"Gizlimabet Parapsikoloji Platformu"

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Van depremi aslında saldırımı ..

Arkadaşlar yapmayın yahu bu kadar paranoyak olmayın deprem bölgesinde yaşıyoruz.Ayrıca diyelim ki ABD yaptı(açıkçası şu an bile gülüyorum.)Bu binaların yıkılmasının o kadar can kaybının olmasının sebebi belli...
 
Bazı zeki insanlar diyorki yapay deprem diye birşey varsa ispatla o zaman bana kanıt sun diyor ortada öyle bi kanıt olsa bu savaş sebebi olur zaten bunu hiç düşünen yok öğretmişler bunlara okullarda illa teori kanıtlanabilir olacak diye onuda yanlış öğretmişler kanıtlansa zaten teori olmaz.
 
paranoyaklıkmıdır bilmem ama cern deneyleri bile aklımda soru işareti bırakıyor yerini hatırlayamadığım ama yakın dönemde yerin altında atom bombası deneyleri aklımda yerin 5000 km altına gidecek kadar teknoloji varmı ?yer kabuğu eriyik cantigrat derecesi yüksek bilimadamları kadar bilemem ama imkanıda yok deprem yaratmak düşünceci paranoyakça normal deprem bence
 
ibrahim suresi 46. Ayeti okumanızı tavsiye ederim...kardeş ne diyor ayetde anlayamadım açıklarmısınız? teşekkürler.
 
yapay depreme inanmıyorum geçen belgeseli izledim mağma hareketleri yer levhasını oynatıyor yıllar içinde enerji birikiyor yerin 5000 km altına gidecek teknoloji varmı mağmaya yakın nokta sıcaklık yüksek saçma sapan teoriler yüzeysel yapay deprem bir nebze inandırıcı ama bu kadarı saçma konu formunda yazmış depremler hep cehalet olduğu yerde bu videoda ne alaka izmit yani kocaeli refah seviyesi yüksek sanayi yeri orda üst gelirli insanlarda var konuyu paylaşan arkaşım eline sağlık ama gerçeklik payı çok az
 
Gökten Tas yagsa Amerikadan bilecekler artik!
al bendende o kadar derlerkli amerika aptal ingilizler yönetir ne çıkıyorsa ingiliz ve fransızların başının altından çıkıyor libya düştü yağmacı avrupalılar orayıda yiyecek güneydoğu ermeni diasporası aynen bu mesele
ingilizler yönetiyor usa piyon bence bu kadar büyük deprem yaratacak zeka düşünemiyorum saçma teoriler bilmem kaç milyon atoma eş değer bu deprem o kadar kolaymı paranoyaklık
 
yapay depreme inanmıyorum geçen belgeseli izledim mağma hareketleri yer levhasını oynatıyor yıllar içinde enerji birikiyor yerin 5000 km altına gidecek teknoloji varmı mağmaya yakın nokta sıcaklık yüksek saçma sapan teoriler yüzeysel yapay deprem bir nebze inandırıcı ama bu kadarı saçma konu formunda yazmış depremler hep cehalet olduğu yerde bu videoda ne alaka izmit yani kocaeli refah seviyesi yüksek sanayi yeri orda üst gelirli insanlarda var konuyu paylaşan arkaşım eline sağlık ama gerçeklik payı çok az

Yerin 5000 km altına gitmesine gerek yokki Süphan dağı ve Nemrut dağı sönmüş volkanlardır mesela.
Ve sial tabakasının en ince olduğu yerler okyanus, deniz ve göllerin dibidir.
Ayrıca sana ne kadar mantıklı gelir bilemem ama şu yazıyıda bi incelemeni öneririm.
 
Bence kesin Amerika yaptı yada yapmadı diye bir yargıya varmak doğru değil doğal bir olay da olur ülkelerin bir uyarısı yada bir deneyi de.

Eğer Philadelphia Deneyi doğruysa taa 1930 lu 40 lı yıllarda adamlar böyle şeylerle uğraşıyorsa neden doğru olmasın ? :)
 
bilimadamları bu deprem şimdi sayısını hatırlayamıyorum bilmem kaç milyon atom bombasına eş değer diyor böyle senaryolara inanmıyorum inananlarada saygı duyarım eski ören yerler tarihi kayıtlarda depremler anlatılıyor bu doğa olayı allahtan gelmiş şimdi şehri unuttum asırlar önce 200.000 kişi ölmüş şehir silinmiş depremde o zaman teknolojimi vardı?
 
