Homofobi

fthbl

Kayıtlı Üye
Katılım
4 Ocak 2012
Mesajlar
184
Tepkime puanı
11
Hadi hürriyet,başkalarının tercihlerine saygı felan diyelim demesine de koca koca sakallı kıllı mıllı adamların sokak ortasında el elele gezmelerini,şehvetle birbirlerine sarılmalarını öpüşüp koklaşmalarını kaç insanın midesi kaldırır,hele ki bunlar çoluk çocuğun yanında olursa...
Mutlak hürriyet,tam serbestiyet sadece havyanlarda olur...
Dört duvar arasında olana zaten kimsenin karıştığı yok isteyen istediğini yapabiliyor.
 

bayanpipo

Kayıtlı Üye
Katılım
15 Tem 2011
Mesajlar
51
Tepkime puanı
9
Konum
Kendimi ait hissettiğim yerde..
İş
Sağlık Sektörü
Nesil devamlılığını ne sağlıyorsa normali odur ama anormal nedir size söyleyeyim. Bu tür konuları açıp da burada tartışmasını yapmak anormalliktir. Kimse kimsenin sadece cinsel tercihine değil, hiç bir şeyine karışamaz. Buna hakkı yok. çünkü Allah bile kullarını özgür iradeye hakim kılmışken, kul kim ki ama bu tür şeylerin de ulu orta konuşulmasını hoş karşılamıyorum. Hatta bence hiç konuşulmamalı.

Ötekileştirmenin öğretildiği nesiller ne kadar sağlıklı olacaktır..? "Homofobiye hayır!" dendiğinde nesil üremeye devam edecektir. Unutulmamalıdır ki Dünyada eşcinsellerden daha fazla heteroseksüel insanlar vardır.. Eşcinselleri var eden heteroseksüel (şahsınızın deyimiyle 'Normal' " insanlardır. Eşcinseller de normal üremenin sonucu yaşamlarını idame ettirmeye çalışan Dünya İnsanlarıyla aynı hak ve özgürlüklere sahip olmaları gereken kişilerdir.. Eğer binler hatta milyonlar bir yerde toplanıp kendi hak ve özgürlüklerini arıyorsa bu elbet konuşulacak,tartışalacak hatta sonuca vardırılacak bir durumdur.. Ne konuşmak ne tartışmak anormal değildir..

Ülkemde erkek egomanyasının toplum tarafından dayatılma sonucu hala ebeveynler çocuklarının eşcinselliğine karşı çıkmakta ve hatta cinayet işlemektedir. Bu normallik ya da anormallik değil cahilliktir. Sözlerimi kimse üzerine alsın istemem ama bir düşünün siz ya da sizlerden herhangi birilerinin tanıdıkları eşcinsel olabilir.. Ve cinsel durumları yüzünden kimse dışlanmayı hak etmez..
 

BeLLa91

Kayıtlı Üye
Katılım
15 Kas 2010
Mesajlar
890
Tepkime puanı
268
İş
Asistan, öğrenci
Eğer binler hatta milyonlar bir yerde toplanıp kendi hak ve özgürlüklerini arıyorsa bu elbet konuşulacak,tartışalacak hatta sonuca vardırılacak bir durumdur.. Ne konuşmak ne tartışmak anormal değildir..
Kimse kimsenin düşünsel, dinsel, cinsel, ahlaksal inancına birilerine zarar vermedikçe karışamaz. Ve yargılayamaz da. Her insan özgürdür. Allah insanlara özgür irade verdi. Fakat hala bu tartışılma inadı neden? Kimi ilgilendirir kimilerinin cinsel yaşamı ya da tercihi? Asıl konuşup tartışmaya açarak zıtlıklar, uzlaşmazlıklar, uzaklaşmalar ortaya çıkıyor. Farklı olanlar haliyle birbirlerini anlayamıyor. Nasıl anlayabilir? Algı farklılıkları var. Zaten kimse kimseyi anlamak zorunda da değil. Herkes inandığını yaşar, kendi hayatını yaşar. Bu sonuç bu kadar belirginken, hala özgür iradeleri tartışıp, kişi iradelerine ve tercihlerine saldırı ortamı oluşturmak neden?
 

