Sokaktaki Hayvanları Unutmayalım

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan cathrine
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

Hayvanlar Arasında Ayırım Yapanlar​


Yeri gelmişken, çocuklarına hayvan sevgisini aşılamak ve sorumluluk almayı öğretmek için evlerine tavşan,kaplumbağa,balık,kuş,hamster alan ebeveynlere söyleyeceklerim var.Köpek,kedi bakımı zor geldiği için bu hayvanlara yönelenlere sesleniyorum.Onlar da kedi,köpek kadar bakım ister....Onlar da bir can taşıyor ve sizin ya da çocukların oyuncağı değil....Nasıl ki kedi ve köpeklerimizi günlerce evde bırakıp gidemiyorsak onları da evde öylece kaderine bırakıp gidemeyiz....Öyle hikayeler duyuyorum ki daha doğrusu gerçeklerle karşılaşıyorum ki...İnanılır gibi değil....Balığı ya da kaplumbağayı zaten iyi şartlarda besleyen çok az,genlede fanusta bakılıyor ama doğrusu akvaryum...Bu birinci yanlış ama hadi bu yapıldı..İkinci yanlış da evde kaderine terk edip başka bir yere gidebileceğini zannetmek....Dönünce eğer yaşıyorsa bıraktığınız yerden devam etmek....Yaşaması zaten mucize de....Bakın acelesi olduğu için evden çıktığını ve eve döndüğünde de fanusta balığın öldüğünü anlatıyorlar....Birine bırakın bari...Köpeği,kediyi olsa evde
bırakabilir miyiz de tavşanı,hamsteri,kuşu,kaplumbağayı bırakabileceğinizi düşünüyorsunuz.Yine kafeste bırakıp acilen gittiği yerden aynı anda dönemeyenlere de şahit oldum....Ya evinize hiç hayvan almayın ya da bakımını üstlenin eğer alıyorsunuz...Özenli ve hassas davrananlara lafım yok...Çocuklara sevgi ya da dostluk deneyimi yaşatmak isterken tam aksine sebep oluyorsunuz....Buradaki arkadaşlarımdan eminim zaten....Lütfen çevrenizde hayvanlara bu şekilde yaklaşan aileler varsa ya da arkadaşlarınız uyarmak hepimizin görevi bir yerde....Bütün hayvanlar can taşıyor...Bunu anlayalım....Tavşanı ya da kuşu kaçtığı için günlerce üzüleni,ağlayanı ,bulana ödül vereceğini söyleyen de gördüm....Herkes böyle değil tabii ki...Ama bu tür olaylarla karşılaştığımızda fikirlerimizi paylaşmaktan çekinmeyelim..Bakımı ağır geliyorsa lütfen süs olsun diye alınmasınlar artık.....Dilimizde tüy bitti...Bu da bizim sorumluluğumuz...Herkese yetişemeyiz ama görüyorsak sözle de olsa uyarıp bir düşündürmemiz gerekiyor bence.....
 
Yine kış geldi...Bu gönderiyi yeniden hatırlatmak için yazıyorum...Sokaktaki dostlarımızı,çocuklarımızı hiç unutmayalım ve ayrıca doğayı korumaya çaba gösterelim....Hayvanlar için bir kap su ve mamayı unutmayalım....Ya da araçlarımızı çalıştırmadan önce dikkatli olalım,motora saklanmış yavru kediler olabilir....Soğuktan korumak ya da kutular yapıp onlara göz kulak olmak da onları korumaktır,sadece yiyecek değil,onlara zarar verenleri engellemek de sorumluluğumuzdur,bu da bir yardım elidir....Mama ve su kaplarını devirenleri de gördük....Balkonlara da kuşlar için yem koyanlar oluyor....Öyle insanlar da var...Gücünü ve zamanının çoğunu da hayvanlar için harcayanlar da var....İyi kalpli olmaya çalışanları,iyi niyetli insanları da gönülden kutluyoruz zaten,sevgiler buradaki bütün iyi niyetli arkadaşlarıma da....:)
 
