İki yıl önce babama kırılıp evden ayrılma kararı aldım. Yaşım bu kararı verebilecek yetkinlikte idi. Annem bu duruma karşı çıkamadı ve babam haksız yere beni fazlasıyla kırdığı için bir şey diyemedi. İş buldum ve şehir değiştirdim. İşler umduğum gibi gitmedi. En son daha önce hiç gitmediğim bir beldeyi ziyaret ettim. Yine aksilikler vs bir kaç gün şezlongda yatıp kalktım uygun fiyatlı yer bulma maksadıyla. Bu durumdan annemin haberi olmuş bazı arkadaşlar vasıtasıyla. Annem bulunduğum beldeye geleceğini söyledi. Annem gelmeden önceki gece tesise gitmeye niyetlendim (öğrenci servis araçlarına benzer köy ürünleri reklamı yapıştırılmış araçların park halinde durduğu tam olarak kare ve büyükçe bir bahçe olan içinde aynı zamanda oturma bankları olan bir yer burası). Sahilden uzak nefes alınabilecek free bir alan. Hava kararmıştı ve tesise doğru yürüyordum. Uzaktan gençce biri karşı taraftan aynı hizada yürüyordu bana yaklaştığı an telefonum elimdeydi ve aniden düştü telefonu düşürmem mümkün değil diye şaşkınlıkla sen yaptın dedim. Genç ne telefonu ben mi düşürdüm dedi evet dedim sen düşürdün gözlerinle yaptın bunu. Felçli değilsem ve hareket kabiliyetimden eminsem bunu sorgulamam normal. Şaşırdı ve açık vermiş gibi endişe etti. Telefonu aldım ekranın köşesi kırılmıştı ancak kullanabiliyordum. Bir kaç adım attıktan sonra elimde ciddi bir cam kesiği acısı hissettim. Elime baktığımda hiçbir kesik yoktu. Sonra kamerayı açtım etrafı kamerayla çekmeye başladım bu tesisim bir taraf bahçe duvarına ait sokağın üzerinde bir elektrik direğinin inanılmaz tuhaf bir motor sesi çıkardığını farkettim ve ilginç bir şeyler olduğundan neredeyse emindim. Tesisin etrafını tam anlamıyla gezmem gerektiğini düşündüm ve videoyu bitirip dikkat çekmeden her tarafı gezdim bahsettiğim elektrik duvarının video kaydını almıştım. Tesisin diğer bir tarafındaki hemen yanındaki bahçenin giriş kapısından birinin hemen karşısında sokağın diğer tarafında eski işçiliği muazzam tek katlı bir ev vardı. Antika gibi duruyordu. Sanat eseri gibi. Hemen evin önündeki kaldırımda oturdum sonra diğer taraflarını keşfetmek için yine yürüdüm ve dikkat çekmeden keşfimi bitirdim. Sabah annem geldi. İstersen ev tutalım falan veya dönelim ne istersen yapalım gibi tekliflerde bulundu annemle aram yoktur. Kaldı ki gurur yapmakta haklı olduğum bir kırgınlıktaydım ve kabul etmedim. Annem orda bir otele yerleşti. Elektrik direği aklımdan çıkmıyordu. Bu arada yazmayı unuttum kamerayı açtığımda ilk önce ön kamera açıktı ve direğin ışığının açısına girdiğimde direk yüzümde göz yaşı oluklarımda çizgi gösteriyordu ve o ışığın çizgisi yüzümde de elimdeki acıyla aynı acıya sebep oluyordu. O direğin ışığı resmen derimin altında kesilere sebep oluyordu bunu hissediyordum. Annemle ayrıldıktan sonra tesisin oraya gittim. Bir kaç farklı yoldan yön duygumla buldum tesisi. Tesis yerindeydi evet ama iki farkla. Birincisi tesisin bahçe kapısının karşısındaki o antika ev yoktu temeli kazılı duruyordu. İkincisi tesisin diğer tarafındaki sokağın hemen bitişiğindeki elektrik direği yoktu hatta sokak yoktu. Elektrik direğinin arkası toprak alandı ve üstünde beyaz bir tekne vardı teknenin üstünde kırmızı iki şerit.. Teknenin üstünde durduğu toprak alan tesise bitişikti ve sokakla elektrik direği (sokakta birden çok elektrik direği vardı ancak ses çıkaran tam sokağın ortasındakiydi) yok olmuştu. Bir kaç kişiye anlatsam da anlamamazlıktan geldiler bu yaşadığıma kimse yorum yapmadı. Buna benzer bir kaç olay daha yaşadım sonrasında. Ve annem dahil kimse inanmadı. Bu arada annem gelmeden önce beldede okul ve çocuk belirtisi dahi yokken annemin geldiği gün sokaklar küçük cocuklarla doluydu ayrıca annemin geldiği gün sokak ve ev kayboldu. Buna benzer bir şeyler yaşayan var mı veya ne diyebilirsiniz bu konuda?