Corona Virüsü

Şahsen, hayatta şimdiye kadar genel tutumum, gürültü ve toz dumanin arttigi durumlarda ekstra sakin kalip ortami gözlemleyip, olan biteni anlamaya calismak olmustur. Günlerdir cevremdeki insanlarin telasini hayretle izlemekteyim. 8 gün sonra ilk kez dün iş cıkısı markete ugradim ve kendime cikolatali pasta aldim. Market cilginligini ve stokculugu protesto etmek gibi bi niyetim yoktu aslinda, tamamen tesadüf, 8 gündür markete ugramamis olmam.. Ilk market saldirganligini duydugumda, anneme dedim ki, sakın alet olmayin medyanin safsatalarina, rutin yasaminizin disina cikacak hicbir davranis sergilemeyin. O da dedi ki, biz yasadik daha once, evdeki bir cuval sekeri 1 saatte dagittik, komsu acken biz tok yatamayiz... Dedim kendime, ben kime akil ogretiyorum... Ben bu akillari kimden almistim zaten ? Benim güvendigim çok sey var evet, önce Allah, sonra Devlet, güçlü bir iradem var mesela..Ortada bir gerçek oldugunu inkar etmiyorum, ona da tedbir olarak insanlardan uzak durmaya caba gösteriyorum. Meslegim nedeniyle mikroorganizma ve virus faaliyetlerinin hic de yabancisi degilim zaten, corona lugatimiza girmeden once de hijyen kaygili bi yaşam sürüyordum ? benim icin pek bisey degismedi yani.. Corona öldürmez belki ama korku frekansiyla beslediginiz ruhunuz panikten iflas edebilir. Sakinleşin ve bol sıvı tüketin. Boğazinizi kuru birakmamanizin, ozellikle virusun giris yaptigi ilk 4 gün icinde, ne kadar muhim oldugunu okumussunuzdur muhakkak. Amaç, virus akcigere inmeden, icecekler marifetiyle mideye inmesini saglamak ve mide asidiyle virusu yok etmek.

Valla çaktırmıyorum ama ödüm kopuyor corona kapıcam diye, bağışıklığım zayıf psikolojik olarak boğazlarım kaşınıyor

Enneagram' Alıntı:

Resmen ibadetlerden ve ibadethanelerden kısacası bereketi, feyzi çok yüksek ilmi cemiyetlerin hepsinden ayrı düştük. Sadece İslam alemi için değil, dinlerdeki ibadet yerlerinin hepsi için konuşuyorum. Kabe, camiler, kiliseler, sinagoglar, mabetler...

Ülkelerin aldıgı önlemlere bakıldığında da milyon dolarlık zararlar karşımıza çıkıyor. İnsanların evlerinden çıkamaz hale gelmesi ve resmen göz göre göre ölümle burun buruna olmamız ve virüsün günlerce belirti göstermemesi ayrı bir musibet oldu.

Ve yalnız başına ölmek... Dini inancına uygun şekillerde yıkanıp kefenlenemeden olabildiğince toprağın daha derinine kireçlenerek.
Taziye ziyaretleri devlet tarafından yasaklanmışken, cenaze namazları üç beş kişiyle... Başka ülkelerde cenazeleri yakmayanlar bile yakmaya başlamış. Yani yakmanın serbest oldugu ülkelerde durum böyle....

Bunlar hep büyük musibet arkadaşlar.
Karantinaların çeşitli ülkelerdeki ve buradaki hali içler acısı yani. Hem halk bazında hem devlet bazında külliyen (maddi-manevi) zarar içerisindeyiz.

Çoğumuzun evde vakit geçirdiği şu günlerde düşünelim biraz...
Kim nerede ne hata etti?

Genişletmek için tıkla ...

Benim memlektimde son yıllarda cenaze evleri, adeta bir şölen yeri havasinda, son moda mobilyalarla döseli, habire temizledikleri evlerine misafir almaktan imtina eder hale gelen yurdum insanlarinin sosyallesme, bedavadan yeme icme ve ahbaplariyla ozlem giderme yerleri olmustu. Bi yanda kur'an okunurken, diger yanda kimin oglu işe girmis, kimin kizi evlenmis... Cenaze mezara konulmadan daha, zavalli cenaze sahipleri misafirlere ne yedireceginin derdine düser.. Ortamı gören zanneder ki, o gün oradan dünyanın son cenazesi kalkmış ve geride kalanlara ölüm yok...Sahte kalabaliklardansa, görevlilerce yolcu edilmek daha hayirlidir belki de kimbilir...

