birkapıdağ
Banlı Kullanıcı
İyi ve yerinde söylenmiş söz muhatabı olan kulaklar için armağan iken; sukûtun armağanı sadece sahibine olur.
onun için derviş susar.onun için sanatkar susar.
Birinin kalbi konuşur, ötekinin emeği!!
Ben’se biraz konuşayım dedim belki erken, belki'de geç kaldım
Söylenmesi gereken sözleri bekletmemek adına yazıyorum ve umarım ve inşaallah bir işe yarar ve hiç kimse kast aramaz…
Ve belki kim bilir ? Bu sitede son yazım…
Şu an zaman imdat diye bağırıyor yeter artık...
Herkes ölünce
Bir boş evren
Acı bitmiş
“Yokluk” şefkatiyle sarmış herkesi
Sonsuz bir huzur sessizliği
Ne ağlayan annesiz kalmışlar
Ne nerde evladımız diyenler
Herkes kendinden kurtulmuş
Herkes herkesten kurtulmuş
iyilik edecek kimse kalmamış
Kötülük sona ermiş
bu zamana gelmeden bir şeyler yapmak istiyorum hepsi bu
Gün’ler ve gece’ler boyunca var gücümüzle Dua’lar arıyor, yalvarıyor, yakarıyor, gözyaşı döküyoruz kimimiz hastalığına çare arıyor kimi eş’ini sevgilisini kaybetmiş kimi fakirlikten
Kurtulmanın yollarını arıyor kimi çeşitli zorlukları aşmanın peşinde vs vs
Ancak (çoğumuz için geçerli) olmuyor, olmuyor, olmuyor peki ama neden ? ALLAH cc dualarımızı neden kabul etmiyor? Oysa “Dua edin icabet edeyim” buyuruyor, biz Müslüman’lara peki biz Müslüman’mıyız
ALLAH cc nun varlığına ve birliğine inanmak insanın Müslüman olması için
Yeterlimidir çünkü. Bunun böyle olduğuna kafirlerde inanıyor ve
İçimizden kimileri Allah cc ‘nun kafirlerin’de dualarını kabul ettiğini sanıyor
Halbuki ;
“Hak duâ (ve da‘vet) ancak O’nadır. O’ndan başka (kendilerine) duâ etmekte oldukları şeyler (putlar) ise, kendilerine hiçbir şekilde cevab veremezler; (onlar) ancak ağzına erişsin diye suya doğru iki avucunu açan kimse gibidir; hâlbuki (elini suya doğru açmakla) o (su, onun ihtiyâcını anlayıp da) ona ulaşıcı değildir. Kâfirlerin (kendi putlarına olan) duâsı da (böyle) sapıklık içinde kalmaktan başka bir şey değildir.” (Ra’d, 14)
“Artık ateşte olanlar Cehennemin bekçilerine der ki: “Rabbinize (bizim için) duâ edin, (hiç değilse) bir gün olsun, bizden azâbı hafifletsin!
(Cehennemin bekçileri
“Size peygamberleriniz mu‘cizeler getirmiyorlar mıydı?” derler. Onlar: “Evet (getiriyorlardı)!” derler. (Bunun üzerine bekçiler
“Öyle ise (kendiniz) duâ edin!” derler. Hâlbuki kâfirlerin duâsı, ancak boşuna (yorulmak)tır.”(Mü’min, 49-50)
“Eğer dünya Allah’ın yanında sivri sineğin kanadı kadar değer taşısaydı, tek bir kâfire ondan bir yudum su içirmezdi” buyuruyor resulullah (s.a.v) (2/1377; Tirmizî,)
ve bilmeden, istemeden, farkında olmadan, sevinerek ve gülerek biz’de kafir’ler güruhuna katılabiliriz buna herhangi bir örnek vermek gerekirse “Tağut’u” el’e alalım ;
Tağut azgın, sapık, kötülük ve sapıklık önderi, zorba, şeytan, put, puthane, kâhin, sihirbaz. ALLAH cc nun hükümlerine sırt çeviren kişi, kurum, kuruluş, ideoloji ve tümü. Arapça "Teğa" kökünden türetilmiş olup kelimenin masdarı olan "Tuğyan" ALLAH cc ya isyan etmek anlamına gelmektedir.