Tabi ki doğal depremleri inkar etmiyorum ama yapay deprem yapmakta pekala mümkün.
Ayrıca bilmem kaç atom bombası güce eşdeğer olması birşeyi değiştirmez önemli olan güç değil onu nasıl kontrol ettiğiniz mesela suyu biz içeriz ama aynı suda bulunan hidrojen ile hidrojen bombası yapılabiliyor yani bu güç hidrojende var ama önemli olan onu nasıl kullandığınız.
 
artık herşey olabilir imkansız diyemeyiz amaçlarını ulaşmak için herşeyl mübaht sayan insanlar var
 
artık herşey olabilir imkansız diyemeyiz amaçlarını ulaşmak için herşeyl mübaht sayan insanlar var

Ben eskiden insanların hepsinin mert olduğunu düşünürdüm..Gerçekten..Ama son yılardaanladım ki insanlar amaçları için herşeyi evet mübah sayıyorlar malesef..Belki debu komplolora inanmayanlarında nedeni benimkiyle aynıdır..Yok canım insanlar bu kadarda kötü olamaz diyor olmalılar..Öyleya koca koca adamlar hiç böyle şeyler yaparmı ne münasebet öyle değil mi?:( Yapıyorlarmış malesef..Ben buna hala şaşkınım ama evet yapıyorlarmış:(
 
Biz binaları sağlam yapsak, biz demirden çimentodan çalmasak, biz ruhsat için rüşvet vermesek biz ruhsat için rüşvet almasak, biz denetimleri yerinde yapsak diyorum kısaca... Bizde doğal afet için haarpa maarpa gerek yok arkadaşlar, dış devletlerin komplo teorileri üretmesine de gerek yok, çok şükür bu konuda kendimize fazlasıyla yeteriz evelallah ;)

Paylaşmak istediğim bir yazı var Japonya'nın deprem sırları paşlıklı bir röportaj :

Japonya'da depremle mücadeleyi yöneten isimlerden Altyapı Bakan Yardımcısı Satoru Nishikawa, felaketlerin boyutunu nasıl küçülttüklerini anlattı.

Deprem ülkesi olan Japonya’da sarsıntılar ne denli şiddetli olursa olsun neredeyse kimsenin burnu kanamıyor. Depremlerin yaraları hızla sarılıyor, yardımlar hızla ulaştırılıyor, asla kargaşa yaşanmıyor.

Japonya Altyapı Bakan Yardımcısı Satoru bunu nasıl yaptıklarını Nishikawa Milliyet gazetesine anlattı..

* Söz konusu maalesef insanoğlunu karşısında çaresiz bırakan deprem olunca bizi herhalde en iyi anlayacak insanların başında siz Japonlar geliyorsunuz. Van depremi yüzlerce insanın canına mal oldu...

Tarihi boyunca depremle defalarca yüzleşmiş olan Japonya, Türkiye’de depremden etkilenen insanların acısını, üzüntüsünü gerçek anlamda paylaşıyor. Japonya depremin etkilerini azaltmak için bilgi birikimini artırdı ve teknolojiler geliştirdi.

* Arama kurtarma çalışmalarını izlediniz mi? Yeterli miydi sizce çalışmalar?

Japonya’da Van depremi haberleri televizyonlarda geniş yer buldu. Genel anlamda arama kurtarma çalışmalarıyla ilgili olarak bunları televizyonlardan izleyen insanlarda kurtarma çalışmalarının hızı hayal kırıklığı yarattı. Fakat gerçekte, Japonya’daki arama kurtarma deneyimlerimden biliyorum ki deprem mahallindeki lojistik problemler darboğaz yaratır. Şunu vurgulamalıyım ki, hepimiz deprem mahallinde arama kurtarma çalışması yapan takımlara büyük saygı göstermeli ve istekleri doğrultusunda desteğimizi artırmalıyız.

‘FELAKET ÖNLEME GÜNÜ’
* Doğal afetlerde nasıl onca hızlı organize olup kurtarma çalışmaları yapabiliyorsunuz? Okullarda ders olarak okutup, sürekli uygulama mı yaptırıyorsunuz mesela?

Japonya’da eylül ayının ilk haftasını “Felaket (Afet) Önleme Haftası” ve 1 Eylül’ü de “Felaket Önleme Günü” olarak belirledik. 1 Eylül, Tokyo’nun 1923 Büyük Kanto Depremi ile yerle bir olduğu ve 105 bin insanın hayatını kaybettiği gündür. Her sene, felakete yanıt talimleri, afet farkındalığı programları ulusal ve yerel idari seviyelerde gerçekleştirilir. Ayrıca, ocak ayının üçüncü haftası “Afet Yardım Gönüllüleri Haftası” olarak belirlendi. Bu haftada yerel yönetimler afete hazırlıklı olmak amacıyla gönüllü grup ağları için talimve seminerler organize ederler.

