Sorularla kafa dağıtalım.. :)

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan Ori
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Neden herşey 7 ?

Pamuk prenses’in cüceleri niçin 7
James Bond niye 007
İstanbul niçin 7 tepe
Türkiye niye 7 bölge
Dünya niçin 7 kıta
Zindan niçin 7 kule
Peki…
Soyumuz niye 7 göbek
Gül neden 7 veren
Dünya’nın neden 7 harikası var..
Oteller niçin 7 gece
Ejderha neden 7 başlı?
Mevlana’nın öğüdü neden 7 ?
Peki…
Gökyüzü neden 7 kat?
Yeryüzü neden 7 kat?
Cehennem neden 7 kapı?
Hafta niçin 7 gün ?
Gökkuşağı neden 7 renk?
Peki dinde;
Eski ilk dinlerde 7 neden kutsal?
Haa...bi de şunlar var..
Hristiyanlık ve Müslümanlıkta uyurlar neden (Ashab-ı Kehf) 7 kişi?
Yahudilikte kutsal şamdan neden 7 mum?
Kabe’de tavaf niçin 7 ?
Merve safa arası niçin 7 ?
Şeytana atılan taş niçin 7 ?
Kuran’ın kapısı kabul edilen Fatiha’nın ayet sayısı neden 7..
Neden 7 düvele meydan okuruz. ?
Hem neden...
Büyük Ayı-Küçük Ayı takım yıldızlarının sayısı neden 7 ?
Niçin müzikte nota sayısı 7 ?

Haa...
Birde 7 kocalı hürmüz var :)

Evet ne var bu 7 de?
7 ye odaklandığın için olabilir.. 6 ya odaklansan 6 için de bir sürü şeyler bulabilirsin.. ya da 5 için.. ya da 4..

bir hafta 7 gündür.
 
Daha kafa dağıtıcı bir sorum var :
Tanrı sonsuz güç sahibidir, pekiiii tanrı kendisinden daha büyük ve kendisini mağlup edebilecek bir varlığı yaratmaya güç yetirebilir mi ?



Tanrının kendi kendine verdiği genel bir isimdir "Tanrı" ya da "Allah" ya da "X"
Bir merciye tanrı demek için bile, biz insanların hangi kriterlerin araması gerektiği yine objektif olarak Kuranla haber verilmiştir.
Gözlerimizi açtığımızda dünyadaki sistemi gözlemlememiz istenmiştir bizden. Bir olağanüstülük farkedebilecek miyiz ve doğru sorgulamayı yapabilecek miyiz diye de süre verilmiştir. Hangi tanrı bu adil ve özgüven yüklü öğüdü vererek kendisini taktim eder ?

Beyni açan insanı merak ettiren faktörler de, beyni zevke boğan hantallaştıran faktörler de sıralanmıştır. Şimdi ilgi ve merak oluşmuyorsa ve kişi üreyip zevk alan bir tüketici vasfında olmaktaa diretiyorsa e kusura bakmayacak ona da o verilir. Ama o kişi ben bu kadarından ötesini bilmiyorum diyecek. Haddini bilecek yani.

Tamam Allah ben yarattım diye meydan okuyor ama ona ulaşmamız için ve değişik sözde tanrıların tanrılıklarını sorgulamamız için de ipuçları veriyor.

Ben Hz. İsa ya tanrı demem mesela. Tanrılık vasfı yoktur. Ama ben Bunu Kurandan öğrenip zihnimdeki fıtri bir kod ile özdeşleştirdiğim için söyleyebiliyorum.

Allah "Benden başka mühendis ve ilah yok" derken bile evrenine sahip çıkarak sükse yapıyor. Değiştirebiliyorsanız kanunları değiştirin diyor. Ama kanunun dışına çıkamazsınız ve o uğurda anca perişan olursunuz diyor.

Hadi bana inanmıyorsunuz, e etrafınıza bakın güneş bosuna mı memurluk yapıyor, bitkiler boşuna mı hava filtresi görevi görüyor diye ipuçları veriyorum. İsterseniz bana XY deyin. Ama siz iş işten geçtikten sonra pişman olacaksınız diyor.


Yani ölün ötesi ve ahiret gibi bir devam evrenimiz var önümüzde alametleri de akla yatıyor ama kavramıyorsunuz diyor.


Şimdi ben yoktum. Yaratıldım. Bir kanun vardı. Çiftleşme kanunu ve yaratıldım. Etrafa bakıyorum ve bir alemdeyim. Degişik şeryler oluyor. Hepsinin ayetle karşılığı var. E ben tanrı yoktur dersem direk sistemi inkar etmiş oluyum.
Hocam Biz Anne Karnındayken refleksif olarak ağlamayı emmeyi öğreniriz deniliyor ama bilim adamları araştırma yapıyor fetüs 8.aya kadar hiç bi beyin sinyali gitmiyor 8.aydan sonra beyine elektirik sinyalleri gidiyor bence reenkarnasyon gerçek
 
hem okurken insanı mutlu eden hem de olay örgüsü barındıran roman önerebilecek olanlar var mı?
 
