Ölümü dilemek

Merhabalar benim bir sorum olacaktı.. mesela bazı duaları sayılarına göre okuyup dilek dileyebiliyormuşuz.. bu duaları yaptıktan sonra ölümü dilesek kabul olur mu? Bana yazılan 1 günü bile yaşamak eziyetmiş gibi geliyor da.

Olumu dilemek intihar etmeyeyim de olmus olayim ben intihar etmedim ki hesabindan yirtmak gibi geliyor bana. Kendinize durust olun bir nokta kadar yasama amaciniz yok mu?

dhardhar' Alıntı:

Olumu dilemek intihar etmeyeyim de olmus olayim ben intihar etmedim ki hesabindan yirtmak gibi geliyor bana. Kendinize durust olun bir nokta kadar yasama amaciniz yok mu?

Genişletmek için tıkla ...

Bug bulmuşken değerlendirmek istiyor.

Hayırlı ömür ile birlikte hayırlı bir ölüm pek tabi anılabilir ama bazı şeyleri seçemiyoruz.
Anne-baba, soy bağı, doğum-ölüm, akıl baliğ olana kadar nerede yaşadığımız, nasıl büyütüldüğümüz, ismimiz gibi.

Şimdi seni senden daha iyi tanıyan Yaratıcı, yaşamanı murad ediyor ki şu an yaşıyorsun. Sen ise ölümün senin adına daha iyi bir tercih olduğunu biliyormuşcasına ölümü arzuluyorsun.
Yani Allah şu an çok bilmiş bir kul ile karşı karşıya kalmış vaziyette.
Yani haddini bilmeyen bir kul oluyorsun.

Birde ölüm herkes için hayırlı degildir. Kimileri için ebedi azabın başlangıcı iken kimileri için ebedi kurtuluşun başlangıcıdır.
Belirsiz bir ölüm gayyasında boğulup gitmeyi arzu ediyor oluşunuzu affınıza sığınarak cehaletinize veriyorum.
Çünkü belirsiz bir sonu akıllı bir insan istemez.
Akıllı bir kul sadece hak oldugu için ölüm vaktinin gelmesini bekler.
Beklerken de bir güzel hazırlığını yapar ölümü en şık haliyle karşılamak için çabalar.
Şıklıktan kastım malumunuzdur.

Kabul olur.
Allah sayısını yerine getirme telaşına girmeden de duanı kabul eder.

Hatta o duayı nasıl kabul edilmesi gerekiyorsa öyle kabul eder.

Ölmeden önce öldürür seni. Öldürüp öldürüp diriltir. Ölünce yine dirileceksin nasıl olsa. Sorun hem çözülmeyecek hem de yok olmak bu saatten sonra imkansız. Ölüm ötesinde kaçacak yer de yok. Hipnoz altında hesap verme sistemi ile așkın enerjiye tam entegre olacağız. Özgür irade kalkıyor. Hipnoz altında olan bilinç altımız kendi eli ile işledikleri dolayısı ile hatalara sürüklendiğini bize anlatacak. Bizim bilinç altımızı bize karșı kullanacak yaratıcı. Yani adaleti o sağlayacak biz savunma yapamayacağız. Hipnoz edilen insan savunma yapamaz. Alnından tutulup yakalanmıștır. Anca itirafçı olur. Yani ölmeyi istemek daha feci olabilir.

Kardeşim. Ölümü dilemektense başka şeyler yapmalisin. Eziyeti kim yaşatiyosa geri dönüşü olmayan şekillerde cezalandirabilirsin. İntikam almak için yardim çagirabilir ve kendinin veya yeryüzünün enerjisini kullanabilirsin. Pes etme sakın

islamda intihar günah eğer ölmeye meyilliysende peygamberinin duasını yap “eğer biri içinizden ölmeyi dilerse bare Allahım hakkımda yaşamak hayırlı ise yaşat ölmek hayırlı ise ölümü nasip et desin” bu tarz birşeydi yıllar önce okumuştum denenebilir kendi canına kıymaktansa

Buhari, merda 19 kaynağı buymuş az çok doğru hatırlamışım duayı

solosal' Alıntı:

Kardeşim. Ölümü dilemektense başka şeyler yapmalisin. Eziyeti kim yaşatiyosa geri dönüşü olmayan şekillerde cezalandirabilirsin. İntikam almak için yardim çagirabilir ve kendinin veya yeryüzünün enerjisini kullanabilirsin. Pes etme sakın

Genişletmek için tıkla ...