* Deprem hayatta kalanlar açısından da yıllarca sürecek bir travma bırakıyor ardında. Depremde zarar görenler için nasıl bir program uyguladınız?

Japonya’da depremden etkilenen insanlar, özellikle okul çağındaki çocuklar için ‘travma sonrası stres bozukluğu’ programları geliştirdik. Çok kapsamlı psikolojik yardım hizmeti veriliyor bu programlarda.

9’LUK DEPREMDE ÖLEN YOK
* Ülke tecrübelerinize dayanarak iyi yapıldıkları taktirde binaların ne büyüklükte depreme kadar dayanıklı olduğu konusunda bilgi verebilir misiniz?

Japonya’da sismik bina kodu (seismic building code) 1981’de yükseltildi. 9 büyüklüğündeki Mart 2011 depreminde en güçlü sismik sallantı Miyagi’deki Kurihara Şehir’de gözlemlendi, fakat orada hiçbir bina yıkılmadı ve hiç kimse hayatını kaybetmedi. Lütfen şunu not edin, binaları yok eden depremin ölçülen büyüklüğü değil, yerin sallanma miktarıdır (hız, süre).

SAĞLAMLIĞA KREDİ BONUSU
* Van depreminde yan yana duran iki binadan biri yerle bir olmuşken, diğeri ayakta dimdik durdu...Depremleri en az can kaybıyla atlatan ülkelerin başında geliyorsunuz. Bizler için aydınlatıcı olması açısından yapıların denetimi konusunda kurduğunuz sistem hakkında bilgi verebilirseniz çok mutlu olurum... Bu bağlamda; 9 şiddetinde depremlere karşı dahi dayanıklı binalarınızın tasarımı, kullanılan malzeme, sözleşmeler ve özellikle yapı denetimleri konusunda kurduğunuz sistemi anlatır mısınız?

Japonya’da sismik bina koduna ulusal hükümet tarafından karar verilir ve yerel yönetimler tarafından uygulanır. Bir bina inşa edileceği zaman, inşa eden, yerel yönetimde kat planı ve inşa planları sunarak onay almalıdır. Yerel yönetimlerdeki profesyonel bina denetçileri (kontrolörler) sunulan planların sismik bina koduna uygun olup olmadığını kontrol ederler. Plan onaylanmazsa, inşaata izin verilmez. Ayrıca, denetçilerin haber vermeden şantiyelere gidip inşaatın onaylanan plana uygun yapılıp yapılmadığını kontrol etme hakkı vardır. Eğer inşaat onaylanan plana uygun değilse, inşaatın durdurulmasını talep edebilir. Ayrıca, ev inşa etmek isteyenlerin bina koduna uymasını sağlayacak güçlü bir mekanizma var. Japonya’da bir hane bireyleri düşük faizli ev kredisi almak isterlerse, bina planının onayı kredi başvurusu ile birlikte sunulmalıdır. Bu Japonya’da sismik bina kodunu mecbur kılmak için güçlü bir mekanizmadır. Bundan başka, eğer bir bina normal sismik standartların üzerinde saptanmış ve ekstra güçlü olarak belirlenmişse, ek bir düşük faiz uygulanır. Sismik güvenlik hakkında insanları ilgilendiren işte bu sismik bina kodunu zorunlu kılan otoritedir. Japonya’da bugünlerde, tüm ev ve apartman reklamları binaların ne kadar depreme dayanıklı olduğunu tarif eder. Bu bilgi tüketiciler tarafından ev alma kararlarını etkileyen en önemli nokta olarak algılanır.

GAYRİMENKUL REKLAMLARI BİLE FARKLI
Nishikawa, Japonya’da bir bina yapılacağı zaman, müteahhitlerin ellerinde planlarla, projelerle, zemin etütleriyle belediyelere gittiğini, belediyelerde bu projelerin, etütlerin titizlikle incelendiğini ve belediyeden izin çıkmadan hiçbir inşaatın başlayamadığını vurguluyor. Japonya’da yapı denetimi, bizdeki gibi özel şirketlerce, müteahhitlerin para vererek yaptırdıkları bir iş değilmiş. Yapı denetimi için belediyelerin içinde özel bölümler bulunuyormuş ve denetçiler sık sık inşaatlara habersiz baskınlar yapıyormuş, uygun bulmadıkları inşaatları durduruyorlarmış.

