Cin davet etmek istiyorum

ruhname

Kayıtlı Üye
Katılım
23 Eki 2012
Mesajlar
557
Tepkime puanı
152
Flood.

Ama cinler çok fena laf taşıyorlar. Nereden ediniyolar o geçmişe dair bilgileri sanıyorsunuz.

Evlerde sokaklarda dağlarda derelerde bi sürü nemmamla yaşıyroz.?
Nereye gitsek oradalar.

Evdekilerin müslüman cinlerden olması için bol ibadet ü taat edin, günah işlemeyin, kafi. Evin tenha kısımlarına yerleşirler sizle muhattap olmadıkları gibi olmayı da sevmezler. Herkes işine bakar hayatına bakar.
?

Belki bazen eve giren hırsızları bile kovabilirler ?
Helal para diye boşuna demezler. Biri vesile olacaksa bu bazen cinlerden bile olabiliyordur.
Keşke şu evdekilerle görüşübilseydik en azından "?
 

Mr. Şeytan

Banlı Kullanıcı
Katılım
7 Şub 2018
Mesajlar
220
Tepkime puanı
915
Konum
Zamanın dışında boşluğun içinde
bi tane film vardı ya... korku...

ama her izlediğimde kahkaha atarım....

ateist-metaryalist bir vlogger; youtube kanalında, "bakın bu işler yalan dolan" diyerek den büyü denemeleri yapıyor... Her büyüyü, daveti deniyor... in, cin, iblis, hortlak, at eşşek... ne varsa çağırıyor....

bunlar topluca bir geliyor :))))