Yine kış geldi...Bu gönderiyi yeniden hatırlatmak için yazıyorum...Sokaktaki dostlarımızı,çocuklarımızı hiç unutmayalım ve ayrıca doğayı korumaya çaba gösterelim....Hayvanlar için bir kap su ve mamayı unutmayalım....Ya da araçlarımızı çalıştırmadan önce dikkatli olalım,motora saklanmış yavru kediler olabilir....Soğuktan korumak ya da kutular yapıp onlara göz kulak olmak da onları korumaktır,sadece yiyecek değil,onlara zarar verenleri engellemek de sorumluluğumuzdur,bu da bir yardım elidir....Mama ve su kaplarını devirenleri de gördük....Balkonlara da kuşlar için yem koyanlar oluyor....Öyle insanlar da var...Gücünü ve zamanının çoğunu da hayvanlar için harcayanlar da var....İyi kalpli olmaya çalışanları,iyi niyetli insanları da gönülden kutluyoruz zaten,sevgiler buradaki bütün iyi niyetli arkadaşlarıma da....:)
Sokakta hayvan bırakırlarsa tabi.
Gece yapılan veteriner kontrolü olmadan köpekleri usulsüz toplamalarına müdahale edip gerekli yerlere bildirip duruma itiraz edelim. Hayvanlara şiddet uygulanan durumlarda hayvanlara baktığınız için saldırıya uğradığınızda kanıt toplayın bu kişileri şikayet etmek için. Kedilerin de toplatıldığı iddiaları var özellikle geceleri dikkat edelim logosuz araçlarla toplama yapmaya gelenler olursa.
Herkes sokağındaki mahallesindeki canlara sahip çıksın, şüpheli kişilere dikkat etsin.
 
Sokakta hayvan bırakırlarsa tabi.
Gece yapılan veteriner kontrolü olmadan köpekleri usulsüz toplamalarına müdahale edip gerekli yerlere bildirip duruma itiraz edelim. Hayvanlara şiddet uygulanan durumlarda hayvanlara baktığınız için saldırıya uğradığınızda kanıt toplayın bu kişileri şikayet etmek için. Kedilerin de toplatıldığı iddiaları var özellikle geceleri dikkat edelim logosuz araçlarla toplama yapmaya gelenler olursa.
Herkes sokağındaki mahallesindeki canlara sahip çıksın, şüpheli kişilere dikkat etsin.
Bazı kötülükleri aklımızla da kalbimizle de idrak edemiyoruz....Sokaktan çalınanlar yetmez gibi evlerinden de kaybolan hayvanlar artmaya başladı....Herkesin köpeği,kedisi çalınıyor....Bu olaylar çok arttı,gözleri yaşlı can dostlarını arıyorlar....Kimse de bulunca geri getrimiyor,hem ticari mal gibi satılıyorlar ,maddi amaçlarla hem de düşmanlık olsun diye bile yapabileceklerini düşünüyorum...Kedisiyle,köpeğiyle ,kuşuyla mutlu olan insanlara da savaş açılmış durumda sanki.....Artık ne düşüneceğimizi şaşırdık...Sokakta da her gün bakılan hayvan sayısı 10/12 iken birden sayıları azalıyor....Nereye gittiklerinden bihaberiz....???

@Rhea Paylaşım için teşekkürler(y)
 
Bazı kötülükleri aklımızla da kalbimizle de idrak edemiyoruz....Sokaktan çalınanlar yetmez gibi evlerinden de kaybolan hayvanlar artmaya başladı....Herkesin köpeği,kedisi çalınıyor....Bu olaylar çok arttı,gözleri yaşlı can dostlarını arıyorlar....Kimse de bulunca geri getrimiyor,hem ticari mal gibi satılıyorlar ,maddi amaçlarla hem de düşmanlık olsun diye bile yapabileceklerini düşünüyorum...Kedisiyle,köpeğiyle ,kuşuyla mutlu olan insanlara da savaş açılmış durumda sanki.....Artık ne düşüneceğimizi şaşırdık...Sokakta da her gün bakılan hayvan sayısı 10/12 iken birden sayıları azalıyor....Nereye gittiklerinden bihaberiz....???

