Bilmediğimiz dilde subliminal mesaj bizi etkiler mi?

Görüntüler evrenseldir.Fakat mesaj ses yoluyla veya ses görüntü karışık iletildiyse ve bilmediğimiz bir lisansa yine de sesin etkisi bize geçebilir mi?
Bunu sadece olumsuz anlamda sormuyorum.Bilinçli olarak fayda görmeyi düşündüğümüz yabancı seste bir mesajı youtube vs. herhangi bir kanalla almak istediğimizde sonuç ne olur?

nikılıs' Alıntı:

Görüntüler evrenseldir.Fakat mesaj ses yoluyla veya ses görüntü karışık iletildiyse ve bilmediğimiz bir lisansa yine de sesin etkisi bize geçebilir mi?
Bunu sadece olumsuz anlamda sormuyorum.Bilinçli olarak fayda görmeyi düşündüğümüz yabancı seste bir mesajı youtube vs. herhangi bir kanalla almak istediğimizde sonuç ne olur?

Genişletmek için tıkla ...

Subliminal içerikler belirli bilinç bariyerlerini aşarak bilinçaltınıza gelir.

Bilinçaltınız, herhangi spiritüel bir üst bilincinize ya da tüm dilleri bilen küresel bir bilgi deposuna bağlanarak kelimelerin anlamlarını indirip işler. Bazı içeriklerin işlenmesi canlı, anında, dakikalar veya günler sürebilir ve yeni paralel realitelere geçişler genellikle meditasyon veya vücudun biyolojik saatine uygun uyku vaktinden sonra gerçekleşir.

Bilinçaltınız fiziki ölçülerde kuantum* düzeyinde saniyede 80 milyon civarı* afirmasyonu depolayıp işleyebilecek ve bunları sınırsız spiritüel bilinç ve depolara götürebilecek kapasiteye sahiptir.

*Varsayılan düzeylerin istisnaları olabilir ve özellikleri artırılabilir.

İşlemez.

Ama sex kelimesi dünyanın heryerinde anlamı ile beraber ne hikmetse biliniyor ve heryere belki de bu yüzden yerleştiriliyor.

Ama korunan kişi de ne şekilde bir usul ile korunduğunu göremeden korunuyor. İşin rahmani boyutunda da yüksek güvenlik korumaları var.

Bir Ayetel kürsi okuyoruz ve tam o anda yüzbinlerce sumliminal dürtü naylonun ateşte erimesi gibi eriyor. Hergun verilen bir cephe savaşı gibi.

Yani inanan bir insan farzlarını yerine getirdikçe milyonlarca subliminali hergün beynine inen enerji saganağı ile iptal ettiğini pek anlayamıyor da.



Yani subliminallere șașırıp korkacaksak eğer, Allahın kısasa kısas kanunu gereği, şeytani subliminali, kendi ilmi subliminali ile savustirdiguna şaşırmak gerek. Hayran kalmak gerek. Biz enerji boyutundaki diyalektigi göremesek te olumlu etkilerini biliyoruz.

Beyin antendir. Hem alıcı hem vericidir yani.

İnsan beynindeki girdi-çıktı dengesini iyi yonetebilmelidir.

Bazen bir girdi girer, ama onu gerektiği gibi çıkaramayan insan zihni o girdiyi kafasında tutmaya devam eder.

İşte subliminal denen, ve insandaki girdi çıktı dengesini bozarak, insanı sadece girdilere hapseden bu sinsi psikomajik yönteme karşı, insan kendi çıktılarını oluşturmayı öğrenmelidir.


Buna da tövbe ve istiğfar diyoruz. Yani arınma. Yani enerjiyi serbest bırakmayı öğrenme.

Bu olmadı mı kişi ego bazlı olur ve egonun en büyük özelliği bişeylere ölümüne tutunmasidir. Ego tutmayı sever. Ruh evrene serbest bırakmayı. Evrenin kendisi olmayı sever ruh.

Ruh bilincinden Ego bilincine öyle bir düștük ki, herturlu majik tesire maruz kalıyoruz ve hatta onu sahipleniyoruz artık. Çünkü ego kendini korumak için herseyi tehdit olarak algılamalıdır. Ruh ise barışçıl bir tekamül tekamül talep ederken, ego tekamülü reddeder ve herseyi biliyor gibi davranarak tüm şeytani sumliminal telkinlerin tesiri altında debelenir durur. Çıkmak istemez ordan. Çünkü ego, ruhu deneyimleyemez. Ama ruh egoyu deneyimler. Yani ego, ruhtan da korkar ve gerekirse kötü yolda olmayı sevebilir korkudan dolayı. Kişi karar verirken hangi kanaldan beslendiğine dikkat etmelidir.