Öyle sevgi pitircigi olup, olumlu düşünelim güzel olsun diye yasayamadim hicbirzaman. Fakat gercekten de son gunlerde fazla negatif olaylarla dolup taştık. Düşündüğümüz ve agzimizdan cikan kelimelerle sekillendirebileceksek hayatimizi; cesur olalim.. Sevgi icerisinde saygiyi birakmayalim..

Direne direne kazanacagiz ?

Türkiye'de ilk ölüm gerçekleşti. Vaka sayısı 98 oldu.

Rahat davranan kitleye hayatında başarılar diliyorum. İmkanı yok, bende kaygısız davranamam.

Ayrıca mart ayında beyanname verecek arkadaşlar varsa : Gelir vergisi beyanname süresi Nisan sonuna kadar ertelendi.

Maliye Bakanlığının erteleme kararı, salgın sürecinde yeni yaptırımları da peşinden getirecektir. İşletmelerde kapanış prosedürünün artışı ve sokağa çıkma yasağının gelmesi gibi..

Ülkemize girdiği takdirde vakaların hızla yükseleceği zaten belliydi. Ülkemiz insanlarının çoğu belli bir umursamazlık tavrıyla zaman geçiriyor. Bu şuan vakaların hızla artacağının zaten büyük bir delilidir. Bu virüs ekonomik dalgalanmaların en büyük sebeplerinden biri olacaktır. Piyasalar düşüşte ve yarın ne yaşanacak emin olamayız. Halk olarak önlem alarak hareket etmezsek yaz gelene kadar devlet olarak büyük maddi sıkıntılar yaşamaya davetiye çıkarmış olacağız. Farklı hastalıkların örneklerinden yola çıkarak bu sorunu göz ardı edemeyiz. Şahsen bu durumu belli bir seviyede ciddiye alarak önlemlerinizi almanızı tavsiye ederim. Panik yapmadan ve korkmadan, kişisel önlemlerinizi alarak beklemelisiniz. Kolay gelsin.

dennise' Alıntı:

Boşuna telaş yaptığı yanılgısı ile hayatına kaldığı yerden devam edecek.

Korkuya kapılma hızımız ile birșeylerin üzerine peşkeş çekme hızımız aynı oranda.

Genişletmek için tıkla ...

Kitleler gözü ile bakınca her şey sıradan ve olması gerektiği gibi oysa bireysel de iş değişiyor.

Benim en zayıf yanım kardeşim. Aklım çıkıyor bir şey olacak diye. Kaybetme korkum öyle ağır basıyor ki, saf sevginin ne kadar tehlikeli olduğunu öğretiyor.

Boşa telaş dediğimiz bu durum değil Dennise..

Doğa... İnsanlığın zekasından daima bir adım öndedir.

Öyle de olmalıdır zaten...

Bakın nasıl da terör, savaş ve ekonomik ambargolar Bi anda minimuma indi...

Kendi bakımıma ve hijyenime dikkat ediyorum. Toplu taşımayı bıraktım. İş görüşmelerine aracımla gidiyorum. Tokalaşmıyorum filan...

Ama olayın ciddiyeti bana ne zaman vurdu derseniz...

Fitness salonları ve halısahalar da kapandı... Maratonlar iptal... ?

Hayır bir de Allaha Şükür son zamanlarda 3-5 bişi kazanmaya başladım. Arabaya benzini fulledim. Gidicek yer yok. Herkes izole... ??‍

Haa unuttuğum bişi daha var. Gökhanın youtube kanalında söyleşiye katılcaktım. Gökhanın mülteciler için sınır kapısına gitmesiyle iptal oldu. Kim milyoner olmak ister mülakatına girecektim. Salgın sebebiyle bilinmeyen tarihe ertelendi...

Yaa baya vurmuş bu beni şimdi yazınca anladım ?

Bu akşam Beyaz TV'de araştırmacı yazar Abdullah Çiftçi'nin virüsün perde arkası ile ilgili komplo teorisi kapsamında açıklamaları olacakmış. Ben izleyeceğim, dileyenler de izlesin.

Corona dünya nüfusunu azaltmak için geliştirilen biyolojik silah, hemencecik çözüm bulunmaz. Herkes birbirinden şüphe eder oldu, insanoğlu kendi acizliğiyle yüzleşiyor.