Bundan biraz bahsedebilir misiniz?

Öncelikle bilmeni isterim ki sen çok değerlisin. Hemde bu dünya hayatında bir sınava tabi tutulacak kadar yoksa bu tarafa yolun düşmeyebilirdi, buradan yola çıkarak şükretmeye başlayabilirsin.
Sanırım bir tek sen değilsindir sırf doymuşluktan başka âlemlerin merakından dünya hayatının zorluklarından sıyrılıp filmin sonunu merak eden belki binlerce insan vardır. Ölüm arzuladığın hayal ettiğin gibi bir kurtuluş olmadığında ne yapabilirsin ki pişmanlığın fayda etmediği bir yer olsa gerek ölüm ötesi. Günün sonunda istediğin olucak erken davranıp bu yolda çare aramanla kendini çok daha zor hallerde bulabilirsin. Duyduğum kadarıyla da kimseye taşıyamayacağından fazla yük verilmiyormuş o yüzden kal sağlıcakla

dhardhar' Alıntı:

Olumu dilemek intihar etmeyeyim de olmus olayim ben intihar etmedim ki hesabindan yirtmak gibi geliyor bana. Kendinize durust olun bir nokta kadar yasama amaciniz yok mu?

Genişletmek için tıkla ...

Değerli üstadım, konuyu pek fazla açmadım.. Kısa olması suretiyle özet geçeyim. 27 yaşındayım, ticaretle uğraşıyorum bir oğlum bir kızım var. Oğlum 3 yaşında kızım 5 aylık.. Onlar için yaşamalısın diyenleriniz olacak. Ama nereden başlayacağımı bilmiyorum.. Ben 6 yaşında babamı kaybettim kendisi şizofren hastalığı olan bir insanmış. Eziyetler eder ve annemi bıçaklarmış defalarca. 6 yaşından sonra okulumda defalarca p** muamelesi gördüm.. Bunun için 9 yaşında okul değiştirmek zorunda kaldım.. Kendi öz abimin cinsel istismarına uğradım, kendisi 5 vakit abdestli namazlıdır. Annemle ablamı kapının deliğinden o anı izlerken gördüm ve hiç birşey yapmadıklarınıda. Sonra aynı olayı bakkal tarafından uğradım gelip anlattığımda bana inanmadılar.. Bana EVKUR diye bir mağazadan terazi verip parklara yolladılar, eve gidince bütün paramı aldılar. Pilav üstü nohutu mavi çöp poşetine koyulmuş bir şekilde çok yedim çünkü poşete koyup kapıya bırakıyorlardı onlar ne eve gelmeden eve giremezdim anahtarım yoktu. Defalarca beni dövdüler bıçak çekti annem olacak şahıs hatta kovaladı evden. Canları isteyince kapıyı açıp merdivenlerde yatan bana geç gir diyip eve alıyorlardı. Allah razı olsun 2 katlı ranzada yatırıyorlardı. Maddeye düştüm, madde dediğim 50 kuruşluk bali. Onları rezil ettiğimi ve dövdükten sonra evden gitmemi istediler. Ama bir gün bunların intikamını alacağıma yemin ettim. Bu olaylardan sonra okulda başarısız oldum liseyi dışardan okuyup askere gittim, geldim ailemin isteği üzerine evlendirildim. (23 yaşında) Sevdiğim insanla evlendim.. Sonra bu eski sorunlarım baş vermeye başladı anneme, ablama, abime olan kinim önünü alamayacak kadar büyümüştü. Her defasında büyük kavgalar çıkardım.. İnkar etmeyi sevdikleri için bunlardan dolayı eziyet çekiyorsunuz demedim... Bu üçlüyü gördüğümde şeytan görmüşe dönüyor, saldırıyordum abimin kafasını yar dım, annemi balkondan aşağı atacakken tuttular beni, ablamı sokaklarda kovaladım. Eşim bile neden bu kadar kin? dediği oldu. Yanımda eşimden başkası kalmadı onun ailesi var bugün ölsem beni gömebilecek kimse yok. Tek bir dost, arkadaş, aile yok. Eşimin ailesi kaç defa sorunlarım olduğunu anlayıp içeriğini bilmeden yardımcı olmaya çalıştılar ama başaramadılar. Kendi dükkanım var, biraz destekle açtım. Sadece çocuklarımın geleceğini düşündüğüm içindi, ben babasız büyüdüm yoksulluk çektim ama onlara çektirmeyeceğim diye. Hatta Allah'a isyan bile ettim itiraf ediyorum kaç defa, benim hayatımı mahvettin onlara karışma alacaksan da beni al diye. Üzerimde don atlet çevreyolunda tırların önüne atladığım oldu. Öz babamı istedim, bir kere görmeyi ona o kadar ihtiyacım vardı ki. Sinir krizi geçirip mezarına saldırdığım bile oldu 'beni neden bunların eline bıraktın' diye. Çok uzun yazı olmasın diye atlıyorum. Böyle bir insan manevi sevgi görmemiş çocuklarına hiç birşey katamaz. Eşimin gözlerindeki pişmanlığı hissediyor gibiyim, o durum beni daha çok mahvediyor. Çocuklarıma birşey katamayacağım, ben işe yaramaz bir insanım. Ancak evlenmemde bir kaderdi, evlenmiş olmasam beni belki yıllar önce 'Ailesini katleden çocuk' diye manşetlerde okuyabilirdiniz.. Bunu engelleyen evlilik, çocuklar beni yaşamak istemediğimi engelleyemedi. Onların dedesi, anneannesi, dayısı, teyzeleri var. Benim hiç biri yoktu. Şuanda olduğu gibi. Yani üstadlarım, eskilere dayanan bir konu ve unutamadıklarım. Ölüm en büyük acizlikse en büyük acizim. Cehennemde yanacak isem, artık acısı, azabı umurumda değil. Artık insanlara zararlı bir birey olmadan defolup gitmem gerek.

