Sorularla kafa dağıtalım.. :)

Düşmüş Kartal

Kayıtlı Üye
Katılım
6 Ocak 2019
Mesajlar
366
Tepkime puanı
775
Konum
İzmit
Element hesabı derken neyi kast ettiniz? Taşların gücünü mü, peki hangi parmağa takıldığının önemi var mı mesela alyans 4. parmağa takılır ki adı da yüzük parmağıdır nedeni kalbe giden bir damarın ordan geçmesi bu yüzden evlilik bağı kuvvetlinsin diye alyans oraya takılır ya şehadet parmağı onun ne özelliği var bilen var mı?
 
Ü

Üye silindi 58480

Element hesabı demek bütün elementlerin birbiri ile uymlu olduğu o altın oranlı frekans aralığını bulmak gemektir. Usülünü ben de bilmiyorum. Çok büyük ihtimalle koşulsuz sevgi ve bütünün çıkarını güdebilmek gibi erdemli insanların bir ortak özelliği gibime geliyor

Su toprağı besler, ama ateşi de söndürür. Ve ateşin mutlak element olamasının da önüne geçer.
Rüzgar toprağı verimsizleştirir ama ateşi kuvvetlendirir. Bütün elementler birbirini ya destekler ya da keser. Mutlak istikrarlı olan element bu yüzden yoktur. Antisi mevcuttur çünkü.

Diğer bir deyişle bütün elementler, ya direkt ya da dolaylı yoldan birbirlerinin olmazsa olmazıdırlar. İlginç olan 2 adet zır kategori altında da toplanmamışlardır. Böylece kutuplaşma da olmaz. 4 adet kategori vardır bir tanesi olmazsa geri kalan 3 elemetin 1ine yük binerken diğeri de baskın hale gelirdi. Antisi ve destekçileri ile elementler ilgin bir denge tabanında yükselmektedirler.

Şimdi belli insan tipleri garip bir şekilde elementler üstü bir cazibeye de sahiptir. Ateş te olur su da hava da toprak ta. Belki de elementinin dışına çıkar ve tecrübe ötesi birşey olur. Doğuştan gelen hali hazırdaki durumlarını harici olarak upgreat ederler. Taç çakrası ile bağdaşan birşey.
 
Ü

Üye silindi 58480

Neyse ilginç bir kafa dağıtıcı sorum var :

Bana yapılan bir yanlışı çok kolay bağışlayabiliyorum, peki bu esnada bana yanlış yapanın kendi kendine yaptığı yanlışı ? Onu nasıl bağışlarım ?
Benden bunu talep ettikleri zaman nasıl onları ne hakla yaptıklarından dolayı aklayabilirim ?


Çok duygusala mı sardım ne ?:unsure: - Ne halleri varsa görsünler :p.. patatesler ! :censored:
 
D

DAİMON

Element hesabı derken neyi kast ettiniz? Taşların gücünü mü, peki hangi parmağa takıldığının önemi var mı mesela alyans 4. parmağa takılır ki adı da yüzük parmağıdır nedeni kalbe giden bir damarın ordan geçmesi bu yüzden evlilik bağı kuvvetlinsin diye alyans oraya takılır ya şehadet parmağı onun ne özelliği var bilen var mı?
Yüzük parmagı ruhumuzdaki inceligin dışa vurumudur.
Dikkatli bakıldıgında biçim itibariyle çoğumuzda elimizin en görsel ve en zarif parmagı olma şerefine nail olur kendileri.
El çizgilerinden karakter okurken yüzük parmagımız uzunlugu, eğimi, tırnagı, tepesi ve boğumları da dahil olm. üz. el sahibinin sanata eğiliminden ve o insanın tabiatının güzelliğe olan yatkınlıgından bizleri haberdar eder.
Kalp damarlarınızdaki herhangi bir rahatsızlık bu parmagın tırnagında oluşan dikine çizgilere bakılarakta anlaşılabiliyor.

