Dünyanın sanal olduğunu düşünüyor musunuz?

Arkadaşlar dünyanın aslında bır program parcası oldugunu yanı kısacası sanal oldugunu dusundugunuz oluyor mu? Bu sıstem ve duzenı olusturan programcı dısında..

Bir yerde okumuştum ama kaynağı veya doğruluğunu bilmiyorum ama matris gibi bir bilgisayar programında yaşamadığımızı kanıtlayacak hiç bir bilimsel veri yokmuş.

Evet düsünüyorum, ayni mantik üzere kisi ruyadadir ölünce uyanir diyorum .

Truman Show gibi değil mi?Evet belkide...Neden olmasın?

bana göre dünya kusursuz bir yapımı demeliyim yoksa yer mi demeliyim bilmiyorum ama kusursuz olduğunu düşünüyorum beşeri faktörler dışında her şey düzen halinde ve böyle kusursuz bir şey bir program olamaz program ise bu programı yazan bir programcı olmalı ve programcı tanrı olmadığı sürece kusursuz olamaz sonuçta tanrıya inan insan tek kusursuz varlığın tanrı olduğuna inanır o yüzden bu kusursuz düzeni bir programcı yani başka bir varlık yapamaz eğer gerçeden program olduğuna inanıyor isek ve kusursuz olduğunu düşünüyorsak mutlaka aklımızdaki tanrı ve kusursuz kelimlerin in anlamları çelişecek ve tanrı her şeye güce yetendir neden bizi programa koysunki bir dünya , evren yaratmak yerine diye düşünür ki bende öyle düşünüyorum

Evet zaten öyle. Kur'an bence bunu anlatıyor zaten, ben bütününden bunu anlıyorum. Ultra sanal gerçeklik gibi bir şey.

Matrix yani evet hep oluyor izlediğim bir belgesel de bizim aslında sadece gerçekliğin 3 boyutlu yansımaları olduğumuz söyleniyordu yanlış hatırlamıyorsam.Simülasyon gibi yani konu burdan Platon un idealarına kadar gider.

O zaman burada ki kişiler sizler benim için birer test veya yolsunuz. Hepinize Selam

Sanal olan zihindir.Kişi zihinden kurtulduğu anda uyanıktır..Ayakların yerdeki hissi.Çiçeklerin kokusu.Güneşin sıcaklığı bunlar gerçek sanal değil.

Asıl gerçeklik siz uyuduktan sonra gördüğünüz şeydir rüya dediğiniz şey gerçektir zannımca..

Bence yaşadığımız dünyanın sanal olması duruma nereden baktığımıza bağlı. Mesela biz şu an televizyonda oluşan 2 boyutlu görüntülere sanal diyoruz. Belki de 4. boyutta olsak 3. boyuta sanal diyeceğiz. Bu böyle böyle sonsuza kadar devam eder. Ta ki Yaratıcı'ya dek. Zaten o boyutu algılamamız imkansız. Yani algılayabildiğimiz kadar gerçek aynı zamanda algılayabildiğimiz kadar sanalız.

WhiteFriday' Alıntı:

O zaman burada ki kişiler sizler benim için birer test veya yolsunuz. Hepinize Selam

Genişletmek için tıkla ...

Sen kadar herkes de var. Kimsenin kişisel sanal gerçeklik evreni değil. Multiplayer oyun ağı gibi yani.

hazaR' Alıntı:

Sanal olan zihindir.Kişi zihinden kurtulduğu anda uyanıktır..Ayakların yerdeki hissi.Çiçeklerin kokusu.Güneşin sıcaklığı bunlar gerçek sanal değil.

Genişletmek için tıkla ...

ben de bunun tam tersini düşünüyorum. duyularımız bize ne kadar gerçeği gösteriyor. benim algıladığımla senin ki bir mi? eğer öyleyse nasıl oluyorda herkes tek bir gerçek hakkında bu kadar farklı görüşe sahip.


bence hem zihin hem duyular yanıltıcı. gerçek ancak sezgiyle ruhla anlaşılabilir.tam olarak sanal olmasa da aldatıcı değişken bir dünya da yaşıyoruz.

Şunu düşünüyorum madde evreni sadece bizim olduğunu ve sonunun olduğunu manevi evrenlerin sonsuz olduğunu en çokta Ömrüm boyunca Kuranı Kerimde yazan 18bin Alemin Sırrının sadece 10-1 bilmek isterdim

ori24' Alıntı:

Arkadaşlar dünyanın aslında bır program parcası oldugunu yanı kısacası sanal oldugunu dusundugunuz oluyor mu? Bu sıstem ve duzenı olusturan programcı dısında..

Genişletmek için tıkla ...

Matrix felsefesi olduğunu düşünüyorum. Film dekilerin gerçek olduğu düşüncesindeyim fikrimce..

Belki de bizim yarattığımız sanal gerçekliklerde böyle düşünüyorlardır.. Kim bilir?

Ori'nin sorularını okudukça bu konuda yıllar önce ortaya atılan teoriler geliyor aklıma. Uzun süre önce başka konularda da bahsedilmişti yanlış hatırlamıyorsan.
Ama bu sanal gerçeklik teorisi bizlerin de aynı düzeyde bir simülasyon üretecek teknolojiye gelmesiyle son buluyordu. Yazılımsal olarak da felsefi olarak da baksak bir sanal gerçekliğin parçası olduğumuzu düşünüyorum. Saçma bir benzetme olacak belki ama sanki oyun oynar gibi farklı seviyelerde, farklı görevleri geçerek puan topluyoruz. İster diğer hayatlar diyelim ister bu dünyada diyelim o seviyeyi geçmediğimiz sürece aynı görevleri tekrarlıyoruz.
Sanal bir gerçekliksek de en azından üst bilincim ya da daha üst boyuttaki ben tarafımdan yönetilmeyi tercih ederim.

Bana çok gerçekçi geliyor ama ruh tamamen düşündürücü. Yaşadığımız dünyada bir dizi sınavdan geçiyoruz. Başımıza sayısız dert, sevinç, üzüntü vb şeyler geliyor. Hepsine verdiğimiz tepkiler ölçülüyor sanki. Ama geçmişte insanlar çok uzun yaşıyorlarmış. Bizim ömürlerimiz 80 yılla sınırlı daha üstü çok sayıda insan yaşamıyor. Neden böyle bilmiyorum. Cennet cehennem kavramı var. Dünya sanalsa bunlarında sanal olma ihtimali doğardı sadece bana göre tabi. O gerçeklikle yüzleşeceğimiz yaptığımız yanlışların günah sevap olarak tartılıp bize dönecek olması küçücük bir ateşi bile elleyemiyorken içerisinde yanmaktan söz ediliyor ya bu gerçekten çok korkunç geliyor bana. Bir yandanda nefis var tabi. Bu konudan tez yazılır adeta Kendimi yaşadığım hayatı yaşamıyor gibi hissedince çakmağı alıp üzerinden geçiyorum elimi gayet acılı ve gerçek. Ölmek korkutuyor sadece beni. Kabirde zaman nasıl geçecek mesela dünyada örneğin 7milyar yıl yaşanacaksa ve cennet cehennem için tüm insanların ölmeleri beklenecekse kabirdekiler ne yapacak?

Varacağımız asıl yurdu düşündüğümüzde burası sanaldan da daha öte gibi görünüyor bana.

Ben düşünüyorum bence tüm evren bir bilgisayar programı ve bunu yazan kişide Tanrı ve o tek.