Sevinerek kafir olabiliriz...

birkapıdağ

Banlı Kullanıcı
Katılım
13 Kas 2010
Mesajlar
125
Tepkime puanı
6
Yaş
56
Konum
şimdilik Bandırma
İş
prefabrik evler ve endüstriyel tesisat
İyi ve yerinde söylenmiş söz muhatabı olan kulaklar için armağan iken; sukûtun armağanı sadece sahibine olur.

onun için derviş susar.onun için sanatkar susar.
Birinin kalbi konuşur, ötekinin emeği!!
Ben’se biraz konuşayım dedim belki erken, belki'de geç kaldım
Söylenmesi gereken sözleri bekletmemek adına yazıyorum ve umarım ve inşaallah bir işe yarar ve hiç kimse kast aramaz…
Ve belki kim bilir ? Bu sitede son yazım…

Şu an zaman imdat diye bağırıyor yeter artık...

Herkes ölünce
Bir boş evren
Acı bitmiş
“Yokluk” şefkatiyle sarmış herkesi
Sonsuz bir huzur sessizliği
Ne ağlayan annesiz kalmışlar
Ne nerde evladımız diyenler
Herkes kendinden kurtulmuş
Herkes herkesten kurtulmuş
iyilik edecek kimse kalmamış
Kötülük sona ermiş

bu zamana gelmeden bir şeyler yapmak istiyorum hepsi bu

Gün’ler ve gece’ler boyunca var gücümüzle Dua’lar arıyor, yalvarıyor, yakarıyor, gözyaşı döküyoruz kimimiz hastalığına çare arıyor kimi eş’ini sevgilisini kaybetmiş kimi fakirlikten
Kurtulmanın yollarını arıyor kimi çeşitli zorlukları aşmanın peşinde vs vs
Ancak (çoğumuz için geçerli) olmuyor, olmuyor, olmuyor peki ama neden ? ALLAH cc dualarımızı neden kabul etmiyor? Oysa “Dua edin icabet edeyim” buyuruyor, biz Müslüman’lara peki biz Müslüman’mıyız

ALLAH cc nun varlığına ve birliğine inanmak insanın Müslüman olması için
Yeterlimidir çünkü. Bunun böyle olduğuna kafirlerde inanıyor ve
İçimizden kimileri Allah cc ‘nun kafirlerin’de dualarını kabul ettiğini sanıyor
Halbuki ;
“Hak duâ (ve da‘vet) ancak O’nadır. O’ndan başka (kendilerine) duâ etmekte oldukları şeyler (putlar) ise, kendilerine hiçbir şekilde cevab veremezler; (onlar) ancak ağzına erişsin diye suya doğru iki avucunu açan kimse gibidir; hâlbuki (elini suya doğru açmakla) o (su, onun ihtiyâcını anlayıp da) ona ulaşıcı değildir. Kâfirlerin (kendi putlarına olan) duâsı da (böyle) sapıklık içinde kalmaktan başka bir şey değildir.” (Ra’d, 14)

“Artık ateşte olanlar Cehennemin bekçilerine der ki: “Rabbinize (bizim için) duâ edin, (hiç değilse) bir gün olsun, bizden azâbı hafifletsin!

(Cehennemin bekçileri:) “Size peygamberleriniz mu‘cizeler getirmiyorlar mıydı?” derler. Onlar: “Evet (getiriyorlardı)!” derler. (Bunun üzerine bekçiler:) “Öyle ise (kendiniz) duâ edin!” derler. Hâlbuki kâfirlerin duâsı, ancak boşuna (yorulmak)tır.”(Mü’min, 49-50)

“Eğer dünya Allah’ın yanında sivri sineğin kanadı kadar değer taşısaydı, tek bir kâfire ondan bir yudum su içirmezdi” buyuruyor resulullah (s.a.v) (2/1377; Tirmizî,)
ve bilmeden, istemeden, farkında olmadan, sevinerek ve gülerek biz’de kafir’ler güruhuna katılabiliriz buna herhangi bir örnek vermek gerekirse “Tağut’u” el’e alalım ;
Tağut azgın, sapık, kötülük ve sapıklık önderi, zorba, şeytan, put, puthane, kâhin, sihirbaz. ALLAH cc nun hükümlerine sırt çeviren kişi, kurum, kuruluş, ideoloji ve tümü. Arapça "Teğa" kökünden türetilmiş olup kelimenin masdarı olan "Tuğyan" ALLAH cc ya isyan etmek anlamına gelmektedir.
Nitekim ALLAH cc bu hususta; Andolsun ki biz her kavme, "ALLAH'a ibadet edin, tağuta kulluk etmekten kaçının" diye (tebliğ yapması için) bir peygamber göndermişizdir" (en-Nahl, 16/36) buyurmaktadır
ALLAH cc nun indirdiği hükümlere muhalif olan ve onların yerine geçmek üzere hükümler icad eden canlı cansız her varlık tağuttur.
Tağut kelimesi aslında çoğul manâsı taşımaktadır. Çünkü ALLAH cc inkâr eden, bir yerine birçok tağutun kulu olur. Bunlardan bir tanesi insanı çeşitli günahlara yönelten şeytandır. Diğeri, insanı ihtiras ve arzularının esiri kılan kendi nefsidir. Kezâ karısı, çocukları, hısım ve akrabaları, ailesi, arkadaşları, dinî liderleri ve hatta yöneticileri gibi diğerleri de bulunabilir. Bütün bunlar o kimse için birer tağut olabilir ve o kişiyi kendi arzu ve ihtiraslarına esir etmek isterler. Sonunda insan bilmediği için bu pek çok efendilerin kulu olup tatminine bir türlü imkân olmayan bu tağutlardan her birini ayrı ayrı memnun etmek hayaliyle ömrünü boşa tüketir. sonuçta o bedbaht güruha katılırız.VE BİLMEDİĞİMİZ BİR ÇOK KONU Sonuç’sa hazin son
Peki ne yapmalıyız; Öncelikle atalarımızın, camii,imam’larının Tv hoca’larının, hatta Diyanetin ve ana babamızın Din’ini bırakıp Ömrümüzde bir kez en azından bir kez ; Biz niye varız,neyle emrolunduk ve nasıl Müslüman oluruz diye ALLAH cc nin din’i Kur’anı kerimi baştan sona okumamız lazım anlamadığımız yerde açıp tefsirine bakalım kısaca anlayalım zira;
(Kur'an,) Diri olanları uyarıp korkutmak ve kâfirlerin üzerine sözün hak olması için (indirilmiştir) (36/70)
Çünkü Müslüman’ın nasıl’ı neden’i niçin’i olmak zorunda körü körü’ne imanı ALLAH cc istemiyor . Görerek,tutarak ve tadarak iman. Sonra’sı zaten kolay.
ALLAH cc hidayetini hepimize ihsan etsin ve Dualarımızı kabul etsin.
 