albus

Kayıtlı Üye
Katılım
1 Ara 2011
Mesajlar
1,049
Tepkime puanı
313
ama cinsel tercihi
İnsanların tercihleri ile yargılandığı bir
değildir ki cinsel tercihi farklı olan
insanin cinsel tercihleri degil
cinsel tercihine değil, hiç bir
başkalarının tercihlerine
ya da tercihi? Asıl

Bu kadar fazla "cinsel tercih" kelimelerinin kullanılması..
Hemde gaylari savunanlar tarafından.
Gaylik cinsellik değilki "cinsel tercih" olsun.
Tercih değilki "Cinsel tercih" olsun.
Bu "tercih" sözcüğü, başka yolununun olduğunu ima eden sözcük buraya yakışıyor mu?
Peki, bu başlığın altına?
 

endlesspear

Kayıtlı Üye
Katılım
20 Kas 2012
Mesajlar
32
Tepkime puanı
5
İstanbul Uluslararası Film Festivali kapsamında yayınlanacak bir belgesel gösterime girecek. İsmi "Benim Çocuğum". Çocukları lezbiyen, gay ve transeksüel olan 7 ebeveyn yaşadıklarını anlatıyor. Ayşe Arman 2 haftadır bu ailelerle röportaj yapıyor. Okurken bile duygulandım. LISTAG ismiyle googleda arattığınızda belgeselin fragmanlarına ulaşabilir, hangi illerde ne zaman gösterime gireceğini öğrenebilirsiniz. Ayrıca Ayşe Arman'ın "Ben Bir Dönme Annesiyim" başlığıyla yayınladığı yazı da mutlaka okunmalı.
Daha yaşanası bir dünya istiyorsak işe önyargılarımızı yıkmakla, farklı görünen her şeyi reddetmek yerine anlamaya çalışmakla başlamamız gerekir. Ütopik de olsa dileğim, bunu yapabilen insanların sayısının şaşırtıcı düzeylere ulaştığını görmek.
 

BeLLa91

Kayıtlı Üye
Katılım
15 Kas 2010
Mesajlar
890
Tepkime puanı
268
İş
Asistan, öğrenci
İstanbul Uluslararası Film Festivali kapsamında yayınlanacak bir belgesel gösterime girecek. İsmi "Benim Çocuğum". Çocukları lezbiyen, gay ve transeksüel olan 7 ebeveyn yaşadıklarını anlatıyor. Ayşe Arman 2 haftadır bu ailelerle röportaj yapıyor. Okurken bile duygulandım. LISTAG ismiyle googleda arattığınızda belgeselin fragmanlarına ulaşabilir, hangi illerde ne zaman gösterime gireceğini öğrenebilirsiniz. Ayrıca Ayşe Arman'ın "Ben Bir Dönme Annesiyim" başlığıyla yayınladığı yazı da mutlaka okunmalı.
Daha yaşanası bir dünya istiyorsak işe önyargılarımızı yıkmakla, farklı görünen her şeyi reddetmek yerine anlamaya çalışmakla başlamamız gerekir. Ütopik de olsa dileğim, bunu yapabilen insanların sayısının şaşırtıcı düzeylere ulaştığını görmek.