@Rhea Paylaşım için teşekkürler(y)
Evet maalesef yorumlarda okuyorum, başkaları da aynı dertten muzdarip.. baktıkları hayvanlar kaybolmuş. Oturduğum bölgede de kayıplar var gece gizli gizli toplama yapıyorlarmış marketin önüne gelen mama verdikleri kediler yokmuş artık. Benim de arada görüp sevdiğim uysal bir kedicik vardı hep market önünde takılırdı birkaç haftadır yok. Evden kaybolan hayvanlar konusunda bir fikrim yok ama insanların tapulu evinin bahçesindeki köpekleri öldürme olayı var.. suç çetesi gibiler en yumuşak tabirle.. ne diyeyim bilemedim, küfür beddua yetmiyor artık.. etkili bir aksiyon alma zamanı geldi de geçiyor.
 
Artık şehirlerdeki köpeklerin toplanması taraftarıyım. Özellikle de kendi iyilikleri için. Çok kirliler, bitliler, kuduzlar, obezler ve psikolojileri bozuk. Saldırıya uğradıktan sonra kesin kanaatim geldi. Bir çoban köpeği ısırdı ve kaçtı. Gerisini getirmediği için de ucuz atlattım.

Arabalara şuursuzca havlayan, neye niçin tepki verdiğini bilmeyen, bir gün sevdiğine öbür gün bir anda saldıran köpek terörü her ne pahasına olursa olsun son bulmalı artık. Aynı kaptan su içtikleri zaman bile kuduz mikrobunu birbirlerine bulaştırıyorlar.
 
Artık şehirlerdeki köpeklerin toplanması taraftarıyım. Özellikle de kendi iyilikleri için. Çok kirliler, bitliler, kuduzlar, obezler ve psikolojileri bozuk. Saldırıya uğradıktan sonra kesin kanaatim geldi. Bir çoban köpeği ısırdı ve kaçtı. Gerisini getirmediği için de ucuz atlattım.

Arabalara şuursuzca havlayan, neye niçin tepki verdiğini bilmeyen, bir gün sevdiğine öbür gün bir anda saldıran köpek terörü her ne pahasına olursa olsun son bulmalı artık. Aynı kaptan su içtikleri zaman bile kuduz mikrobunu birbirlerine bulaştırıyorlar.
Tamam da bununla birlikte kururunun yanında yaş da yanıyor....Bunun daha iyi çareleri bulunamaz mı?Barınaklar iyileştirilse,hasta ya da saldırgan hayvanlara tedavi uygulansa ya da daha baştan gerekli aşılar yapılsa...Saldırıya uğrayan ve de başıboş köpeklerden korkanların da hakkı var ,insanın canı söz konuusu....sadece ortak bir noktada buluşulabilir.....Hiç zararı olmayan daha yeni doğmuş kedi yavrularını bir çuvala bağlayıp atmışlar,biri bulmuştu geçenlerde....Saldırgan hayvanlardan şikayet edilmesini anlıyorum,hak da veriyorum....Küçücük hiçbir zararı olmayan masum kuşlara,,kedilere ,köpeklere durduk yere zarar verenler var...Şehirleri ,parkları ,ormanları biz insanlar kapladık her yeri,gidecek yerler bırakmadık ki...Çocukluğumzdaki zamanlarda bu kadar hayvan yoktu sokaklarda ...Zaten böyle düşünmüyordum ama onlara alan bırakmadık ki bizler....O yüzden biraz bize de görev düşüyor diye düşünüyorum...Bizim de sorumluluğumuz var,herkes ilgilenmek zorunda değil ama kalıcı çözümler bulunana kadar,hayvanlar için de klasik,oluumsuz şartlardaki barınaklar değil de daha iyi şartlarda yaşayabilecekleri barınma yerleri olana kadar yardımcı olabilen olmalı....Yardımcı olana engel olmasalar yeter....
 
