Bilinç durumu düşük insanları demonlar veya varlıklar yönetiyor.Üçüncü göz açilmaya başlayinca Matrix gerçekten görürsün.İnsanlarda enerji suretleri.Uyanmalarini istemiyorlar gibi.Uyanan uyandırmaya çalisan insanlarında toplu kontrol ile düşman ettiriyorlar.
Açıkçası insanların başka varlıklar tarafından sömürülmesi, yönetilmesi, kullanılması bana bazı durumlar hariç rahatsız edici gelmiyor.
Homo sapiens sapiens doğası gereği aşırı faydacı bir tür. İnsan kelimesine dilimizde erdem ile ilgili kullanılıyor ve ben bu türü buna layık görmediğim için tür ağacındaki ismi kullanmayı tercih ediyorum. Zevki için kendi türüne zarar verebilen canlılarız. Ya da bugün toplumda kutsadığımız annelik babalık gibi kavramlar bile aslında pragmatist alt yapıya sahip. Sadece toplumun gelişmişlik seviyesi güdülen faydayı değiştiriyor.
Geri kalmış toplumlarda beden gücü yani işçi olarak kullanılsın, tarlada çalışsın diye çocuk sahibi olunuyor. Bu yüzden erkek çocuklar kıymetli görülüyor. Kaba tabirle gelişmekte olan vasat toplumlarda kadınlar yaşlanınca bana baksın diye anne oluyor. Gelişmiş toplumlarda bu amaç 'kendini gerçekleştirmek' gibi daha felsefi ve duygusal bir faydaya dönüşüyor.
Sevdiğimiz insanları sadece bize daha fazla bedensel, duygusal ya da maddi fayda versinler diye etrafımızda tutuyoruz. Sadece evlenince kendinden uzaklaştı diye oğluna ya da kontrol edemiyor diye kızına büyü yaptıran anneler var.
Öte yandan sadece şu forumda onlarca belki yüzlerce başlık açıldı: ‘Demonları, cinleri nasıl kontrol ederim, şu varlıklar nasıl emrime girer, nasıl hapsederim, nasıl yakarım, nasıl öldürürüm, nasıl evlenirim onlarla‘ türünden. Hatta arada bir yeni nesil ergen dizilerine özenip iblis avına çıkmaya çalışanlar var. O yüzden forum sahiplerinin arada bir temizlik yaparak bazı başlıkları uzaya uçurmasını seviyorum.
Sonuç olarak bu şiarlarla yola çıkan bir türün ava giderken avlanması bence gayet eğlenceli.
Ki bilinç seviyesi yükselen bir kişi de neyi yapıp yapmayacağını öğrenir. Kendi türünün ya da başka bir varlığın oyuncağı olmaz.
Yukarıda bir gönderi vardı. Şu an bulamadım. Demonların kitlesel şiddet eylemlerindeki etkilerinden bahsediyordu. Şiddet zaten türümüzün içinde var. Biz de elimize imkan geçtiğinde aynı güce sahip olmaya ve bu eylemlerden faydalanmaya çalışıyoruz. Bu açıdan baktığımda daha güçlü bir varlık bizim de yapacağımız şeyi yaptığı için rahatsız olmuyorum.
Varlıklarla ilgili yaşadığımız sıkıntılı olaylar ya da etkiler de istisnalar hariç hep işin içine bir insan girmesinden kaynaklı. İmkan bulan bir kişi böyle bir gücü doğrudan başka birine zarar vermek için kullanıyor. Çünkü onun için ‘iyi‘ kavramı kendisinin göreceği fiziksel, duygusal ya da maddi faydadan ibaret. Bunun için sabun büyüsü yaparak sevmediği kişinin acı çekerek, sabun gibi eriyerek, işkence için ölmesini isteyebiliyor. Ve bu vahşi eylemlerini yapabilmek için başka canlılara ya da varlıklara acı vermekten geri durmuyor.
Bakara Suresi 30. ayet bu konuda ülkemizde verilebilecek en güzel örnek: 'Orada fesat çıkaracak ve kanlar dökecek birini mi yaratacaksın?'
Özetle uyanmayı istemeyen insan, kendini evrenin merkezi olarak gören ve her vahşiliğe zevk için kendinde hak bulan insan. Bu tür ettiğini buluyor.