, uzun bir burun teşekkül edebiliyor. Örneklerini artırmayacagım. Bu sapmalarla insan bedenine altın oran muntazaman yansımasa da yine her şeye ragmen Allah ın rahmetiyle bütün çirkinliklerimiz içimizde hapsoluyor şükür ki. ? İçimiz dışımıza çevrilseydi şayet neler görürdük tahmin bile edemiyorum.
İlahi rahmetle görünen bedenimizle yine de Allah ın mükemmel sanatı olarak ortadayız.
Ruhumuzla bedenimiz bir oldugunda ise hem kalbe hemde göze hitap etmeye başlıyoruz. İticilik değil çekicilik meydana geliyor.Çnkü Allah sevdigini sevdiriyor. Mıknatısın demiri çektigi gibi bizde o insanlara doğru çekilmeye başlıyoruz.
Güzellik bu çekim gücüne verilen ad bence.
Bazı insanlar ise bu konuda daha şanslı olabiliyor. Bu da genetik aktarım... Bir imtihan olacaksak zaten hepsinin bir alt yapısı ezelde takdir ediliyor. Bedenimizle o şekilde yaratılıyoruz.
 
D

DAİMON

@Aisling ruh letafetiyle bütün çirkefliği ve güzelliği tam anlamıyla üzerinde taşıyabiliyorken beden madde aleminin şartlarındna sıyrılamıyor. Bütün bunlar ezeldeki takdir üzere Allah ın sonsuz ilmi dahilinde kudretiyle yaratılıyor zaten. Hiç bir şey sürpriz degil...
 
D

DAİMON

Sizce firavun mezarlarına neden lanetler ve tuzaklar yerleştirmişler? Bir mezarın nasıl bir değeri olabilir?
Kuymetli eşyalar oluyor ve de Firavunlar yarı tanrı görüldükleri için bir ulvilik atfetmek amaçlı büyüler lanetler tuzaklar yapılıyor olabilir. Birileir girsin ölsün kaybolsun yani bir gizem şart. Gizem olmazsa ilgi ve merak azalır, itibar görmek için gizem itaat ettirmek içinde güç şart. E gerçekten de tanrı olmadıkları için böyle şeylere ihtiyaç duymaları gayet olagan.
Ben mezarlarına girmedende büyü yapılma ihtimalinin çok yüksek oldugunu tahmin ediyordum.
 
Ü

Üye silindi 58480

Materyalistliği neden bırakamıyorum? Ben de inanmak istiyorum kardeşim ama sürekli inançsızlığa yöneliyorum. Sorum bu dur hadi biraz zihnimi kurcalayalım.

İnanmak isteğe göre de olan bişey değil ki. "İnanıyorum" diyen kişi aslında "inandığımı varsayıyorum" der.
Nereden bilecek ki neye inandığını ?
 

Kont Dracula

Banlı Kullanıcı
Katılım
4 Ocak 2019
Mesajlar
238
Tepkime puanı
303
Konum
Karanlığın uçurumuna daldım dibe gidiyorum.
İnanmak isteğe göre de olan bişey değil ki. "İnanıyorum" diyen kişi aslında "inandığımı varsayıyorum" der.
Nereden bilecek ki neye inandığını ?
İnancına göre yaşayabiliyor. Hatta zihnini de ona göre şekillendirebiliyor. Söylemek istediğini sanıyorum ki anladım. ama ne bileyim, eskiden inanırdım. Şüphe de ederdim ama inanırdım Allah'a o dönemi cidden özlüyorum şu an.
 

aNAkSaRatE

Banlı Kullanıcı
Katılım
4 Tem 2018
Mesajlar
426
Tepkime puanı
1,720
Materyalistliği neden bırakamıyorum? Ben de inanmak istiyorum kardeşim ama sürekli inançsızlığa yöneliyorum. Sorum bu dur hadi biraz zihnimi kurcalayalım.

Sanırım kalbiniz eksiklik duyarken, aklınız daha baskın davranıyor. Belkide düşüncenin yönünü değiştirmelisiniz. Varlığına kanıt arıyorsunuz ki haklısınız. Aradığınız kanıt için öne sürdüğünüz tezlerinize çapraz sorularla gelebilirsiniz. Düşüncenin yönü değiştikçe inanç konusunda farklı fikirlere sahip olabilirsiniz.

Örneğin bir soru sorun ve verilen cevaplarla kendi cevabınızı karşılaştırın. Kim bilir ? Belki ufak bir görüş farklılığı yardımcı olur..
 
Üst