"Gizlimabet Parapsikoloji Platformu"

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Unutamamak ?

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan Merinos
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
@nurumm @Merinos Ruhu,yüreği güzel arkadaşlarım,ben de ve diğer kadın-erkek bütün arkadaşlarımız da benzer senaryolarla aynı hikayeleri yaşadık.Geçmesi için zamana ihtiyacınız olabilir ama bu zamanı güzel geçirmeye çalışabilirsiniz.Kimsenin sizin değerinizi belirlemesine izin vermeyin.Bana kötülük yapan ,değer verirken cimri davranan,sevgisi yerine egolarını çalıştıran herkese şu anda teşekkür ediyorum.Kendime dönmeyi,kendime değer vermeyi ve kendimi sevmeyi öğrenmeye başladım.Bakın''öğrenmeye başladım''diyorum,henüz yol tamamlanmadı ve hepimiz yine benzer kişilerle karşılaşacağız belki ama ben artık istesem de yüreğim ,aklım,mantığım(siz her ne derseniz deyin)bana saygısız davranan hiç kimseye hayatımda yer veremiyorum.Zamanla siz de bu anlayışa geleceksiniz.Sizi isteyip de istemiyormuş gibi davranan ya da sevgisi olup da egosunun ardına sığınanları ya da hiç sevmeyenleri aklınız da kalbiniz de kabul edemeyecek.Çok güzel bir evre...Sadece gerçekten sizi seven ve sevginizi hak eden insanları ayırt edin yeter.İlk baştaki o tavsiyelerime de kulak verirseniz bu dönemi en azından bir şeylerle uğraşarak geçirirseniz kendinize çok büyük iyilikler yapmış olursunuz.İlişkilerde yaşadığımız bütün sorunlar sınırlarımızı çizememek.@Merinos Kişisel gelişim kitapları dediysem ,içinde psikolojik kitaplar da var.Ben bu süreçte kitaplardan çok faydalandım.Sadece kişisel gelişim değil,edebiyat,felsefe,psikoloi,sosyoloji alanlarında da okuyabilirsiniz.İlginizi hangisi çekiyorsa,bibliyoterapi(kitapla terapi)diye bir gerçeklik var.Ben de başka türlerde okuyorum ama burada psikolojjimizi düzeltmek ,biraz kendi kendimize moral bulmaya ihtiyacımız olduğu için ''kişisel gelişim kitaplarından''alıntı paylaştık.Sinema,edebiyat,psikoloi,felsefe,sosyoloji hiç fark etmez,merakımızın peşine düşünce her şey değişiyor.İnsan sanatla,müzikle,resimle,edebiyatla biraz hayata tutunmalı diye düşünüyorum.İçinizden geliyorsa durduramazsınız zaten.Hayat sadece ilişkiler üzerine kurulu değildir.Herşeye yeterli zamanı ayırmalıyız.Eğer bir insan bir saat spor yerine 8 saat spor yapıyorsa bu da abartıdır.Aynı şey aşk ilişkilerinde de geçerli.Hayatımızdaki eşlerimiz,sevgililerimiz,arkadaşlarımız,varsa çocuklarımız hayatımızın bir bölümünü kaplamalı.''Müzik aletlerinde bile teller ayrı ayrı ama ortaya çıkan melodi müziği oluşturuyor,.''Kendi merkezinde kalmak''hem kendinize hem de sevdiklerinize çok iyi geliyor.Siz iyi olacaksınz ki insanlığa da ,çevremize de ,dünyaya da iyi enerjiler vereceksiniz.Hayata bir yerden değil çok çeşitli yerlerden bağlanın.Dünyada tek bir odağınız olmasın.O zaman her şeye gerektiği kadar zaman ayırmış olursunuz ve dengeye gelirsiniz.Ayrıca herkes tarafından tavsiye edilen ''Sınırlar''kitabını yeri gelmişken burada tavsiye edetim:''Sınırlar/Dr.john Townsend, Dr.Henry Cloud.Yakın olmak istediğiniz ya da yakın ilişkilerinizi korumak istiyorsanız mesafelere ihtiyacınız var.Herkes kendi bütünlüğünde bir araya gelmeli,kimse kimseye yapışmamalı.Benim de çok üzerime gelindi ya da ben de zamanında birilerinin üstüne fazla düştüm ama sonra mesafeyi koruyamadığım her insandan çok sevsem de kendi kendime uzaklaştım.24 saat tek insan ve onun hayatı olmaz,siz neredesiniz?Birine sürekli ''sen'',''sen''dersen ''ben''nerede?Sonra bilinçaltımızda hep başkaları değerli ve biz arka planda kalırız.Bütün bunları yaşadıkça anlayacaksınız.İlk başlarda yazdığım hobilerinizle ilgilenme kısmını da ciddiye alırsanız emin olun her şey kolaylaşacak...Hayatta neye ilgi duyuyorsanız ona yönelin...''Kişisel Gelişim Kitapları''alıntılar bölümünde paylaştığım ''Üzüntüyü Bırak Yaşamaya Bak''adlı bir kitaptan çok uzun yaşanmış hikayeler paylaşmıştım.Onu da incelerseniz moralinizi daha da yükseltirsiniz.Ne zaman moralim bozulsa okurum ve kendi dertlerimi unuturum.Bakın hiç bir işe yaramasa bile okurken bakış açımız değişiyor ve o kitapta da altın öneriler var...Bir deneyin,ne kaybedersiniz,sevgiler :)
 
