Bando Vagonu(Bandwagon) Etkisi ya da Sürü Psikolojisi

Mefetseger

Moderator
Katılım
17 Ağu 2010
Mesajlar
856
Tepkime puanı
291
Konum
Ankara
İş
Uzman Biyolog
Bandwagon, esas olarak Bando Arabası demektir ve bandoların bir sürü halinde hareketinden ismini almaktadır. Biz bunu Türkçeye "Sürü Psikolojisi" olarak çevirmek istiyoruz, çünkü tam olarak ortada olan budur. Buradan da görebileceğiniz gibi, hayatımızdaki bazı sıradan kavramlar, aslında ciddi mantık hatalarıdır ve fark edilmeleri, tartışmaların seyrini değiştirebilecektir.


Temel formu şu şekildedir:



P Kişisi etrafındakiler tarafından baskı altındadır ve şiddetli bir şekilde karşı çıkılmaktadır.
Dolayısıyla P Kişisi'nin X İddiası hatalıdır.

Bu, özellikle bilim düşmanlarının Evrimsel Biyoloji tartıştıkları ortamlarda sıklıkla başvurdukları bir kaçış metodudur. Bu mantık hatası fark edildiği anda, karşı tarafın zihinsel olarak çöktüğünü anlamış olursunuz ve tartışmayı kolayca noktalayabilirsiniz. Günlük yaşantımızda sıklıkla karşılaştığımız için, doğrudan örneklere geçebiliriz:



Ekin: "Klasik müziği, modern müzikten çok daha fazla seviyorum. Çünkü çok daha kaliteli."

Ece: "O saçmalık yaşlı insanlar için, çok sıkıcı."

Batuhan: "Evet, kesinlikle. Sadece aptallar o saçmalığı dinler. Öte yandan Anthrax muhteşemdir. Kesinlikle muhteşem!"

Ece: "Tabii ki, Anthrax sevmeyen birini hayal bile edemiyorum."

Ekin: "Şey, aslında ben de klasik müziği o kadar sevmiyorum. Anthrax kesinlikle daha iyi."

Ece: "Ekin de bize katıldığına göre, klasik müziğin saçmalık olduğunu anlamış olduk."



Aslında burada iki taraflı bir durum vardır: İlk taraf, yukarıda açıkladığımız gibi tek başına kalan kişinin fikir değiştirmesidir. Bu tam olarak mantık hatası değildir; ancak bir hata olduğu kesindir. Mantık hatası ise, yukarıdaki formda belirtildiği gibi bir diğer kişinin, bu duruma bakarak o tek kalan kişinin kararını değiştirmesine dayanarak, önceki iddiasının yanlış olduğunu varsaymasıdır. Asıl mantık hatası buradadır.


Görüldüğü gibi Ekin, gruptan dışlanmamak adına iddiasından caymaktadır. Bu, çoğu gencin başına sıklıkla gelen bir durumdur. Ancak güçlü karakterdeki insanlar, asla sürü psikolojisine uymak hatasına düşmez ve kendi düşüncelerinden geri adım atmazlar.


Ne yazık ki Evrimsel Biyoloji tartışmalarıyla ilgili bir örneği, çok uzun bir örnek olacağı için burada veremiyoruz. Ancak temel olarak ortada olan, bir kişinin üzerine birden fazla karşıt görüşteki kişi gidince, o tek kişinin görüşünden cayması ve kurtulmak amacıyla sürüye uymasıdır. Daha sonra da Evrim Karşıtları'nın, savunmadaki kişinin caymasını, Evrim'in açıklanamaz olmasına bağlayarak tartışmayı kazandıklarına inanmalarıdır. İşte bu, Bandwagon Etkisi ya da Sürü Psikolojisi olarak adlandırılır.


