İlginç bir hayat

Merhaba arkadaşlar;

Şu an yaşadığım olaylar hakkında fikirlerini sormak istiyorum fakat genel olarak hayatımdan da bahsetmek istedim. Belki benim atladığım gözden kaçırdığım birşey sebebiyle şu anda bulunduğum durumda olabilirim.

İlk önceleri daha aklımın kesmediği zamanlardan başlamış hayatımdaki ilginçlikler, kimsenin göremediği kedilerim tavşanlarım varmış. Zamanımın büyük bir kısmını onlarla geçirirmişim gündüz oldumu uyanmak bilmez akşam 11den sonra da uyumak bilmezmişim sabah ezanlarına kadar. Daha sonralarda hocalar üfürükçüler derken benim tavşanlarım kedilerim birden kaybolmuş.

Biraz daha aklım kesmeye başlayınca ki hatırladığım vakitlerdin en aşağı 10 yaşlarımda yanımızda kalan bir akrabamızın musallat durumu vardı. Benden ne kadar gizleseler dahi akşam onlar konuşmaya başladımı kapının önüne oturur konuşmalarını dinlerdim. Her zaman peşinde olduğunu, nereye gitse birlikte gittiklerini anlatır dururdu. Bu bayan akrabamız 40 yaşına gelmesine rağmen malesef evlenememiş ve bir hocaya danışmak için yanımıza gelmişti. Uzunca bir süre kaldı. Hatırladığım kadarıyla kedilerden ve köpeklerden nefret ediyordu. Sebebini bilmiyorum belki alakası bile yoktur ama 20 metre ötede bir kedi görse taşlardı. Bahsetmiş olduğu devamlı görüyorum durumu beni inanılmaz bir meraka itti o yaşlarda. Nasıl birşey görüyor? Ben niye göremiyorum? Neden ona görünüyor? Sonradan duyduğuma göre büyük bir seansın sonunda kurtulmuş ve memleketine dönmüştü. Şu anda çok mutlu bir evliliği ve nurtopu gibi birde kızları var.

Benim o zamanlar başlayan merakım en fazla korkunç yerlere gitmek gezmekle sınırlı kalmıştı. Korkunçtan kastım ise karşıdaki yarım bırakılmış inşaat, 2 mahalle ötedeki mezarlık vs. gibi yerler. O yaşlarda öyle yerler benim için korkunçtu fakat merakım yüzünden oralarda dolaşır olmuştum.

Zaman geçti artık kendi kararlarımı vermeye, kendi araştırmalarımı yapma, daha cesur sorular sormaya başladığım vakitlerde elime geçen bazı kitaplar, gazete kipürleri, cinci üfürükçü hocalar vs. derken Annem'de de eskilerde bir musallat durumu olduğunu öğrendim. Evimizden çıkan büyü bohçalarına bizzat tanık oldum. O zamanlar elime geçen kaynağı belirsiz bir uygulamada cin-i leri görebileceğimden bahsediyordu. Bütün cesaretimle o uygulamayı çok zor şartlar altında gerçekleştirdim. Fakat ne bir görünen vardı nede herhangi bir his.

Üzerinden 1 ay geçmemiştiki inanılmaz sıklıkta karabasan olayı yaşamaya başlamıştım. Gerçi ben karabasan olarak adlandırıyorum daha önce bir konuda bahsetmiştim bu durumdan tekrar detaylara inmeyeceğim fakat uyanık halde ve şuurum açıkken (örn. uzanıp sigara içerken, telefonda konuşurken ve mesajlaşırken vs.) gibi uyuma durumumun hiç olmadığı vakitlerde ve devamlı karanlıktan daha karanlık bir süliette beni bedenimden çıkarışını ve sonra hızla tekrar bedenime geri sokuşunu belkide binlerce kere yaşadım.

Tabi o zamanlar daha cahil merakına sahiptim. Arkadaşlarla toplanıp haydi cin çağıralım partisi yapmıştık. Aşırı derecede dalgacı birtanesi ile denk geldik sanırım ilk net gördüğüm varlık o olsa gerek. Yüzünü hiçbir zaman göremediğim o varlık hep büyük bir şapkayla ve kahverengi bir takımla dolanırdı. O gruptaki bir kız için geldiğini ve henüz doğmamış varlık olduğundan bahsediyordu. Slovakya da doğacağını anlatıp korkutuyordu. Herkes ojua tahtası üzerinden iletişim kurarken ben bizzat boğuk sesini duyuyordum. Orada çok yakın bir arkadaşıma nekadar korkutuğumu ve vazgeçmek istediğimi söylediğim vakit çok büyük bir dalga konusu olup bütün o tahta oyunlarını benim yaptığımı cin diye birşey yoktur derecesine ilerlettikleri vakit arkadaşımın kulağına vefat eden kız arkadaşı seslenmiş (onun söylediğine göre). O gece cahil grubumuzdaki bir kız bütün gece evdeki devrilen tencere tabaklardan, açılıp kapanan kapılardan camlardan ve garip uğultu, koşuşturma seslerinden korkarak gecenin üçünde evden kaçmıştı. Benim için ipin koptuğu yer sanırım o gün.