Aya daha önceden giden ve karanlık tarafında bir üs kuran dünyalılar olabilir mi?

Ayda doğan bir jenerasyon olabilir mi?

Amerika teknolojik sıçrama olmadığı bir retro dönemde aya gitti ise şimdiye kadar neden ay turizmi başlamadı?
 
Amerika aya üs kurdu ise neden dünyanın heryerinde üs kurma gereği duyuyor?

Ay lazer ışığını sektirebilecek yakınlıkta. İstese lazer silahları ile tüm dünyayı zaten dizginleyebilir.

Dünya üzerinde tek mutlak siyadi güç sahibi olmak ay gibi bir gök cismini fethetmenin yanında onu askeri bir üsse çevirmeyi gerektirmez mi?
 
Aya daha önceden giden ve karanlık tarafında bir üs kuran dünyalılar olabilir mi?
Hayal gücü bilgiden daha önemlidir.
Albert Einstein

20. yy.da da muhtemelen uzaya gitmek hayal ediliyordu.
Sizin gibi ütopik düşünenleri makul cevaplar tatmin etmeyecektir.
Var olan teknolojiyle bu soruyu yöneltebiliyorsanız bana da şu cevabı vermek düşer: Görmedik ki?
Ayda doğan bir jenerasyon olabilir mi?
Diğer soru kanıtlanırsa bunu da aradan çıkarabiliriz.
Amerika teknolojik sıçrama olmadığı bir retro dönemde aya gitti ise şimdiye kadar neden ay turizmi başlamadı?
İlk iki sorunun cevabı üçüncü soruda gizli.
Problem teknolojide değil de elverişsiz Ay koşullarında olabilir mi?
Ya da teorinize göre Ay a üs kuranlar insan turizmi yapmamızı engelliyor olmalılar.
Madem öyle hemen bir soru daha gelsin.
Rus yapımı Dn.nın en şiddetli nükleer bombası Tsar Bomblardan 5-10 tane art arda atıldıgında Dünya nın 1/4ü kadar olan Ay ı ele geçirmek çok mu zor olurdu?
Amerika aya üs kurdu ise neden dünyanın heryerinde üs kurma gereği duyuyor?
Amerika bir ülkeye füze atmak istediginde önce füzeyi Ay a yollayıp oradan da atacagı ülkede gece olmasını bekler miydi acaba? hadi bunu geçiyorum.
Ay ile Dünya arası uzaklıktan füze atmak mı, kritik noktalara üs kurmak mi daha isabetli ve makul bir yöntem olurdu?

Durun ama bir sürprizim var!
Amerika'nın şu an için en geç 2028 Ay misyonu arasında insanların düzenli olarak gidip gelmesini sağlayacak şekilde sürdürülebilir yani 50 yıl dönmemek üzere yapılacak olan projeleri mevcut.
Çok yakın bir zaman diliminde gözlerimiz önünde gerçekleşmesi öngörülüyor.
-Müjdemi isterim.-
Ay lazer ışığını sektirebilecek yakınlıkta. İstese lazer silahları ile tüm dünyayı zaten dizginleyebilir.
Küresel krizler ortada bu lazerlerin ve de füzelerin bakımı, yetiştirilen insanlar, her birine verilecek olan uzay egitimleri vs. bunların finansmanı yani akacak olan para?
Simülasyon tabanlı öğrenme günümüz dünyasında en pahalı yöntemlerden biridir.
Roketler ise milyar dolarlarla fırlatılıyor.
Ve bahsettiğiniz silahların hiç bir aşamasında insana ihtiyaç duyulmadığına emin misiniz?
Dünya üzerinde tek mutlak siyadi güç sahibi olmak ay gibi bir gök cismini fethetmenin yanında onu askeri bir üsse çevirmeyi gerektirmez mi?
Siyasi güç olmak için en kestirme yol Dünya yı yok etmektir. Ay biraz dolambaçlı oluyor sanki?
Bana kalırsa toz olup gitmek en iyisi.
Saygılar.
 
Sayın Dennis dinle ilgili sorumu yanıtlarken de programlama dili kullanmıştı. İşini tam net hatırlamıyorum ama bilgisayar ile çok iç içe birisi normal bir durum ?


İşim turist rehberliği

Hertürlü turistin aklını alan, alamıyorsa karıştıran çok keyifli bir iş.

İyi bir programcı değilseniz kalkışmamanız gereken bir iş te diyebiliriz.
 
Uzaylılar sahiden var mıdır?
Uzaylılar bir insanı kaçırabilir mi?
Kaçırırsa neden kaçırır?
Uzaylılar tarafından kaçırılma vakalarını gerçekçi buluyor musunuz?
 
