CERN açıkladı "Bir Şey Bulduk"

alin

Kayıtlı Üye
Katılım
9 Ara 2010
Mesajlar
723
Tepkime puanı
338
Konum
İstanbul
CERN, dünyanın oluşumunda çok önemli bir rolü olan "Tanrı Parçacığı" olması muhtemel yeni bir atomaltı parçacığı bulunduğunu açıkladı

İsviçre'deki Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi'nden (CERN) yapılan açıklamada, Tanrı parçacığı (Higgs bozonu) olması muhtemel yeni bir atomaltı parçacığının bulunduğu bildirildi.

İngiliz Bilim ve Teknoloji Kurumu Başkanı John Womersley, "Şunu teyit ederim ki bu tanrı parçacığı teorisiyle uyumlu bir parça" dedi.

İsviçre'deki Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi'ndeki (CERN) bilim ekiplerinden birinin başı olan Joe Incandela, Büyük Hadron Çarpıştırıcısından elde edilen verilerin, yeni bir atomaltı parçacığının bulunduğuna ilişkin keşfi, şüpheye yer bırakmayacak ölçüde kesin hale getirecek düzeyde olduğunu söyledi.

Ancak Incandela, yeni bulunan parçacığın çok küçük ve tarif edilmesi zor, genellikle "Tanrı parçacığı" olarak adlandırılan, evrendeki tüm maddelere boyut ve şeklini verdiğine inanılan Higgs bozonu adlı atomaltı parçacığı olduğunu henüz teyit etmedi.

Parçacığın izleri nerede bulundu?

İsviçre'deki Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi'ndeki (CERN) ATLAS deneyinin sözcüsü Fabiola Gianotti, yeni parçacığın izlerini 126 giga elektronvolt (GeV) kütle bölgesinde bulduklarını açıkladı.

CERN'de Higgs parçacığının varlığı konusunda yapılan deneylerin sonuçlarına ilişkin düzenlenen seminerde konuşan Gianotti, "Bugün araştırmalar, mümkün olacağını tahmin etmediğimiz kadar ilerlemiş durumda" dedi.

"Elimizdeki veride, 126 GeV kütle bölgesinde yeni bir parçacığın belirgin izlerini 5 sigma seviyesinde gözlemliyoruz" ifadesini kullanan Gianotti, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Büyük Hadron Çarpıştırıcısı (BHÇ) ve ATLAS'ın mükemmel verimi ve çok sayıda kişinin olağanüstü çabası bizi bu heyecan verici duruma getirdi. Bu sonuçları son haline getirmek için biraz daha zaman gerekiyor. Daha fazla veri ve daha fazla çalışma da bu yeni parçacığın özelliklerini bulmak için gerekli olacaktır."

Bertolucci: "Heyecanlanmadan durmak çok güç"

CERN Araştırma Müdürü Sergio Bertolucci de "Bu sonuçlar karşısında heyecanlanmadan durmak çok güç. Geçen yıl, 2012'de ya yeni Higgs benzeri bir parçacık bulacağımızı ya da Standart Higgs Modeli'nin mevcudiyetini devre dışı bırakacağımızı belirtmiştik. Bende, ihtiyatlı bir yaklaşımla, şimdi dallara ayrılan bir noktaya geldiğimiz izlenimi uyandı: Yeni parçacığı inceledikçe, gelecekte elde edilen verileri daha iyi kavrayabileceğimiz bir gelecek görüyorum" dedi.

CERN'de ATLAS ve CMS deney ekiplerince 2011 ve 2012 yılında elde edilen verilerin bir araya getirilmesine dayanılarak açıklanan sonuçlar, "ilk sonuçlar" olarak adlandırıldı.

CERN'in internet sitesinden yapılan açıklamada, 2012 yılındaki sonuçların hala analiz edildiği belirtildi.

Bugün gösterilen analizlerin kağıda dökülmüş halinin Temmuz ayının sonlarına doğru tamamlanmasının beklendiği kaydedilen açıklamada, bugünkü incelemelerin daha eksiksiz bir resminin, bu yıl içinde Büyük Hadron Çarpıştırıcısı'nın deneylere ilişkin daha fazla veri sağlamasının ardından ortaya çıkacağı bildirildi.

Kesin diyebilmek için...

126 giga elektronvolt (GeV) kütle bölgesinde keşfedilen yeni parçacığın uzun zamandır aranan Higgs parçacığı olduğunu kesin olarak söylemek içinse bilim adamları araştırmalarını sürdürmek istiyor.

-Higgs parçacığı nedir, niçin gerekli?

