URUMHAMATAHAYİL
Yönetici
- Katılım
- 5 Haz 2008
- Mesajlar
- 7,176
- Tepkime puanı
- 4,912
- İş
- Wellness Antrenör/Psikolog/ Sosyolog
[color=red:6kwd5zh5]Gay ve lezbiyenler tarafından 1994 yılında toplumsal bir hareket olarak başlatılan Kaos GL, 15 Temmuz 2005�te Ankara Dernekler Müdürlüğü�ne başvurarak KAOS Gay ve Lezbiyen Kültürel Araştırmalar ve Dayanışma Derneği�ni kurduklarını iletmişti. Ankara Vali Yardımcısı Selahattin Ekremoğlu ise 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu�nun 56. Maddesinde yer alan �Hukuka ve ahlâka aykırı dernek kurulamaz� hükmünü ihlalden, derneğin feshini istiyor. Durumu daha da vahim kılan Kaos GL�nin herhangi bir faaliyetinden dolayı değil sadece resmi olarak eşcinsel varlığın kabul edilmemesinden ötürü hukuka ve genel ahlâka aykırı bulunup derneğin kapatılmasının talep edilmesi. Anlaşılan devlet Kaos GL�yi 10 senedir Ankara�da çeşitli faaliyetler düzenleyen bir kısım �öteki� olarak algılıyor, iş resmiyete dökülmek istendiğinde her zaman her yerde olduğu gibi eşcinselleri görmezden geliyor, geçiştiriyor, �kendi yatak odalarınızda istediğinizi yapın ama dışarıda heteroseksüel bir yaşamın parçası olun� komutunu veriyor. Ama nereye kadar?
Geçtiğimiz yaz Kanada�nın ardından İspanya�da da, evlenen eşcinsel çiftler heteroseksüel çiftlerin tüm haklarına sahip olunca, Türkiye�deki ufku nasıl gördüğünü öğrenmek için Kaos GL Kurucu Üyelerinden Ali Erol ile konuşmuştum. Ve elbette laf, hayatın her alanında karşımıza çıkan homofobiye karşı nasıl mücadele edilebileceğine ve Kaos GL�nin bu mücadelenin neresinde konumlandığına gelmişti. Grubun dernekleşme talebi Medeni Kanun�a aykırı bulununca Ali Erol�un anlattıklarını iletmenin tam sırası olduğunu düşündüm:
�Toplumdan ve insanlar arası ilişkilerden homofobiyi yeterli seviyede uzak tutmak, zaman alacak. Ama homofobiye karşı mücadele, sadece eşcinsellerin, homofobik tutum ve uygulamalara maruz kalanların tek başına altından kalkabilecekleri bir durum değil. Biz elbette eşcinsel varoluşumuz ve hak ettiğimiz özgürlük için mücadele edeceğiz. Kaos GL olarak başından bu yana �birlikte özgürleşme�nin altını çiziyoruz. Heteroseksüel insanların da bizimle beraber mücadele etmelerinin zeminini yaratmaya çalışıyoruz. Örneğin çalışma hayatında cinsel yönelim ayrımcılığına karşı bir yasal düzenleme, çalışma hayatındaki homofobik tutum ve uygulamaları birden ortadan kaldırmayacak, aynı şekilde yasal düzenleme sağlandı diye eşcinsel kadın ve erkeklerin ayrımcılığa, homofobik tutum ve uygulamalara karşı otomatikman seslerinin yükselmesine, haklarını aramalarına yol açmayacak. Çünkü bu aynı zamanda bir özgüven ve örgütlenme sorunu. Bizim yıllardır yapmaya çalıştığımız ana alanlardan birisi, eşcinsel kadın ve erkeklerin kendileriyle barışmaları, özgüvenlerini geri almaları ve de özsaygılarını yükseltmeleri yönünde oldu. Bunlar sağlanabildiği ölçüde dönüştürücü bir pratik yaratılabiliyor.�
Ali Erol�un aktardıklarını yeniden düşününce önyargıların ötekileştirdiğimiz insanların hayatlarını ne denli kabusa dönüştürebileceğini bir kez daha fark ettim. Empati kurmak bu kadar zor mu? Geçen yıl sonuçlarını okuduğum bir ankete göre, Avrupalı aileler çocuklarının uyuşturucu bağımlısı olmalarını eşcinsel olmalarına tercih ediyorlardı. Başkalarına � (eşcinsel) çocuğuna anlayışlı davran� tavsiyesinde bulunan anne-babaların aynı durum kendi çocukları için mevzu bahis olduğunda olaya aynı soğukkanlılıkla yaklaşacaklarından şüpheliyim.
Bakın, eşcinsellik bir hastalık veya arızalı bir durum değildir. Üstelik bir insan sadece kendi cinsini seviyor diye toplumdan tecrit edilemez. Bundan on sene öncesine kıyasla daha ileride olduğumuz kesin ancak eşcinsel düşmanlığıyla baş edebilmemiz için daha çok yolumuz var. Öncelikle bu düşmanlıkla yüzleşmemiz gerek. Her gün gazetenizi aldığınız köşedeki bakkal, eski ilkokul arkadaşınız, belki de aklınızın ucundan bile geçmeyen lise öğretmeniniz eşcinsel. İşte Kaos GL gibi oluşumlar sayesinde gelecekte ülkemizde eşcinseller korkmadan cinsel tercihlerini söyleyebilecek hatta sokakta yürürken �hetero� taklidi yapmak zorunda kalmayacak. O zaman bu tür homofobik tutumlarla karşılaştığımızda boynumuzu büküp oturmayalım, heteroseksist düşünce biçimini her kabullenişimizde kendimize çelme takıyoruz, farkında değil misiniz?[/color:6kwd5zh5]
Geçtiğimiz yaz Kanada�nın ardından İspanya�da da, evlenen eşcinsel çiftler heteroseksüel çiftlerin tüm haklarına sahip olunca, Türkiye�deki ufku nasıl gördüğünü öğrenmek için Kaos GL Kurucu Üyelerinden Ali Erol ile konuşmuştum. Ve elbette laf, hayatın her alanında karşımıza çıkan homofobiye karşı nasıl mücadele edilebileceğine ve Kaos GL�nin bu mücadelenin neresinde konumlandığına gelmişti. Grubun dernekleşme talebi Medeni Kanun�a aykırı bulununca Ali Erol�un anlattıklarını iletmenin tam sırası olduğunu düşündüm:
�Toplumdan ve insanlar arası ilişkilerden homofobiyi yeterli seviyede uzak tutmak, zaman alacak. Ama homofobiye karşı mücadele, sadece eşcinsellerin, homofobik tutum ve uygulamalara maruz kalanların tek başına altından kalkabilecekleri bir durum değil. Biz elbette eşcinsel varoluşumuz ve hak ettiğimiz özgürlük için mücadele edeceğiz. Kaos GL olarak başından bu yana �birlikte özgürleşme�nin altını çiziyoruz. Heteroseksüel insanların da bizimle beraber mücadele etmelerinin zeminini yaratmaya çalışıyoruz. Örneğin çalışma hayatında cinsel yönelim ayrımcılığına karşı bir yasal düzenleme, çalışma hayatındaki homofobik tutum ve uygulamaları birden ortadan kaldırmayacak, aynı şekilde yasal düzenleme sağlandı diye eşcinsel kadın ve erkeklerin ayrımcılığa, homofobik tutum ve uygulamalara karşı otomatikman seslerinin yükselmesine, haklarını aramalarına yol açmayacak. Çünkü bu aynı zamanda bir özgüven ve örgütlenme sorunu. Bizim yıllardır yapmaya çalıştığımız ana alanlardan birisi, eşcinsel kadın ve erkeklerin kendileriyle barışmaları, özgüvenlerini geri almaları ve de özsaygılarını yükseltmeleri yönünde oldu. Bunlar sağlanabildiği ölçüde dönüştürücü bir pratik yaratılabiliyor.�
Ali Erol�un aktardıklarını yeniden düşününce önyargıların ötekileştirdiğimiz insanların hayatlarını ne denli kabusa dönüştürebileceğini bir kez daha fark ettim. Empati kurmak bu kadar zor mu? Geçen yıl sonuçlarını okuduğum bir ankete göre, Avrupalı aileler çocuklarının uyuşturucu bağımlısı olmalarını eşcinsel olmalarına tercih ediyorlardı. Başkalarına � (eşcinsel) çocuğuna anlayışlı davran� tavsiyesinde bulunan anne-babaların aynı durum kendi çocukları için mevzu bahis olduğunda olaya aynı soğukkanlılıkla yaklaşacaklarından şüpheliyim.
Bakın, eşcinsellik bir hastalık veya arızalı bir durum değildir. Üstelik bir insan sadece kendi cinsini seviyor diye toplumdan tecrit edilemez. Bundan on sene öncesine kıyasla daha ileride olduğumuz kesin ancak eşcinsel düşmanlığıyla baş edebilmemiz için daha çok yolumuz var. Öncelikle bu düşmanlıkla yüzleşmemiz gerek. Her gün gazetenizi aldığınız köşedeki bakkal, eski ilkokul arkadaşınız, belki de aklınızın ucundan bile geçmeyen lise öğretmeniniz eşcinsel. İşte Kaos GL gibi oluşumlar sayesinde gelecekte ülkemizde eşcinseller korkmadan cinsel tercihlerini söyleyebilecek hatta sokakta yürürken �hetero� taklidi yapmak zorunda kalmayacak. O zaman bu tür homofobik tutumlarla karşılaştığımızda boynumuzu büküp oturmayalım, heteroseksist düşünce biçimini her kabullenişimizde kendimize çelme takıyoruz, farkında değil misiniz?[/color:6kwd5zh5]