daniel

Kayıtlı Üye
Katılım
18 Ağu 2010
Mesajlar
128
Tepkime puanı
28
Herkes olunce bombos bir evren kalmaz ortada sayin birkapidag..

Insanin bir boyutu, evrendeki dunya gezegeninde yasama programlidir. Oysa dunya evrende ve uzayda kucuk bir yer teskil eder. Yani insan tur ortadan kalktiginda, evren bos degildir. Dunya'dir bahsedilen..

Yaratici'nin kimin duasini kabul edip etmeyecegi sadece kendi tekelindedir. Aksi takdirde insan olarak, diger insanlari kafir -mumin diye ayirmak sadece kul'un bir avuntusudur.

Sizin veya bir baskasinin muslumanim veya inanirim diyebilmeniz icin, bir inanmayanin olmasi gerekir.

Bir kafirin veya putperest'in, vicdanen kendine ozgu kildigi yaraticisina nasil yaklastigini kimse bilemez.

Kaynak sadece Kuran degil, ayrica canli ayet olan insanin ta kendisidir. 5 duyunuzla dunyayi ve insani nasil yorumlarsaniz, cenneti de, cehennemi de kendi elinizle hazirlarsiniz. (tabi burada cennet- cehennem'den ne anladigimiz da ayrica derin bir konu)
 

DreamDuality

Kayıtlı Üye
Katılım
19 Ara 2009
Mesajlar
1,067
Tepkime puanı
150
Güzel bir paylaşım olmuş.
Ama kafir denilen kişilerin neden dua edeceğini özellike Allah dan medet umsunlar ki?
Aksine inkar halinde ve ondan uzak kalmak isteğinde olmaları gerekmez mi??
 

birkapıdağ

Banlı Kullanıcı
Katılım
13 Kas 2010
Mesajlar
125
Tepkime puanı
6
Yaş
56
Konum
şimdilik Bandırma
İş
prefabrik evler ve endüstriyel tesisat
Güzel bir paylaşım olmuş.
Ama kafir denilen kişilerin neden dua edeceğini özellike Allah dan medet umsunlar ki?
Aksine inkar halinde ve ondan uzak kalmak isteğinde olmaları gerekmez mi??

Sizin dediğiniz ateist'lik
Ateist Allah cc yi inkar halindedir bu başka ( kafirlik ) bambaşka yani kelime-i şehadet getirmiş kafirlerden bahsediyoruz örnek vermek gerekirse ayeti kerimede "vay o namaz kılanların haline..." ve daha yüzlercesi vs vs ;)
 

daniel

Kayıtlı Üye
Katılım
18 Ağu 2010
Mesajlar
128
Tepkime puanı
28
Güzel bir paylaşım olmuş.
Ama kafir denilen kişilerin neden dua edeceğini özellike Allah dan medet umsunlar ki?
Aksine inkar halinde ve ondan uzak kalmak isteğinde olmaları gerekmez mi??

Gerekir diyebilmemiz icin, ornegin bir inanirin Allah diye tanimladigi muhtesem gucu, bilinen yazili sifatlari disinda, sudur diye aciklayabilmesi gerekir.

Aciklayamadigi noktada, bir kafir icin de medet umacagi yer kendi vicdanidir.

Bir kafirle, bir inanir arasindaki en kesin ve bariz fark, birinin Allah korkusu ile digerininse vicdani ile hareket etmesidir.
 

birkapıdağ

Banlı Kullanıcı
Katılım
13 Kas 2010
Mesajlar
125
Tepkime puanı
6
Yaş
56
Konum
şimdilik Bandırma
İş
prefabrik evler ve endüstriyel tesisat
Gerekir diyebilmemiz icin, ornegin bir inanirin Allah diye tanimladigi muhtesem gucu, bilinen yazili sifatlari disinda, sudur diye aciklayabilmesi gerekir.

Aciklayamadigi noktada, bir kafir icin de medet umacagi yer kendi vicdanidir.

Bir kafirle, bir inanir arasindaki en kesin ve bariz fark, birinin Allah korkusu ile digerininse vicdani ile hareket etmesidir.

Kısaca Müslümanınki iman kafirinki fikirdir. Fikirler her zaman değişir ama iman asla !
Şahsi düşüncem ateist diye tanrı tanımazlarda bu durumu açıklayabilecek kapasite olamayacağı gibi hareket noktasında ise nasıl bir vicdan'la hareket edeceği tartışılır.
 

daniel

Kayıtlı Üye
Katılım
18 Ağu 2010
Mesajlar
128
Tepkime puanı
28
Soyle aciklayabilirim sayin birkapidag..

Siz sanirim soyle kurguladiniz. Ateist kimse inanc geninden muaftir seklinde..

Hayir boyle birsey yoktur. Bakin inanc bir genel kavramdir. Din bunun icinde kucuk bir parcayi temsil eder.