Reddetmek ya da anlamaya çalışmak neden? Bunu yapabildiğimizde bize bir katkısı olacak mı? Anlayamayacağımız da cabası. Zaten karşıdaki farklı kişiyi anlayabilseydik o kişinin yaptıklarını yapardık. Anlama ya da reddetme yerine kimse kimseye karışmasa, özgür bıraksa herşey daha iyi olmaz mı? Ya da kimse kimsenin tercihlerini ya da yaptıklarını konuşmaya açmasa? Ya da Ayşe Arman gibi insanların cinsel yaşamlarıyla alakalı belgesel çekmese. Onu ilgilendiriyor mu? Elalemin hayatını kurcuklayıp gözler önüne serme çabası niye? Ayıp değil mi? Düşüncesi her ne olursa olsun buna hakkı yok. Tabuları yıkmayı insanları anlamayı aşılasa bile, bu belgesel özel hayata müdahaledir. Kişiler gerçek ya da canlandırma olsa bile. Kendisinin de edepten yoksun olduğunu düşünüyorum. Twitter hesabına kocasıyla ve kendisiyle alakalı tweet yazması hoş mu? Bizene onun kocasıyla sabah sabah yaptığı seksten. Bizene onun seks hayatından. Köşe yazılarında varsa yoksa seks hayatını anlatıyor. Haydar Dümen'i anlarım, insanların sorularını cevaplayıp bilgilendiriyor. Öneri ve tavsiyelerde bulunuyor. Ama Ayşe Arman varsa yoksa kendi hayatından kesitler ve seks hakkındaki uçuk düşünceleri. Fantezilerini bile yazmaya çekinmiyor. Okumuştum bir kaç kez. Bir daha da kendisini okumadım. Özel hayata lütfen biraz saygı. Lütfen biraz da gizlilik.
 

albus

Kayıtlı Üye
Katılım
1 Ara 2011
Mesajlar
1,049
Tepkime puanı
313
Bence de Bella.
Ayşe Arman gibi birinin yapacağı belgesel kendi hayatından pekde farklı olmayacaktır.
Çünkü sanatçı yaptığı ürüne kendi duygusunu, kendi düşüncesini katar.
Sanat duygunun farklı şekle girmiş halidir zaten.
Her zaman seksten bahseden birinin böyle bir belgeseli çekmesi zararlı bir eylem.
Ve halk seksin çok fazla dile getirilmesinden, açık bir şekilde herkesin önünde anlatılmasından da rahatsızlık duyuyor.
Belgesel yapılacaksa aktör; psikologlar, doktorlar olmalı bence.
 

BeLLa91

Kayıtlı Üye
Katılım
15 Kas 2010
Mesajlar
890
Tepkime puanı
268
İş
Asistan, öğrenci
Ve halk seksin çok fazla dile getirilmesinden, açık bir şekilde herkesin önünde anlatılmasından da rahatsızlık duyuyor.

İşte bütün mesele bu. Her ülkenin kendine göre ahlaki değer yargıları, gelenek ve görenekleri, kriterleri var. Ya buna uyum sağlamalı ya da cinselliğin rahatça ve özgürce yaşanabildiği ülkeleri yaşamak için tercih etmeli. Bu kadar basit. Türkiye'de yaşamaya mecbursanız, hareket ve davranışlarınıza da dikkat etmek zorundasınız. Azıcık saygı, duyarlılık, azıcıkta gizlilik diliyorum. Herkes çevresine zararı dokunmadıkça istediğini yapmakta serbesttir.
 

bayanpipo

Kayıtlı Üye
Katılım
15 Tem 2011
Mesajlar
51
Tepkime puanı
9
Konum
Kendimi ait hissettiğim yerde..
İş
Sağlık Sektörü
"FARKLI"??

Arkadaşımın gözleri kahverengi diye onu ne benden farklı gördüm ne de ötekileştirdim.. Ama bu ülkede ve hatta Dünyanın birçok yerinde farklı görülen eşcinseller ötekileştiriliyor..
İnsanların anlattığı cinsel yaşam sizi rahatsız ediyorsa takip etmezsiniz.. Ve dahası özel hayata saygı denen şey kişide saklıdır.. Sizin hayatınıza tecavüz etmiyorki, kendi hayatı hakkında yazıyor.. Ayşe Arman'ı ben de sevmem ama şimdi bile onun sanatını ötekileştiriyorsunuz.. Çünkü seksist bir yazar.. Böyle bir belgeseli çekmesi kime göre zarar tabi bu büyük tartışma konusu olur..

