Rabita hakkinda ne düsünüyorsunuz?

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

yare-i yarim

Moderator
Katılım
10 Ocak 2013
Mesajlar
2,247
Tepkime puanı
879
İş
Sanatsal tablolar oluşturmak/Mutfak eşyaları dalında ticaret
Hangi açıdan ne düşünüyoruz ?
 

LaveLegis

Banlı Kullanıcı
Katılım
17 Kas 2014
Mesajlar
42
Tepkime puanı
0
Konum
İstanbul
Bireysel olarak rabıta güzel bir olaydır.
Allahın huzurundaymışsın gibi yaşarsın ama istediğin hedefe ulaşamazsın.
Çünkü Mürşidsiz Allaha ulaşılmaz. Prosedür böyle.

Tarikat açısından bakarsak çıkmaza gireriz.
Bir tarikata ve Şeyhe güvenebilir miyiz ?
Ben güvenmiyorum şahsen.
Takva filmi bu konuya güzel değinmiş bir filmdir.
Filmler üzerinden konuşmuyorum yanlış anlaşılmasın.
Sadece tarikatlar şöyledir böyledir diye direk bir yorum yapmak istemiyorum.
Sonuç olarak tarikatta rabıta'yı tavsiye etmiyorum.
 

La-edri

Kayıtlı Üye
Katılım
21 Haz 2010
Mesajlar
2,195
Tepkime puanı
509
Rabita seyrü sülük denilen icsel yolculugun olmaz ise olmazidir, kisi bir Kamil-i mürside gider ve ona tabi olur, onun ile böyle bir icsel yolculuga baslar oda tabiki talebi kabul edilecek bir seviyedeyse, bu yolculuk tasavvuf ilmi cercevesinde rabitasiz mumkun degil olmaz.

Günümüzde özellikle Türkiyede bu konu oldukca yadirganan bir seydir, gercek mürsidi bulmakda zaten oldukca zordur, herkezin bir fikri vardir bu konuda, ama ilim ve tasavvuf hakikati adina söylenmesi gerekiyorsa, rabitasiz bu yolculuk kesinlikle yürünmez. Bir cok insan bireysel sufiliginde olabilecegini savunur, oysa tasavvuf ilmi cercevesinde böyle bir sey yoktur, yani yolun sonuna gidemez kisi mürsidsiz, cünki mürsidler kendilerine tabi olmus kisileri insiye ederler. Bu yüzder rabita sarttir. Kabul etmek durumunda talib olan mürsidinden gelen her türlü ilmi enerjiyi ve aydinligi, gönlü mürsidin gönlüne rabt etmek ondan gelen ilmi kabul etmektir.

Benim bu konudaki sahsi fikrim ise su yönde, kisi gercek bir mürsidi bulmussa ve böyle icsel bir yolculugu kendini bulmak adina yapmaya karar vermisse, elbette rabita yapmak zorundadir. Sems'siz Mevlana olmadigi gibi, mürsidsiz dervis olmaz.
 

yare-i yarim

Moderator
Katılım
10 Ocak 2013
Mesajlar
2,247
Tepkime puanı
879
İş
Sanatsal tablolar oluşturmak/Mutfak eşyaları dalında ticaret
Rabıta'nın bir gösterilen tarafı vardır birde olduğu tarafı vardır.

Tasavvuf çevrelerince rabıta bir ibadet olarak gösterilir hatta bazı hadisleri yerinden saptırarak bunu sahabede yapardı demeye getirirler.
Hatta ve hatta bir ayeti bile yerinden saptırırlar tahrif etmeye çalışırlar ilgili ayet şudur
"sınır boylarında rabıta yapın"
Bunun tam türkçe karşılığı islam ülkesinin sınır boylarında nöbet tutulması düşman saldırısı olursa onları geri püskürtmesidir
ama gel gelelim ki buna tasavvufta anlatılan rabıtayı kastediyormuş anlamı vermeye çalışmışlardır ve bu çok büyük bir hata olmuştur
ayete bakıldığında bile burada kullanılan rabıtanın savaş ile ilgili olduğu açıkken bazı zevatlar tutmuş bunu çok farklı şekilde anlatıyorlar
lafı sağa sola çekmenin anlamı yok bunun adı açıkça tahrifattır.
Sorsan 7/24 aşktan bahsederler Allah aşkı vs. ama Allahın ayetini tahrif etmeye kalkışırlar.
Hangi üye idi unuttum gümüş'tü sanırım onun imzasında çok güzel bir söz yazar " TANRININ KELAMINI BOZAN İNSAN'DIR "

Gelelim rabıranın ne olduğuna çok kısa bir ifadeyle rabıta meditasyondur.
Rabıta hindistana giden bir şeyh aracılığı ile getirilmiştir bunun tarihi vakalarıda biliniyor.
Rabıtayı islam alemine getirenler rabıtanın aşamalarını islami kelimeler ile değiştirmiştir insanlara kabul ettirmek için.
Ben size doğu dininin ibadetini getirdim diyecek değildi bu insanlarda.

