dracula filmi üzerine

Evet doğru hatırladınız! Kendisi nam-ı diğer “Kazıklı Voyvoda”dır. “Vampir Vlad” olarak da tanınır. Kendisine yakıştırılan tüm sıfatları haketmesinin yanında binlerce Türk ve Bulgar’ı kazıklara geçirdiğiyle övünür.

Bugün izlediğim filmde ise “Kazıklı Vlad” ve Sultan II. Mehmet’in savaşı anlatılırken, eleştirilerimi bir yerden sonra not etmeyi bıraktım. Çünkü tarihi gerçeklerle bir miktar kurgunun ele alınacağını düşündüğüm filmde bir süre sonra anladım ki örnek alınanlar sadece şahıs isimleri. Bunun haricinde kalan kısımlar ise adeta bir şamata!

Film, Osmanlı Devleti’nin devşirme sistemini ağır şekilde eleştirerek başladı. Şahsi olarak devşirme sisteminin faydalı olduğunu düşünsem de bunun günümüz tarihçileri arasında bile hala tartışıldığını gördüğüm için buna girmek istemiyorum. Lakin beni görsel olarak tatmin eden film, tarihten tamamen koparak Kazıklı Vlad’ı halkı için vampir olmuş bir kahramana çevirdi.

Türk’lerin her zamanki gibi yamyam olarak gösterildiği filmin sonunda ise Sultan II. Mehmet, Kazıklı Vlad tarafından öldürülüyor ve günümüze kadar yaşayan bir kahraman kazıklı vampir olarak kalıyor. Beni asıl şaşırtan filmin sonunda tamamen tarihin içine ederek Vlad’ın Fatih’i öldürmesi değil de vermeye çalıştıkları mesaj oldu.

III. Vlad’ın günümüzde hala yaşıyor olarak gösterilmesi çok açık şekilde, “Evet belki Vlad yaşamıyor, fakat onun fikirleri hala devam ediyor.” anlamına gelmektedir.

Filmi, tarihten bi-haber izleyenlerin karşılaşacağı durum ise: “Arkadaş şimdi binlerce masum insanı Kilometrelerce uzunlukta kazıklara oturtup kanlarını şarap fıçılarından içen Vlad mı yamyam yoksa biz Türkler mi anlamadım” olacaktır.

Toparlamak gerekirse sinema dünyası öyle bir mecra ki yamyamlığı, caniliği dünya tarihçileri tarafından kabul edilip tescillenmiş insanları bile masum bir “halk kahramanı” haline getirebilmektedir.

Not: “Yahu alt üstü bir film, buna kurgu gözüyle bak!” diyenlere sesleniyorum, bu ve benzeri filmleri, dizileri büyük-küçük, bilinçli-bilinçsiz birçok insan izliyor. Bir etkisi olmaz demeyin! Batı dünyasında “İslamofobi”nin yerleşmesinin asıl müsebbibi “Hollywood” değil miydi?


Ömer Can Talu



''alıntı''

Bilincli Tv yada film izleyebilmek baslica mesele zaten

Film baştan sona saçmalıklarla dolu. Biraz Avrupa tarihi bilen Avrupalılar bile, bu film için saçmalık diyebiliyor. Hal böyleyken bu filmler sadece belli bir kitle için yapılıyor zaten. O kitle ise sadece filmlerden gerçekleri öğrendiğini sanan bozuk bir neslin parçalarıdır. Bırakın bu bozuk parçaları bu saçmalıklarla eğitsinler, herkes kendinden sorumludur, kendinizi ve çevrenizi her türlü kaynakla besleyip eğitin. Bu eğitiminiz bu bozuk nesil parçalarını etkisizleştirecektir.

Gladyatör
Truva
Tapinak sovalyeleri
Son Samuay
Da-Vinci code
Seytan ve melekler ( iluminati)
Baba serisi
Ve bir cok basarili filmi izlerken sevk aliyorsunuz peki o filme yansiyanlar ne kadar dogru ? Osmanlida yansisin, güzel olur, bir sahnede barbar, bir baska filmde adil bir devlet büyügü.Ps oyunlarindada var buna benezer sahneler.

Karaip korsanlarinda bir sahne var ama bilmiyorum türkce cevrisindede öylemi, denizin ortasinda bir tekne var ve icinde iki garib adam, bu adamlar laz sivesinde türkce konusuyor, tabiki filmin genelini almanca,bir sahne bu kadar güzel tasarlanir, elbette laz olanlar tebgi verecekler, cünki o adamlar saftirik yani biraz sersem gibi.
Ama hic bir baska sive o sahneye o kadar güzel yakismazdi espirisi cok ince ve ben cok begendim.Ve görmek isterim, türkce lisanini türkce kültürünü istanbulu filimlerde görmeyi cok isterim, ister kötü rolde ister iyi. istanbul Don Brown'un cehennem kitabinda geciyor, film olmasini sirf bu yüzden bekliyorum, bakalim nasil yansiyacak. Bence heyecanli birsey.

Türkiye dizi ve filimlerinde Natasha olayi var unutmayalim, rus kadinlarina bir karalama bu, adil olmak geekiyorsa bu böyle.