CERN'de ATLAS deneyinde araştırmacı olan, Kaliforniya Üniversitesi Fizik bölümünden Dr. Gökhan Ünel ile CERN Teori bölümü araştırmacısı Dr. Can Kozçaz'dan edinilen bilgiye göre, etrafımızda gördüğümüz her cisim, periyodik tablodaki elementlerden meydana geliyor.

Bu elementler, yani atomlar ise bir çekirdekten ve bu çekirdeğin etrafındaki elektronlardan oluşuyor. Çekirdeğin içinde de protonlar ve nötronlar var. Proton ve nötronlar, "kuark" adı verilen parçacıklardan ve kuarkları bir arada tutan "gluonlardan" oluşuyor. Bugünkü bilgilerimize göre, sözü geçen kuarklar, elektronlar ve gluonlar temel parçacıklar, yani daha fazla bölünemezler.

-Standart Model

Atom altı etkileşmelerin anlaşılmasına yarayan ve şimdiye kadar yapılmış birçok deney sonucunu başarıyla açıklayan modele "Standart Model" adı veriliyor.

Standart Model'de kuarkların, elektronların ve başka bazı parçacıkların neden kütlesi olduğunun en basit açıklaması "Higgs Mekanizması" adı verilen bir eklemedir.

Bu mekanizmayı Prof. Peter Higgs dışında, yaklaşık aynı zamanda iki ayrı takımı oluşturan beş fizikçi birbirlerinden bağımsız olarak önermişti. Protonu oluşturan temel parçacıklardan kuarkların ve elektronların kütlesini açıklayan Higgs mekanizması, Prof. Higgs'in adı ile anılan yeni bir parçacık öneriyor.

Son 30 yıldır aranan ve Standart Modeli tamamlayacak olan Higgs parçacığını bulmak bu yüzden önemli. Ancak ağırlığımızın tamamını Higgs'e yüklemek haksızlık olur: Protonun ve nötronun yani dolayısıyla insanın kütlesinin ancak yüzde 1'i Higgs parçacığından geliyor, kalan yüzde 99'undan kuantum renk dinamiği sorumlu.

-Higgs parçacığını aramak, bulmak neden bu kadar zor ve zaman alıcı?

CERN'deki Büyük Hadron Çarpıştırıcı'sında (BHÇ) saniyede 600 milyona varan çarpışmada ortaya çıkan parçacıkların büyük çoğunluğu daha önceki çalışmalarda gözlemlenmiş Standart Model süreçlerinden kaynaklanıyor.

Higgs parçacığı oluşumu gibi nadir süreçleri gözlemeye çalışmak samanlıkta iğne aramaya benzetilebilir. Bu yüzden deneylerde çok veri toplamaya, yani yüksek istatistiğe gerek var. Örneğin, aranan herhangi bir süreç milyarda bir olasılıkla gerçekleşiyorsa ve iyi bir ölçüm yapmak için bin gözleme ihtiyaç varsa en az bir trilyon çarpışma yapılmalı.

Bu çalışmalardaki zorluklar hem hızlandırıcının hem de deneylerin yapılıp çalıştırılmasında çok büyük işgücü ve emeğin yanı sıra birçok teknolojik zorluğun da üstesinden gelmeyi gerektiriyor. Örneğin CERN'deki Higgs araştırması yapan iki büyük deneyde (ATLAS vs CMS) yaklaşık 6000 kişi görev alıyor.

-Nasıl aranıyor, nasıl bulunuyor?

Deneysel parçacık fiziği Einstein'ın ünlü E=mc2 (kütle ve enerji birbirine dönüşebilir) denklemine uygun olarak, yüksek enerjili parçacıkları birbirine çarpıştırarak, açığa çıkan enerjiden yeni parçacıklar üretmeye dayanıyor.

Oluşan parçacıklar ve bunların bozunum ürünleri, algıçlar tarafından, bıraktıkları izler sayesinde gözlemleniyor ve özellikleri ölçülüyor. Aranan Higgs parçacığı çok kısa ömürlü olduğu için, oluştuğu anda Standart Model'de bilinen parçacıklara algıca henüz ulaşamadan bozunuyor.

Algıçlar bu bozunma ürünlerinin izlerini ölçerek Higgs parçacığı adaylarını ortaya çıkartıyor. Ancak benzer izler Standart Model'deki Higgs dışındaki süreçlerden de gelebilir. Bu yüzden "Higgs parçacığı vardır" diyebilmek için, ilgili ölçümlerde Standart Model'in Higgs dışındaki beklentilerinin üzerinde bir fazlalık gözlemlenmesi gerekli.