Benim düşünceme gelince,bir insan bu şeyle uğraşıcaksa lafı sağa sola kıvırmadan gayet düzgünce ben meditasyon yapıyorum diyecek
bazı insanların yaptığı gibi ayetleri tahrif etmeye çalışarak bunu hz.peygamberde yapardı diye yalanlara başvurmadan yapmalı
yani dürüst olmalı.

Bir insan neyi neden yapıyor diye sorgulamak bize düşmez bu sebeple bundan fazlasını düşünemem.
 

La-edri

Kayıtlı Üye
Katılım
21 Haz 2010
Mesajlar
2,195
Tepkime puanı
509
Arz talep meselesi bu yönelisler, islam dininin bir cok kolu var mezhebi mesrebi ve ekolleri ile, ve her dal kendisini siratil mustakimde bilir.
Tasavvuf ise bir kol degil islam ilimlerinden bir tanesidir, hadisler gibi fikih vs gibi. Tasavvuf'u yok saymak yada hindistandan geldi demek, Mevlanayi Emre yi yok saymaktir gönlünüz buna razimi bilemiyorum tabiki sonucta bakis meselesi.

Rabita seyrü sülük hususunda ibadettende önce gelen bir mevzudur, sart yani olmaz ise olmaz.
Sebebi ise söyle; Her ibadet kisinin kullugu ile ölcülür, mesele sarik cübbede degilki, mesele kisinin takvasinda.Kimse kimseye zorla namaz kildiramaz dinde zorlama yoktur cunki.Mürsid kisiye takvayi asilar.
Takvasiz bir insan camiiyi mesken eylese ne olur, her yil hacca gitse ne olur ?
Takva dedigimiz seyy "Allah'i görürcesine ibadet etmektir hatta hayati yasamaktir"
iste böyle bir kisinin bir rekat namazi bir baskasinin 40 yillik namazindan evladir.
Mürsid olan kisi camii imami degilki, ögrencisine illa namaz kil kilmassan bana gelme desin, kisi ibadetini Allah a yakinlik kurmak icin yapar, mürsidinin bir kazanci yokki onun namazindan.
Ama mürsid olan kisi ona talebe olana rabitayi sart kosar, diyorumya ibadetten üstün tutulur.
Talib olan kisi hayatinda hic dini konulara girmemistir namaz yok oruc yok vs, mürsid bununla yargilamaz kisiyi, amac bu degil. ister kil ister kilma ,fakat rabitayi yap der, ve emin olunki o kisi bir zaman sonra alkolide birakir yada baska aliskanliklarini, namaz da kilar oruc ta tutar tevbede eder.
Gercek mürsidin kerameti zaten budur, ucmak kacmak degil, kisinin ahlakini degistirebilmek, yani manevi hastaliklarindan arinmak. Kisiye kendisi ile baristirmak hayati ile razi olmasini saglamak.
Böyle bir sonucun kaynagi ister hindistandan gelsin ister cin den fark etmezki sonuca bakmak gerekiyor kisi adina,Kaldiki bu dogru degil. bahsi gecen kisi hindistanlidir fakat budist degildir. Kaynak zaten o kisi degil tarih itibariyle.

Meeditasyon diyorsunuz, bu yabanci olan kelimeden ürkmeyin, namaz saadece ruku secde yapmak degildir bu namazin zahiri fiziki yönüdür, iyide fiziki yönü olan bir eylemin batini manevi bir yönü olmazmi ? Olur, buda dunya ve ahiretten herseyden soyunup her fikirden ve vesveseden arinip huzurda durabilmektir, buyrun meditasyonun iceregi.

Her dinde vardir, oruc tutmak meditasyon diye adlandirdigimiz ic huzuru.Tevbe sukur ve hamd. Isimleri degisince yabanci kökenli olunca bu bizim icin illa yabanci olmamali. Eskiden halvet denilirdi yada rabita bugun meditasyon denilior. Kelimeler degisir zira zaman degisiyor, fakat isin asli degismezki. Namaz türklerin kullandigi bir kelime, baska ülkelerde o ibadete namaz denilmiyor, ve duydugunuzda buda size meditasyon gibi yabanci gelecek. Ama bilmeyen kisiyie namazi anlatirken o size diyeceki, haa ayni meditasyonmus bu. Emin olun bu böyledir.

Rabita ve seyrü sülük ibadet ile karistirilacak bir husus degil, kisinin ahlaki ile alakali bir husus, o kisi icsel bir yolculuk yapar kademe kademe yürütülür kisi kendisi kendisine sahid olur , ona nefsi gösterilir, nefsinden eksiksiz her insan tiksinir ve ondan ayrilma yoluna düser, bu mecburi bir istikamettir yol alana, nefsten soyunana allah ayette kurtulusa ermis olarak tanimlar..Tasavvufun ana amaci budur, kisiler zaten ibadeti Allah icin degil kendileri icin yaparlar, Allahin kimsenin ibadetine ihtiyaci yokki Tabiyati ile mesele namaz kilmaktan ziyade kaliteli namaz kilmaktir, mirac yani, bu konu oldukca derin konu sahibi arkadasa tavsiyem, rabitadan önce tasavvuf hakkinda bilgiler edinin saglam kaynaklardan.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst