Yorumlanmaması rüyanın geçerliliği olmadığı için mi?
Sağlıklı bir zihnin birincil reflexi, bilinç dışı sembollerini yorumlamaktan ziyade organizmayı canlı ve ayık tutmaktır. Beyin, rüya görürken rüya gördüğünü de bilir aslında. Çünkü belli loblar aktif olurken belli loblar dinlenmeye alınır.
Rüyada bir tarafımız kesildiği zaman, eğer kan akmaya başladı ise, bu genellikle rüyada gördüğümüz son sahne olur ve rüya fişten çekilmişçesine kesilir.
Çünkü rüyadayken tüm o sembolleri hafızasına kaydetmeye devam eden ilkel beyin, bir anda bir uzvunun kanadığını, koptuğunu, kesilip alındığını vs görünce kanını damarlarında zaptetme reflexi ile hareket eder. Yani hayal ve gerçeği bu noktada ayırmaksızın asıl işine geri döner. Yani seni rüyandan uyandırır ve tehlikeden emin olman için tüm adrenalin bezlerini de uyarır. Adrenalin ise melatonini ve özellikle de epifizi bir anda keser.
Yüksek bir heyecan ile uyanırsın ve çok şükür rüyaymış elim kolum sağlam dersin ama rüyanın devamı ve finali gelmediği için yorumlanması da eksik ve yanıltıcı olur.
Ayrıca kan revan rüyalarını genellikle de rüyada musallat olan cinler seni korkutmak ve tiksinme duygusuna seni alıştırmak için gösterirler. Cinlerin insanları istila etme yollarından biri de "tiksinme" damarından deformasyonlar yapmalarıdır. Ağır musallatlı insanlar tiksinç toxic olan ne varsa dürtüsel olarak bunlara meylederler mesela ..