gerisi spoilere giriyor :D
Link var mı gülmek istiyorum
 

Psichi

Kayıtlı Üye
Katılım
2 Eki 2018
Mesajlar
74
Tepkime puanı
83
Bu yeni nesilin cin çağırma arzularını anlamıyorum. Başında olan defetmek ister, kafası rahat olanda gelsin cinler tepeme çıksın der. Faydasız olacağını düşünsemde buraya ufak bir tavsiye notu düşeyimde daha sonra bana kimse söylemedi demesin. Cin çok geniş bie kavram islam inancında. Yani cin: insan ve melekler dışında kalan ateşten yaratılmış her türdeki enerjisel varlıkları kapsar. Bunların içerisinde iyide olabileceği gibi kötü olanıda vardır. Ama oranını bilmek istersen belki insanlarla dost olabileceklerinin oranı 1/10u geçmez. Buda demek oluyor ki sizin yapacağınız genel bir davete icabet edecek olan varlık sizden nefret edem bir varlık olmasına rağmen icabet etmişse sebebi malum hayatınızı cehenneme çevirmek için olur. Özel daveti yapacak ilim bilgi tecrübe ve gereksinim sebebinden yoksunsanız ya zaten icabet alamazsınız veya aldığınızı varsaysak bile sizin sorularınız veya istekleriniz karşılığında sizden bir karşı talepte bulunması halinde ne sunabileceğinizi neyinizden feragat edebileceğinizden emin olmanız ve her halin olasılığına hazır olmanız gerekir.
Siz bunları masallardaki ovuşturduğunuz lambadan çıkıp dile benden ne dilersen sahip diyen varlıklar sanarak bu işlerle uğraşırsanız onlar sizi iyice bir güzel ovalayarak sizden diledikleri şeyleri yaptırır. Diyelim sizinle konuşmaya yanaştı. Eğer sizin zayıf ve bilgisiz olduğunu görürse sizi zaten ciddiye almayacak ve sorduğunuz sorulara gerçek dışı cevaplar vererek sizi kandırıp yönetmeye çalışacaktır. Baktı ki her denilene sorgusuz şüphesiz inandınız, hani ona bilmediğiniz şeyleri sorduğunuz için aldığınız cevaba inanmıyorsanız neden soruyorsunuz değil mi; ee bilmiyorsanız zaten itiraz edemeyeceksiniz ve cesarer edemeyecek çekineceksiniz. Oda sizi bir güzel her söylediğine inandığınız için sizi inanmanızı istediği şekile kıvama sokup hem sizin inandığınız gerçekleri etkileyecek hemde kendisini olmadığı kadar üstün gibi tanıtıp gösterebilecektir. Sonrası üzerinizde üstünlük ve hakimyeti kurup korku ve şüphe üzerinden iradenizi yönetmeye kadar gidebilecektir. Sizin onlardan alabileceğiniz bir yardım ihtimalinizin dahi olduğunu varsaysak bile unutmayınız ki allah dilemedikçe kimseye ne bir hayır ne de bir şer isabet eder ve yine O dilemedikçe kimsenin kimseye ne bir yardımı ne de bir faydası dokunabilir. O eğer başınıza bir nusubet getirirse artık size ondan başkasıda yardım edemez. Eğer onun istemediği bie bilgi öğrenecekseniz zaten buna mani olunur. Eğer zaten o öğrenmeniz gereken bir bilgi ise aracıya ihtiyaç olmadan zaten rahman size bir şekilde bildirip anlamanız için çeşitli yollarla size açıklar. Ve unutmayınız ki mutlak bilgi, mutlak hüküm, mutlak irade, mutlak gerçek yalnız onun katında ve ona aittir. Bu mutlak gerçek, gerçek sonsuzluğa ait olduğu için, bu gerçeğin kuralları ve yasaları dışında kaşan her bilgi ve her gerçek; gerçek sonsuzluğun kapsamından çıkacağı için gerçek olma durumunu yitirmek zorunda kalır. Çünkü gerçek mutlak olduğu için bu gerçeğin dışında başka hiç bir şey gerçek olamayacaktır. Mutlak gerçeğin kapsadığı bu sonsuzluğun içerdiği gerçeklerin dışındaki her bilgi ve her gerçeklik yanılgısı bu sonsuzluğun içerisinden ayrıldığı için sonsuz karşısında kendisi sayısal olarak ifade edilen bir yargı durumuna düşerek sonsuz karşısında sayı olarak yani mutlak gerçek karşısında mutlak gerçeğin gerçeği karşısında bu gerçeğin kapsadığı gerçeklerin haricindeki gerçek dışı durumlarıda içerisinde sayısal olarak barındırarak onu gerçek dışı bir durum içersine düşüren bu mutlak gerçek özetle kendisi haricinde kalan diğer hallerin gerçek dışında kalacak diğer hal hallerinide gerçek değil diyerek gerçekliğini yitirten bilgileri içerisinde yani sonsuzluğunun içersindeki sonsuz sayısal ifadelerin