Galata köprüsünde kadının biri balık tutuyor ve adam onun hareketlerinden,giyiminden değil varlığından erekte oluyor.. Şimdi bu adamın karşısında duran kadın ona hep çıplak görünüyor..Çünkü cinsel organıyla bakan biri.. Ve dahası bu kadınlarda da mevcut.. Sonra toplum ve hatta yargı kadını uyarıyor.. "Cık cık cıkk..Galata köprüsünde hele de erkeklerin olduğu bir yerde ve kötüsü balık tutmak..Cık cıkk.. Yasak!!" şimdi ötekileşti kadın..Tıpkı aynı zihniyeti içinde barındıran ve seks konuşmanın zararlı olduğunu düşünenlerin yaptığı gibi eşcinsel de ötekileşti..

Pucca denen bir kızcağızın seks içerikli bloğunun binlerce takipçisi var.. Çünkü halktan bazıları sevmiş beğenmiş. Ve sanatçılar da beğenmiş,,eleştiriye değer bulmuş kızın kitabını.. Yani halk denen oluşum aşure gibi.. Herşey var.. Genelleme yapmak doğru olmaz..

Hiçkimse eşcinsel olduğunu gizlemekle mükellef değildir tıpkı heteroseksüel olduğunu gizlememekteki gibi.. Ve yine hiçbir eşcinsel bir heteroseksüele baskı kuramaz "sokakta öpüşmeyin" gibi.. Bide bu arada sanat yapılabildiğinde herşeyi kapsar.. Seks konuşmak,seks çizmek,seks yapmak vs. da bir sanattır..

Gelenek-görenek... Öyleyse kız çocuklarınızı regl olduğunda evlendirin hemen,, oturtun bir sandalyeye ayağı yere değen bahtsız çocuğunuzu evlendirin p....(cinsel organ) beyinli biriyle.. Yazık ki sürekli gelişim ve özgürleşme yerine sürekli bir gerileme dönemi isterikliğindeyiz.. Eşcinsellik gelenek ve göreneklerle doğru orantıda değil ters orantıda gider ki o toplumun oluşturduğu kurallar yine karma bir toplumdan çıktı..

Unutmayalım ki hepimizin yakını ve hatta kendisi eşcinsel olmaya adaydır.
 

albus

Kayıtlı Üye
Katılım
1 Ara 2011
Mesajlar
1,049
Tepkime puanı
313
Sorun Ayşe Arman'ın seksist yazar olması değil.
Sorun gayliğide seksist bir şekilde anlatacağından doğan korku.
Bir kadın ve erkeğin seks yapmasını doğal karşılar halk, bundan dolayı yazarı eleştirmez.
Ama konu iki erkek ya da iki kız olunca bütün hoşgörü kayboluyor.

Her neyse tartışmaya gerek yok.
Bu konudan güzel çıkarımlarda bulanabiliriz çünkü..
 

bayanpipo

Kayıtlı Üye
Katılım
15 Tem 2011
Mesajlar
51
Tepkime puanı
9
Konum
Kendimi ait hissettiğim yerde..
İş
Sağlık Sektörü
Sevgili Albus bir eşcinsel okuduğu seksist yazıda kendini bulamaz ya da başka birşey.. Bir eşcinsel kendini bilir.. Okuduğundan korkmaz lakin bir hetero seksüel okudukları karşısında çelişebilir ve akabinde araştırabilir eşcinselliği ama bir homofobik korkar.. Çünkü onları tanıma fırsatı hiç ermemiştir kendine.. Amaçlarını,kim olduklarını görmemiştir hiç.. Sadece yanlış diyip üzerini çizmiş kalemini kırmıştır homofobik..