Ondan sonra başıma gelen ilginç rüyalar başladı. Vücudumda izler bırakan ağır rüyalar. Gün içerisinde ismini vermeyen o cin-i varlığı çok sık görür olmuştum ailemi korkutma derecesine varınca umursamamaya başladım ben umursamadıkça oda beni korkutabilecek herşeyi yapmaya başladı. Derken umudu kesmiş olacakki hala görmeme rağmen benimle ilgilenmiyormuş gibi hareketleri var. Ya bir yöne giderken görüyorum ya otururken.

O durumların üzerinden geçen 1 yıl içerisinde benim merakım daha genişledi ve uğraşmadığım davet girmediğim topluluk kalmadı. Bu sebeplerden midir bilinmez cin-i lerden dayak yeme olayını bizzat yaşadım. O durum içerisinde beni gören 3 arkadaşım vardı ve sadece bir insanın o kadar hızlı hareket ettiğini görmemiştik hiç demekle yetindiler. O gece bayılıp ertesi gün akşam vaktinde kendime gelmiştim.

O durumun üzerine tabiki hala tatmin olmuş değildim. Sahipli eşyalara merak salmıştım bu seferde. Hazineler, eski kitaplar, eski eşyalar üzerine dönerken bulmuştum kendimi. Bu sebeple kaçak kazılara katılmaya başladım 1 tanesine şahit olmamakla birlikte 3 tane sahipli yerde bulundum büyük beyaz bir mermer taştı bir tanesi yalnızca ama boyutu 1 yumurta kolisi boyunda ve genişliğinde olan mermeri parçaladığımızda 3 çuval atık çıkartmıştık. Bir diğeri ise çok eski bir mezardı 3 metreye yakın bir kazı sonucu hala mezar taşının nekadar derine gömülü olduğunu kestiremediğimiz bir mezar ve gece olduğu vakit koca koca köpekler koşturmaya başlardı mezarlıkta. Koca köpekten kastım ise bir aslandan daha bile büyüktür. Benim şahit olmadığım bir diğer olay ise bir yazıtın başında bekleyen peçeli bir varlık. İçeriye kimseyi almadığını, içeri gireni dışarı fırlattığını söylediler. Arkadaşlara yaptığım yoğun ısrara rağmen beni oraya götürmediler.

Ve yavaş yavaş günümüze gelecek olursak son zamanlarda o kazı zamanından açtığım büyük borçları ödemek için günümün neredeyse 18 saat işle geçiyor. Bu arada garip görülerim üzerine danıştığım Sn.URUM. tarota yönelmemi tavsiye etti. Destekleyici birkaç uygulamayla bariz birkaç görü deneyimi daha yaşadım örneğin çalıştığım otelin lobisinde otururken birden otel odalarının birini çok net bir şekilde görüp bir bayanın aşağı inip sigara içmek istediğini birisine söylerken duymamın üzerine 5 dakika geçmeden o gördüğüm bayanın (gün içerisinde erken bir saatte giriş yapan ve benim yüzünü hiç görmediğim bir bayan) aşağı inip sigara içişine ve sonrasında babam bir gece rahatsızlayınca birşey ister diye başında beklerken koltuğa oturmak için kendimi bıraktığım anda caddenin karşı tarafında duran fırının içinde ayağa fırlamam ve içeriden çıkan çok büyük bir gürültü ile fırının içinde irkilerek tekrar koltukta belirmem beni çok korkutmuştu ve hem bir sigara içip kendime gelmek hemde karşı fırını gözlemek için balkona çıktığımda birkaç dakika sonra fırından gelen büyük bir sesle tekrar irkilmem bir oldu. O telaşla ben ve benim gibi uyumayan birkaç kişi ile fırına koştuk. İmalattaki sakar bir ustanın ekmek küreğini çevirirken koca arabayı yere devirdiğini öğrendik. Şimdiye gelirsek artık görülerin yanında duymaya da başladım ve çok sık oluyor bu olaylar.