Tamam da bununla birlikte kururunun yanında yaş da yanıyor....Bunun daha iyi çareleri bulunamaz mı?Barınaklar iyileştirilse,hasta ya da saldırgan hayvanlara tedavi uygulansa ya da daha baştan gerekli aşılar yapılsa...Saldırıya uğrayan ve de başıboş köpeklerden korkanların da hakkı var ,insanın canı söz konuusu....sadece ortak bir noktada buluşulabilir.....Hiç zararı olmayan daha yeni doğmuş kedi yavrularını bir çuvala bağlayıp atmışlar,biri bulmuştu geçenlerde....Saldırgan hayvanlardan şikayet edilmesini anlıyorum,hak da veriyorum....Küçücük hiçbir zararı olmayan masum kuşlara,,kedilere ,köpeklere durduk yere zarar verenler var...Şehirleri ,parkları ,ormanları biz insanlar kapladık her yeri,gidecek yerler bırakmadık ki...Çocukluğumzdaki zamanlarda bu kadar hayvan yoktu sokaklarda ...Zaten böyle düşünmüyordum ama onlara alan bırakmadık ki bizler....O yüzden biraz bize de görev düşüyor diye düşünüyorum...Bizim de sorumluluğumuz var,herkes ilgilenmek zorunda değil ama kalıcı çözümler bulunana kadar,hayvanlar için de klasik,oluumsuz şartlardaki barınaklar değil de daha iyi şartlarda yaşayabilecekleri barınma yerleri olana kadar yardımcı olabilen olmalı....Yardımcı olana engel olmasalar yeter....

Bu bakış açısına kısmen katılıyorum. Barınaklar geliştirilirse sorun tamamen ortadan kalkabilir.

***

Öte yandan tabiatın kanunlarını inkar etmeye de gerek yok. Zayıf olanları, hayatta kalamayacak olanları tabiat planlı bir şekilde elerken, biz onları ısrarla hayatta tutmaya çalışıyoruz. Bu da bir genetiğe müdahaledir. (bakımını kendi evinde üstlenenleri bundan ayrı tutuyorum)

Kedi açken kediye şevkat besleyip acıyoruz, aynı kedi gözümüzün önünde bir güvercin yakalayınca kediye kızıp güvercine acıyoruz. KEdinin kafasına balkondan yastık atan gördim. Halbuki tabiatı o onun. Güvercin yakalamasın diye ton balığı ile besleniyor bizim mahallede kediler. Zahmet edip te avlanmasınlar diye. Hayvanın belki de en büyük nimeti, yaşam amacı olan üreme hakkını elinden almak nedir mesela ? Kısır bırakılmalarını hiç savmıyorum bile.

Ben hayvan severlerin yüzde 90'ının kesinlikle giriş seviyesi narsilerst olduklarını düşünüyorum artık. Hakiki anlamda hayvanseversen, doğal dengenin kanunlarına karşı ge-le-mez-sin. Çiceği dalıyla beraber sevemeyenlerin sevgisinde istikrar olmaz. Yüzeysel kalır. Bunu yaptığın anda sevginle tutku cinayeti işlemiş olursun. Gerçek sevgi onun varoluşa ve mücadelesine saygı duymaktır. Hayvanı hem eşcinselleştirip hem de onu bencil duygularının sömürü kuklası haline getirmek nedir ?

Mesela ben köpeksavar aldım. Hala da köpeklerin katledilmesine karşiyım. Isırıldığım halde. Ama nokta atışı ile tespit edilen bazı canavar hayvanların uyutulması gerektiğine artık kesin kanaat getirdim.
 
Son düzenleme:
Öte yandan tabiatın kanunlarını inkar etmeye de gerek yok. Zayıf olanları, hayatta kalamayacak olanları tabiat planlı bir şekilde elerken, biz onları ısrarla hayatta tutmaya çalışıyoruz.
Tabiatın kanunlarını çiğneyen insanoğlu mu savunuyor bunları ?
Bunca şehirleşme, kontrolsüz üreme ile artan sözde insanlık, yok edilen ormanlar ve daha nicesi..

Şehirde tabiatın değil, insanın kanunu olur.

Tabiat güzellemesi yapacaksak şayet ; doğal ortamında hiyerarşi eğilimi gösteren hayvan topluluğunu, kendi iç dinamikleri üzerinden konuşabiliriz.
Sonradan gelip yer işaretleyen küçük Tanrıları ( insan ) değil.
 
Gösteriş ve ego için de '''hayvan konusunu''kullanan insanlardan ben de hoşlanmıyoruum....Takıntılı şekilde hayatının merkezinde sadece ''hayvanlar''olan insanlardan da uzak dururum çünkü hiç samimi gelmez.

Hayvanları kendi doğasına bıraksaydık zaten bugün dediğiniz gibi onlar avlanmaya devam edecekti..Hatta bazı ülkelerde hayvanların doğasına zarar vermemek için dışarıda ördekleri,kanatlıları beslemenin cezası bile var...Ama doğa bizdeki kadar bozulmamış tabii ki...Göller,ormanlar,parklar olduğu için şehir hayatıyla doğa birarada ve bu yüzden mekan da sorun olmuyor hayvanlar için...