Baskı altında karardan cayma ve bunun sonucunda doğan Sürü Psikolojisi mantık hatasına, Evrimsel Biyoloji üzerinden bir örnek verelim:



Emre: "Evrim bir doğa gerçeğidir, bunu kimse reddedemz. Onlarca bilim dalı aktif olarak Evrim'i kullanmaktadır ve her gün Evrim'i doğrulayacak yeni bulgulara ulaşılmaktadır. Öte yandan da şimdiye kadar hiçbir yanlışlayacak veriye rastlanmamıştır."

Ayşe: "Peki söyle o zaman, ara tür fosilleri nerede?"

Emre: "Ara tür diye bir şey yok ki! Bu tamamen sizlerin uydur..."

Zeynep: "Bir kere DNA gibi muhteşem bir molekül kendiliğinden meydana gelemez!"

Emre: "Muhteşem mi?! Her gün onbinlerce mutasyon..."

Ali: "Emre bırak şimdi bunları, yüzlerce aminoasit tesadüfen bir araya gelerek DNA'yı oluşturdu, öyle mi?"

Emre: "Evrim asla tesadüfleri merkez almaz. Bak şimdi, bunu..."

Hasan: "Tamam, şimdi sen diyorsun ki biz maymunuz. O zaman neden hala maymunlar var, onlar neden insana evrimleşmiyor?"

Emre: "Neden evrimleşsinler ki? Evrim çevre koşullarına..."

Mert: "Emre bırak şimdi bunları. Tamam diyelim Evrim doğru, her canlı birbirine bağlı. Geriye gittik, gittik, gittik. İlk canlıya geldik. O nereden geldi, o da mı tesadüf?"

Emre: "Bak, Evrim Kuramı ile Abiyogenez Kuramı farklı şeyler. Sen..."

Melis: "Yani sen diyorsun ki hurdalığa bir kasırga girdi ve bir Boeing 737 kendiliğinden..."

Emre: "Eeeh, tamam! Evrim'den falan bahsetmiyorum, peki. Evrim diye bir şey yok."

Recep: "Evet arkadaşlar, gördünüz mü? Emre de bizim gibi düşündüğüne göre, Evrim'in gerçek olmadığını anlayabiliriz."


İşte burada, Recep'in vardığı yargı bir mantık hatasıdır. Emre'nin pes ederek işin içerisinden çıkması da bir hatadır; ancak bir mantık hatası olarak görülmesi doğru olmayabilir. Fakat Emre'nin geri çekilmesi, Evrim'in bilimsel bir gerçek olmasını değiştirmez. Dolayısıyla Recep, mantık hatasına düşmektedir.


Bu yazıyı kısa tutup bir öneriyle bitireceğiz: Ne olursa olsun, doğru olduğunu bildiklerinizi, sırf sürüye uymak adına ya da sırf üzerinize geliniyor diye değiştirmeyin. Hayatta her zaman üzerimize gelen onlarca insan olacak ve eğer onların isteklerine göre fikirlerimizi değiştirecek olursak, asla kendi hayatımızı yaşayamayız, onların hayatını yaşamış oluruz. Siz siz olun, kendi düşüncelerinizin arkasında durmasını bilin. Savunamıyorsanız, bunu açıkça belirtin ve düzgün bir dille, sizin savunamamanızın, bilimin hatası değil, kendinizin bilgi eksiğinden kaynaklandığını belirtin. Bu şekilde tartışmadan ayrılın ve yukarıda açıklanan mantık hatasına düşenlere kulak asmayın. Ne demişler:


Ve sönmüş bir yanardağ ağzı gibi korkunçsun, kardeşim.
Bir değil,
beş değil,
yüz milyonlarlasın maalesef.
Koyun gibisin kardeşim,
gocuklu celep kaldırınca sopasını
sürüye katılıverirsin hemen
ve âdeta mağrur, koşarsın salhaneye.
Dünyanın en tuhaf mahlukusun yani,
hani şu derya içre olup
deryayı bilmiyen balıktan da tuhaf.
Ve bu dünyada, bu zulüm
senin sayende.
''Nazım Hikmet Ran''

Alıntıdır.
 
Üst