Mesela hicbir ateist size kalkip, beni karsidaki meyve sepeti dogurdu demez. Annem dogurdu der. Bu bir bilistir, ama ayni zamanda bir inanctir. Cunku istisnasiz hic kimse kendi dogumunu seyretmemistir ciplak gozle..

Bu inanc dinsel midir? Hayir. Bilissel bir inanctir.

Fikirler degisime aciktir, dogrudur. Ancak imanin degisip-degismedigi ateistler icinde, bir teistle ayni oranda ayni ve gecerlidir. Mesela bir ateist, atiyorum 30 yasina geldiginde, fikrimi degistirdim beni meyva sepeti dogurdu demez. Cunku iman da inancin parcasidir.

Ayni sekilde bir teist de kitabinda yasaklanmis olmasina karsin, kendine gore acikladigi bir saygi ve kutsiyet sebebiyle Mekke'ye gidip karatas'a yuz surer, mendil baglar vs. Halbuki kutsal kitapta bahsedilen Allah'a dair imanda bu yasaktir ve yer verilmemistir. Oysa bakin, cok kolay degisebiliyor imanin yonelisi..

Degil ateist her insanin oyle veya boyle bir aciklama kapasitesi mevcuttur. Islamiyette yeri olmayan egodan kisi kendini kurtarir ve tanriliga soyunmazsa, her insanin inanci ne olursa olsun, bir konuda aciklama kapasitesine sahip oldugunu gorecektir.

Insan dini inanci vs. ne olursa olsun, her yerde, her haliyle insandir. Turbelerde Kuran dersi veriyorum diye kucuk kizlara tecavuze yeltenen mumin hangi vicdanla hareket ediyorsa, ateist kesimde de vicdanini amaci icin kullananlar olacaktir.

Bu ateist olsun, teist olsun geneli kapsamaz.

Genellemelerin tumu yanlistir cunku..
 

birkapıdağ

Banlı Kullanıcı
Katılım
13 Kas 2010
Mesajlar
125
Tepkime puanı
6
Yaş
56
Konum
şimdilik Bandırma
İş
prefabrik evler ve endüstriyel tesisat
Elbette öyle kurgulamadım benim amacım insanlar üzerinde'ki Allah cc ‘nun kastı ve onun emirleri bu emirler arasında iman'ın (inanç’ın) yeri ve onun getirdikleri ayrıca indirdiklerine ve emirlerine büsbütün bir iman sonucunda ise kurtuluş
“ Onlara: İnsanların iman ettiği gibi siz de iman edin, denildiği vakit "Biz hiç, sefihlerin (akılsız ve ahmak kişilerin) iman ettikleri gibi iman eder miyiz!" derler. Biliniz ki, sefihler ancak kendileridir, fakat bunu bilmezler (veya bilmezlikten gelirler). (BAKARA suresi 13. ayet)

Ayrıca her insan İslam fıtratı üzerine doğar ve genlerinde iman güdüsü vardır ama kimi insan bunu şu yada bu sebep’le içinden söküp atar.
Ve din Müslümanların hayatında küçük bir yer teşkil etmez aksine din hayattır insanın hayatının belkide her anında her dakikasında yer alır düşünün’ki bu dinin anayasası kur’andır ve onun içerisinde hayata dair değinilmedik nokta bırakılmamıştır.
İmanın değişip değişmeyeceğine gelince Allah cc kafirleri sevmez ve kullarının iman etmesini diler.kıyamet kopuncaya yada ölüm gelinceye’dek elbette tevbe kapıları kapanmamıştır tevbe eder ve döner ancak;

“İman edip sonra inkâr edenleri, sonra yine iman edip tekrar inkâr edenleri, sonra da inkârlarını arttıranları Allah ne bağışlayacak, ne de onları doğru yola iletecektir.” (NİSA suresi 137. ayet)

Yani bu iş oyun değildir kişi kafasına göre hareket edemez. Ederse ;
“ Allah katında, yürüyen canlıların en kötüsü kâfir olanlardır. Çünkü onlar iman etmezler.( ENFÂL suresi 55. ayet)

Kapasite meselesi’ne gelince ateist’in kabul etmediği, bilmediği, yada işine gelmediği(çünkü maddi menfaat’lerine ters’tir) İslam dini ile ilgili açıklama yapmaya kalkması Hamakattır o gider dünya’ya dair görüşlerini yada inancı gereği başkaca her tür’den ve nevi’den açıklamalarını yapabilir.
İslam dini ile açıklamaları’da gayet saygılı bir biçimde Müslüman’lara bırakır.

Türbeler’se mezar yerleridir ve oralarda asla Kur’an dersi verilmez. Kur’an dersi Kur’an kurslarında verilir. Küçük kızlara tecavüze yeltenen kişiler’de Mümin değil olsa olsa Mümin kılığına bürünmüş insanlıkla ve islam’la alakası olmayan munafık, kafir, veya Allah’tan korkmayan inançsız kimselerdir ve bunlarda vicdan bulunmaz

Not; Konuyu ve ne anlatmak istediğini tekrar okuyun lütfen
 

daniel

Kayıtlı Üye
Katılım
18 Ağu 2010
Mesajlar
128
Tepkime puanı
28
Sayin birkapidag, demek ben yanlis anlamisim.

Kastettiginiz Allah'in insanlar uzerindeki kasti ise;

Oncelikle inandiginiz varligin size ne sundugunu iyi kavramak gerekir. Bu Allah olabilir, God olabilir vs. isimleri cogaltabiliriz.

Tum evren, tum dinsel ogretiler ve gercek bilgiler iyi ve kotu kavrami uzerine kuruludur.

Yalniz kutsal kitaplarin (buna Kuran'da dahil) kemik bir ogretisi vardir ki, butun semavi veya semavi kabul edilmeyen sistemler icinde gecerlidir.