içerisinde barındırır. Yani gerçek dışındaki olan durumlarıda belirtip onlarıda kapsamı içerisinde tutarak kendisinden harici olarak ayrı bir gerçeklik olma ihtimalininde önüne geçerek gerçek dışı hallerin ve bilgilerin yaratacağı her şeyin olasılığını önceden kendisi içersinde sindirip bitirerek kontrolü altında tutarak kendisi haricindeki başka bir gerçekliğin gerçek olma ihtimallerinin önünü keserek yok eder. Böylece mutlak gerçek kendisi haricindeki diğer herşeyin gerçek olmadığı her durumu kendisi içerisinde sonsuzluğunun kapsamında tutarak içinde sayısal ifadelerle sonsuz karşısında sayı ne kadar büyükte olsa bu sayının sonsuz karşısındaki değeri 1 rakamının değerinden farksız kalacaktır. Çünkü gerçek bir tek sonsuza ait ve bu sonsuzun mutlak bir gerçeği olduğu için bunun dışında kalan herşey gerçeğe birbirlerine göre daha yakın olsalar dahi işin aslında her biri gerçek dışında kalan gerçekliğini yitirmiş durumlar olacağı için birbirleri arasında nitelikleri bakımından gerçek dışı durum oldukları için aralarında hiç bir farkı olmaz bu mutlak gerçek karşısında. Yani sonsuz karşısındaki her sayının başka sayılarla sonsuz karşısındaki durumu değişmez. 1 mi 9 mu sonsuza daha yakın dersen hayır ikiside sonsuz karşısında eşit uzaklıkta kalır. İşte bu gerçek dışındaki her durum bu bahsettiğim sayı değerinde olduğu için mutlak gerçeğin haricinde öğrenebileceğin sonsuz sayıdaki her durum aslında gerçek değil gerçek dışı durumların sonsuzluğun kapsadığı mutlak gerçek dışındaki herşeyin aslında bilinmesinin veya bunlardan sayıdaki duruma vakıf olmanın hiç bir önemi yoktur. Çünkü bu inanılacak gerçeklik işin aslında sizin gördüğünüz bir yalana bile bile ne kadar yalandan şey öğrenirsek o kadar gerçeğe ulaşırız diyerek yalanların gerçeğini seçmenize neden olur. Gerçeğin doğrusuna, gerçeklerin yanlışlarının tamamınıda öğrenmeye çalışarak ulaşılmak istensede bu yalanların sayısı sonsuz sayı içeren gerçek dışı durumu kapsar. Yani gerçek dışı durumları da sayarak bitiremezsn çünkü buda sonsuza gider. Her bir durum yine kendisinin sadece her seferinde gerçek dışında kaldığı durumu ispatlayabilecektir. Bu şekilde gerçek dışı durumları takip ederek gerçeğin doğrusunu bulmak mümkün değildir çünkü bu durum size sadece o durumdan sakınmanız ve sadece doğruyu ararken yapmamanız icap eden, uzak durmanız ya da kullanmamanız gereken argümanların bilgilerini verir. Bu haller sadece doğruya ulaşan kişilerin doğrudan sapmamak kopmamak ve ayrılmamak için kullanacağı bilgilerdir sadece. Doğrunun devamlılığı için sürekli olarak vazgeçmesine sebep verecek durum bilgileridir. Yani kullanılmaması gereken bilginin doğru bilgisi olarak yine kullanılmadığında doğru olarak kullanılmış bir bilgi olarak kendisini ortaya çıkarır ve bu şekilde o gerçek dışı durumun bilgisi gerçeğin doğrusu için doğru bir şekilde kullanışlı olur. Yani demek istediğim şu ki bahsetmiştim sana bu gerçek kendisi içerisinde kendisi dışındaki durumların gerçek dışı durumlarınıda kapsayıp gerçekliğini etiler etkisi altına alır diye. İşte böyle kendisinin gerçeği dışında kalan durumların olumsuz bilgileri, kendisi içersinde olumlu olarak kullanışlı bir bilgi olarak yine kullanılabilir halde yani o bilginin pasif olarak bilinerek kullanılmaması gerektiği bilgisidir. PasiF halde geçen her zamanda kullanmamaktaysan o bilgiyi aslında aktif olarak süreklilik içerisinde kullanıyorsun demektir. Buda mutlak gerçeğin doğrularından kopmamak işin zaten kopmaman gereken durumların bilgisidir ve bu gerçeğin aslı için bu şekilde pasif ve aktif olarak her halini içerisinde barındırırken senin onu hangi şekilde kullandığın kullanış tarzın onun o her halini hem aynı anda kullanırken hem gerçeğe uygun şekilde ve aynı anda kullanmana ve gerçekten kopmamak için olumsuz bilgiyi olumlu olarak kullanmana neden olurken aynı anda hem olumlu hem olumsuzu kullanırsın. Yani 4 halin her durumunu aynı anda kullanırken birisi gerçekliğini yitirmeden ve duruma belirsizlik yaratmadan kullanılabiliniyor. Buda her çeşit bilginin doğru kullanılabildiğini yani doğru kullanılırsa yanlış diye bie bilginin olmadığınıda gösteriyor. Çünkü hem yanlış gibi görünenle aynı anda doğru gibi görüneni aynı anda ikisinide doğru uygulayabiliyorsan bu senin kullandığın yanlış bilgilerin bile senin kullanımının sonucunda doğru olabildiğini yani mutlak gerçeğin doğrusundan ayrılmadıkça senin için yanlış bir bilginin olamayacağını gösterebilir. Ya da bu durumun tam tersi olarak doğru bilgileri yanlış kullanarak kullandığın her bilginin yanlış olarak doğru bir şekilde kullanılması yoluyla yanlış bilgilerin tamamını doğru bir şekilde yanlış uyguladığını gösterir. Burada kişiye görünümü yanlışın farkında değilse uyguladığı her yanlışın doğru bir biçimde diğer yanlışlarla çelişmemesi ve birbirine uyumlu gözükmesi yüzünden her yanlışın doğru bir şekilde gözlemlenerek doğru bir yanlışı , yanlış bir doğru olarak Görüp doğru bir gerçek dışı halin yalan olan gerçeğine inanır. Buda doğru sandığı yalan gerçeğin haline kendi gerçekliğinden bakarak mutlak gerçeğin dışından kişiselleştirdiği göz ile bakarak gerçekliği yitirmiş duruma gerçekmiş diyerek gerçek olmasını istediği için o gözle inanarak bakarsa kendi gerçekliği içerisinde, gerçek dışı durumları gerçekmiş gibi görerek ona inanacaktır. Bu durumun kötü tarafı ise kişinin gerçeği gördüğüne olan inancı tam olacağı için mutlak gerçeğin doğrusuna ulaşmak için çabalamaktan kopmuş ve gördüğü gerçeği hiç sorgulamaz olacağından içinde bulunduğu gerçek dışı durumun algısından kopabilmek için sorgulaması gereken şeylerden kaçınacaktır. Buda o halde sürekli sıkışıp hapsolarak gerçek olmayan şeyleri gerçek olarak yaşayacağı için kendisi için en çok istediği şeyleri bile yaşarken aslında gerçekte isteyeceği şeyleri yaşamaz. Gerçekte istediği şey çok farklıdır ama o bunu göremeyeceği için isteyemez. Aslında istediği değil gerçeği bilse istemeyeceği şeyi istediğini görerek yaşamak istediği şeyi gerçek gibi yaşasada onun hem kendisinin isteyeceği şeyin gerçeği olmadığını hem de yaşadığı şeyin istediği gerçek olmadığını ve istediğinden başka bir gerçeği gerçek sanarak yaşadığını görmesine neden olurdu. Bu sebeple gerçekten eğer ki kopmuşsam ve Mutlak gerçeğin doğruları yerine kendi istediğin Gerçekliğin doğrularını yaşamayı kabul ederek yaşayıp o durumun gerçekliği sana hoşnutluk vermiş ve memnun etmişse tatminlil seviyen hiç olmadığı kadar beklentinin üzerine çıkmış vu bundan ötesi olamaz diyerek o gerçeğe inanmayı seçmişsen artık o durum içerisinden çıkılamaz. Hatta bir cehennem içerisinde olduğunu anlamayaz olursun. Yani özetle sana o varlıkların vereceği bilgiler seni gerçekten uzaklaştıracaktır. Sana yardımı olacak bir allah vardır. O sana başka hiç bir varlığın veremeyeceği kadar büyük bir servet verebilir. Hemde ondan bu yüzden dolayı hiç bir şeyde eksilmez. Senin için imkansız denilen şeyler onun için imkanlıdır. Hatta onun için bunu yapmaktan daha kolayı yoktur. Bu yüzden senin cinleri davet etmek yerine önce kendi ruhunu allaha davet et. Onun sonsuzluğunun içerisinde kendi benliğini eriterek yok et. Kendinden vazgeç onun gerçeği için. Çünkü senin ondan ayrı başka bir gerçeğin aslında yok. Hiç olmadı. Kendi gerçekliğin ben dediğin benliğin sadece seni yanılgıya düşürüp şaşırtan bir’den ayrı düşüren ayrı durma yanılgısı. Oysa kendi gerçeğini görmemeye başlarsan göreceğin mutlak gerçeğin içerisinde senin gerçekliğinin bir sayısal durum olarak gerçekten kopmuş olduğun durumu gösterir. Oysaki kendinden vazgeçmiş isen artık senin ayrı bir gerçekliğe inancın kalmamışsa artık göreceğin şey mutlak gerçek olacaktır. Çünkü seni ayrı düşündürüp ayrı görmene neden olan ayrı bir gerçeklik olmadığında yani sayılardan vazgeçerek sonsuzluğa artık içindeki sayılar gibi tek tek sayarak