Hangi kişisel gelişim kitabını okudunuz

cathrine

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Eki 2012
Mesajlar
1,037
Tepkime puanı
1,448
Şanslı olma konusunda hepimize ders veren ,en sevdiğim bu hikayeyi (çok bilindik ama pekiştirmiş olalım)sizlerle paylaşmak istedim.
KARAR VERMEK İÇİN ACELE ETMEYİN!​

Bir zamanlar fakir ve yaşlı bir adam yaşarmış.Yaşlı adamın dillere destan beyaz bir atı varmış.Kral at için ihtiyara hazinesini teklif etse de adam atını satmaya asla yanaşmazmış.
''Bu at benim için yalnızca bir at değil.Bir dost!İnsan hiç dostunu satar mı ?''demiş krala.
Bir sabah at kaybolmuş.
Köylüler ihtiyarın başına toplanarak:
''Seni ihtiyar bunak!Atı çalacakları belliydi.
Eğer krala satsaydın,ömrünün sonuna kadar kral gibi yaşardın.
Şimdi ne paran var ne de atın''demişler ihtiyara.
Karar vermek için acele etmeyin.
-İhtiyar :''Sadece atımın kayıp olduğu aşikar ve gerisi sizin yorumunuz.Yaşananlar talihsizlik mi yoksa şans mı henüz bilmiyoruz.
Bu olay henüz bir başlangıç.Arkasından neyin geleceğini kimse bilemez''demiş köylülere.

At meğer çalınmamış!
Bir gece at beraberinde tam 12 vahşi atla birlikte geri dönmüş.
Bunu gören köylüler:''Babalık seb haklı çıktın,gerçekten çok şanslısın demişler.
İhtiyar:''Karar vermek için yine acele ediyorsunuz.At sadece geri döndü.Bilinen tek gerçek yalnızca bu.
Ötesinin ne getireceğini hiçbirimiz bilmiyoruz.Bu daha başlangıç...''demiş.
Bir hafta geçmeden ,evin geçimini sağlayan ihtiyarın tek oğlu vahşi atları eğitmeye çalışırken ayağını kırmış.
Köylüler ihtiyarın yanına giderek:''Bu atlar yüzünden tek oğlun,bacağını uzun süre kullanamayacak.Oysa sana
bakacak kimse yok.Şimdi çok daha fakir, çok daha zavallı olacaksın''demişler ihtiyara.
İhtiyar:''O kadar acele etmeyin.Oğlum bacağını kırdı.Tek gerçek bu.Ötesi sizin kendi yorumunuz.Hayat böyle küçük parçalar
halinde gelir.Ondan sonra neler olacağı size asla bildirilmez.''demiş köylülere.

Birkaç hafta sonra düşman ihtişamlı ordusuyla saldırıya geçmiş...
Kral son bir umutla,ihtiyarın bacağı kırılan oğlu dışındaki bütün gençleri askere çağırmış.
Köylüler:''Haklı olduğun bir kez daha kanıtlandı.Oğlunun bacağı kırık ama en azından seninle birlikte.
Oysa bizimkiler asla geri dönmeyecekler.Oğlunun bacağını kırması,meğer talihsizlik değil,çok büyük şansmış''demişler.
İhtiyar :''Siz erken karar vermeye devam edin.Oysa ne olacağını kimse bilemez.Bilinen tek gerçek;oğlumun yanımda,sizinkilerin de
askerde olduğudur...Bunların hangisinin talih hangisinin şanssızlık olduğunu henüz bilmiyoruz''demiş köylülere.

Acele karar vermeyin.Hayatın küçük bir dilimine bakıp,tamamı hakkında karar vermekten kaçının.
Karar;aklın durması halidir.Karar verdiğinizde akıl düşünmeyi ve gelişmeyi durdurur.Buna rağmen akıl,insanı daima karara zorlar ve
insanı huzursuz eder.

Bir yol biter,yenisi başlar.
Bir kapı kapanır,başkası açılır.
Bir hedefe ulaşırsınız ve daha yüksek bir hedefin hemen oracıkta olduğunu görürsünüz.


- Lao Tzu
 

cathrine

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Eki 2012
Mesajlar
1,037
Tepkime puanı
1,448
''Umut etmek acı çekme riskini göze almaktır.Denemek başarısızlığa uğrama riskini göze almaktır..Yaşamdaki en büyük risk hiçbir riske girmemektir.''
Yaşamak,Sevmek ve Öğrenmek/Leo Buscaglia
 

cathrine

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Eki 2012
Mesajlar
1,037
Tepkime puanı
1,448
''Uzun zamandan beridir hayatın-gerçek hayatın-başlamak üzere olduğu izlenimine kapılmıştım.Fakat her zaman yolumda bir engel,öncelikle erişilmesi gereken bir şey ,bitmemiş bir iş,hizmet edilecek zaman,ödenecek bir borç oldu.Sonra hayat başlayacaktı.Sonunda anladım ki bu engeller benim hayatımdı.'' -''Mutluluk bir varış noktası değildir.Mutluluk yolculuğun kendisidir.''