Şu sıralar çok yoğun bir iş temposunda olduğumdan tarota tam anlamıyla ağırlık verememiş olsamda inanılmaz bir çekim hissediyorum kesinlikle kendimden uzak tutamıyorum destemi. Ama ufak tefek önemsiz görülerde olsa şu ana kadar hiç şaşırmadılar ve hepsi doğru çıktı görülerimin. İstemdışı olduğunuda belirtmek isterim.

Cin-i varlıkları soracak olursanız şu son zamanlarım inanılmaz yoğunlukta onları görüp işitmekle geçiyor hepsi kendi halinde kendi işleriyle meşgulken hiç onlar beni umursamadan bende onları umursamadan devam ediyor. Bazen seslerini duyuyorum ya birisi hakkında konuşurlar yada benim hiç bilmediğim bir dilde. Şu anki şikayetim bu kadar yoğun iş temposunun üzerin görmüş olduğum görüler inanılmaz bir baş ağrısı yapıyor bu sebeple doğal olarak ilk önce bir hastaneye göründüm ilk gittiğim doktor migrenin olabilir gibi bir yorum yapınca daha detaylı bir özel hastanede gerekli tetkikler sonrası hiçbirşeyimin olmadığını öğrendim. Ama bu yorgunluğuma ve inanılmaz derece çıkan baş ağrılarıma herhangi bir yanıt bulabilmiş değilim. İçinde bulunduğum durumu yaşamış olan veya bir fikri olan arkadaşlardan yardım istiyorum.

Başıma gelenlerden hatırladıklarımı ve ANLATABİLDİKLERİMİ size aktardım.

Hepinize şimdiden teşekkürler...

Kisa zamanda agrilarinizdan kurtulmanizi dilerim. Persembe gunleri sifa calismasina katilin, eminim faydasini gorursunuz. Umarsizlikla degil de farkindalikla yasadiklarinizi gozlemlemeyi deneyin, hic belli olmaz kendinizi iyi bir sekilde gelistirebilirsiniz.

Yetenekleri geliştirmek ve elinizde olanı uç noktaya sağlıklı bir duruma getirmek için ciddi çalışmalar sabır gerekir.Zamanla herşey netleşicektir.Önemli olan tam olarak bu durumunuzdan ne çıkarmak istediğiniz.Bu yetenekleri geliştirmek yolunda gitmek istiyorsanız çalışmalarınıza devam ediniz.Aksini istiyorsanız bazı korunma yöntemleriyle ve tılsımlarla tüm kapıları kapatır yeteneklerinizin üzerini örtebilirsiniz.

İyi forumlar

dokuz' Alıntı:

ilk önce bir hastaneye göründüm ilk gittiğim doktor migrenin olabilir gibi bir yorum yapınca daha detaylı bir özel hastanede gerekli tetkikler sonrası hiçbirşeyimin olmadığını öğrendim. Ama bu yorgunluğuma ve inanılmaz derece çıkan baş ağrılarıma herhangi bir yanıt bulabilmiş değilim.

Genişletmek için tıkla ...

Böyle durumlar yaşamadım ama fazla ilgim merakım var ve sadece araştırma yapmakla, ufak denemelerle veya sadece bu konuda derin düşüncelere dalmakla yaşadığım baş ağrısı tam bir eziyet. Benim gittiğim doktor da migren olabilir ve yorgunluğun kansızlık vs. olabilir dedi ama testlerim sapasağlam olduğumu gösteriyor. Depresyon ilaçları verdi ama durumu tam bir teşhise dayandıramadı. İlaçlar sadece ağrının sıklığını azaltabilirmiş. Açıkçası ailem dahil çevremde başımı ağrıtan beni yoran bu düşüncelerin altından kalkabilecek anlayabilecek insanlar yok. Yani anlatmıyorum kimseye bu yüzden. Yorgunluğumu anlamıyorlar, baş ağrılarımın şiddetine inanmıyorlar. Bende merakımı baskılayabildiğim kadar iyi olmaya çalışıyorum. Ama ilgilendiğimde olan baş ağrısı ilgilenmediğim zaman da beni çekmek için ortaya çıkıyor. Zor. Sizin durumunuzun anlattıklarınız üzerine çok daha ağır olduğu belli. Umarım iyi olmanın yolunu bulursunuz.