bakmaZsan ve zaten sonsuzluğun senin içerinde de olduğunu idrak edip zaten sonsuzun içerisindeki herşeye bende sahibim ve bu yüzden zaten isteyecek bir şeyim kalmadı dersen bu sayısal düşüncelerden vazgeçip herşeyi tek tek düşünerek bitirmek yerine herşeyi tek bir kerede düşünerek , düşünmediğin tek bir şey bile bırakmamış olursun sonsuzluk içerisinde. Yani senin düşündüğün sonsuzluk olur bunu düşünebilmek için hem herşeyden vazgeçmiş olmak için hemde aynı anda herşeyi isteyebilmiş olmayı aynı anda doğru bir şekilde düşünmüş olmamla gerçekleşir. Zaten sonsuzluğa kavuştuysan ondan ayrı bir gerçek olamayacağını görür ve o sonsuzluğun o gördüğün mutlak gerçeğinden başka bir gerçeğe yüzünü çevirmek istemezsin asla. Çünkü yüzünü eğerki başka yöne dönersen hem bu gerçekliğini yitirir hemde baktığın her yerde gerçek gibi görünen herşeyin aslında gerçek olmadığı halde seni gerçekmiş gibi aldatmaya çalıştığını görürsün. O şekilde yaşayamazsın çünkü artık senin isteyebileceğin ne varsa hiç birisi sana o gerçeği veremez. Ve yine senin istediğin o gerçek için artık senin hiç bir şey istememen gerekir o gerçekten başka. Çünkü o gerçek kendisi içerisinde ondan ayrı bir gerçeği istemeyi kabul etmez sebebide zaten kendisi içerisinde bütün gerçekleri kapsaması ve barındırmasıdır. O yüzden ondan ayrı bir şey istemek onun gerçeğine ters düşecektir. Bir şey istemek sayısal düşünce boyutuna indirir olguları tek tek ayrı ayrı düşünmene yol açar. Oysaki sen sonsuzluğu kavrarken tek tek ayrı ayrı düşünemezsin. Çünkü bu hiç bitmeyen sonsuz bir zaman aralığı gerektirir ve düşünsüklerini bir arada değil ayrı ayrı görmene neden olur. Yani resmim bütününe pikselleri inceleyerek görmeye çalışmak gibidir ama o piksellerin hangisine bakarsan bak resmin bütününü göremezsin. Piksellerin arasındaki ilişkileride bütünü görmeden tam olarak anlayamazsın. Sürekli her piksel gördüğünde zihinde bu yeni bilgi öncekileri üzerine eklenerek seni resmin bütünü hakkında sadece tahminle varsayımla hayal ile yönlendirerek resmin bütününün gerçeği hakkında senin resmin bütününe kendi gerçekliğinden bakarak bütünündeki resmi kendi gerçekliğinden görmeye çalışan hale sokar. Sürekli olarak gördüğün resim değişir. Senin sonsuzluğu zaman ve mekandan bağımsız tüm düşünceleri bir arada ve ondan başkasını istemeden gerçeğe kendini kendinden vazgeçerek bırakman gerekir. Resmin bütününü gördüğünde senin onun gerçeğinden ayrı bir gerçek yoktur. Sen istersen yanlışı bile doğru olarak kullanabilen yani sonsuzluğun gücünü kullanan ve gerçeğinden ayrılmadan, isteyeceğin başka bir şey kalmama durumuna girebilirsin. Yani sana o varlıkların gelipte seni hoşnut etmesi durumu olsa bile buna inanma kanma. Aslında senin için istediğin şeyleri yapsalar bile inan bu daha kötü aslında. Bahsettiğim gibi daha ne istemen gerektiğini bilmeden istediğini sandığın şeylerin gerçekleştiğini sanman senin o gerçekliğin yanılgısına kapılarak kendini kaybetmene neden olacaktır. Bir rüyanın içerisindeymiş gibi yaşarken herşeyi kaybedebilirsin. Bak: gaybı yalnız allah bilDiği için o sizin için iyi olanı o sizden daha iyi bilir.
Bu yüzden kendiniz için iyi ve hayırlı olanı ondan dileyin. O sizin bilmediklerinizi bilendir. Yani en iyi ihtimalde bile o varlıkların yapacakları şeyler bile en kötü ihtimaldir. Kim sana allahtan daha güzel şeyler sunabilir. O seni yaratandır. Senin için gerekeni, hangi parçaya ihtiyacın olduğunu işportacı daha iyi bilemez. Sen eğer gerçeği aramaktaysan o gerçek içinde ve isteyeceğin herşeye zaten sahipsin. Ama batılı aramaktaysan hala kendi gerçeğinde istemeyeceğin şeyleri yaşamayı istemektesin ve farkında değilsin.
Hala cin mi davet etmeyi düşünüyorsun?
Öyle ise buyur et sana hazine yeri göstersinler. Hatta ferrarin olsun yatta al. Bende senin için öylesini diliyorum. Sen neyi istediysen sana hakkı ne bir eksik ne bir fazla şekilde verilecektir emin ol.
 