Çok önceden okuduğum bir yazıda
Hristiyanlıkta kilisenin putperestlere benzememek için yüzük takmayı başlangıçta yasakladıkları, Yahudilerin yüzüklerini eski bir İbrani geleneği olarak orta parmaga, ardından baş parmaga ve son olarkata işaret parmaklarına taktıkları...
Avr. ve Amerika da ise yüzüklerin sembolleriyle anlam ifade ettigi...
Örnegin yılan şeklindeki bir nişan yüzüğü sonsuzluğu temsil ediyorsu yanlış hatırlamıyorsam.

Hint kültürnde sıklıkla kanal 7 de izlenildgi üzere :) kolye şeklinde oldugu islam kültürüne ise geç intikal ettigi...

Günümüzde başka milletlere benzememek adına diye bir şey kalmamış olsa da diğer parmaklara yüzük takılmadıgını işitmişizdir. Milletler birbirlerini bu şekildeki farklı adet ve uygulamalarıyla if. ederlerdi ki son derece makul gelir bana.
21.yy. dünyasındaki bilgi alışverişi, kurulan iletişim ağları ve milletler arası evlilikler bu zihniyeti çoğunlukla ortadan kaldırdı.
Hasılı istedignz parmaga da takabilrisiniz:)
Ben seviyorm. Piyasalardaki çeşitlilik zaten insanı zıvanadan çıkarmaya yetiyor. İki parmaga bir anda takılan yüzüklerden ta tutunda eklem yüzükleirne kadar her çeşidi var.

Şehadet parmağı ise el okuma ilminde otoriteyi ve yöneticiliği ifade ediyor. Kumanda parmaktır. İnsanlar genelde otoritelerin bu parmakla yansıtır. Tehdit ederiz, uyarırız, kendimizi sessizce karşı tarafa işaret parmagımızla anlatırız. Örnegin sessizlik istedignz de dudaklarınızı üstüne koyarsınız değil mi ya da onunla yakındaki birini yanınıza çağırırsınız vs.

Allah ı onunla birleriz. (müslüman olarak)

Birçok hislerimiz onunla açıga çıkar. Bu yüzden önemlidir. Bizi anlatır.

Son olarak:
İşaret parmagımızı başkasına doğrulttugumuzda diğer 3 parmak bizi gösterir. Bu çok manidardır. Bunda bile düşünen bir toplum(insan) için ibretler vardır.
 
D

DAİMON

Neyse ilginç bir kafa dağıtıcı sorum var :

Bana yapılan bir yanlışı çok kolay bağışlayabiliyorum, peki bu esnada bana yanlış yapanın kendi kendine yaptığı yanlışı ? Onu nasıl bağışlarım ?
Benden bunu talep ettikleri zaman nasıl onları ne hakla yaptıklarından dolayı aklayabilirim ?


Çok duygusala mı sardım ne ?:unsure: - Ne halleri varsa görsünler :p.. patatesler ! :censored:

Kandi nefsinize tam anlamıyla sahip olmadıgınız için başkalarının nefsini aklayamamışsınız.

Kontrol sizde olsaydı nefisinizi istediniz emre itaate mecbur bırakabilirdiniz ve de o kişiyi aklayabilirdiniz sevgili @dennise
 

hazaR

Kayıtlı Üye
Katılım
30 Haz 2011
Mesajlar
2,233
Tepkime puanı
674
Konum
İstanbul
İş
Passenger.
Çakraların ve organların ellerde ve parmaklarda yansımaları vardır, özellikle Çin tıbbında çok kullanılır bu, organların ve tohumları elementleri, ying ve yang organlar vs, kişinin organlarındaki elementleri dengelemesi arttırması vs farklı bir şey kendi mizacındaki elementler farklı bir şey, ilkini bir tohumla yapmak mümkün ancak diğer elementsel çalışmalar artık majisyenliğe girer ve kontrol etmek için okült bir eğitim gerekir
 

Furking

Kayıtlı Üye
Katılım
22 Tem 2016
Mesajlar
445
Tepkime puanı
451
Konum
Adn Cennetleri
Tahmin ettiğim gibi oldu. Neden çılgınca her şeye yorum yapanlar sadece yazdığım son cümleye bakıyor. İstediğiniz gibi kırpmayın konuları ya hepsine yorum yapın ya da beni alıntılamayın. Burada bir kesim var din deyince diş çıkarıyor. Ne denildiğinin bir önemi olmuyor. Tek kelime özetle ''komikler''.