Sizin iyi zannettiginiz bir is, olus veya insan, sizin icin ozunde kotuluk olabilir veya bunun tam tersi de olabilir.

Musa'nin Hizir ile yolculugunu bilirsiniz. Musa'nin olanlar karsisinda hayretini ve tahammul edemeyisini de bilirsiniz.

Evrensel plan icinde tum is ve oluslar bu sekilde isler.

Sizin ornek olarak koymus oldugunuz ayet (Bakara) yeni gelmis bir dinin kabulu esnasinda olmus olaylari aktarir.

Eger su an varsayalim ki, yeni bir din ve peygamber gelmis olsa, siz de istisnasiz sekilde reddeceksiniz. Cunku atalarinizdan almis oldugunuz ve inandiginiz ogretileriniz var.

Ayrica hicbir insan Islam fitrati uzerine dogmaz. Cunku bir yaraticiya inanmak sadece islama ozgu bir ozellik degildir. Her insan inanma gudusuyle birlikte dogar. Dogdugunda, bunun henuz islam, hristiyan vs. seklinde adi yoktur. Bulundugu cevre, aile vs. ile sekillenir.

Size basit bir soru;

Dusunun ki bir anda gozlerinizi bir ormanda actiniz. Hicbir bilgiye sahip degilsiniz. Ne kitap var, ne peygamber.. Ne yapacaksiniz? Kime inanacaksiniz?

Evet iste dogru bir noktadan yakalamissiniz, eger tevbe kapilari son dakikaya kadar aciksa, sizin bir inanir musluman olarak, bir ateist'i, bir putperesti vs. ahmaktir sefildir kapasiteye sahip degildir, seklinde tanri misali yargilama hakkiniz yoktur.

Degil mi ki o kapi son dakikaya kadar acik birakilmis!...

Bakara Suresi gibi Nisa suresi de Medine'de inen bir ayettir. Henuz Mekke fethedilmemistir..

Yer Medine.. Toplum Arim selinden kacip bolgeye yerlesen Yahudiler ve yeni muslumanlar bir kisim da Hristiyan.. Simdi siz bu insanlarin tercihleri uzerine gonderilmis bir ayeti, ateistlere uyarlamaya calisiyorsunuz saniyorum.

Enfal suresi ile de vurgulamaya calistiginiz bu zannedersem..

Ancak ustteki mesajimi ya eksik okudunuz ya unuttunuz.

Iman tamamen vicdanla alakali bir eylemdir. Sadece yonelimler farklidir. Biri Allah korkusu ile digeri iyi bir insan oldugu icin ayni davranisi gosterebilir.

Ve siz kalkip diyemessiniz ki; Allah'a veya din'e hayati boyunca inanmamis fakat hep iyi ve guzel isler yapmis bir kisi Allah'in gazabina ugrar.

Kusura bakmayin ama ustun bir yaratici bu kadar, acimasiz,adaletsiz olamaz.

Yanisira Islam veya baska bir din farketmez, aciklama bakimindan sadece mensuplarina birakilmasi gereken bilgiler toplulugu degildir. Cunku tarih bilgisidir.

Ayrica islam dinini sadece inanirlarin konusmasi gerektigi kararini, hangi hakla ve nasil verdiniz anlamis degilim. Allah bile boyle bir karar vermeyip son dakikaya kadar kapiyi acik birakirken sizin bu soyleminiz O'nun ilkeleriyle celismekte..

Kuran dersinin nerede verilecegine dair ustte sahsiniza sordugum soru sanirim yeterince cevap olacaktir, cevap vermeniz durumunda..

Evet gozunuzu bir ormanda actiniz ne kitap ne peygamber ne bir insan var. Nasil inanirsiniz? Kime inanirsiniz?
 

birkapıdağ

Banlı Kullanıcı
Katılım
13 Kas 2010
Mesajlar
125
Tepkime puanı
6
Yaş
56
Konum
şimdilik Bandırma
İş
prefabrik evler ve endüstriyel tesisat
Sadece şuna cevap vermek istiyorum;
Allah cc ye İnanmamış ancak hayatı boyunca iyi, güzel işler yapmış insanlar elbette gazaba uğrayacaktır.
"Dünyada (hayır ve iyilik namına) yaptıkları her bir işi ele alacağız ve onu dağılmış toz zerresi yapacağız. (Çünkü, iman olmaksızın hiç bir işin değeri yoktur.)” (Furkan 23)

Kur'anı kerimi ve içindekileri bilseydiniz zaten bu tür bir konuşma olmazdı tek tek cevap verebilirim ancak böyle iki'li diyalog olduğunda site yönetimi konuyu kilitliyor.
 

daniel

Kayıtlı Üye
Katılım
18 Ağu 2010
Mesajlar
128
Tepkime puanı
28
Sayin birkapidag,

Kurani sadece kendinizin bildigini zannetmeniz buyuk bir talihsizliktir.

Size tartsilan konu uzerine bir soru sordum, yanit alamadim. Bir soru daha soracagim muhtemelen ona da yanit alamayacagim.

Iman dediginiz sey nedir, nerede bulunur sayin birkapidag?

Yonetimin belli bir konu uzerinde bilgi icerikli mesajlari, durup dururken ve ortada hicbir sey yokken kilitleyecegini sanmiyorum. En azindan ben sahit olmadim.
 

URUMHAMATAHAYİL

Yönetici
Katılım
5 Haz 2008
Mesajlar
7,100
Tepkime puanı
4,987
İş
Wellness Antrenör/Psikolog/ Sosyolog
Sadece şuna cevap vermek istiyorum;
Allah cc ye İnanmamış ancak hayatı boyunca iyi, güzel işler yapmış insanlar elbette gazaba uğrayacaktır.
"Dünyada (hayır ve iyilik namına) yaptıkları her bir işi ele alacağız ve onu dağılmış toz zerresi yapacağız. (Çünkü, iman olmaksızın hiç bir işin değeri yoktur.)” (Furkan 23)

Kur'anı kerimi ve içindekileri bilseydiniz zaten bu tür bir konuşma olmazdı tek tek cevap verebilirim ancak böyle iki'li diyalog olduğunda site yönetimi konuyu kilitliyor.


