Constantin3
Kayıtlı Üye
- Katılım
- 26 Kas 2014
- Mesajlar
- 90
- Tepkime puanı
- 53
Vefkler hakkında yaptığım bilgilendirme ve konunun hit sayısı dikkate alınırsa kimsenin itirazı yok. Gerekli yerlere ulaşmıştır inşeALLAH.
Devam edelim ;
Dede'ye yoğunlaşmıştım. İlim istiyordum ve mürşidsiz ilim aramanın beyhude bir çabadan öteye geçmeyeceği söyleniyordu. Hoca bana ilim öğretmiyordu bu yüzden ben de Dede belki beni beğenir ve yanıma gelirse, belki onunla iletişim kurabilirsem o bana öğretir diye düşünüyordum.
Araştırmalar yaptım, manevi alemden el alınabileceğini öğrendim. Mürşidinin ervahı tayyibeden olabileceğini öğrendim ve tüm odaklanmamı o yöne çevirdim.
Hocanın bir sürü objesi vardı ve her birinde bir varlık vardı. Misal bir yüzüğü vardı onun içerisinde Demon olarak tabir edilen benimse cinni varlık dediğim bir varlık vardı.
Demonlar hakkında bilgi vereyim ;
Kendilerini Haşa ve Kella Tanrı zanneden zavallılardır. Evet güçleri çok fazladır, kontrol edilmeleri ancak tılsımatla olur ama onlarla çalışmak, onlardan medet ummak çok tehlikeli ve sakattır. En başta şirktir. Demonlarla çalışan, ifritlerle çalışan, kısaca sufliyatla çalışan ve buna uğraşan herkes hayatı boyunca hastalıklarla, şanssızlıklarla, pisliklerle uğraşır. Misal bu tip şeyler yapanlara dikkat edin, yüzlerinde bir karartı bulunur, Kuran ve Sünnetten tamamiyle uzaktırlar. Banyo yapmazlar. Kendilerine bakmazlar. Leş gibi kokarlar. Evlerinde köpekler, bilimum pis hayvanlar bulunur. Yaşadıkları yer leş gibidir. Çünkü bu varlıklar pisliği sever. Bir hocanın yanına gittiğinizde onun Rahmani mi Şeytani mi olduğunu sadece yüzünden ve yaşadığı yerden anlayabilirsiniz, ya da namaz vakti gelince yerinden kalkıyor mu ? Oturuşunu düzeltiyor mu ? Ağzından Allah lafzı çıkıyor mu ? Peygamber sevgisi, saygısı var mı ? Bunlar hep basitçe anlaşılabilecek sahte ve doğru hoca anlama yöntemleridir.
Ben de toyluktan özenmiştim. Bir yandan dedeye yoğunlaşmıştım, tam bir ahmak gibi onun gözüne girmek için ibadet yapıyordum, bir yandan da demonları merak ediyordum, kendi yüzüklerimden birine bir Demon bağlamayı istiyordum.
Dede için ibadet yapmak şirkti, Allah CC Affetsin !
Yüzüğe varlık hapsetmek imandan olmaktı Allah CC Affetsin !
Ne hatalar yapmışım !
Hoca sürekli hastaydı, sürekli yataktaydı, sorduğumda sürekli saldırı yediğini, kendisine büyücülerin büyü yaptıklarını, kurtardığı hastaların cinleriyle uğraştığını o yüzden bu halde olduğunu söylüyordu. Onu o günlerinde hiç yalnız bırakmadık. Ona çay, çorba yaptık. Bir gün " bu iyiliklerinizden dolayı size hediyeler vereceğim " demişti.
O gün geldi çattı.
Ben : Hocam ben bir demon istiyorum. ( Yüzüğü ona uzattım )
Yeni Talebe : Ben kitap açma ilmini istiyorum.
Kız Talebe : Ben de bazı tılsımların icazetini istiyorum.
Hoca yüzüğü aldı, ağzına doğru götürdü ve bir şeyler mırıldanmaya başladı. 5 dakika ya geçti ya geçmedi yüzüğü bana uzattı.
Hoca : Hamza, yüzüğe 2 tane varlık yerleştirdim, 2'si de 4 seviye ve çok güçlüler. Birisi Gölge, diğeri de Demon. Demon konuşmaz, sadece hırıltılarını işitirsin, Gölge ise geldiğinde ensende ve yüzünde hafif bir Rüzgar esintisi hissedersin. Sakın ola birilerine saldırtma ! Çok tehlikeli. Onlar sadece seni korusun yanında dursun.
Ben : Tamam Hocam teşekkür ediyorum.