Saldırıya uğradığınız halde yine de düşünmenizi takdir ediyorum ve köpeklerden uzak kalabilmenin mantıklı yolunu da bulmuşsunuz,bu bir çözüm işte.....Ama herkes sizin gibi değil ,durduk yere zarar verenler var,lafım onlara....Herkes sevmek zorunda değil ,yaklaşmak zorunda değil sadece ortak bir paydada buluşulup çözüm arayışındayken yardımcı olmak derdimiz....Belki ileride öyle çalışmalar olur ki hayvanlar da kendi doğal ortamlarında yaşarlar...Ya da iyileştirilmiş barınma koşulları sağlanır....O zamana kadar birarada yaşamanın güzel yollarına odaklanalım...

Evde bakılanlara gelince onlar da ayrı bir konu....Yalnız olan ya da yaşlı bazı insanların yanındaki köpekler,kediler çalınıp satılıyor ya da bazen düşmanlık olsun diye yapıldığını düşünüyorum...Bunlara kızıyorum işte kendi çapımda....
 
Belediyeler önce hayvanların kontrolsüz üremesine seyirci kaldı ve sonrasında da hayvanları o barınak dedikleri berbat kümeslere tıkmayı ve toplu kıyımları mecburiyet belledi. Halkta cahil, hayvanları suçluyorlar ama görülmesi gerek ki asıl suç belediyelerin. Kısırlaştırmalar ve bu tip destekler daha önce yapılsaydı bu kontrolsüz üremenin önüne geçilebilirdi. Fakat toplu kıyımlar daha kolay ve daha cazip geliyor. Liyakat sıfır. İnanılmaz bir cehalet var. Hiçbir sektörde kimse işini düzgün yapmıyor. Ne demişler; körler ve sağırlar birbirini ağırlar.
 
Şehirde tabiatın değil, insanın kanunu olur.

Hani nerde ?

Tabiat güzellemesi yapacaksak şayet ; doğal ortamında hiyerarşi eğilimi gösteren hayvan topluluğunu, kendi iç dinamikleri üzerinden konuşabiliriz.

Konuşalım.
Mesela köpekler.. eğitilmedikçe herkesi eşit sevemezler. Senin köpeğin sana olan sadakatini beni ısırarak, caydırarak, kovalayarak belli eder. Bu onun tabiatı. Evindeki köpeği zaptedebiliyorsun. Ama mahallende sana kendini sevdiren o sokak köpeğin, mahallede daha önce hiç görmediği insanlara gerilla gibi saldırdığı zaman da sorumlululuğu sen üstleneceksin o zaman. Eğer hakkını köpekten yana kullanacaksan. Ya toplatılacak, ya da sen o köpeği zaptetmeyi kendin üstleneceksin. Bu benim kamusal alanda güvende hissetme hakkım.

Ama gel gör ki hayvanseverlerin beyni o kadar maydonoza dönmüş ki, ne o köpeklerin toplanmasına razı geliyorlar, ne de onların başkaları için tehlikeli hatta travma sebebi olabileceği gerçeğini umursuyorlar.


Sonradan gelip yer işaretleyen küçük Tanrıları ( insan ) değil.

Bana saldıran köpek beni ciddi anlamda yanıltarak bunu yaptı. Çok pasif duruyordu. Yanıma yaklaştı uysal bir hali vardı ama bir anda fikir değiştirerek üstüme atıldı.
Ormanda olsak yaban köpekleri beni Eti Crax gibi yerler ama di mi ? Sonradan gelmişmişiz. Aslanlar kaplanlar gelse daha mı iyi olacak onlar için. Bize şükretsinler. Her halimize.
 
Nerde derken dalga geçiyorsun sanırım.

Ama gel gör ki hayvanseverlerin beyni o kadar maydonoza dönmüş ki, ne o köpeklerin toplanmasına razı geliyorlar, ne de onların başkaları için tehlikeli hatta travma sebebi olabileceği gerçeğini umursuyorlar.
Hayvan sevmeyenler ile aynı beyin kategorisine girmektense maydanoz beyinli olmayı tercih ederim. Daha birkaç gün önce köpek tecavüzü ile ilgili haber okudum. Ve inanır mısın, köpeğin rızası varmış ! Toplanması gereken hayvanlar değil, onlara zarar veren insanlar.