star53

Kayıtlı Üye
Katılım
17 Ara 2012
Mesajlar
474
Tepkime puanı
1,311
@star53 sen neden üzülüyosuunn, ??
2x'ler bitiyor 3x'ler başlıyor. Mesajında üzülme efekti mi sevinme efekti mi vardı bilemedim. ? kısmını -30 sayarsak mutlak değeri 30'dur. Yani üzgün efekti de koysan aslında mutlusun. Bu durum beni düşünmeye davet etti. Yani aslında mutlu olan biri mutsuz bir ifade attığında bu onun üzgün olduğu anlamına mı gelir yoksa mutsuz olduğu anlamına mı. Çünkü eğer mutluysa hedef şaşırtma yapmıştır ve alıcı kaynaktan gelen mesajı yanlış anlamıştır, bu durum dolayısıyla da kulaktan kulağa oynamaya iyi bir aday değildir. Fakat Hem mutsuz hem de hedef şaşırtma yoksa bu onun mutsuz olduğu anlamına gelir ama kaynağın özünde mutludur. Bu da paradoks dediğimiz olayı meydana getirir. Her iki durumu da düşündüğümüzde sonuç -30 = |30| oluyor. Bu durumda mavi hapı mı yoksa kırmızı hapı mı almalıyız. Eğer Matrix aynı döngüye sahipse her iki hapın da sonucu aynı oluyor. Biri normal Dünya'da diğeri ise Matrix'te olmak üzere her döngünün sonunda yeni bir döngü başlıyor. Neo aslında sonlandırma komutu girilmemiş bir virüs mü? Bu da programda ölümcül bir hata dizisi meydana getirip yeniden mi başlıyor? En son sürümde kahin tarafından kurabiye verilip hata düzeltmesi mi yapılıyor? Ben neden @Enneagram 'a üzüldüm ifadesi attım bilmiyorum :( Sonuç : 29'da mutluydun, 30'unda da mutlu olacaksın. Dolayısıyla ben özünde mutlu olan kişi oluyorum sanırım. Az önce galiba büyük resmi gördüm. CIA kapıyı falan kırmadan ben gidiyorum yakında görüşürüz :)
 