Yeni Talebe elini uzattı ve icazetini aldı, keza yeni kız talebe de icazetini aldı.
O günümüz öyle geçti...
Benimse Demon ile olan sınavım o gün başlamıştı...
Devam edelim ;
Dede'ye yoğunlaşmıştım. İlim istiyordum ve mürşidsiz ilim aramanın beyhude bir çabadan öteye geçmeyeceği söyleniyordu. Hoca bana ilim öğretmiyordu bu yüzden ben de Dede belki beni beğenir ve yanıma gelirse, belki onunla iletişim kurabilirsem o bana öğretir diye düşünüyordum.
Araştırmalar yaptım, manevi alemden el alınabileceğini öğrendim. Mürşidinin ervahı tayyibeden olabileceğini öğrendim ve tüm odaklanmamı o yöne çevirdim.
Hocanın bir sürü objesi vardı ve her birinde bir varlık vardı. Misal bir yüzüğü vardı onun içerisinde Demon olarak tabir edilen benimse cinni varlık dediğim bir varlık vardı.
Demonlar hakkında bilgi vereyim ;
Kendilerini Haşa ve Kella Tanrı zanneden zavallılardır. Evet güçleri çok fazladır, kontrol edilmeleri ancak tılsımatla olur ama onlarla çalışmak, onlardan medet ummak çok tehlikeli ve sakattır. En başta şirktir. Demonlarla çalışan, ifritlerle çalışan, kısaca sufliyatla çalışan ve buna uğraşan herkes hayatı boyunca hastalıklarla, şanssızlıklarla, pisliklerle uğraşır. Misal bu tip şeyler yapanlara dikkat edin, yüzlerinde bir karartı bulunur, Kuran ve Sünnetten tamamiyle uzaktırlar. Banyo yapmazlar. Kendilerine bakmazlar. Leş gibi kokarlar. Evlerinde köpekler, bilimum pis hayvanlar bulunur. Yaşadıkları yer leş gibidir. Çünkü bu varlıklar pisliği sever. Bir hocanın yanına gittiğinizde onun Rahmani mi Şeytani mi olduğunu sadece yüzünden ve yaşadığı yerden anlayabilirsiniz, ya da namaz vakti gelince yerinden kalkıyor mu ? Oturuşunu düzeltiyor mu ? Ağzından Allah lafzı çıkıyor mu ? Peygamber sevgisi, saygısı var mı ? Bunlar hep basitçe anlaşılabilecek sahte ve doğru hoca anlama yöntemleridir.
Ben de toyluktan özenmiştim. Bir yandan dedeye yoğunlaşmıştım, tam bir ahmak gibi onun gözüne girmek için ibadet yapıyordum, bir yandan da demonları merak ediyordum, kendi yüzüklerimden birine bir Demon bağlamayı istiyordum.
Dede için ibadet yapmak şirkti, Allah CC Affetsin !
Yüzüğe varlık hapsetmek imandan olmaktı Allah CC Affetsin !
Ne hatalar yapmışım !
Hoca sürekli hastaydı, sürekli yataktaydı, sorduğumda sürekli saldırı yediğini, kendisine büyücülerin büyü yaptıklarını, kurtardığı hastaların cinleriyle uğraştığını o yüzden bu halde olduğunu söylüyordu. Onu o günlerinde hiç yalnız bırakmadık. Ona çay, çorba yaptık. Bir gün " bu iyiliklerinizden dolayı size hediyeler vereceğim " demişti.
O gün geldi çattı.
Ben : Hocam ben bir demon istiyorum. ( Yüzüğü ona uzattım )
Yeni Talebe : Ben kitap açma ilmini istiyorum.
Kız Talebe : Ben de bazı tılsımların icazetini istiyorum.
Hoca yüzüğü aldı, ağzına doğru götürdü ve bir şeyler mırıldanmaya başladı. 5 dakika ya geçti ya geçmedi yüzüğü bana uzattı.
Hoca : Hamza, yüzüğe 2 tane varlık yerleştirdim, 2'si de 4 seviye ve çok güçlüler. Birisi Gölge, diğeri de Demon. Demon konuşmaz, sadece hırıltılarını işitirsin, Gölge ise geldiğinde ensende ve yüzünde hafif bir Rüzgar esintisi hissedersin. Sakın ola birilerine saldırtma ! Çok tehlikeli. Onlar sadece seni korusun yanında dursun.
Ben : Tamam Hocam teşekkür ediyorum.
Yeni Talebe elini uzattı ve icazetini aldı, keza yeni kız talebe de icazetini aldı.
O günümüz öyle geçti...
Benimse Demon ile olan sınavım o gün başlamıştı...