Bu fazlalık gözlemlenirse bunun basit bir deneysel hatadan veya istatistiksel bir dalgalanmadan kaynaklanmadığına emin olacak kadar çok veri toplanması gerekir. Örneğin "sinyal gördüm" diyebilmek için hesaplanan hata miktarının binde 3'ten az olması gerekir.
cnntürk
 

Synergy

Kayıtlı Üye
Katılım
4 Nis 2011
Mesajlar
164
Tepkime puanı
8
Konum
Turkiye
İş
ogrenci
Bu deney başlarken ne tartışma çıkmıştı ya. Hatta bir fizikçi vardı; adı aklımda yok. 100$ bahsine girmişti. Başarısız olacak demişti. :) İyi sonuçlar alınması güzel bir şey. :)
 

dokuz

Kayıtlı Üye
Katılım
11 May 2012
Mesajlar
156
Tepkime puanı
4
Konum
kara ışıkta
İş
Arkeoloji Öğrencisi
CERN aklıma her seferinde aklıma "Jhon Titor" u getiriyor.
 

sudaki_izim

Kayıtlı Üye
Katılım
6 Nis 2011
Mesajlar
31
Tepkime puanı
3
Konum
çanakkale
İş
financial adviser
Bu deney başlarken ne tartışma çıkmıştı ya. Hatta bir fizikçi vardı; adı aklımda yok. 100$ bahsine girmişti. Başarısız olacak demişti. :) İyi sonuçlar alınması güzel bir şey. :)

''Stephen William Hawking''fizikçi 100$ kaybetti.
 

ATAGUN

Kayıtlı Üye
Katılım
6 Ağu 2010
Mesajlar
1
Tepkime puanı
0
Sevgili Arkadaşlar ;
Cern kesinlikle yalan söylüyor. Kendisine akan fonların kesilmemesi içn bir pazarlama yapmaya çalışıyor. Tanrı parçacığının gözlemlenemediğini çok kısa bir süre gözlemlenebilir olduğunu bununda kayıt altına almanın imkansız olduğunu ancak. izinin tespit edilip izlenmeye çalışıldığını buunda büyük oranda yapıldığını söylüyor. Çünkü Hiss bozonu yani God Damn Particule bu boyutda olmayan ve çalışmayan bir sistemdir. Ancak bunu Cernde bilmekte fakat maddeye hükmetme arzusunu dizginleyemediği için açıkça itiraf edememektedir.. Hawking haklıdır 100 usd yi kaybetmemiştir. Bu parçacığa asla kontrol altına alınamaz bunlar tanrının elinden tanrının kudretini almaya çalışma fantazisinden öteye geçemez. Sadece toplumları oyalamakla meşguldürler.
 

fthbl

Kayıtlı Üye
Katılım
4 Ocak 2012
Mesajlar
184
Tepkime puanı
11
Bence Cern büyük bir çığır açacak.Cinler bilimsel olarak tesbit edilecek.
 

fthbl

Kayıtlı Üye
Katılım
4 Ocak 2012
Mesajlar
184
Tepkime puanı
11
hatta bir cini ele geçirip üzerinde otopsi falan yaparlar artık :D:D:D
Otopsi değil de insanlığın hizmetinde kullanılacak. Kuran da geçen peygamber mucizeleri insanlığın teknolojide ulaşacağı son noktayı gösterir.
Nasıl Hz.Süleyman cinleri hizmetinde kullandıysa, bu yüzyılda insanlık gelişen teknoloji sayesinde cinleri insanlığın hizmetinde kullanacak.
 

Saprohil

Kayıtlı Üye
Katılım
13 Nis 2011
Mesajlar
303
Tepkime puanı
14
Otosi dil de insanlığın hizmetinde kullanılacak.
Kuran da geçen peygamber mücizeleri insanlığın teknolojide ulaşacağı son noktayı gösterir.
Nasıl Hz.Süleyman cinleri hizmetinde kullandıysa bu yüzyılda insanlık gelişen teknoloji sayesinde cinleri insanlığın hizmetinde kullanacak.