(küçük bir düzeltme) Bahettiğiniz surede gecen ayet gelecek ile ilgili değil geçmiş ile ilgilidir. Yani daha önce yaptığı bir olayı anlatmaktadır. Kırmızı ile işareteliğim alan ise sizin yorumunuz Kuran-ı Kerimde böyle bir ifade yoktur.

Dil, din, kültür, cinsiyet, kişisl hak ve özgürlüklere hakaret olmadığı sürece hiç bi sohbeti engelemeyiz lütfen devam ediniz.
 

birkapıdağ

Banlı Kullanıcı
Katılım
13 Kas 2010
Mesajlar
125
Tepkime puanı
6
Yaş
56
Konum
şimdilik Bandırma
İş
prefabrik evler ve endüstriyel tesisat
Sayin birkapidag,

Kurani sadece kendinizin bildigini zannetmeniz buyuk bir talihsizliktir.

Size tartsilan konu uzerine bir soru sordum, yanit alamadim. Bir soru daha soracagim muhtemelen ona da yanit alamayacagim.

Iman dediginiz sey nedir, nerede bulunur sayin birkapidag?

Yonetimin belli bir konu uzerinde bilgi icerikli mesajlari, durup dururken ve ortada hicbir sey yokken kilitleyecegini sanmiyorum. En azindan ben sahit olmadim.

Sn daniel

Şayet kişi Müslüman ise İman Allah’ın nazargahı olan kalp’te bulunur yok değilse (İslama göre) zaten herhangi bir yerde bulunmasına’da gerek yoktur

İman, sözlük'te, bir şey'e tereddütsüz inanmak ve kesin olarak, içten ve yürekten bağlanmak demektir. Dinî mânâsı ise, Allah'ın varlığına, birliğine, tereddütsüz inanmak ve Hz. Muhammed'in (s.a.v) peygamber olduğunu ve bize bildirdiği şeylerin hepsinin hak ve doğru bulunduğunu, hiçbir şübhe duymadan kabûl ve tasdik etmektir.

İman Nasıl Bir Şeydir?

İman, kalbi ve vicdanı ilgilendiren bir haldir. İslam'ın getirdiği İman esaslarına kalbden inanıp bağlanan bir kimse, mü'min, yani, îmanlı sayılır. İmanda asıl olan, kalbin tasdik etmesidir.

İman iki kısma ayrılır

1. İcmalî îman
Peygamberimizin Allah'tan alıp haber verdiği şeylerin hepsine birden, topluca inanmak demektir. Bir kimse, mânâsını bilerek ve kabûl ederek:
"Lâ ilâhe illâllah Muhammedün resûlüllah" dese icmalî olarak îman etmiş olur.
2. Tafsilî îman.
Peygamberimizin Allah'tan haber verdiği şeylerin herbirini delilleriyle bilip inanmaktır. Diğer bir ifadeyle, dinin zaruriyatını bütün tafsilât ve teferruâtıyla öğrenip tasdik etmek demektir.

İmanın Mahiyeti Nedir?
İmân, mâhiyet itibariyle, Allah'ın insanlara en büyük lütuf ve ihsanıdır. Allah onu dilediği kullarına nasib eder. Ne var ki bu nasiplenmede, kulun hiçbir rolünün olmadığı da söylenemez. Bil'akis, insan önce kendi tercih ve iradesini kullanarak, îman ve hidâyete istekli olacaktır. Bu talep ve istek üzerine Cenâb-ı Hak da ona îman ve hidâyet nasip edecektir. Bu sebeble İslâm büyükleri îmanı, "Cenâb-ı Hakk'ın, istediği kulunun kalbine, o kulun cüz'î irade ve ihtiyarını sarfetmesinden sonra koymuş olduğu bir nûrdur" diye tarif etmişlerdir.

İman'ın İnsan İçin Önemi Nedir?
İman, insanın yaratılma sebebidir. (Buna kimi inanır kimi inanmaz !)Yani o, Yaratanını îmanla tanımak ve ibâdet etmek için yaratılmıştır. İnsan bu yaratılış gayesine uygun hareket ederse âhirette ebedî saadete nail olacak, cennete girecek, aksi takdirde cehenneme atılacak, ebedî şekavet ve bedbahtlığa mâruz kalacaktır. Bu bakımdan îman, insan için ebedî saadeti kazanma vesilesidir ve cennete giriş anahtarıdır. İmansız cennete girilmez.

Tastik ve İnkar Bakımından İnsanlar Kaça Ayrılır?
Üçe ayrılır:
1 - Mü'minler, 2 - Kâfirler, 3 - Münâfıklar.
İslâm dîninin inanılması farz olan temel hükümlerine tereddütsüz inanıp tasdik eden kimseye mü'min denir. - Âmentü'de yer alan îmanî esaslardan veya Allah'ın uyulmasını farz kıldığı emir ve yasaklarından herhangi birine inanmayan kimseye kâfir denir. - Dışa karşı inanmış görünüp de kalbinden inkâr eden kimseye’de münafık denir
Sonuç olarak biz ne kadar istesek’te ;
(YÛSUF suresi 103. ayet) Sen ne kadar üstüne düşsen de insanların çoğu iman edecek değillerdir
Ve maalesef insan’lar istese’de istemese’de;

(HAC suresi 38. ayet) Allah, iman edenleri korur. Şu da muhakkak ki Allah, hain ve nankör olan herkesi sevgisinden mahrum eder.