Agresif, saldırgan bir köpeğin travması neden senin travmandan daha değersiz olsun ki ? Neticede onu bu hale getiren de maydanoz beyne sahip olmayan ilkel canlılar değil miydi ? Tekmesiyle mesela ?

Bana saldıran köpek beni ciddi anlamda yanıltarak bunu yaptı. Çok pasif duruyordu. Yanıma yaklaştı uysal bir hali vardı ama bir anda fikir değiştirerek üstüme atıldı.
Ormanda olsak yaban köpekleri beni Eti Crax gibi yerler ama di mi ? Sonradan gelmişmişiz. Aslanlar kaplanlar gelse daha mı iyi olacak onlar için. Bize şükretsinler. Her halimize.
Size şükretsinler.. Pardon, siz kimsiniz ?
 
Agresif, saldırgan bir köpeğin travması neden senin travmandan daha değersiz olsun ki ?

Bana saldıran köpeğin travması kesin benim travmamdan daha değerli ve komplex. Sevicem der gibi yaptı, bilerek yaptı, zaafımdan girdi, ben sokulurken de blöfünü bozup saldırdı. Evet onun travması çok daha karmaşık.

Madem ki birbirimize karşı her hangi bir üstünlüğümüz yok, o halde benim travmam tetiklenince de bir zahmet o kusura bakmayacak. Ben bu seferlik onun kusura bakmadım. Herşey karşılıklı.

Aşırı duygusal ve mantıksız yaklaşımının oluşturduğu zemine bakk...

Neticede onu bu hale getiren de maydanoz beyne sahip olmayan ilkel canlılar değil miydi ? Tekmesiyle mesela ?

Tmm duygusallık bir yere kadar. Yarın aynı köpeği görürsem yolumu da değiştiririm gerekirse, ona da okey. Ama bir anda karşıma çıkarsa bu köpeği ben kime şikayet edeyim ? Onu bu hale getiren insanların seceresini araştırmak beni yarın otoparka girerken bu köpekten kurtarmayacak.

Onu bu hale getiren insanları düzeltmek önümüzdeki 10 yılın konusu. Yarının konusu değil. Eğitim + o eğitilmiş alan Z1 jenerasyonunun topluma karışana kadar bir süreci var bunun. Birini 10 kere ikaz edince onu artık eğitmiş te olmuyorsun. Yani O kadar uzun vadeli bakamam çünkü canım yandı. Bana pratik çözüm lazım Senin canın yanmadı. Uzaktan bakıyorsun. Bekara kız boşamak kolay oluyor.
 
Son düzenleme:
Onu bu hale getiren insanları düzeltmek önümüzdeki 10 yılın konusu.
Az önce bahsettiğin kamusal alan güvenini gördün mü şimdi ? İnsanı eğitmenin ne kadar zor olduğunu ve ömrün 1/6 'sına denk geldiğini.. Bu yüzden yarının konusu yok etmek. Çünkü yok edebilmek insan ömrünün (ortalama) 21.900 gününden 1'ine denk geliyor. Geri kalan 21.899 günün vicdan muhasebesi 0.

Sözde, ben bir insanım. Sözde, ben bir insan olmaya geldim.

bir anda karşıma çıkarsa bu köpeği ben kime şikayet edeyim ?
Sahiplendir ki güvenmeyi yeniden öğrensin.
 
Az önce bahsettiğin kamusal alan güvenini gördün mü şimdi ? İnsanı eğitmenin ne kadar zor olduğunu ve ömrün 1/6 'sına denk geldiğini.. Bu yüzden yarının konusu yok etmek. Çünkü yok edebilmek insan ömrünün (ortalama) 21.900 gününden 1'ine denk geliyor. Geri kalan 21.899 günün vicdan muhasebesi 0.

Sözde, ben bir insanım. Sözde, ben bir insan olmaya geldim.


Sahiplendir ki güvenmeyi yeniden öğrensin.



Dere geçilirken at değiştirilmez. Sokağımdaki bütün hayvanları seviyorum, besliyorum. Bunu da sevecekken saldırdı. Diğerleri kalsınlar ama saldıranlar, kuduzlar, hastalıklı olanlar ilk etapta bir zahmet toplansın.