Halk diye baskınlık kurduğunuz sözcüğü çok sayıda eşcinsel oluşturur.. Hoşgörü eşcinsellerin birincil isteği değildir.. Eşcinsel toplumda bilgelik arar.. Ancak bu şekilde homofobi tedavi edilmiş olacaktır.
 

albus

Kayıtlı Üye
Katılım
1 Ara 2011
Mesajlar
1,049
Tepkime puanı
313
Bence birbirimizi yanlış anladık.
Özelden devam edelim.
Vardığımız sonucu buradan Mabet Ailesi'ne bildiririz.
 

albus

Kayıtlı Üye
Katılım
1 Ara 2011
Mesajlar
1,049
Tepkime puanı
313
Ve bayan pipo offlıne..
Şimdi benim söylemek istediğim şuydu; seksit belgeselle gayliğin anlatılmaması gerektiği.
Eğer böyle bir şey olursa bu belgeseli çeken çektiren sokakta sopalarla kovalanabilir.
Çirkin görüntüler oluşur, bu homofobiyi ortadan kaldırmaz.
Evet sanatı bu şekilde yapabilirsiniz.
Ama bu resim veya film değil;belgesel.
Belgesel bilmeyenlere bilgilendirmeyi amaçlar.
Bilmeyenler ise belli.
Şimdi siz belgesel diyerek homofobik birisine iki erkeğin seks hayatını gözüne sokarcasına anlatırsanız..
Dediğim gibi olur; "sokakta sopalar".
Bu çok hassas bir konu.
Böyle bir belgesel çekilecekse seks hayatlarından ziyade; gayliğin bilimde nasıl karşılandığını, değişemeyeceğini, doğuştan geldiğini, heteroseksüelliğin homo ve biseksüellikten farklı olmadığını bilimsel olarak açıklama yapıp anlatma ve bilgilendirme yapılırsa belgesel amacına ulaşır, yararlı olabilir.
Homofobiklerin düşüncelerini yumuşatabilir.
Saygılar..
 

BeLLa91

Kayıtlı Üye
Katılım
15 Kas 2010
Mesajlar
890
Tepkime puanı
268
İş
Asistan, öğrenci
"FARKLI"??

Arkadaşımın gözleri kahverengi diye onu ne benden farklı gördüm ne de ötekileştirdim.. Ama bu ülkede ve hatta Dünyanın birçok yerinde farklı görülen eşcinseller ötekileştiriliyor..
İnsanların anlattığı cinsel yaşam sizi rahatsız ediyorsa takip etmezsiniz.. Ve dahası özel hayata saygı denen şey kişide saklıdır.. Sizin hayatınıza tecavüz etmiyorki, kendi hayatı hakkında yazıyor.. Ayşe Arman'ı ben de sevmem ama şimdi bile onun sanatını ötekileştiriyorsunuz.. Çünkü seksist bir yazar.. Böyle bir belgeseli çekmesi kime göre zarar tabi bu büyük tartışma konusu olur..

Galata köprüsünde kadının biri balık tutuyor ve adam onun hareketlerinden,giyiminden değil varlığından erekte oluyor.. Şimdi bu adamın karşısında duran kadın ona hep çıplak görünüyor..Çünkü cinsel organıyla bakan biri.. Ve dahası bu kadınlarda da mevcut.. Sonra toplum ve hatta yargı kadını uyarıyor.. "Cık cık cıkk..Galata köprüsünde hele de erkeklerin olduğu bir yerde ve kötüsü balık tutmak..Cık cıkk.. Yasak!!" şimdi ötekileşti kadın..Tıpkı aynı zihniyeti içinde barındıran ve seks konuşmanın zararlı olduğunu düşünenlerin yaptığı gibi eşcinsel de ötekileşti..

Pucca denen bir kızcağızın seks içerikli bloğunun binlerce takipçisi var.. Çünkü haktan bazıları sevmiş beğenmiş. Ve sanatçılar da beğenmiş,,eleştiriye değer bulmuş kızın kitabını.. Yani halk denen oluşum aşure gibi.. Herşey var.. Genelleme yapmak doğru olmaz..

Hiçkimse eşcinsel olduğunu gizlemekle mükellef değildir tıpkı heteroseksüel olduğunu gizlememekteki gibi.. Ve yine hiçbir eşcinsel bir heteroseksüele baskı kuramaz "sokakta öpüşmeyin" gibi.. Bide bu arada sanat yapılabildiğinde herşeyi kapsar.. Seks konuşmak,seks çizmek,seks yapmak vs. da bir sanattır..