Ne diyeyim bizim İnsanlar birbirlerine hükmedemezler.Cinlere hükmedecekler.Cinler,insanların ırkını yeryüzünden silerler isteseler.Bizim insanlar cinlere hükmedecekler bana komedi geliyor :D.Ne diyeyim inanan varmış böyle şeylere.
 

kapliyagos

Kayıtlı Üye
Katılım
11 Nis 2011
Mesajlar
141
Tepkime puanı
11
Yaş
47
Konum
BURSA
Bahsettiğin kişi bir peygamber. ALLAH’a (c.c.) hizmet eden ve onun izni ile cin taifesi ve hatta hayvan taifesine hükmeden bir peygamber. Siz herhalde cinleri at, eşek, koyun veya benzerleri hayvanlar gibi bir şey zannediyorsunuz. İnsanların emrinde kullanılacak olmadı demonları da elektro manyetik tasmalarla yanımızda taşırız artık.
 

fthbl

Kayıtlı Üye
Katılım
4 Ocak 2012
Mesajlar
184
Tepkime puanı
11
bahsettiğin kişi bir peygamber...ALLAH(CC) a hizmet eden ve onun izni ile cin taifesi ve hatta hayvan taifesine hükmeden bir peygamber...siz herhalde cinleri at,eşek,koyun veya benzerleri hayvanlar gibi bişey zannediyosunuz....insanların emrinde kullanılacak :D olmadı demonlarıda elektro manyetik tasmalarla yanımızda taşırız artık :)
Bu benim fikrim dil.

------------------------------
Kur'ân'da, Süleyman Aleyhisselâm'ın kuşlardan ve cinlerden ordularının olduğu, cinlerin kaleler, havuzlar ve kazanlar yaptıkları, içlerinde bina ustalarının ve denizlere dalan dalgıçların bulunduğu, ayrıca birkaç bin kilometre uzaktan Belkıs'ın tahtının anında getirildiği anlatılır.[1]

Âyetler, bizi fizik ötesi âlemlere götürmekte ve metafizik vak'alarla tanıştırıp, cin, şeytan ve ruhanîlerle kalbin ve hissin diliyle konuşabileceğimiz bir âlemde gezdirmektedir. İnsanlık, şu anda bu işin henüz elif-basında ve emekleme devresinde bulunmaktadır. Telepatinin, ruhlarla konuşmanın, cin ve şeytanlarla en geniş sahalarda haberleşme yapmanın ve onları emir altına alıp iş gördürmenin perdesi yeni yeni aralanmaktadır. Maddeyle alâkalı laboratuvarlarda halledilemeyen meseleler olacak, görülmeyen âlemlere ve canlılara müracaat lüzumu duyulacak ve başka âlemlerden gelen şifreleri çözmek için nezih veya habis ruhlara, cinlere ihtiyaç baş gösterecektir. İrtibat arttıkça, onları kullanma sahalarına temayül de artacaktır.

Yukarıdaki âyetlerde ifade edildiği gibi cinler, Hz. Süleyman'a (aleyhisselâm) hizmet ediyorlardı. Her nebi, Cenâb-ı Hakk'ın isimlerinden birine mazhardır; aynı zamanda nebiler, kendi isimlerinin de mazharıdırlar. Süleyman ismindeki remiz ve mânâ, şehadet ve gayb âlemleri üzerinde hüküm sürmektir. Böyle bir ismin muktezası olarak, o nebinin bir eli görünen, diğer eli ise görünmeyen âlemde tasarruf yapabiliyor ve muhaberede bulunabiliyordu. Bu, sair enbiyâda ara sıra ve mucizevî oluyordu ama, Hz. Süleyman'da (aleyhisselâm) ileri derecedeydi. Ayrıca burada, imana ve Kur'ân'a hizmet eden cemaatlerin sahip olmaları gereken yol ve usullere de işaretler vardır.

Nebi, alet u edevatsız ve maddî sebepler olmaksızın cinleri teshîr edip emrine bağlamış, onlar vasıtasıyla haberleşmiş, onları çalıştırmış ve bu sahada nihaî sınırı göstermiştir. Âyetin ifadesiyle, emrinde bulunan cinler, Hz. Süleyman'ın (aleyhisselâm) kendilerinden yapmalarını istediği şeyleri yaparlardı. Çok muhteşem hüsnü sanat eserleri ortaya koyarak, bu sanatın gelişmesi ve ihyası hususunda insanlara büyük destekleri olmuştur. İleride cinler, aynı sahada daha geniş çapta kullanılacak ve onları istihdam edenler, son sınır taşlarını yerlerine koyacaklardır.

Yine Kur'ân'da, -yukarıda ifade edildiği gibi- Hz. Süleyman'ın (aleyhisselâm) cinleri denizlerin diplerine dalma ameliyesinde istihdam ettiği de belirtilmektedir.[2] Telepatinin bu işle alâkası vardır veya yoktur; fakat her hâlükârda, bir gün iaşeleri temin edilerek, cin taifeleriyle deniz altında üç-beş ay kalınabilecektir. Zira Allah'ın bir Peygamberi, bize bu mevzuda da son ufku göstermektedir.