***

Eğitimin ne kadar kıymetli olduğunun yanında ne kadar çetrefilli bir süreç olduğunun da farkındayım. Tahsilinden önce Aileden başladığının farkındayım. Hatta dayatmalarla ve sıfır hata politikası ile değil, bilakis hata yapma payı bırakılarak verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Ama bu çok pahalıya patlayan bir konsept bizim coğrafya için. Sabrınla, otoritenle, yeri geldiği zaman bütçe açıklarınla ve itibar kayıplarınla sınanıyorsun evlat yetiştirirken, anlattığını anlamıyor diye üsteleyerek küstürüyorsun vs.. yani her çocuğun o lüxe sahip geniş, anlayışlı idealist evebeynlere sahip olmadıklarını da görüyorum ülkenin ekonomik darboğazına bakınca..


Hal böyleyken de temelden eğitim alamamış, sonradan da kendini açamamış insanlar için artık eğitim değil, zor kuvvet ile caydırıcı tedbirler alınması taraftarıyım kendimi bildim bileli. Şeriat benzeri bir sistemin gelmesini de bu yüzden destekliyorum (Güllü meselesinden sonra benim için geri dönüş yok)

"Eğitim şart, eğitim şart" diyenlerin asla iyi bir eğitimcinin sabrına, kucaklayıcılığına ve idealizmine sahip olmadıklarını da gördüm. Eğitimli olmalarını, eğitimsizleri dışlamak için kullanıyorlar.


O halde pratik çözüm ne ? İyi polisin yanina tabi ki bir de kötü polis . Bunda inkar edilecek bir durum da yok.
 
Şeriat benzeri bir sistemin gelmesini de bu yüzden destekliyorum (Güllü meselesinden sonra benim için geri dönüş yok)
Konu insan olunca kendince yasa istemine giriyorsun. Ama konu hayvan olduğunda : ''Öte yandan tabiatın kanunlarını inkar etmeye de gerek yok. Zayıf olanları, hayatta kalamayacak olanları tabiat planlı bir şekilde elerken, biz onları ısrarla hayatta tutmaya çalışıyoruz.'' diyorsun.

Biz bu duruma ' eksiklik kendi özümde ' diyoruz. Çünkü ikilik dediğimiz olay yalnızca insandan insana gelişmez. Sana, insanı bu kadar önemseten sistemin değişmesini diliyorum ben de.. Umarım kabul olur.
 
Konu insan olunca kendince yasa istemine giriyorsun. Ama konu hayvan olduğunda :

Çünkü hayvanlar aleminin yasaları çoktan konmuş. Tüm hayvanlar da buna uygun davranacaklarını programları gereği biliyorlar. İnsanlar aleminin yasaları ise manipülasyona açık. Hayvanlar kendi yasalarını manipüle edemezler.

Bunu anlayamazsan bizim teyzeye benzersin. Ağaçta her sabah öten bir güvercini avlayan bir kedinin kafasına 3. kattan yastık fırlatırsın. Sonra da güvercin yemesinler, güvercinler bizim sabah neşemiz diye kedilere hergün tonbalığı verirsin. (bizim teyze zengin ve okumuş) Tüm kedileri doyurmak gibi bir misyon edinirsin. Sonra da kedilerin libidosu olması gerektiğinden fazla yükselince de Mart aylarındaki üremelerinin önünü alamazsın.. Halbuki kanunlar çoktan konmuş : Güçsüzler kendilerini ispatlamadan (karınlarını tam doyurmadan) ü-re-ye-mez-ler. Önce güçlüler yani genetik olarak şehir ortamına adapte olma becerisi en gelişmiş olanlar içgüdüsel olarak ürerler. Bu da doğal denge için, herkesin ortak bir tölerasyonda hemfikir olması için yeterlidir. Ama sen güçlü güçsüz hepsinin üremesini teşvik etmiş oluyorsun. Bu bir genetiğe müdahaledir. Ama, "kötü kedi, kaka kedi, b*k kedi, defol ordan, al ton balığı ye kuşları rahat bırak" diyen teyze ne bilsin ? Okumuş cahil ancak böyle olur.