Yorumlarınız için teşekkür ederim. Dediğim gibi şu sıralar yoğun iş temposu sebebiyle ağrılarım daha bir hissedilir durumda. Yakın zamanda bu tempoya bir son bulacak ve tekrar araştırmalarıma gömüleceğim. Herhangi bir yetenek peşinde koşmaktan çok merakımı tatmin etme peşindeyim bu araştırmalarımda. Yalnız her meraklı gibi bazı denemelerde bulunuyorum. Eskilerde ufak baş ağrıları şeklindeyken şu an sorsanız kafamın içine kramp giriyor diyebilirim. O anda ışığa karşı hassasiyetim, Seslere karşı aşırı hassasiyetim ki saatlerin pillerini söktüğüm bile olmuştur. gözümde ise seğirme meydana geliyor. İşte bu şikayetler üzerine migren olabilir denmişti. Fakat benim bildiğim kadarıyla migren ağrılarının yeri ve zamanı belli olmaz ben ise ne zaman birşeyler hissetsem (duysam yada görsem) ağrılar hemen peşinde geliyor. Sizden istediğim şeye gelecek olursak geçici bir süre dahi olsa bu görüleri engelleyebilir miyim? Hayatı meraktan ibaret olan ben yorgunluktan dolayı bu durumu bile göz ardı edebilecek hale geldim gerçekten. Merak demişken notumu düşmek istedim bu merakım sadece paranormal olaylara dayalı bir heves değildir. Gerçek manada meraklı bir insan olarak, tarih, siyaset, araknoloji, teknoloji, meslek, dizayn, psikoloji, pedoloji, kültürel antropoloji, arkaeozooloji vb. hemen her alanda araştırmalarım var fakat Mabet konuları içerisinde bilgi alışverişi yapmak için yalnızca Mabet konularından bahsediyorum.

Yardımlarınız için tekrar teşekkür ederim...

Siz istiyorsunuz ama onlarla irtibat halinde olmayi anladigim kadariyla o halde bas agrilari gibi yan etkilerine razi olacaksiniz, ben hic tavsiye etmiyorum istiyor olmasini insanin, cünki bu körü körüne karanliga dalmak gibi adi üstünde karanlik karsiniza nasil bir seyin cikacagini kestiremiyorsunuz, ve bu dünyada her sey merak edilmeye deger degildir, hic bir sey sizin pisikolojik durumunuzdan daha degerli degil. Böyle bir yönelisin cok fazla yan etkisi var.Arastirmayi birakirsaniz ve hatta olaylari ignore ederseniz normale dönüsebilirsiniz, ve varsa bir yeteginiz o yetenek size zaten acilacak ama kara degil beyaz.

Sn. La-edri Herhangi bir antlaşmaya girişmiş veya bir beklenti içerisinde değilim. Ama dediğiniz gibi iletişiminde ebediyen kesilmesini istemiyorum. Karanlık taraf yorumunuza gelecek olursak bir anda Bülent Kısa'nın bir röportajda verdiği bir yanıt aklıma geldi, "Karanlık tarafıda bilmek gerekir" gibi bir yorumu vardı. Tavsiyeniz için çok teşekkür ediyorum ama merak gerçek manada bağımlılık yaratan bir istek. Birşeyi merak ettiğim anda resmen kişiliğim değişiyor. Yani dizginlememi isterseniz nazik bir şekilde reddederek sorunu sonlandırabilirim. Tek temennim sizinde dediğiniz gibi bu durum Psikolojik durumumu daha fazla sıkıntıya sokmaz umarım.

Bu gün başıma gelen olayı da anlatmak istedim belki sadece şanstı ama başladığım konuya ilaveten yazabileceğimi düşündüm.

Annem yeğenimi (9 aylık) gerçekten çok sever ve sabah beni görünce ilk bana yeğenimi rüyasında gördüğünü söyledi. Bu lafının üzerine herhangi bir tetikleyici olmadan birden rüyamın içerisindeymişim gibi yeğenimi annemin kucağında 5-6 yaşlarında kilolu ve oldukça siyahi bir şekilde gördüm. Tabi görüşümle söylemem bir oldu "büyümüş ve kararmış ama hala kilolu demi" deyince tabi doğal olarak annem şaşırdı sonra "anlatmış mıydım" dedi. Ne kadar ilk defa anlatıyor olsa da bir korkuya maal vermemek için evet demek zorunda kaldım. Tabi peşine gelen ağrılarımla birlikte akşam saat 6ya kadar resmen bir işkence çektim. İşte bu ağrıların önüne geçmek istiyorum yalnızca yoksa yaşadıklarımdan dolayı hayatımda bir değişiklik veya olumsuz bir durum söz konusu değil tam tersine merakımı iyice arttırıyor bu olaylar. Fakat malesef hiç vaktim yok.