Enneagram

Banlı Kullanıcı
Katılım
28 Eyl 2019
Mesajlar
587
Tepkime puanı
985
Konum
DAİMON
gerçek sanmadın umarım konunun başını oku :ROFLMAO:
Anlamadım ibisu ?‍♀️
2x'ler bitiyor 3x'ler başlıyor. Mesajında üzülme efekti mi sevinme efekti mi vardı bilemedim. ? kısmını -30 sayarsak mutlak değeri 30'dur. Yani üzgün efekti de koysan aslında mutlusun. Bu durum beni düşünmeye davet etti. Yani aslında mutlu olan biri mutsuz bir ifade attığında bu onun üzgün olduğu anlamına mı gelir yoksa mutsuz olduğu anlamına mı. Çünkü eğer mutluysa hedef şaşırtma yapmıştır ve alıcı kaynaktan gelen mesajı yanlış anlamıştır, bu durum dolayısıyla da kulaktan kulağa oynamaya iyi bir aday değildir. Fakat Hem mutsuz hem de hedef şaşırtma yoksa bu onun mutsuz olduğu anlamına gelir ama kaynağın özünde mutludur. Bu da paradoks dediğimiz olayı meydana getirir. Her iki durumu da düşündüğümüzde sonuç -30 = |30| oluyor. Bu durumda mavi hapı mı yoksa kırmızı hapı mı almalıyız. Eğer Matrix aynı döngüye sahipse her iki hapın da sonucu aynı oluyor. Biri normal Dünya'da diğeri ise Matrix'te olmak üzere her döngünün sonunda yeni bir döngü başlıyor. Neo aslında sonlandırma komutu girilmemiş bir virüs mü? Bu da programda ölümcül bir hata dizisi meydana getirip yeniden mi başlıyor? En son sürümde kahin tarafından kurabiye verilip hata düzeltmesi mi yapılıyor? Ben neden @Enneagram 'a üzüldüm ifadesi attım bilmiyorum :( Sonuç : 29'da mutluydun, 30'unda da mutlu olacaksın. Dolayısıyla ben özünde mutlu olan kişi oluyorum sanırım. Az önce galiba büyük resmi gördüm. CIA kapıyı falan kırmadan ben gidiyorum yakında görüşürüz :)

?..
Bu seferki sevinçten. 30 yaşıma binaen, böylesi özel bir yazıyla muhattap oldugum için kendimi bir başka şanslı addettim.
Bu yazıyı kagıda geçirip masamın önündeki panoma asıcam, her baktıgımda seni ansımsayıp gülümseyecegim sevgili @star53 ☺️?
Yazılarını ve hayata bakış açını begeniyorm. Okumak bana keyif veriyor. İyiki varsın. ?
 

İbisu

Kayıtlı Üye
Katılım
26 Eyl 2019
Mesajlar
352
Tepkime puanı
382
Anlamadım ibisu ?‍♀️


?..
Bu seferki sevinçten. 30 yaşıma binaen, böylesi özel bir yazıyla muhattap oldugum için kendimi bir başka şanslı addettim.
Bu yazıyı kagıda geçirip masamın önündeki panoma asıcam, her baktıgımda seni ansımsayıp gülümseyecegim sevgili @star53 ☺?
Yazılarını ve hayata bakış açını begeniyorm. Okumak bana keyif veriyor. İyiki varsın. ?
21 yaşında değil o muhtemelen 14
 

star53

Kayıtlı Üye
Katılım
17 Ara 2012
Mesajlar
474
Tepkime puanı
1,311
Felsefe hocam beni Descartes diye çağırıyordu.
Anlamadım ibisu ?‍♀️


?..
Bu seferki sevinçten. 30 yaşıma binaen, böylesi özel bir yazıyla muhattap oldugum için kendimi bir başka şanslı addettim.
Bu yazıyı kagıda geçirip masamın önündeki panoma asıcam, her baktıgımda seni ansımsayıp gülümseyecegim sevgili @star53 ☺️?
Yazılarını ve hayata bakış açını begeniyorm. Okumak bana keyif veriyor. İyiki varsın. ?
Sen beni bide matematik çalışmadığım zamanlarda gör. Ayrıca bu yazıyı özel bir statüye yukselttigin için ben de senin mesajını saklayacagim. Günlüğümde tarihin yaninda -Enneagram olacak.
 