Gelenek-görenek... Öyleyse kız çocuklarınızı regl olduğunda evlendirin hemen,, oturtun bir sandalyeye ayağı yere değen bahtsız çocuğunuzu evlendirin penis beyinli biriyle.. Yazık ki sürekli gelişim ve özgürleşme yerine sürekli bir gerileme dönemi isterikliğindeyiz.. Eşcinsellik gelenek ve göreneklerle doğru orantıda değil ters orantıda gider ki o toplumun oluşturduğu kurallar yine karma bir toplumdan çıktı..

Unutmayalım ki hepimizin yakını ve hatta kendisi eşcinsel olmaya adaydır.
Ben size en başından beri kilit noktayı söylüyorum. Burası Türkiye. Başka sorunuz var mı?
 

uykumahmuru

Kayıtlı Üye
Katılım
7 Şub 2013
Mesajlar
6
Tepkime puanı
0
Benim kişisel fikrim homoseksüellik normal değildir ve normal görülmesine,toplum tarafından normal görülmesi çalışmalarına,evlenmelerine izin verilmesine de karşıyım.
 

BeLLa91

Kayıtlı Üye
Katılım
15 Kas 2010
Mesajlar
890
Tepkime puanı
268
İş
Asistan, öğrenci
Benim kişisel fikrim homoseksüellik normal değildir ve normal görülmesine,toplum tarafından normal görülmesi çalışmalarına,evlenmelerine izin verilmesine de karşıyım.

Ben normaldir değildir diye bir yargı belirtmiyorum, herkesin kendi tercihi. Ama beni geren nokta, bunların tartışılması. Herkes mavi seviyor ben kırmızı rengini seviyorsam kime ne? Burada Bella kırmızı seviyor diye bir konu açılması ve tartışılması saçma ve gereksiz değil mi?
 

bayanpipo

Kayıtlı Üye
Katılım
15 Tem 2011
Mesajlar
51
Tepkime puanı
9
Konum
Kendimi ait hissettiğim yerde..
İş
Sağlık Sektörü
Ben normaldir değildir diye bir yargı belirtmiyorum, herkesin kendi tercihi. Ama beni geren nokta, bunların tartışılması. Herkes mavi seviyor ben kırmızı rengini seviyorsam kime ne? Burada Bella kırmızı seviyor diye bir konu açılması ve tartışılması saçma ve gereksiz değil mi?

Keşke kırmızı mı Mavimi sevilecek kadar birşey olsa.. Tartışılan bir varoluş.. Burası Türkiye ve burada eşcinseller de var.. Ve heteroseksüeller bunu kabul etmeli ve kişi hak ve özgürlüklerinden mahrum bırakılmamalıdır.

Belgeseller bir türün bir olayın, bir afetin, bir konunun tek bir yönünü ele almaz aldığında da isminde bellidir. Örn: "Küresel ısınmanın deniz yaşamına etkisi" gibi.. Yani "Küresel ısınmanın Dünyaya etkisi" değil. Eşcinsellerle ilgili bir belgesel çekilmişse (ki bu çok güzel) belki konusu cinsel yaşamlarıdır. Merak etmeyen izlemez.. Önceki sayfalardan birinde Urum birşey yazmış "Tedavi edilmesi gerek homoseksüellik değil homofofikliktir!" diye.. Ne de güzel yazmış..

Kimseyi yanlış anlamadım.. Anlaşmazlık yahut tartışma da yaratmaya çalışmadım. Konu hakkındaki fikirlerinize istinaden kendi fikirlerimi ortaya koymamdı yazdıklarım.. Lisanım sert ya da alaycı kaçmış ise affola..
 

BeLLa91

Kayıtlı Üye
Katılım
15 Kas 2010
Mesajlar
890
Tepkime puanı
268
İş
Asistan, öğrenci
Keşke kırmızı mı Mavimi sevilecek kadar birşey olsa.. Tartışılan bir varoluş.. Burası Türkiye ve burada eşcinseller de var.. Ve heteroseksüeller bunu kabul etmeli ve kişi hak ve özgürlüklerinden mahrum bırakılmamalıdır.