@cathrine söylemiş olduğunuz kitabı bakıp alıp okumaya deneyeceğim.Ağzınıza sağlık çok güzem ifade etmişiniz.Ben kişisel gelişim kitaplarını bi türlü sevemedim sevemiyorum da aldığım her kişisel gelişim kitabı en fazla yarı oluyor tamamlayamıyorum beni sıkıyor yada her okuduğum kitap birbirinin aynısı gibi yani daha islami yönden aldığım kitaplarda tamamen yabancı yazarların işin felsefik,psikolojik,sosyolojik boyutunu değerlendirip kaleme alanların da değindikleri herşey aynı gibi.
 
Kitaptan bazı alıntıları buraya yazayım,belki ilginizi çeker:

SINIRLAR/HENRY CLOUD

''Ev sahiplerinin arazilerinin çevresine çit çekmesi gibi bizim de zihinsel,fiziksel,duygusal ve manevi sınırlar belirleyerek neyin sorumluluğumuz altında olduğunu ve neyin olmadığını belirlememiz gerekir.''

''Gücünüz sadece kendinizi değiştirmeye yeter.Bir başkasını değiştiremezsiniz.''

''Duygular ne göz ardı edilmeli ne de onların emrine girilmelidir.Duygularımıza sahip olmayı ve onların farkında olmayı öğrenmeliyiz.''

''Yanıt vermek ve tepki vermek arasındaki fark,seçme özgürlüğüdür.Tepki verdiğinizde denetimi ellerinde bulunduranlar onlardır.Yanıt
verdiğinizde ,sizsiniz.''

''Yaşam bizim ne zaman aç,yalnız,başı dertte,bunalmış ve biraz ara vermeye ihtiyaç duyduğumuzu bilmemizi ve sonra da ihtiyacımızı karşılamak üzere insiyatifi ele almamızı ister.''

''Acı çeken sizsiniz ve bunu onarma gücü yalnızca sizdedir.''

''Birbirimize kesinlikle ihtiyacımız var,ama hiç kimse yeri doldurulamaz değildir.Belirli bir kişiyle yaşanan bir çatışma bizi umutsuzluğa sürükleyebilir,ama bunu nedeni o kişiyi çok yüksek bir yere koymamız olabilir.Bir başkasını asla dünyadaki tüm iyiliklerin kaynağı olarak görmemeliyiz.Bu bizim hem ruhsal ve duygusal özgürlüğümüzü incitir,hem de gelişimimizi engeller.''


''Kendinizi sorun olarak görmeniz gerekir,bir başkasını değil.Bir başkasını çözülmesi gereken bir sorun olarak görürseniz,o kişiye kendiniz ve sağlığınız üzerinde güç vermiş olursunuz.''

''Duyguların ve hislerin bir işlevi bulunmaktadır.Bize bir şey(ler)söylerler.Bir işarettirler.''

''Güvenilir ilişkilerin tadını çıkarma ve yıkıcı ilişkilerden uzak durma özgürlüğüne sahip olmamız gerekir.''

''İhtiyacı olan birisine yardım etmek istemiş olabilirsiniz,ancak bu kişi verdiğimizden daha fazlasını almak için bizi manipüle eder.Kendi hayatımız için ihtiyaç duyduğumuz bir şeyi kaçırır,kızıp öfkeleniriz.''

''Şu gerçeği görmemiz gerekir:''Nasıl hiseedersek hissedelim, seçimlerimizi biz kontrol ederiz.BU gerçeği idrak etmek ''isteksizce ya da zorlanmış gibi''seçimlerde bulunmamızı engeller.''


''Fiziksel dünyada bir tahta perde veya başka çeşit bir yapı genellikle bir sınırı ifade eder.Soyut dünyada tahta perdeler görünmez.Yine de sözlerinizle iyi koruma sağlayan tahta perdeler oluşturabilirsiniz.En temel sınır belirleyici kelime,hayırdır.Diğerlerine sizin onlardan farklı olduğunuzu,varolduğunuzu ve kendi denetiminizde olduğunuzu bildirir.''Hayır''ınızı ve ''evet''inizi açıklıkla ifade etmeniz gerekir.''Hayır''yüzleştirirci bir sözcüktür.İnsanlara sevgiyle,''Hayır bu davranış uygun değil,ben bunda yer alamam''demeyi öğrenmek gerekir.Hayır kelimesi aynı zamanda,suistimale karşı sınırlamalar belirlerlerken de önemlidir.''