Herkes kendisine sorsun: Tıptan, fizikten, kimyadan, coğrafyadan ne kadar anlıyor? Edebiyattan, edebî san'atlardan ne kadar bilgisi var! Tıpçı, fizik kanunlarını bilir mi? Bunlar bir yana, kendi branşımız, mesleğimize ne kadar vâkıfız? Hasta olduğumuzda doktora, evin planını çizdireceğimizde inşaat mühendisine veya mimara gideriz. Hastalığımızı biz teşhis etmez, reçete yazmaz, tedavi etmeyiz. Kur’ân hakkında bilgi sahibi olmak isteyen, uzmanı olan müfessirlere başvurmalı benimse yalnız’ca ben bilirim gibi egom yok anlatmak istediğim şeyi zaten açıkça yazdım başkaca kast aramayınız.
Bundan sonraki sorularınıza'da mümkün mertebe cevep vermeye çalışırım.(sadece İSLAM çerçevesinde)
 

birkapıdağ

Banlı Kullanıcı
Katılım
13 Kas 2010
Mesajlar
125
Tepkime puanı
6
Yaş
56
Konum
şimdilik Bandırma
İş
prefabrik evler ve endüstriyel tesisat
(küçük bir düzeltme) Bahettiğiniz surede gecen ayet gelecek ile ilgili değil geçmiş ile ilgilidir. Yani daha önce yaptığı bir olayı anlatmaktadır. Kırmızı ile işareteliğim alan ise sizin yorumunuz Kuran-ı Kerimde böyle bir ifade yoktur.

Dil, din, kültür, cinsiyet, kişisl hak ve özgürlüklere hakaret olmadığı sürece hiç bi sohbeti engelemeyiz lütfen devam ediniz.
Sn Urum ;
İslam inancına göre Kur'an ayetleri her devir'e hitap eder. Yorum ise bana ait değil meal yorumu

Kur’an-ı Kerim sadece her asrın genel ihtiyacını değil, aynı zamanda her asırda bulunan her kesimin farklı ihtiyaçlarını da gideren bir kutsî kaynaktır. Her asırda, farklı hakikatleriyle, farklı akılları nurlandırmış, farklı kalpleri aydınlatmış, farklı nefisleri terbiye etmiş, farklı vicdanları doğruya iletmiş, farklı duyguları tatmin etmiştir.

İnsanların, tamamını kavramalarına imkan olmayan “marifetullah” sofrasını insanlık midesi için hazırlamış ve her asrı, her kesimi bu sofradan istifade etmeye davet etmiştir.

Ezelden ebede kadar her şeyi gören ve bilen Yüce Yaratıcı, önce genel anlamda geleceğin bir ilim, irfan ve bunun zorunlu neticesi olarak da bir iman devresi olacağına dikkati çekiyor:
“Biz onlara, afakta (bir baştan bir başa tabiatın sinesinde) ve kendi nefislerinde ayetlerimizi göstereceğiz ki, o Kur’an’ın gerçek olduğu onlara iyice tebeyyün etsin.” (Fussilet, 41/53) bu ayet, bilhassa ilim gözüyle ele alındığında, tek başına bir mûcize olduğu kabul edilecektir. Makro alemden mikro aleme kadar, insanın araştırma ve düşünme sahası içine giren ne kadar şey varsa, gelecekte aydınlanan mahiyetleriyle Kur’an’ı doğrulayacak ve Yaratan’ın varlığını, birliğini ve kur'anın tüm asır'lara hitap ettiğini gösterecektir.
Daha iyi anlaşılması açısından bahse konu olan ayet ise müfessirler tarafından şöyle tefsir edilmiştir.

Furkan 23
Allah cc: "Yaptıkları her işi ele alır ve onu tozduman ederiz." buyurur ki; bu, kıyamet günü Allah cc'nın kulların işlemiş oldukları hayır ve şer amellerini hesaba çekeceği zamandır. Allah cc burada haber veriyor ki; bu, müşrikler, kendilerini kurtaracaklarını sandıkları amellerinden hiç bir şey elde edemeyeceklerdir. Zîra amelde ihlaslı olma veya Allah'ın kanuna uygunluktan ibaret olan şer'î şart, onların amellerinde yoktur. îhlaslı ve Allah'ın hoşnut olduğu şer'i şart üzere olmayan her amel batıldır. Kafirlerin amelleri, bu iki durumun birisinden halî değildir. Bazan her ikisi de onlarda mevcuttur. İşte o zaman bunlar kabul edilmekten uzaktır. Bu sebeple Allah cc: "Yaptıkları her işi ele alır ve onu toz-duman ederiz." buyurmuştur.

Bütün bu açıklamaların özeti, ayetin içermiş olduğu manayı ten-bîh ve işaretten ibarettir. Özet olarak söylemek gerekirse; onlar, bir şey olduğunu sandıkları ve inandıkları ameller işlemişlerdir. Hiç kimseye asla zulmetmeyen, haksızlık yapmayan, adaletli, hakîm, hükümdar olan Allah'a arzoIundukları Zaman bir de bakacaklar ki, yaptıkları bütünüyle hiç bir şey değildir. Böylece onların amelleri; sahibinin bütün bütüne hiç bir şeye kadir olamayacağı müteferrik, küçük, boş ve değersiz bir şeye benzetilmiş oluyor. Nitekim Allah cc başka ayet-i kerîme'lerde şöyle buyuruyor:
“Rablarına küfredenlerin hali; fırtınalı bir günde rüzgarın şiddetle savurduğu küle benzer. Yaptıklarından hiç bir şey elde edemezler. İşte bu, uzak bir sapıklıktır.” (îbrâhîm, 18),
“Ey îman edenler; Allah'a ve ahiret gününe inanmayıp, insanlara gösteriş için malını harcayan kimse gibi sadakalarınızı başa kakma ve eziyet etmekle heder etmeyin. O gösteriş yapanın hâli, üzerinde toprak bulunan kayanınki gibidir. Şiddetli bir yağmur isabet ettiğinde onu katı bin taş halinde bırakır. Onlar kazandıklarından hiç bir şey elde edemezler.” (Bakara,264),
“ O küfredenlere gelince; onların amelleri engin çöllerdeki serab gibidir. Susayan kimse oriu su sanır. Fakat yanına vardığı zaman hiç bir şey bulamaz.” (Nûr, 39).
 

daniel

Kayıtlı Üye
Katılım
18 Ağu 2010
Mesajlar
128
Tepkime puanı
28
Sayin birkapidag;

Eger dediginiz gibi iman kalp'le baglantili bir olgu ise;
ustte sarfetmis oldugunuz "imansiz yapilan sonsuz iyiliklerde gazaba ugrayacaktir" ifadenizde, kendi cumlenizi kendiniz curutmus olursunuz.