Ufak Şeyleri Dert Etmeyin/Richard Carlson
 

cathrine

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Eki 2012
Mesajlar
1,037
Tepkime puanı
1,448
''Başımıza gelenler yüzünden değil,olup bitenler hakkındaki düşüncelerimiz yüzünden rahatsız oluruz.''


Epictetus
 

cathrine

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Eki 2012
Mesajlar
1,037
Tepkime puanı
1,448
''Her işte,her ilişkide,yaşamın her alanında kaçınılmaz olarak fırtınalı dönemler vardır,bunlara gülebilmeyi öğrenmelisiniz,yaptıklarınızın ve kişiliğinizin bir parçasıdır bu..Eğer bir fırıncıysanız her zaman bir keki yakma olasılığı vardır,ev hanımıysanız zaman zaman bir kaç tabak kırabilirsiniz,ya da bir süpermarket çalışanıysanız,çok büyük bir olasılıkla bir gün ağzına kadar doldurduğunuz bir paket patlayacaktır,böyle bir durumda ''bu poşetleri artık eskisi gibi yapmıyorlar;poşetin burada değil,siz giderken yolda patlaması gerekiyordu''diyebilmelisiniz.


Mizahın İyileştirici Gücü/Allen Klein
 

cathrine

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Eki 2012
Mesajlar
1,037
Tepkime puanı
1,448
''Mizah kuvvetli bir ilaçtan farklı bir şey değildir,mizahın vitamini m vitaminidir,günlük dozunuzu almayı sakın unutmayın.''

Mizahın İyileştirici Gücü/Allen Klein
 

cathrine

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Eki 2012
Mesajlar
1,037
Tepkime puanı
1,448
''Bilim adamları zihin ve beden arasındaki ilişkiyi incelemişler;hislerimizin,düşüncelerimizin,tutum ve davranışlarımızın yalnızca zihinsel sağlığımız açısından değil,fiziksel sağlığımız ve hastalıkları yenmemiz açısından da çok önemli bir rol oynadığını gösteren bir çok belirtiye rastlamışlar.''

Mizahın İyileştirici Gücü/Allen Klein
 

cathrine

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Eki 2012
Mesajlar
1,037
Tepkime puanı
1,448
''Her gün eğlenceli mizah kitapları okuyun,sizi güldüren yazarları bulun ve yazdıklarını okuyun.Gün boyunca gözlerinizi dört açın,kulaklarınız tetikte olsun,çevrenizde olup bitenlere karşı uyanık olun,tıpkı bir mizah avcısı gibi çalışın.''

Mizahın İyileştirici Gücü/Allen Klein
 

cathrine

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Eki 2012
Mesajlar
1,037
Tepkime puanı
1,448
''Ben evrende üç çeşit iş bulabiliyorum;benimki,sizinki ve Tanrı'nınki(Benim için Tanrı sözcüğü''gerçeklik anlamına geliyor.Gerçeklik Tanrı'dır,çünkü egemen olan o'dur.Benim,sizin ve diğer herkesin kontrolü dışında olan her şey-ben buna Tanrı'nın işi diyorum.)

Stresimizin çoğu genel olarak kendi işimize bakmamaktan kaynaklanıyor:''Senin bir işe girmen gerekiyor,ben senin mutlu olmanı istiyorum,sen dakik olmalısın,kendine daha iyi bakmalısın'',diye düşündüğümde sizin işinize karışmış oluyorum.Deprem,sel,savaş gibi konularda ne zaman öleceğim konusunda endişe duyunca,Tanrı'nın işine burnumu sokmuş oluyorum.Zihinsel olarak sizin veya Tanrı'nın işine karışınca bunun etkisi kopuk oluyor.Örneğin''Annem beni anlamalı'', şeklinde bir düşünceyle zihinsel olarak annemin işine karıştığımda,anında yalnızlık hissine kapılıyordum.Böylelikle anladım ki yaşamımda kendimi ne zaman incinmiş ya da yalnız hissetsem başkalarının işine burnumu sokmuşum.

Eğer siz kendi hayatınızı yaşıyorsanız ve ben zihnimde sizin hayatınızı yaşıyorsam o zaman benim hayatımı kim yaşıyor?Her ikimiz de sizin hayatınızdayız.Zihnimde sizin işinizin içinde olmam benim kendi hayatımda var olmamı engelliyor.Kendimden ayrı olarak hayatım neden istediğim gibi gitmiyor acaba diye merak ediyorum.