Nitekim ALLAH cc bu hususta; Andolsun ki biz her kavme, "ALLAH'a ibadet edin, tağuta kulluk etmekten kaçının" diye (tebliğ yapması için) bir peygamber göndermişizdir" (en-Nahl, 16/36) buyurmaktadır
ALLAH cc nun indirdiği hükümlere muhalif olan ve onların yerine geçmek üzere hükümler icad eden canlı cansız her varlık tağuttur.
Tağut kelimesi aslında çoğul manâsı taşımaktadır. Çünkü ALLAH cc inkâr eden, bir yerine birçok tağutun kulu olur. Bunlardan bir tanesi insanı çeşitli günahlara yönelten şeytandır. Diğeri, insanı ihtiras ve arzularının esiri kılan kendi nefsidir. Kezâ karısı, çocukları, hısım ve akrabaları, ailesi, arkadaşları, dinî liderleri ve hatta yöneticileri gibi diğerleri de bulunabilir. Bütün bunlar o kimse için birer tağut olabilir ve o kişiyi kendi arzu ve ihtiraslarına esir etmek isterler. Sonunda insan bilmediği için bu pek çok efendilerin kulu olup tatminine bir türlü imkân olmayan bu tağutlardan her birini ayrı ayrı memnun etmek hayaliyle ömrünü boşa tüketir. sonuçta o bedbaht güruha katılırız.VE BİLMEDİĞİMİZ BİR ÇOK KONU Sonuç’sa hazin son
Peki ne yapmalıyız; Öncelikle atalarımızın, camii,imam’larının Tv hoca’larının, hatta Diyanetin ve ana babamızın Din’ini bırakıp Ömrümüzde bir kez en azından bir kez ; Biz niye varız,neyle emrolunduk ve nasıl Müslüman oluruz diye ALLAH cc nin din’i Kur’anı kerimi baştan sona okumamız lazım anlamadığımız yerde açıp tefsirine bakalım kısaca anlayalım zira;
(Kur'an,) Diri olanları uyarıp korkutmak ve kâfirlerin üzerine sözün hak olması için (indirilmiştir) (36/70)
Çünkü Müslüman’ın nasıl’ı neden’i niçin’i olmak zorunda körü körü’ne imanı ALLAH cc istemiyor . Görerek,tutarak ve tadarak iman. Sonra’sı zaten kolay.
ALLAH cc hidayetini hepimize ihsan etsin ve Dualarımızı kabul etsin.
onun için derviş susar.onun için sanatkar susar.
Birinin kalbi konuşur, ötekinin emeği!!
Ben’se biraz konuşayım dedim belki erken, belki'de geç kaldım
Söylenmesi gereken sözleri bekletmemek adına yazıyorum ve umarım ve inşaallah bir işe yarar ve hiç kimse kast aramaz…
Ve belki kim bilir ? Bu sitede son yazım…
Şu an zaman imdat diye bağırıyor yeter artık...
Herkes ölünce
Bir boş evren
Acı bitmiş
“Yokluk” şefkatiyle sarmış herkesi
Sonsuz bir huzur sessizliği
Ne ağlayan annesiz kalmışlar
Ne nerde evladımız diyenler
Herkes kendinden kurtulmuş
Herkes herkesten kurtulmuş
iyilik edecek kimse kalmamış
Kötülük sona ermiş
bu zamana gelmeden bir şeyler yapmak istiyorum hepsi bu
Gün’ler ve gece’ler boyunca var gücümüzle Dua’lar arıyor, yalvarıyor, yakarıyor, gözyaşı döküyoruz kimimiz hastalığına çare arıyor kimi eş’ini sevgilisini kaybetmiş kimi fakirlikten
Kurtulmanın yollarını arıyor kimi çeşitli zorlukları aşmanın peşinde vs vs
Ancak (çoğumuz için geçerli) olmuyor, olmuyor, olmuyor peki ama neden ? ALLAH cc dualarımızı neden kabul etmiyor? Oysa “Dua edin icabet edeyim” buyuruyor, biz Müslüman’lara peki biz Müslüman’mıyız
ALLAH cc nun varlığına ve birliğine inanmak insanın Müslüman olması için
Yeterlimidir çünkü. Bunun böyle olduğuna kafirlerde inanıyor ve
İçimizden kimileri Allah cc ‘nun kafirlerin’de dualarını kabul ettiğini sanıyor
Halbuki ;
“Hak duâ (ve da‘vet) ancak O’nadır. O’ndan başka (kendilerine) duâ etmekte oldukları şeyler (putlar) ise, kendilerine hiçbir şekilde cevab veremezler; (onlar) ancak ağzına erişsin diye suya doğru iki avucunu açan kimse gibidir; hâlbuki (elini suya doğru açmakla) o (su, onun ihtiyâcını anlayıp da) ona ulaşıcı değildir. Kâfirlerin (kendi putlarına olan) duâsı da (böyle) sapıklık içinde kalmaktan başka bir şey değildir.” (Ra’d, 14)
“Artık ateşte olanlar Cehennemin bekçilerine der ki: “Rabbinize (bizim için) duâ edin, (hiç değilse) bir gün olsun, bizden azâbı hafifletsin!
(Cehennemin bekçileri


“Eğer dünya Allah’ın yanında sivri sineğin kanadı kadar değer taşısaydı, tek bir kâfire ondan bir yudum su içirmezdi” buyuruyor resulullah (s.a.v) (2/1377; Tirmizî,)
ve bilmeden, istemeden, farkında olmadan, sevinerek ve gülerek biz’de kafir’ler güruhuna katılabiliriz buna herhangi bir örnek vermek gerekirse “Tağut’u” el’e alalım ;
Tağut azgın, sapık, kötülük ve sapıklık önderi, zorba, şeytan, put, puthane, kâhin, sihirbaz. ALLAH cc nun hükümlerine sırt çeviren kişi, kurum, kuruluş, ideoloji ve tümü. Arapça "Teğa" kökünden türetilmiş olup kelimenin masdarı olan "Tuğyan" ALLAH cc ya isyan etmek anlamına gelmektedir.
Nitekim ALLAH cc bu hususta; Andolsun ki biz her kavme, "ALLAH'a ibadet edin, tağuta kulluk etmekten kaçının" diye (tebliğ yapması için) bir peygamber göndermişizdir" (en-Nahl, 16/36) buyurmaktadır
ALLAH cc nun indirdiği hükümlere muhalif olan ve onların yerine geçmek üzere hükümler icad eden canlı cansız her varlık tağuttur.
Tağut kelimesi aslında çoğul manâsı taşımaktadır. Çünkü ALLAH cc inkâr eden, bir yerine birçok tağutun kulu olur. Bunlardan bir tanesi insanı çeşitli günahlara yönelten şeytandır. Diğeri, insanı ihtiras ve arzularının esiri kılan kendi nefsidir. Kezâ karısı, çocukları, hısım ve akrabaları, ailesi, arkadaşları, dinî liderleri ve hatta yöneticileri gibi diğerleri de bulunabilir. Bütün bunlar o kimse için birer tağut olabilir ve o kişiyi kendi arzu ve ihtiraslarına esir etmek isterler. Sonunda insan bilmediği için bu pek çok efendilerin kulu olup tatminine bir türlü imkân olmayan bu tağutlardan her birini ayrı ayrı memnun etmek hayaliyle ömrünü boşa tüketir. sonuçta o bedbaht güruha katılırız.VE BİLMEDİĞİMİZ BİR ÇOK KONU Sonuç’sa hazin son
Peki ne yapmalıyız; Öncelikle atalarımızın, camii,imam’larının Tv hoca’larının, hatta Diyanetin ve ana babamızın Din’ini bırakıp Ömrümüzde bir kez en azından bir kez ; Biz niye varız,neyle emrolunduk ve nasıl Müslüman oluruz diye ALLAH cc nin din’i Kur’anı kerimi baştan sona okumamız lazım anlamadığımız yerde açıp tefsirine bakalım kısaca anlayalım zira;
(Kur'an,) Diri olanları uyarıp korkutmak ve kâfirlerin üzerine sözün hak olması için (indirilmiştir) (36/70)
Çünkü Müslüman’ın nasıl’ı neden’i niçin’i olmak zorunda körü körü’ne imanı ALLAH cc istemiyor . Görerek,tutarak ve tadarak iman. Sonra’sı zaten kolay.
ALLAH cc hidayetini hepimize ihsan etsin ve Dualarımızı kabul etsin.