Muhabere sahasında da cinlerin büyük çapta kullanılabileceğine âyet işaret etmektedir. Büyük devletler, teknik ve teknolojik sahada verdikleri kavga ve mücadelede cinleri kullanıp, -haberleşmede dinlenme ihtimali ortadan kalktığı ve çok seri hareket ettikleri için- telsiz ve telgrafın çalışması ve kod, şifre ve anahtarlarının ele geçirilmesi hususunda cinlerden faydalanacaklardır. Gariptir; bu mevzuda bugün en fazla gayret gösterenler de, mânâya karşı en kapalı milletlerden olan Rusya ve Çin'dir.

Cinler ile konuşmanın sağlanması, emniyet teşkilatlarının da işine yarayabilir. Meydana gelen veya gelişme safhasında olan faaliyetler ve grup olayları anında merkeze bildirilip, kontrol altına alınabilir. Kim bilir belki o zaman, cinlerden de komiserler ve emniyet müdürleri olacaktır.

...Ve gün gelecek, milletlerin gizli bir şeyi kalmayacak, cin ve şeytanlar bütün kapalı şeyleri, milletlerin sırlarını ve gizli yanlarını açığa çıkararak, herkesin en gizli yönlerine muttalî olma imkânını sağlayacaklardır. Ne var ki beşer, her şeyi ruhanîlerin ve cinlerin yaptıklarına inanacak ve bu sahadaki gelişmeler sonucunda cinlerin bu şekilde kullanılması, bir bakıma Allah'ın (celle celâluhu) ve Kur'ân'ın inkârına yol açacak; neticede de insanlar, ruhlarını tatmin için bunları kullanabileceklerdir.

Enbiyâ sûresinin 82. âyetinde, cinlerin daha başka işler de gördükleri belirtilerek, belki cinlerin ileride bizim bilemediğimiz ve tahmin edemediğimiz daha pek çok işlerde de kullanılabileceğine işaret olunmaktadır. Siz bunu, ister bin senelik hâdiselerin kitaplaştırılması, ister yerin altına ve yer altındaki madenlere ıttılâ ve isterseniz deniz dibinde asırlardır bulunamayan batık gemilerin tespiti, yeni zenginlik kaynaklarının keşfi veya cinleri uzay dalgıçları ya da cin uydular şeklinde istihdamla değişik bilgiler edinilmesi olarak düşünebilirsiniz. Fakat, her zaman olduğu gibi bu sefer de, verdiğimiz bu malumatın sonunda yine "Her şeyin doğrusunu Allah bilir." demeyi ihmal etmemeliyiz.


Fethullah Gülen
 

canmert196

Kayıtlı Üye
Katılım
5 Haz 2011
Mesajlar
976
Tepkime puanı
47
Benim düşüncem bir şey bulunmadı. Bulunmasını da çok istemiyorum açıkçası. Einstein atomu buldu savaşta kullandılar. kendi bulduğuma pişman oldum dedi. :) İlk, insanlar değişmeden bence hiç bir şey bulunması çok hayır değilleri daha fazla. :)
 

kapliyagos

Kayıtlı Üye
Katılım
11 Nis 2011
Mesajlar
141
Tepkime puanı
11
Yaş
47
Konum
BURSA
Kardeşim benim anlatmak istediğimi tam anlayamadın veya ben anlatamadım herhalde. Bu yukarıda verilen örnekler hep Süleyman Peygamberden veriliyor. Başka veremezler zaten. Çünkü ALLAH (c.c.) sadece ona bu gücü ve kudreti (yani cinlerin tamamına hükmetmeyi) bahşetmiştir... Çünkü O dünya üzerindeki halifesidir. Ben sana başka örnek vereyim. Yer altına saklanan definelere bedensiz varlıklardan koruyucu konulur. Bu da gerektiğinde kullanılabilineceğini gösterir fakat tamamına hükmedemezsiniz ve hükmetmenin öyle teknolojik olabilirliği olduğu kişisel kanımca imkânsızdır.
 

dokuz

Kayıtlı Üye
Katılım
11 May 2012
Mesajlar
156
Tepkime puanı
4
Konum
kara ışıkta
İş
Arkeoloji Öğrencisi
Benim düşüncem bir şey bulunmadı. Bulunmasını da çok istemiyorum açıkçası. Einstein atomu buldu savaşta kullandılar. kendi bulduğuma pişman oldum dedi. :) İlk, insanlar değişmeden bence hiç bir şey bulunması çok hayır değilleri daha fazla. :)

Yine "CERN" ve yine "John Titor" geldi aklıma belki de kendi silahlarını yapmak için giriştiler bu arayışa.:)
 
Üst