Bir daha stres ve rahatsızlık hissettiğinizde kendinize zihninizde kimin işinin içinde olduğunuzu sorun.Kahkahalarla gülebilirsiniz!Bu soru sizi tekrar kendinize getirecektir.Aslında hiç bir zaman kendi yerinizde olmadığınızı,bütün hayatınızı zihninizde başkalarının hayatlarını yaşamakla geçirdiğinizi fark edebilirsiniz.Böylelikle hayatınız boyunca orada olmadığınızı,zihinsel olarak başkalarının işinde yaşadığınızı anlayacaksınız.Yalnızca bunu fark etmek bile sizi muhteşem benliğinize geri döndürmeye yeter.

Byron Katie/Olanı sevmek
 

cathrine

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Eki 2012
Mesajlar
1,037
Tepkime puanı
1,448
''Bütün aklın fikrin onun meselelerinde olmasa zihninde kendin için yer açıldığını,kendi sorunlarını çözebilecek gücü yakaladığını görüp şaşıracaksın.Bu tarif edilemez bir şey.Kelimelerle anlatılmaz.Ancak gerçek sayesinde açık ve sevecen davranarak özgür kalırız;bu da heyecan vericidir.''


Olanı Sevmek/Byron Katie
 

cathrine

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Eki 2012
Mesajlar
1,037
Tepkime puanı
1,448
''Olması gerekiyordu çünkü oldu ve yeryüzündeki hiçbir düşünce bunu değiştiremez.Bu durum olanı yermeniz ya da onayladığınız anlamına gelmez.Sadece olanı direnmeden ve içsel mücadelenin yarattığı zihinsel kargaşa olmadan görebileceğiniz anlamına gelir.Kimse çocuğunun hasta olmasını istemez.Kimse bir trafik kazası geçirmeyi istemez ancak bunlar yaşandığında zihnimizde olanlarla kavga etmenin kime ne faydası olabilir?Olanı kabullenmeyip,kavga etmenin faydasız olduğunu biliriz ama yine devam ederiz çünkü zihnimizdeki kargaşayı nasıl durduracağımızı bilemeyiz.

Hangisi daha güçlü olmanın göstergesi?-''Keşke işimi kaybetmeseydim'',demek mi,yoksa işimi kaybettim ;şimdi ne yapabilirim?''demek mi?
Olanı Sevmek/Byron Katie
 

cathrine

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Eki 2012
Mesajlar
1,037
Tepkime puanı
1,448
Duygularınız hasıraltı edildiğinde;
-Üzüntü,başağrısı ya da sırt ağrısı gibi fiziksel belirtiler ortaya çıkabilir.
-Yeme,uyuma,hafıza ve konsantrasyonda azalma ya da sosyal izalasyona dönüşebilir.
-Enerjinizi baltalayabilir.
-'Ortada hiçbir şey yokken'patlamanıza sebep olabilir.
-Kaygı arttırabilir ve panik ataklara neden olabilir.
-İlişkileriniz ve arkadaşlıklarınız derinlikten yoksun,yüzeysel olur.
-Boş ve tamamlanmamış hissedebilirsiniz.
-Kendi hayatınızın amacını ve değerini sorgulamanıza neden olur.


Yukarıda bahsettiğimiz şeylerden herhangi birinin meydana gelmesini engellemek için ilk adım duygularınızı fark etmeyi ve onları kelimelere dökmeyi öğrenmektir.Kendinize ya da bir başkasına duygularınızı tanımladığınız ve onları adlandırdığınız zaman bir adım atar ve gaza basarsınız.İçinizden dışınıza bir şey çıkarırsınız.Bilinmeyeni bilinir hale getirir ve idareyi ele geçirirsiniz.Duygularınız, yakıtınızdır.

Çocuklukta İhmalin İzi-Boşluk Hissi/Jonice Webb
 

cathrine

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Eki 2012
Mesajlar
1,037
Tepkime puanı
1,448
''Hedefin yol olduğunu ve sizin de her zaman yolda olduğunuzu,hedefe varmak için değil fakat onun güzelliğinin ve bilgeliğinin tadına varmak için yolda olduğunuzu bir kez idrak ederseniz;hayat bir görev ,bitirilmesi gereken bir iş olmaktan çıkar,doğal ve sade bir hal alır.''


Ben O'yum/Sri Nisargadatta Maharaj
 

cathrine

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Eki 2012
Mesajlar
1,037
Tepkime puanı
1,448
''İncinebilirlik tüm duyguların ve hislerin özüdür.Hissetmek incinebilir olmaktır.İncinebilirliğin zayıflık olduğuna inanmak,hissetmenin zayıflık olduğuna inanmaktır.Bedelin çok fazla olacağından korkarak duygusal yaşantımızı engellemek ,tam da yaşamaya amaç ve anlam katan şeyden uzaklaşmak demektir.''