Ve ek olarak en acısıda, eşimin çocuklarımıza birşey öğrettiği sırada benimde öğrendiğimdi.. 26 yaşında güsul almayı öğrenmiş bir insanım.

anlattıkların kadarıyla ben sadece öfkeli bir adam gördüm.. saman alevi gibi bir adam gördüm.. en kötüsüde keskin bir sirke gördüm.. yani kendi kendini yakıp tüketen bir element ve durum.. daha fazlası değil..

doğada yalnızca iki tür güç vardır.. bir vermek vardır.. birde almak vardır.. vermek; yaradanın niteliğidir.. almak ise; yaradılanın niteliğidir.. hepsi odur onuda söyleyeyim sana.. daha fazlası filan yok.. yok öyle saçmalıklar..

vermek niteliği yaradanın bir niteliğidir... Allah'ın bir niteliğidir.. kelimesinin kökü bile eski babilce al ve el olarak geçer.. Al-lah.. El-ilah olarak geçer.. al-el.. ver demek istiyor yani.. vermekten söz ediyor.. ihsan etmekten söz ediyor.. 21.yüzyıl insanının asla anlayamayacağı derin kavramlardan söz ediyorlar.. kutsal şeylerden söz ediyorlar..

Dostum dostum güzel dostum
Bu ne beter çizgidir bu
Bu ne çıldırtan denge
...
Fakat
Yaprak döküyorsa bir yanımız, bir yanımız bahar bahçe...

Unutma sevdiğine kavuşmanın nasıl bir nimet oldugunu. O nimete yıllarca kavuşamayanlar var bizim gibi.

Çocuk hasretiyle yanıp tutuşanları hiç katmıyorum bile.