Sana bir soru : Batıda neden tespit edilen belli alanlarda kontrolsüz hayvan beslemek yasak ? Cevap basit. Hayvan sevgini, hayvan şevkatini dengede tut ki, başkalarını hayvanlardan iyice soğutma diye. Sokaklar nisanda kedi salyası veya yer yer leşe kokmasın diye.

Herşeyin bir dengesi var. O dengenin de zırcahil teyzelerin ittifakından doğan bir hareketle günden güne manipüle ediliyor olmasına tümden karşıyım.


 
Son düzenleme:
Karnını doyurduğun her hayvanın o dakkadan sonra ilk düşündüğü şey gidip üremektir. Kiminle hangi bölgede üreyeceğini zaten en baştan bilir. Karnını doyurduğun anda artık onun için orası var.
Hayvanları doyurmayalım mı ? tabi ki doyuralım, ama herkesi hayvansever olmaya zorlarsanız ve herkes hayvanları doyurmaya kalkışırsa bu sefer de iş kısır döngüye girer. Doyurdukça ürerler, üredikçe daha çok doyurma iştahınız kabarır. 2,4,8,16,32,64 çarpanı ile ürerler.

O yüzden bu işi, bu işe duyarlı olanlar üstlenmeli. Doğal denge zaten duyarlı insanları da bence belli bir dengede tutuyor. Allah Rezzaktır. Her canlılın rızkına kefildir. Bunu da farklı kanallardan yapacağını zaten söylemiş. Duyarlı insanların duyarsız insanları zırt pırt dürtmesine, itip kakmasına da gerek yok yani. Belki duyarsız insanlar da , hayvanlara bu denli duyarlı olan insanların duyarlı olmadığı başka toplumsal meselelere çok daha duyarlılardırlar.. Bilemezsiniz.

O yüzden bu işi yobazlaştırmaya, toplumun her kesimini bu meseleye indirgemeye hiç gerek yok.

Hayvanseverlerin bir kısmı bence bunu kendi içlerinde yaşamalılar. Gösterişten mümkün mertebe kaçınmalılar.
 
Son düzenleme:
ama sen güçlü güçsüz hepsinin üremesini teşvik etmiş oluyorsun. Bu bir genetiğe müdahaledir.
İnsanlarda da yapılıyor bu, belli kesime çocuk için ödeme yapılıyor.. zeki, çalışkan, dürüst olanlar çalışmaktan aile kurmaya çoğalmaya fırsat bulamıyor ama vasat tipler, yoksul oldukları gerekçesi ile tabi belli ırka mensuplarsa her türlü sosyal yardımdan faydalanıyor yada onların çocuklarını devlet alıp bakıyor, insan kalitesi düşüyor doğal olarak.
Sokaklar nisanda kedi salyası veya yer yer leşe kokmasın diye.
İnsan idrarı, tükürüğü, ve diğer pis sıvılarına daha fazla rastlanıyor sokaklarda yılın her ayında.. bazı dükkan sahipleri -bina önüne işemeyin- yazısı asıyor bence bu kedilere köpeklere değil insanlara mesajdır acaba neden :ROFLMAO:
Kaç defa toplu taşımada burnunu karıştıran tiplere denk geldim.
Eski oturduğum ev cadde kenarıydı yoldan geçen araçlardan bazen kusmak için insanlar inerdi kedi köpek değil insan.. içip içip kusan insanlar.. ne ilginç değil mi..

Herşeyin bir dengesi var. O dengenin de zırcahil teyzelerin inisiyatifine kalmasına tümden karşıyım.
İşte o denge bozuldu insan nüfusu aşırı arttığı için ve bu artış maalesef hayatı yemek, işemek, üremekten ibaret gören eğitimin bile çaresiz kaldığı cahil kitle yüzünden. Nitekim onların (minik masum!) çocuklarının marifetlerini de görüyoruz.. köpek dövüştüren çocuk, baltayla sopayla köpek avına çıkan çocuk, kedilere eziyet eden öldüren çocuk, yolda kendi halinde bir kirpiyi ezip öldüren çocuk, dükkan camlarını indirip hırsızlık yapan çocuk, kılıçla bıçakla çete savaşları yapan çocuk!!!
O zırcahil dediğin teyzeler hayatı amip gibi yaşayan tiplerden çok daha bilinçli.
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Geri
Üst