Bence siz sadece can sıkıntınızı neye yönelerek geçireceğinizi keşfedememişsiniz.:)
Öncelikle "neden son cümlede böyle alakasız bir çıkış yaptım" diye kendinize sormalısınız.
Cevap beğenmeyecekseniz neden soru soruyorsunuz? Ya da şöyle soralım "soruyu sormadaki amacınız nedir?" ...
Burası "sorularla kafa dağıtalım" bölümü olduğu için sorunuza kendimce açıklama yapma gereği duydum. Açıklamamı okuma gereği duyduğunuz için teşekkür ederim.
Diğer bahsettiklerinizi mantıklı bulduğum için eleştirme gereği duymadım.
Kimsenin diş çıkardığı falan yok, böyle gereksiz bir algı oluşturma sebebinizi de anlayabilmiş değilim. Farklı düşüncelerden, inançlardan birçok arkadaşım var ve gayet iyi anlaşıyoruz. Anlaşılmaya layık biriyle neden anlaşmayayım ki..
 
Ü

Üye silindi 38107

Sizce ökültizm ve parapsikoloji konusunda günümüz bilgeleri kimler?
 

KarBahçesi

Kayıtlı Üye
Katılım
3 Ağu 2018
Mesajlar
442
Tepkime puanı
341
Araştıran hatta parçaları birleştiren insanları taktir ediyorum.

Bununla birlikte, Youtubta bir Annunaki, reptilyan vs tartışmasıdır gidiyor. Gerek genç youtuburların bilgi kanalları gerekse TVdeki tartışma programlarının uzantıları youtubta neredeyse bir günden oluşturmuş durumda.

Bununla birlikte bu akım son derece sunidir. 2-3 sene içinde daha değişik bilim-kurgu trendleri hızla türetilecek, hayali ve destekli senaryolar üretilecek ve alıcısının beğenisine sunulacaktır. Tüketim toplumu olduğumuz bunun kanıtıdır. Eskiden cinler konuşulurken reyting rekorları oluşurdu. Ama artık yeni bir gizem perdesi aralama akımı başlatmak gerekiyordu. Bunu da birkaç deli bir kuyuya taş atarak başlatmış oldu çok büyük ihtimalle.

Hali ile de gerçeğe dayanmayan bu teori akımları da vaktini tamamlayacak, sonradan "bak eskiler nelere inanmış" diye alaya alınacak Ama Biz o akımları da kendi inanç felsefemize nasıl yamayabiliriz diye tabi ki şöyle bir tartacağız.

Ufuk turu atmakta sakınca görmüyorum. Ama ciddi anlamda teori atıklarına mazur bırakılmış haldeyiz. Hatta okul müfredatımızın da yarısının yalan dolan olduğunu da hesaba katarsak, doğru bilgiye ulaşmak neredeyse imkansız hale geliyor. Hatta bir bilgiyi hangi dayanak bilgi ile inşa edeceğimizin tabanı temelden sarsılıyor.


TRT döneminden çok kanallı döneme, oradan da herkesin araklama bilgilerle youtubta bilgi kanalı açarak ortalığı iyice bulandırdığı bir dönemdeyiz.