Bir binanın dayanıklılığı standardın üzerine çıkarsa, o binaya düşük faizli kredi veriliyormuş. Reklamlarda yapıların, “Şehre yakın, şehrin karmaşasına uzak” oldukları değil, dayanıklılıkları vurgulanıyormuş. Devlet, yapılarını güçlendirmek isteyenleri destekliyormuş. Nishikawa’nın söylediklerine kulak verirsek, deprem bizim için de sadece bir doğa olayı olarak kalabilir.

ÜCRETSİZ YAPI DENETİMİ SİSTEMİ
* Sizce Türkiye’nin eksiği nerede?

Anladığım kadarıyla, Türkiye’de sismik bina kodu Japonya’da olduğu kadar iyi. Belli başlı üniversitelerde bulunan sismik mühendislik (deprem mühendisliği) Japonya’daki ile aynı. Türkiye’deki problemin (zor noktanın) eski zayıf binaları güçlendirmek olduğunu anlıyorum. Biz de benzer problemlere sahibiz Japonya’da. 1981 sismik bina kodu revizyonundan önce inşa edilmiş eski evler var. Son 10 yılda, hükümet olarak binaların depreme dayanıklı hale gelmesi için denetlenmesi, güçlendirilmesi ya da tekrar inşa edilmesi gerekliliğini tekrar tekrar halka duyurduk. Bazı yerel yönetimler bina denetimi servislerini ücretsiz hale getirdi ve güçlendirme/yeniden inşa için sübvansiyon sağladı. Devlet insanları evlerinin sağlamlığını araştırmaları ve yerel yönetimlere danışmaları noktasında teşvik etme amacıyla kampanyalar düzenliyor. Bu politikalar Türkiye için de iyi bir tavsiye ve ipucu olabilir.
 
abd nin herşekilde kendi menfaatine herşeyi ve herkesi harcıyacağına eminim adamlar kendilerini dünyanın Allahı sanıyorlar.neden onların sigarası kolası kahveleri bağımlılık yapar her yaptıkları olay olur en çok satar ama hepsi de insan sağlığına zararlıdır.ve bir gerçek var ki doğal olan herşeyin laboratuvar ortamında taklitleri ya da yapayı demek daha doğru, oluşturuluyor ve bir gerçek daha var radyo dalgalarının gücü. evet ben bu senaryoya inandım.
 
Japonya deprem için tedbir almış bir ülkeydi evet..Ama ya yine yapay tusunami için tedbir alınabilmiş miydi?:( Japonya'yı dahi çaresiz bırakan o büyük felaketinde yapay olduğu söyleniyor evet..Tedbir de gerekli ama dünyadaki şer güçlere karşı bilinçlenme de gerekli bu şartlarda..Tedbirin yetmediği yerdeyerini bilinçlenme alacaktır çünkü..Çünkü bilinçlenme bir çeşit duadır bilirsiniz..Kimler ve nerelerde ne yapıyor bilmeliyiz..Bilmek zorundayız..Ama şu da var..Şer güçleri bileceğiz,planlarını tutzaklarını evet bileceğiz..Bilmeliyiz..Ama bunu bilmek içimizdeki sevgiyi azaltmayacak..Azaltmaya yetmiyecek yani..Seveceğiz..Herşeyi herkesi gerekirse şer güçleri dahi seveceğiz evet..Hiçbirşey içimizdeki sevgiyi azaltamayacak..Kimbilir belki bu sevginin gücü o şer güçleri dahi yola getirecek..
 
Hah sonunda su haarp projesınden bahseden oldu. İnsanların fikirlerine saygı duyuyorum fakat herseyın bır yaratıcı tarafından sonuclandırılması biraz gülünç geliyor. Bilim insanı kendini geliştirdikçe geliştiriyor. Bilmediğimiz binlerce şey var su dunyada.. Bencede amerıkanın bi parmagı var gıbı gozkuyor ama yınede yorumu sızlere bırakıyorum..
 
Haarp, Amerika....:)
Ama neden Van? Ne gıbı bır kazanç olabılır?Türkiyede stratejik önemlı şehırler var.

Deprem dünyada her zaman olan bır Doğal Facıadır.Haarp ve Amerıka dan öncedende Deprem vardı.
 
Ben bu konuyla uzun süredir derinlemesine ilgilenen biri olarak nedeninin çok aşikar ve elbetteki bir BLUEBEAM PROJESİ olduğunu düşünüyorum.

Birileri rahat nefes alabilsin diye yüzlerce masum insanımız öldü, yüzlercesi evsiz kaldı yaralandı. Ne kadar acımasız bir dünyada yaşıyoruz. Eğer sen ben bu konuda araştırma yapıp birşeyler yapmazsak birilerinin canının yanmaya devam ettiğini bilerek bu acımasız ve adaletsiz dünyada nasıl rahat uyucaz.
 
Geri
Üst