Aysen tok vb nokta atisi yapan astroloju uzamnalarini bende takip ederim ama ulkemiz konusunda ozellikle virus konusunda sadece ipin ucunu söylediklerine inaniyorum

Vaka sayısı 191’e, ölü sayısı 2’ye yükseldi.

Tabikide artar sevgili Ori. Bugün 2 arkadaşım Amerika'dan dönüş yaptı. Havaalanında hiçbir sağlık taraması olmadan evlerine doğru yollandılar..

Virüs ile sözlü anlaşma yapan yetkililer, asrın en zor sorularıyla önlem alıyor :

. Ateşiniz var mı ?
. Kuru öksürüğünüz var mı ?

Muhteşem tedbirlerimiz ile övünmeye devam !

Allah tan ölenlere rahmet diliyorum.

Bugün şer olarak görünen ama ardında nice hayırların gizli olabileceği bu illetten, Rabbimin izniyle başta İslam alemi ardından bütün dünya daha fazla hastalığa düçar olmadan ve daha aklı başında bir şekilde kurtulur inşallah.

Corona günlerinde film izlemek..

İnsan olmak, erdemli duruş kendide değer verdiği şeylere saldırıldığı zaman sırf gözden düşmek korkusu ve hatır uğruna susmak, hatta pohpohlamaya devam etmek değildir. Biz Allah'tan başkasına tapmıyoruz sadece Allah rızası için seviyoruz ve sevdiğimize iftira atılıp dalgaya alındığı için tepkimizi ortaya koyduk, eleştirdik. Kavga küfür hakaret yok. Bi taraf sırf bunu ve herşeyi gülmek için yapıyorum ve kaynağa ihtiyacım yok diyorsa ortada nasıl buluşabiliriz. Ortada buluşmak için 2 tarafın adım atması lazım. Bir taraf ben buyum, beni değiştiremezsiniz arkadaş diyorsa kendi haline bırakırsın. Çünkü ne söylersen söyle boştur. Kaldı ki bu arkadaş ben araştırmacıyım felanım filanım diyip sonrada işine gelmediği yerde kaynağa ihtiyacım yok sadece gülerim (ne var bu kadar gülecek) gibi sözler edip kendiyle çelişiyorsa, ortada fıtri bir dengesizlik olduğu anlaşılır.

Biz sevdiğimizin hatırına konuştuk. Aynı iftira halveti şeyhine'de, uşşakkiye'de atılsa konuşurduk, haham veya papaza da. Hiç kimsenin hatırı Allah ın hatırından üstün değildir. Allah ı bulan neyi kaybetmiştir ki, Allah ı kaybeden neyi bulmuştur ki!

Velhasıl biz konuşmayı biliriz. Biz konuşmayı bilen ve konuşmaya açık olanlarla konuşuruz. Kendi diplomasını kendi hazırlayıp, kendi kendine hep en yüksek notu verip 'ben komiğim yav, bakın ne kadar komiğim, hep gülüyorum, herşeye gülüyorum.. Üstelik bunu yaparken kaynağa, gerçeklik payına, kutsal olup olmadığına bakmadan gülüyorum, çünkü hiç biri gülmemden daha önemli değil' diyenlerle değil.

Hadi diyelim biz konuşmayı bilmiyoruz. Aynı yolda olduğunu düşündüğüm (nefsi uğruna feda ettiysede) ve konuşmayı bildiğini iddia edenler niye sustu? Doğruyu anlataydı veya orta yolda buluşaydı ya! Tutan neydi, dünyalık veya nefsani hevesler mi, varsayımsal beklentiler mi, gözden düşme korkusu mu?

dennise' Alıntı:

bilimde etik kuralların çok dışında işler yapıyor.

Genişletmek için tıkla ...

HEK 293 - Mavi Baykuş projesi.

Mya' Alıntı:

Biraz açıklar mısın google a yazdım ama bir şey çıkmadı.

Genişletmek için tıkla ...

Geniş bilgi yok, bende çok araştırmıştım

'' Besinlerde kullanılan insan embriyosu ve bu besinlere bağımlı olmamızı sağlayan takviye kimyasallar. ''

İnsanlarda Kanibalizm'in denendiğine dair söylentiler var.

Bu düzenden kaçmanın bir yolu olmalı ama. Belki de sorun insanların rahata ve rehavete fazla alışmasıdır.