Cunku siradan bir yaratilmis olarak, yaratici guc misali, ne kimsenin kalbini acip bakmaya, ne de kontrol etmeye yeteneginiz ne de gucunuz var. Bunun icin yaratici'nin vasiflarina sahip olmalisiniz.

Yaratici guc, hicbir zaman yarattiklarinin anlamayacagi seylerle kendini ifade etmez.
Yaratici tarafindan gelen butun is ve oluslar, yaratilanin algisi duzeneginde calisir ve anlasilir. Aksi, yarattigindan bi haber bir yaratici profilidir.

Secimler sizi yaniltmasin. Kendi olgularimizla seceriz(belli bir yasa eristikten sonra) inanclarimizi ve inancsizligimizi veya alternatiflerini.. Hangi secenegi secersek secelim, kalbimiz ve buna dair insani ve dogru yonelimlerimiz daima yapimizda bulunur.

Iman ayriminiz, kutsal kitap ifadeleriyle celisir.

Iman ikiye ayriliyorsa, peygamberleri hic tanima ve bilme firsatina sahip olmamis , fakat bir yaraticiya inanmis kisiler imansiz mi olduler? Kitabi daha dikkatle okumanizi oneririm.

Yusuf suresine dair koydugunuz ayet donemin genel halkini kapsasa da, elbette iman etmeyeceklerdir. Ben size bunu daha ust mesajlarimda yazmistim zaten.

Bir daha yazayim.

Bir insanin inanir olabilmesi icin, bir inanmayanin olmasi gerekir. Plan bu sekilde isler.
Zira herkesin bu planda bir gorevi vardir. Niye vardir?


Cunku kutsal kitaba gore Allah dilemedikce, kisi dileyemez.
Yani siz istediginiz kadar okuyun, iman edin, kendinizi ibadet yapacagim diye parcalayin, Allah sizin adiniza dilememisse, dilemiyorsa, dilemeyecekse sizin dilemeniz anlamsizdir.

Yok aksini iddia ediyorsaniz, kendinize su soruyu sorun;

En gunahsiz ve pur inanan, her emire istisnasiz uyan benim diye ortaya cikabilir miyim?

Bu soruya hicbir inanir, hicbir musluman cevap veremez. Veremedigi noktada da ustteki Allah'in dilemesi eylemi calisir.

Cunku ayni Allah, size kotu olanda bir iyilik, ve size iyi olanda bir kotuluk olacagini ama sizin bunu asla bilemeyeceginizi soylemis. Size kitapta hatiri sayilir fazlalikta Musa donemini aciklamis.

Kutsal kitaplarin tumu insanlik icindir. Kutsal kitaplar mufessirlerin, tefsircilerin vs. tekelinde birakila birakila, Kuran yatak odasinda, ipek kiliflar icinde basucunu susleyen duvar susu olmaktan oteye gecememistir yuzyillardir.

Birakin insanlar inansin veya inanmasin kutsal metinleri okusunlar, sorgulasinlar, fikir beyan etsinler.
 

La-edri

Kayıtlı Üye
Katılım
21 Haz 2010
Mesajlar
2,195
Tepkime puanı
509
Selam,

Öncelikle Sn,daniel ve sn.birkapidag forumdaslarimi güzel türkcelerinden dolayi tebrik etmek isterim..

daniel yazinizi okudumda bir bölümüne aklim takildi,yardimci olursaniz sevinirim

"Cunku kutsal kitaba gore Allah dilemedikce, kisi dileyemez.
Yani siz istediginiz kadar okuyun, iman edin, kendinizi ibadet yapacagim diye parcalayin, Allah sizin adiniza dilememisse, dilemiyorsa, dilemeyecekse sizin dilemeniz anlamsizdir" demisiniz,


Bu inanca göre inananlara Allah torpilmi yapiyor ?
Sizce Allah "secmediklerine" zulummu ediyor?

Sonuc itibari ile Allah ayette iman etmeyenlerin cehennemde yanacagini bildirdi.
 

daniel

Kayıtlı Üye
Katılım
18 Ağu 2010
Mesajlar
128
Tepkime puanı
28
Sayin La-Edri, sanirim yazdigimi yanlis algiladiniz.

Mesajlarin icinde iki farkli pencereden yazmak zorundayim, zira hem kendi dusuncemi ifade etmek, hem de sayin kapidag'in argumanlari ile kendisine cevap sunmaliyim.

Sayin bir kapidag surekli ayet ile geldiginden oturu, bende kendisine ayetle cevap vermek istedim anlasilma bakimindan.

Hayir yaratici inananlara torpil yapmiyor. Tam da anlatmaya calistigim bu..

Kutsal plan basindan beri iyi ve kotu girift iliskisi uzerine kuruludur. Ve dunya uzerinde ne sonsuz bir iyilik, ne de sonsuz bir kotuluk gorebilirsiniz ne olay ne kisi bazinda.. Cunku hicbir olgu mutlak degildir.

Iyi ve kotu betimlenenlerin tumu kutsal planin bir parcasi ve elemanidir. Biri olmazsa digeri de olmaz.