Mr. Şeytan

Banlı Kullanıcı
Katılım
7 Şub 2018
Mesajlar
220
Tepkime puanı
915
Konum
Zamanın dışında boşluğun içinde
21 olduğuna inanmayrum.. orta okula gidiyorum dememiş miydin sen.

Ailesinden laf yememek ve daha çok bilgisayarda takılmak için sözelcilerin en büyük eziyeti olan 9. Sınıftaki karmaşıklıktan kaçmak için bu yönteme başvurmaya çalışan bir kardeşimiz bana göre.

Zira bu kadar yazıya rağmen hâlâ merak edip çağırmaya çalışmak ya ergenliktir yada aşırı gerizekalılık belirtisidir. Mabeti bulduğuna göre 2. Seçenek pek de mümkün değil ama olabilirdi var.
 

star53

Kayıtlı Üye
Katılım
17 Ara 2012
Mesajlar
474
Tepkime puanı
1,311
Sayın @Artemis96, ben sıfırdan başladığım matematikte 20 net düzeyine gelmişim, hatta biraz da aşıyorum. Ki önümde neredeyse 3 ay var uzamazsa. Çalıştığım gün sayısı toplasan 1 ay falan yapıyor ki ben matematik özürlüsü olarak biliyorum kendimi. Ama öyle değilmiş, yeterince çalışırsan her şeyi başarabilirsin. Eğer bir şeyi kolay yoldan elde edersen kolaylıkla da kaybedersin. Bu cümleyi hayatın boyunca unutmamanı tavsiye ederim. İlim için bilgi, bilgi için çalışmak gerekir. Cin de çağırmak istiyorsan başarana kadar sürekli denemek zorundasın. Ona harcayacağın enerjiyi derslerine harcayarak çok daha kısa sürede efektif sonuçlar alabilirsin. Tek yapman gereken düzenli çalışmak. Muhtemelen yaşın 20 ve aşağısında. Daha gidecek çok yolun, görecek çok günün var. O yüzden sağlıklı olanı denemek daha iyi. Bu benim tavsiyem. Ve son sorun çok yanlış. Bence daha mantıksal çözümler bulmalısın.
Düzeltme: 1 farkla kaçırmışım.
 

Seraphine

Kayıtlı Üye
Katılım
26 Ocak 2017
Mesajlar
472
Tepkime puanı
734
Yaş
30
Konum
Hall of Guides
@MrBerkHD cin isini nasil desem tüm varliklari kapsayan ilmi tek basina ögrenemez miyim
Bu konuda ne yaptınız, hangi fedakarlıkta bulundunuz ki? Gizli ilimler öğrenilmesi o kadar kolay olsa, bir akıllı siz çıkmazdınız zaten. Bir kere bakış açınız sadece ufak bir engeli aşmaya yönelik olağanüstü yardımlar bulmak. Dünya'nın tek derdi bu imiş tavrınız böyle ilimler için hazır olmadığınızı da belli ediyor. O bilgileri öğrenince gidip sınava mı gireceksiniz? :)

Daha oldukça toy ve tecrübesizsiniz. Asıl odaklanmanız gereken yön 'ben kendimi normal hayatımda nasıl geliştiririm' olmalı. Buradan bir davet formülü alamayacağınızın da altını çizmek isterim, kim kaybetmiş ki burada paylaşsın..
Tanrı'nın ışığı yolunuzu aydınlatsın.
 
Üst