Hegel in idealizmine bakınca varlığın kendisinden emin olamaz iken Marx'ın materyalizmin de herşey kesin ve somut her iki durumunda var olmadığını söyleyemez iken nasıl emin olabiliyorsunuz varlığın gerçekliğinden yada gerçeklikten ? Gördüklerimiz ,yaşadıklarımız,inandıklarımız biz doğru olduğunu düşündüğümüz için mi doğru yoksa gerçekten doğru mu ? Ve tabiki doğru nedir ? Cevapları merak ediyorum ;)
 
Uzaylılar sahiden var mıdır?
Uzaylılar bir insanı kaçırabilir mi?
Kaçırırsa neden kaçırır?
Uzaylılar tarafından kaçırılma vakalarını gerçekçi buluyor musunuz?
Köylüye kedi, köpek, yılan şeklinde görünen cin, şehirliye uzaylı-ufo şeklinde görünür. Yani aslında ufo yoktur cin vardır.

Hayvanlar alemi denince bunun içine fil de girer karınca da, yılan da girer kurbağa da aslan da. Cinlerinde uçanı kaçanı, yerde ve denizde olanı, uzayda olanı vardır. Olsa olsa uzayla alakalı olanlarının işidir ama sonuçta yine cindir :)

Kaçırmak farklı sebeplerden olabilir: intikam, eğlence, dikkat çekmek vs vs.
 
Hegel in idealizmine bakınca varlığın kendisinden emin olamaz iken Marx'ın materyalizmin de herşey kesin ve somut her iki durumunda var olmadığını söyleyemez iken nasıl emin olabiliyorsunuz varlığın gerçekliğinden yada gerçeklikten ? Gördüklerimiz ,yaşadıklarımız,inandıklarımız biz doğru olduğunu düşündüğümüz için mi doğru yoksa gerçekten doğru mu ? Ve tabiki doğru nedir ? Cevapları merak ediyorum ;)
Burası için biraz fazla değil mi bu soru ?
 
nasıl emin olabiliyorsunuz varlığın gerçekliğinden yada gerçeklikten ?

Kanıtlayamadığımız her olgunun, gerçekliği olabileceğini düşünüyor ve bu düşüncemize uyumlanıyoruz. Kesinlikle değil olasılıkla hareket ediyoruz.


Eğer bunu kişisel doğrular olarak ele alırsam, pek çok faktörün yüzdelik dilimidir derim.

Kısaca ; Gerçeklikte , doğrulukta olasılık barındırır. ' Gerçekten doğru ' diye bitirdiğimiz nice cümleler vardır ki, yalanımızı ifşa eder.
 
Kanıtlayamadığımız her olgunun, gerçekliği olabileceğini düşünüyor ve bu düşüncemize uyumlanıyoruz. Kesinlikle değil olasılıkla hareket ediyoruz.



Eğer bunu kişisel doğrular olarak ele alırsam, pek çok faktörün yüzdelik dilimidir derim.

Kısaca ; Gerçeklikte , doğrulukta olasılık barındırır. ' Gerçekten doğru ' diye bitirdiğimiz nice cümleler vardır ki, yalanımızı ifşa eder.
Bunca olasılıkların bulunduğu ihtimaller dünyasında yaşamak sana da acı vermiyor mu ? Ve bu ihtimaller arasında nasıl seçim yapabiliyorsunuz ? Belirsizlik en kötü ihtimalden daha acı vericidir.
Dostoyevsky
 
Bunca olasılıkların bulunduğu ihtimaller dünyasında yaşamak sana da acı vermiyor mu ?

Bence acı eşiği hissiyata göre değişkenlik gösterebilir. Hem yaşamın kendisi de ihtimal değil mi ? Bu mesajı tamamladıktan sonra nefes alabileceğimin garantisini kim verebilir :)


Ve bu ihtimaller arasında nasıl seçim yapabiliyorsunuz ?

Kendimi dinleyerek ve varolan enerjimi doğru kullanmaya çalışarak. Bu yüzden sürekli araştırıyorum, okuyorum. Eksikliğim, kendi özümü tanımamamda.
 
Bence acı eşiği hissiyata göre değişkenlik gösterebilir. Hem yaşamın kendisi de ihtimal değil mi ? Bu mesajı tamamladıktan sonra nefes alabileceğimin garantisini kim verebilir :)




Kendimi dinleyerek ve varolan enerjimi doğru kullanmaya çalışarak. Bu yüzden sürekli araştırıyorum, okuyorum. Eksikliğim, kendi özümü tanımamamda.
Mantıklı ve basit bir cevap fakat kişisel olarak tatminkâr hepimiz bir şekilde zamanın içinde savruluyoruz aslında . :)
 
Geri
Üst