Parçaları birleştirirken bile, bunu hangi bilinç altı fikir sistemi üzerinde yükselttiğimizi bilmiyoruz. Toplum mühendisleri sadece doneleri etrafa bırakıyorlar ve yumuşak dayatmalarla bizi parçaları sözde birleştirmeye itiyorlar. Bi kere eğitim sistemleri üzerinden bunu görsek te youtube üzerinden de bunu görebilmek gerek. Youtube Facebook gibi teknolojiler tek dünya devletinin projeleridir. Teknoloji kendi kendine gelişmez ! ASLA ! Finanse edilir, bir amaça yönelik olarak geliştirilir. Birileri bizi teknolojik mecralardan vs analiz ediyor ve bizi en zayıf noktamızdan küresel olarak yakalayıp 100 de 100 bagımlı olmamız için uğraşıyor. Şu an sistem hala kurtarılabilir durumda. Ama geri dönüş yolları kilitlendiğinde işimiz bitmiş olacak.
okul müfredatının yarısının yalan dolan olmasından neleri kastettiniz biraz daha açarsanız sevinirim
 

Me.

Kayıtlı Üye
Katılım
29 Haz 2017
Mesajlar
52
Tepkime puanı
24
hergece yıldızlara bakiyorum ve sanki yanlid dunyada yasiyormus gibi hissediyorum kalbimin binoqrcasi hep eksik
 

Leina

Kayıtlı Üye
Katılım
26 May 2019
Mesajlar
8
Tepkime puanı
2
Tanrılar İnsanların Cevaplayamadığı konular için yarattığı şeylermidir?
 

dhardhar

Kayıtlı Üye
Katılım
4 Ara 2012
Mesajlar
813
Tepkime puanı
1,312
Tanrılar İnsanların Cevaplayamadığı konular için yarattığı şeylermidir?
Ben öyle düşünüyorum açıkcası. Ama yüce bir sistem varsa da fizikle bilimle bir gün kanıtlanabilir veya yokluğu anlaşılabilir. Önemli olan felsefe gerçeğin peşinden koşmak...
 
D

DAİMON

Tanrılar İnsanların Cevaplayamadığı konular için yarattığı şeylermidir?
Tanrı - lar sa şayet birbirleriyle bir anlaşmazlığa düşmüşlerdir de ondan yarattıkları onlardan bi-haber kalmıştır.

Tekse zaten kendisini yeterince tanıtmış olmalıdır. Tanrılık vasfı geregi bu böyle olmalıdır. Kudret(güç) bunu icab eder.
İnsan tanımayı beceremediyse suçu tanrıya yüklemek abesle iştigaldir.
 
Ü

Üye silindi 58480

Tanrılar İnsanların Cevaplayamadığı konular için yarattığı şeylermidir?

Daha kafa dağıtıcı bir sorum var :
Tanrı sonsuz güç sahibidir, pekiiii tanrı kendisinden daha büyük ve kendisini mağlup edebilecek bir varlığı yaratmaya güç yetirebilir mi ?

Tanrılar İnsanların Cevaplayamadığı konular için yarattığı şeylermidir?

Tanrının kendi kendine verdiği genel bir isimdir "Tanrı" ya da "Allah" ya da "X"
Bir merciye tanrı demek için bile, biz insanların hangi kriterlerin araması gerektiği yine objektif olarak Kuranla haber verilmiştir.
Gözlerimizi açtığımızda dünyadaki sistemi gözlemlememiz istenmiştir bizden. Bir olağanüstülük farkedebilecek miyiz ve doğru sorgulamayı yapabilecek miyiz diye de süre verilmiştir. Hangi tanrı bu adil ve özgüven yüklü öğüdü vererek kendisini taktim eder ?

Beyni açan insanı merak ettiren faktörler de, beyni zevke boğan hantallaştıran faktörler de sıralanmıştır. Şimdi ilgi ve merak oluşmuyorsa ve kişi üreyip zevk alan bir tüketici vasfında olmaktaa diretiyorsa e kusura bakmayacak ona da o verilir. Ama o kişi ben bu kadarından ötesini bilmiyorum diyecek. Haddini bilecek yani.

Tamam Allah ben yarattım diye meydan okuyor ama ona ulaşmamız için ve değişik sözde tanrıların tanrılıklarını sorgulamamız için de ipuçları veriyor.

Ben Hz. İsa ya tanrı demem mesela. Tanrılık vasfı yoktur. Ama ben Bunu Kurandan öğrenip zihnimdeki fıtri bir kod ile özdeşleştirdiğim için söyleyebiliyorum.