Cennet veya cehennem ayetleri bundan ne anladiginiz ile ilgilidir. Baslibasina bir baslik konusudur. Ben hicbir kutsal kitabi ham sekilde ele almam. Mesela yaratici yoktan varetmez, kitap ayetleri de bunu defalarca vurgular, asama asama yaratilis bahsini aktarir, fakat yaratici her nedense bu sekilde tanitilir. Oysa ayni kitap yaratici tarafindan yaratimin, hali hazirda kesintisiz devam ettigini bildirir.

Sonsuz ve ezeli(alfa-omega) bir varliktan bahsediyorsak, bir baslangictan bahsedemeyiz. Bu ciddi bir celiskidir.

Kutsal metinler, ezoterik yapitlar hergun her dakika yazilabilecek icerikler barindirmaz.

Benim kisisel dusunceme gore kisaca; inandigim yaraticinin ne huri vadeden bir cenneti, ne de aciz bir sekilde, kendi yarattigi uzerinde gucunu deneyimleyecek denli bir cehennemi yok.

Cennet de, cehennem de bizim olgularimiz ve secimlerimiz uzerinedir.
 

birkapıdağ

Banlı Kullanıcı
Katılım
13 Kas 2010
Mesajlar
125
Tepkime puanı
6
Yaş
56
Konum
şimdilik Bandırma
İş
prefabrik evler ve endüstriyel tesisat
Sn daniel
Cümlelerde bir çelişki söz konusu değildir ama illa yanlış anlamak istiyorum diyorsanız Yapabileceğim birşey yok
Her hangi bir insanın imanını kontrol etmek gibi bir vasfım olmadığı gibi beni'de ilgilendirmez bir arkadaşın dediği gibi kişi kendi tercih eder. ister burada pişer ister diğer tarafta bize düşen sadece tebliğ etmektir.
İslama göre ilkel insan diye birşey yoktur ilk insan Adem'dir o'da peygamber a.s dir
yani her kavim'e peygamber gelmiştir o dönemin imanına göre kimi iman etmiş kimi etmemiştir.
İsterseniz bir değil bin kere yazın;
her dönemde inanan'da vardır inanmayan'da
"Allah cc dilemedikçe siz dileyemezsiniz" ayeti iman'la alakalı değildir. kast ettiğiniz mana'da
olsaydı o halde imtahan'manasız kalırdı.
Elbette ben'de insanların sorgulama ve araştırmalarından yanayım her insanın neden'i niçin'i
ve nasıl'ı olsun isterim.
sonuç'ta anladığım ve daha önce'de ima etmeye çalıştığım gibi şahsınızın İslam dini ile bilgisi sadece yüzeysel elbette öğrenmenin yaşı yoktur ancak siz eğer beni imtahan etmek istiyorsanız buradan ay'larca yazışabiliriz ancak bu size bir şey kazandırmaz
benim amacım sadece tebliğ'den ibaret bu'da her müslüman'a farz'dır siz ister bunu alır ister almazsınız saygılarımla
 

birkapıdağ

Banlı Kullanıcı
Katılım
13 Kas 2010
Mesajlar
125
Tepkime puanı
6
Yaş
56
Konum
şimdilik Bandırma
İş
prefabrik evler ve endüstriyel tesisat
Adı üzerinde YARATICI o yoktan var eder.
nahl/40 Bir şeyin olmasını istediğimiz zaman Bizim sözümüz o'na sadece OL dememizdir o'da hemen oluverir.
Yani sayın daniel sizin'ki fikir bizim'ki iman fark bundan ibaret.
 

daniel

Kayıtlı Üye
Katılım
18 Ağu 2010
Mesajlar
128
Tepkime puanı
28
Sayin birkapidag;

Imtihan avuntusu klasik islamin sundugu onermelerden biridir.

Kitabin hicbir yerinde (bakin kitabin diyorum hadis tefsir vs. degil) ben sizi imtihan etmek icin yarattim gibi bir soylem bulamassiniz.

Bu tamamen yillarin icinde egilip bukulup, klasik islam tefsircileri tarafindan sunulan bir gerekcedir. Cunku cennet ve cehennem ayetleri daima odul-ceza olarak ham sekilde algilandigindan, mecburen bir imtihan kavrami yaratilmak durumundadir.

Bakin size yukarda ben de soylemistim, keza sayin Urum'da soyledi. Doneme iliskin cehennem ayetlerinin muhataplari kimlerdir, donem icinde yapilan zulumler, kotulukler nelerdir lutfen bir arastirin islam tarihi icinde, sayet islam tarihi birikiminiz varsa..

Benim sahsi islam bilgimin derecesini olcebilmeniz icin, oncelikle insanlik tarihi ve bununla birlikte(icinde) islam tarihini bilmeniz gerekir. Islam bilgisi kitaptan ayet kopyala yapistir, hadis kopyala yapistirdan ibaret degildir.

Bakin, bir Kuran'daki ayet sayisi kadar, hatta daha fazlasi, siz birey olarak canli bir ayetsiniz her hucrenizle.. Yaratici kitabinda, yeryuzunde gezin, dolasin, yaprak gorup beni anin babinda ayet yollamamistir yani.. Kutsiyet bu kadar ham ve yuzeysel olmaz, olmamali..

Yani Kuran ayeti koymadan once, lutfen bir donem arastirmasi yapin.

Hele hele Adem bahsine girmeden once de, bir tarihsel arastirma yapmanizi keza ilk insan boyutundan isi ele almanizi oneririm.

Adem ilkel insan turu degildir aciklamanizi dikkate almiyorum. Peygamberlik, nebilik vb. islam terminolojisine dair kavramlari da bilmediginizi varsayarak geciyorum.

Ayrica Adem'in peygamber olduguna dair bana kitaptan bir ayet verir misiniz? Adem nasil bir peygamberdi ve kime ne teblig etti? Yani teblig edecek insan toplulugu var miydi?
 
Üst