Çalışma metodunu değiştirin veya çalıştığınız şeyi değiştirin. Olumlamaya ihtiyacınız varsa da olumlayın.
Ders çalışırken çok zindeyim, sınavlarımda başarılıyım, ders çalışmayı başarıyorum, çalıştığım konuyu çok iyi anlıyorum, şöyle süperim, böyle aslanım vs.
Olumsuz cümle kurmadan, geçmiş zaman veya gelecek zamandan ziyade şimdiki zaman kipleriyle, aslında istenen şeye zaten sahipmişsiniz türünde cümleler kurun. Negatif cümlelere girmeyin, istiyorum vs. demeyin. Zaten istediğiniz sizde, onun orada olduğunu sadece teyit edin. Bilinçaltı kodluyorsunuz basitçe.
Bilinçaltı yargılamadan net biçimde evet ya da hayır modunda olduğundan ne verirseniz onu yer. Kendi savunma refleksi olduğundan hayır diyecekse der.
Kararsızlık, olumsuzluk vs. ile beslenen bir bilinçaltı size elinden gelen en sağlam biçimde karasız ve olumsuzluk kapılarını gösterir.
Bilinçli haliniz bilinçaltınızı ilgilendirmez, hatta kendini korumak için ve/veya siz farkında olmadan öyle kodladınız diye bilinçli halinizde sizi felçli konuma bile sokabilir.
Kısaca, olumlu olun, gerçekçi olun, net olun. Örnek vereyim gerçekçilik konusunda, çünkü bu olumsuzlukla siz gerçekçiliği de yanlış yorumlama eğilimine girerseniz yazdıklarım boşa gider. Bu örnekle sizin olumlu düşünmeniz için size son bir hatırlatma yapmaya çalışacağım. Örnek:
-Bugün benim personellerimden biri ilkokul mezunu, 4 çocuk sahibi ve asgari ücretli. Bu adam dışarıdan liseyi bitirdi burada çalışırken. Sonra açık öğretim fakültesine kayıt yaptırdı. Şuan 2. sınıfta. Sonra üniversite sınavına girdi ve bu yıl uzaktan eğitim kazandı. Şimdi bu üniversiteyi bitirip, örgün eğitim görmüş gibi mezun olacak.
-Bugün benim kuzenim genç, alımlı, ekonomik sıkıntısı yok. O da üniversite sınavına girdi ve yukarıda söylediğim personelimden az puan aldı.
Gerçekçilik bu işte. Aslında gerçekçi olarak bakarsak herkes her istediğini başarabilir. İlla 4 çocuk sahibi olmayı bekleyip, asgari ücretle çalışıp, geçimin zorlukları her gün tokat ve yumruk gibi suratınıza inip, çocuklarınızı daha iyi şartlara getirememenin verdiği ızdırabı mı bekleyeceksiniz, yoksa gayet de imkanlar yerindeyken mi aynı şeyi başarmayı tercih edeceksiniz?
Lise mi, üniversite mi bilmem nedir okuduğunuz, ne okuyorsanız okuyun istediğiniz şeyi okuyun. Ayrıca bir şey okumak zorunda da değilsiniz. Ne sizi mutlu edecekse ona enerjinizi harcayın. Aileniz avukat, mühendis, doktor ol diyor ve siz ise balerin olmak istiyorsanız balerin olun ama hakkını verin, çok çalışın. Ama yok siz de ailenizin istediğini istiyor ve mantıklı buluyorsanız yine çalışmak zorundasınız. Hayat boyu da buna mecbursunuz.
Bu mecburiyet sizi sıkıyorsa o halde oturun kafanızı çalıştırın, fiziksel yorgunluk istemiyorsanız aklınız yorulmalı.
Üstelik bunu sıkılmadan da yapabilirsiniz. Tek yapmanız gereken şey şu soruya gerçek yanıt bulmak: Neye ihtiyacınız var??