Allah "Benden başka mühendis ve ilah yok" derken bile evrenine sahip çıkarak sükse yapıyor. Değiştirebiliyorsanız kanunları değiştirin diyor. Ama kanunun dışına çıkamazsınız ve o uğurda anca perişan olursunuz diyor.

Hadi bana inanmıyorsunuz, e etrafınıza bakın güneş bosuna mı memurluk yapıyor, bitkiler boşuna mı hava filtresi görevi görüyor diye ipuçları veriyorum. İsterseniz bana XY deyin. Ama siz iş işten geçtikten sonra pişman olacaksınız diyor.


Yani ölün ötesi ve ahiret gibi bir devam evrenimiz var önümüzde alametleri de akla yatıyor ama kavramıyorsunuz diyor.


Şimdi ben yoktum. Yaratıldım. Bir kanun vardı. Çiftleşme kanunu ve yaratıldım. Etrafa bakıyorum ve bir alemdeyim. Degişik şeryler oluyor. Hepsinin ayetle karşılığı var. E ben tanrı yoktur dersem direk sistemi inkar etmiş oluyum.
 
Ü

Üye silindi 58480

* Şimdi Allahı insanlar yarattı dersek , insanı kim yarattı sorusu boşta kalıyor. İnsanın üreyerek çoğalması kuralını ilk kim başlattı ?
Hangi oyun kurucunun oyununda oynuyoruz? Dünya uzaylıların simülasyonu mu ?

* İhlas suresinde bile bir tanrının nasıl olması gerektiği vurgulanır ;
"O doğmamış doğrulmamıştır. "

* Yani uzaylılar dünyaya gelseler ve "sizi biz simüle ettik, tanrı zannettiğiniz metinlerin biz yazdırdık" deseler bile, biz de deriz ki İhlas suresine dayanarak "sizi kim yarattı ve size o aklı ve kabiliyeti kim verdi ? Onları aynı sorgulama ile sorgulatmak için gereken kriteri bile Allah ihlas suresi ile vermiş.

* Şimdi tanrısallık kodları açıktır. En özgüvenli olan, en deneme-yanılma payı bırakan, en akla ve mantığa hitap eden, en gelecekten verdiği bilgiler ile güven pekiştirmiş olan, en hodrimeydan diyen, en mucizatlı tanrı/din hangisi ?

* Sistemi ile konuşan ayetlerini sisteminin işleyiş garantisi ile pekiştiren tanrı hangisi ?

* Allahı sözde bilimsel olarak inkar etmenin altında, egosundan ve zevklerinden vazgeçmek istemeyen bir nefsin olduğunu haber vererek inkarcıları kıskıvrak deşifre eden tanrı hangisi ?

* Bu arada Allaha inanmayan değil inana inana direten kişiler kategorisinden yazdım. İnanmayanlara saygım sonsuz.

* Şimdi din, bütünlük ve çatlaklık olmadan işleyen bir işletim sistemi gibi olmalı. İslam sart mı ? E değil. Ama İslam, 1 din nasıl olmalı diye yüksek kriter koyan bir din.

* İnanmayan kişilerin bilinç altları açılarak bir kitaba kodlanarak dökülecek olsa görülür ki kendilerini tekrar eden bir kafadan atma dinine/fikir piramidine uyuyorlar. Çünkü din denen olgu aslında yürüdüğümüz yoldur (SAV)
 
Ü

Üye silindi 56746

Soru sorma yeri burasıymış :) burada da farklı şekilde sorayım: sizler enerjinizi nasıl yükseltiyorsunuz?
 

dhardhar

Kayıtlı Üye
Katılım
4 Ara 2012
Mesajlar
813
Tepkime puanı
1,312
Daha kafa dağıtıcı bir sorum var :
Tanrı sonsuz güç sahibidir, pekiiii tanrı kendisinden daha büyük ve kendisini mağlup edebilecek bir varlığı yaratmaya güç yetirebilir mi ?