Belgeseller bir türün bir olayın, bir afetin, bir konunun tek bir yönünü ele almaz aldığında da isminde bellidir. Örn: "Küresel ısınmanın deniz yaşamına etkisi" gibi.. Yani "Küresel ısınmanın Dünyaya etkisi" değil. Eşcinsellerle ilgili bir belgesel çekilmişse (ki bu çok güzel) belki konusu cinsel yaşamlarıdır. Merak etmeyen izlemez.. Önceki sayfalardan birinde Urum birşey yazmış "Tedavi edilmesi gerek homoseksüellik değil homofofikliktir!" diye.. Ne de güzel yazmış..

Kimseyi yanlış anlamadım.. Anlaşmazlık yahut tartışma da yaratmaya çalışmadım. Konu hakkındaki fikirlerinize istinaden kendi fikirlerimi ortaya koymamdı yazdıklarım.. Lisanım sert ya da alaycı kaçmış ise affola..
Kişi hak ve özgürlüklerinden yoksun bırakılmalarının sebebi, nesil devamlılığının önünü kesecek tavizler vermemek. Bir nevi nüfus politikası. O nedenle çoğu ülke bu tür evliliklere izin vermiyor. Ama birlikte yaşamalarına kimse karışmıyor. İşin özel boyutuna gelince, bu kimseyi de ilgilendirmez. Fizyolojik ve psikolojik nedenlerden kaynaklanıyor bu tür durumlar. Bence kişi mutluysa sorun yok. Bu durum ya da hiç bir durum beni ilgilendirmez. Kimseyi de ilgilendirmemeli.
Son satırlarınıza da gelince, üslubunuzu çok beğendim. Sizinle fikir telakisi yapmak kendi adıma çok güzeldi. Teşekkür ediyorum tekrardan.
 

sebepsin

Kayıtlı Üye
Katılım
30 Ocak 2013
Mesajlar
43
Tepkime puanı
2
Burası Türkiye. Her inanıştan insanlar var ve ibadet yerleri de var ama müslüman olanlar çoğunluktadır.Şahsen dışlanmaları taraftarı değilim ama bunların ortalık yerde yaşanmasının da taraftarı değilim.Nitekim eş cinsellik hz. Lut (as) 'ın kavmiyle yaşadığı sorunlardandır.

'' Hani Lut'da Kavmi'ne şöyle demişti: ' Sizden önce alemlerden hiç kimsenin yapmadığı hayasız-çirkinliği mi yapıyorsunuz ? Gerçekten siz kadınları bırakıp şehvetle erkeklere mi yaklaşıyorsunuz ? Doğrusu siz ölçüyü aşan bir kavimsiniz. Kavimlerinin cevabı: ' Yurdunuzdan sürüp çıkarın bunları, çünkü bunlar çokça temizlenen insanlarmış ? ' demekten başka olmadı. (A'raf Suresi,80-82)


Bu da sorunun apaçık kanıtı ve de verilecek en güzel cevaptır. Kavmin sonunu da biliyorsunuz herhalde... Bu durumda büyüklerimizin söylediği şeyi eklemek istiyorum"başımıza taş yağacak"
 

Osiris

Kayıtlı Üye
Katılım
23 Kas 2008
Mesajlar
695
Tepkime puanı
128
Uyku mahmuru ve diğer tüm homofobiklere sesleniyorum.Dünya üzerinde 450 üzerinde hayvanda eşcinselliğe rastlanır ve bu sadece şimdilik bildiğimiz rakam.Bir erkek bir erkeğe aşıksa,bir kadın bir kadına aşıksa,homofobikler kendilerinide yırtsaar,kabullecekler normal olduğunu. (Ve bu 450 hayvandan sadece birinde homofobiye rastlanır,o da insan.)
 
Üst