Cesur Yanınızı Kucaklayın/Brene Brown
 

cathrine

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Eki 2012
Mesajlar
1,037
Tepkime puanı
1,448
''Yaşanan bir şokun üstesinden gelmenin en iyi yolunun,eskiden tavsiye edildiği gibi unutmaya çalışmak değil,bunun ne anlama geldiğini hissetmek ve anlamını yitirene kadar o şok hakkında konuşmak olduğu kanıtlanmıştır.Susmak,yaralanmış insanların en büyük düşmanıdır.''

Alice Miller
 

cathrine

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Eki 2012
Mesajlar
1,037
Tepkime puanı
1,448
''Bir gazeteci iki inşaat işçisine gitmiş ve birine sormuş:''Ne yapıyorsun''Adam çok az ücretle köle gibi çalıştığından,bütün gününü tuğla parçalarını üst üste yerleştirmekle heba ettiğinden yakınmış.Gazeteci aynı soruyu ikinci işçiye yöneltmiş.Adamın cevabı çok farklıymış:''Ben dünyanın en talihli insanıyım,'' demiş adam.''Birbirinden güzel ve önemli mimarlık şaheserlerinin yaratılmasında rol oynuyorum.Bu tuğla parçalarının eşsiz sanat eserlerine dönüşmesine yardım ediyorum.''

Ufak Şeyleri Dert Etmeyin/Richard Carlson
 

cathrine

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Eki 2012
Mesajlar
1,037
Tepkime puanı
1,448
''Birine bir iyilik yaptığınızda bundan kimseye bahsetmeyin ve bu davranışın size getirdiği pozitif duyguların keyfini çıkarın.''

Ufak Şeyleri Dert Etmeyin/Richard Carlson
 

cathrine

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Eki 2012
Mesajlar
1,037
Tepkime puanı
1,448
Rastgele iyilikler yapmanın bütün insanlara yayılan zincirleme bir etkisi vardır.''İyilik Bul İyilik Yap''filmindeki gibi birisi bir iyilik yapar,diğeri de bu sevincin etkisiyle başka birine iyilik yapar ,dünya daha güzel bir yere dönüşür.Bu duruma kitaptan bir örnek verilmiş,sizlerle de paylaşamak istedim,insanlar artık o kadar öfkeli ki hepimizin yüreğimizi yumuşatacak iyiliklere ihtiyacımız var...Daha çok gülmeye,daha çok merhamete,daha çok sevgiye...Sizler de yapabileceğiniz küçük iyilikler düşünürseniz kendinizi daha iyi hissedersiniz..

Kitapta rastgele iyiliklere verilen örnekler:

''Arkadaki sürücü gişeye gelip parasını uzatıyor ama gişedeki görevli ona ücretin önden geçen otomobil tarafından ödendiğini söylüyor.İşte size anında ve rastgele verilen bir armağan örneği;hiçbir karşılığın,bir teşekkürün bile beklenmediği bir iyilik.Bu küçük armağanın arkadaki araç sürücüsünde nasıl bir etki yaratabileceğini düşünebiliyor musunuz?Belki bu olay onun o gün daha iyi bir insan olmasını sağlamıştır.Çoğu zaman yapılan bir tek iyilik,zincirleme iyilikler dizisini başlatabilir.Rastgele iyilikler yapmanın belli bir reçetesi yoktur.Bu davranışlar yürekten gelir.Sizin iyiliğiniz komşunuzun çöpünü kaldırmak olabilir,bir bağış kampanyasına isim vermeden katkıda bulunabilirsiniz,zor durumda bir hayvanı hayvan koruma derneğine götürebilirsiniz.''

Ufak Şeyleri Dert Etmeyin/Richard Carlson
 

cathrine

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Eki 2012
Mesajlar
1,037
Tepkime puanı
1,448
Kendimizden de örnekler vererek de birbirimize yardımcı olabiliriz bu konuda...Çevremize ne gibi iyilikler yapabiliriz?

Komşumuzun çocuğuna ders çalıştırabiliriz ya da küçük çocuğu varsa bir saatliğine komşumuza zaman hediye edebiliriz(15 dakika ya da yarım saat fark etmez,kendi zamanımıza göre),birinin derdini dinleyerek o kişinin ruhunu biraz hafifletebiliriz.Sevdiğimiz bir kitabı iyi geleceğini bildiğimiz birine hediye edebiliriz.Sınava hazırlanan bir öğrenciye motivasyon sağlayan cümleler kurup onun başarısına destek olabiliriz.Sizler de içinizden gelen rastgele iyilikleri paylaşırsanız ne güzel olur:)
 
Üst