Güçlü bir insansın. Buradaki bir çoklarından daha güzel derdini ifade ediyorsun, yazıyorsun, yetenklisin, algın çok iyi.
Sana verilen nimetlere nankörlük etme. Yaşadıkların beni ağlattı zor imtihanlar seni anlamak istiyorm belki tam manasıyla anlayamıyorum ama nimetlerinin farkında olmalısın.
Geçmişe sünger çekmelisin, geleceğe yelken açma vakti. Kim Ki geçmişe takılmıştır hepsi harabat ehli olmuştur. Hayatta sadece şu an var inanmıyorsun ama geçmiş geçmişte kaldı.
Geçmiş geçmişte kaldı.
Geçmiş geçmişte kaldı.

Bazen neyin trol neyin neyin ciddi olduğu iyice birbirine karışıyor.

Canınız tatlıdır sizin. İlgiye ihtiyacınız var.
Ölmek isteyen intihar eder ve ölür. Siz hem ölmek istiyorsunuz hem de giderayak son bi duygu sömürüsü ile Allahın ilahligina pasif direniş sergilercesine açık arıyorsunuz.

Şuur altınızı sorgulayın. Allaha belli ki inanmak ağır geliyor. Onun yerine inananlara karșı challange yapmaya gerek yok.

Kısacası boş bulunmușsumuz.

Dostum sen olumu bile yenmissin simdi gelip acaba olsem mi diye soruyorsun. Dukkanin var esin var cocuklarin. Yeri gelebilir ben neden boyle bir babanin cocuklari oldum diyen cocuklarin da olacak. Karin pisman da olmus olabilir olsun ne olacak ki yine bu pismanlik duydugundan da pisman olabilir ama ne zaman kesin pisman olur biliyor musun sen olunce vazgecince yitip gittiginde. Dukkanin var ve interneye girip muhtemelen telefondan giriyorsun internete girebiliyorsun cogu seyden yoksun degilsin. Ister inancli ol ister ateist. Birak onlar gecmisti kalsin sana kattiklarini dusun. Ha olecegim diyorsan o en kolay is. Onca zoru becerip bu kadar basit bir son. Ben bu filmin sonunu hic begenmedim dostum. Haydi ilk 100e klasiklesmis bir film senaryosuyla tamamla bu dunya hayatini.

Bazı arkadaşlar inansanız ne kaybedersiniz? diye sormak istiyorm.

Bizde ihtimallerin varlıgından haberdarız yalanı biliyoruz yazdıklarının uydurma olma ihtimalini öngörebiliyoruz ama yine de bir şey kaybetmeyecek oluşumuz dogrultusunda arkadaşa inanmayı tercih ediyoruz.
Ve ben soru sahibine inanarak neyi kaybettim?
Hiçbir şey.

İnananlara challenge yaptıgını, soru sahibine inanmayarak anlatmak aslında büyük bir çelişki.

Çelişkiler yumagı...

Yaşamak ağır geliyorsa ölmeyi dileyebiliriz elbet lakin, ölmenin ne olduğunu bilmiyoruz, ölüm sonrasını bilmiyoruz. İnançlarımız var ama deneyimimiz yok. O zaman ölümü neden diliyoruz.

Ölme isteğinin asıl birinci sebebi, çevremizekilere ders vermektir. Üzülmelerini, pişman olmalarını, keşke demelerini ummaktır. Gizliden bir acı çektirme isteğidir. Ve ölünce siz bunların hiç birini bilmezsiniz.

İntahar isteği ve bunu dile getirme kendini acındırmak ve kendime acımaktır.

Madem hayat zor kötü ya da her ne ise. Yaşamak istememeyi seçmenize neden olacak kadar berbat diyelim. Ölmeyi istemek yerine iyi bir yaşamı dilemek, hayalini kurmak ve onun iÇin çabalamak daha doğru ve mantıklı değil mi.

Evren’den herşeyi dileyebilir siniz. Lakin o sizden daha yaratıcıdır. Neyi verip vermeyeceğini daha iyi bilir.

Evrenden isterken de bağıra ağlaya çağıra değilde güzellikle istemek gerekli. İstek yasasını bi kavramak gerek.