Tanrının kendi kendine verdiği genel bir isimdir "Tanrı" ya da "Allah" ya da "X"
Bir merciye tanrı demek için bile, biz insanların hangi kriterlerin araması gerektiği yine objektif olarak Kuranla haber verilmiştir.
Gözlerimizi açtığımızda dünyadaki sistemi gözlemlememiz istenmiştir bizden. Bir olağanüstülük farkedebilecek miyiz ve doğru sorgulamayı yapabilecek miyiz diye de süre verilmiştir. Hangi tanrı bu adil ve özgüven yüklü öğüdü vererek kendisini taktim eder ?

Beyni açan insanı merak ettiren faktörler de, beyni zevke boğan hantallaştıran faktörler de sıralanmıştır. Şimdi ilgi ve merak oluşmuyorsa ve kişi üreyip zevk alan bir tüketici vasfında olmaktaa diretiyorsa e kusura bakmayacak ona da o verilir. Ama o kişi ben bu kadarından ötesini bilmiyorum diyecek. Haddini bilecek yani.

Tamam Allah ben yarattım diye meydan okuyor ama ona ulaşmamız için ve değişik sözde tanrıların tanrılıklarını sorgulamamız için de ipuçları veriyor.

Ben Hz. İsa ya tanrı demem mesela. Tanrılık vasfı yoktur. Ama ben Bunu Kurandan öğrenip zihnimdeki fıtri bir kod ile özdeşleştirdiğim için söyleyebiliyorum.

Allah "Benden başka mühendis ve ilah yok" derken bile evrenine sahip çıkarak sükse yapıyor. Değiştirebiliyorsanız kanunları değiştirin diyor. Ama kanunun dışına çıkamazsınız ve o uğurda anca perişan olursunuz diyor.

Hadi bana inanmıyorsunuz, e etrafınıza bakın güneş bosuna mı memurluk yapıyor, bitkiler boşuna mı hava filtresi görevi görüyor diye ipuçları veriyorum. İsterseniz bana XY deyin. Ama siz iş işten geçtikten sonra pişman olacaksınız diyor.


Yani ölün ötesi ve ahiret gibi bir devam evrenimiz var önümüzde alametleri de akla yatıyor ama kavramıyorsunuz diyor.


Şimdi ben yoktum. Yaratıldım. Bir kanun vardı. Çiftleşme kanunu ve yaratıldım. Etrafa bakıyorum ve bir alemdeyim. Degişik şeryler oluyor. Hepsinin ayetle karşılığı var. E ben tanrı yoktur dersem direk sistemi inkar etmiş oluyum.
En sevdiğim paradoksu yazmışsın dennise hocam: "Tanrı sonsuz güç sahibidir, pekiiii tanrı kendisinden daha büyük ve kendisini mağlup edebilecek bir varlığı yaratmaya güç yetirebilir mi ?"

bununla ilgili bir başlıkta benzer bir paradoks yazmıştım ama kimse alaka mı kuramadı sallamadı mı bilemiyorum ama hortlatıyım yenidem.

şimdi efenim evrende önüne çıkan herşeyi yıkan bir varlık kavram vs. ile önüne çıkan herşeyi enelleyen bir varlık kavram vs. çarpışırsa veya karşılaşırsa ne olur?
 

hazaR

Kayıtlı Üye
Katılım
30 Haz 2011
Mesajlar
2,233
Tepkime puanı
674
Konum
İstanbul
İş
Passenger.
Böyle bir şey Hakk ın zatının hakikati itibariyle imkansız, çünkü kendi varlığının başlangıcı yoktur haliyle o hep var olan yani mutlak olandır, bu yüzden bütün yaratımlar ondan sonra olacaktır, buda ondan güçlü bir varlık olamayacağı anlamına gelir, sadece kendine çok yakın varlıklar yaratır şeytan gibi..

Diğer soru da tekniği itibariyle yanlış, bu aynı anda bir uzayda iki mutlak varlığı gerektirir ancak böyle bir şey söz konusu olamaz
 
Üst