Sınırlar/Henry Cloud
 
@nurumm Rica ederim,şimdiden iyi okumalar..Buraya gelip de sizlerle ,buradaki arkadaşlarımla duygularımı paylaşmak bana da çok iyi geliyor.Buradaki diğer arkadaşlarıma da buraya zaman ayırmalarını ve içlerini dökmelerini öneririm.Sadece iç dökmek değil,insan sevdiği filmleri,sevdiği kitapları,sevdiği şarkıları,şiirleri anlaşıldığına inandığı bir grupta paylaşınca ruhu besleniyor,günlük tutmak gibi düşününce ve buradaki arkadaşlarımın da varlığını bilerek yürüdüğüm yolda kendimi daha desteklenmiş hissediyorum.İçinden çıkamadığınız ya da çok mutlu olduğunuz zamanlar buraya gelip paylaştığınızda gerçekten psikolojiniz değişiyor.Sorunlarınızı,hayatınızı,dileklerinizi,rüyalarınızı(aklınıza ne gelirse)çevrenizle paylaşamayacak bir ortamdaysanız bu site ve bu tür platformlar bir nebze duyguları hafifletiyor.Herkes yapsın demiyorum ama bu duygular içinde olup da bir destek arayan bütün arkadaşlarıma paylaşmayı ,yazmayı denemelerini söylemek boynumun borcu oldu...iyi ki varsınız,sevgiler:)
 
Bir gun umarim buraya unuttum cok mutluyum yazabilrim tavsiyeleriniz yardiminiz icin size cok tesekkur ederim ne kadar tesekkur etsem azdir bu zor zamanimda bana burda yardim eli uzatanlar oldu size ve ilgilenen diger uyelere cok tesekkur ediyorum
Sizin sorununuz sevmek değil takıntı yapmak.İnsan bir şeyi gözünde çok büyütünce sevdiğini zanneder aslında o maddeye ulaşmak için bir takıntıdır ama insan aşk kavramı ile bu durumu karıştırır.
Herkese merhaba. Bu konuda yardimci olacak belki ayni durumu yasamis ve kurtulmuş biri vardir tavsiyeler olur diye yazmak istedim. Yillar süren bi iliskim oldu uzun yillar belki bin defa ayril baris ve bi suru kotu sey yasadigim aldatildigim kandirildigim hor goruldugum. Yeni ayrildik ve baskasi var hayatinda bana inat yapti güya. Yillarca unutamadim vazgecedim oyle bi hal aliyorki nefes alakicak hayattan zevk alamicak durumda oluyorum yeni bi hayata adapte olamiyorum defalarca denedim. Onunlaykende olmuyor olmamiz cok zordu onsuzda. Cok korkuyorum boyle asla unutamicam diye o unutur ki gercekten sevdiginide sanmiyorum o sever sevilir evlenir mutlu olurda ben yillarca bu icimde aciyla onu unutamadan daha devam ederim diye böyle zaten 8 seneden fazla böyleyim. Psikoljik destegin pek bi faydasi yok daha once denedim. Kendimi savas kaybetmis cok rezil bi insan hissdiyorum kendimi affedemiyorum onuda affedemiyorum. Benim durumumu yasayip atlatanlar var mi nasil yaptiniz ?
Sizin sorununuz sevmek değil takıntı yapmak.Karşıdaki kişiyi bir maddeleştirip ona ulaşmaya çalışmak.Size bu kadar kötülük yapan birisini sevemezsiniz,bu sizin yaratılışınızda yoktur çünkü insan oğlu kendisine kötülük yapan kişiye düşmanlaşmaya meyillidir.Sizin yaptığınız ise karşı tarafı bir madde haline getirip onu takıntı haline getirmek madde size karşı ne yaparsa yapsın ona ulaşmaya çalışmak için her şeyi yapmak.Uyuşturucu gibi düşünün.Aslında olay bundan ibaret.Umarım kendinize odaklandığınız bir döneme girersiniz.
 
Ben 5 aydır yaşıyorum,
Daha önce burada bir başlık bile açmıştım, gideni geri döndürme ile alakalı.
Bu 5 aylık dönemde hayatımı mahvettim, işimle ilgilenmedim, elimdeki param vs hiç oldu gitti. (Saçma sapan şeyler yaptım).
Unutulmuyor unutmak imkansız. Ger döndürmek için işlem yaptırmaya çalıştım ve ruhum paramparça. Boşandığım gün bedenim yaşıyordu ama ruhum öldü. 20 sene sonunda yapılanları kabullenemedim ve hala aynı durumdayım. İntihar girişimim oldu, ve hala aklımda.
Geçecek diyorlar, nedendir bilmem düşünmediğim 1 dk bile yok. Hayırlısı diyelim.
 
Canını sevdiğimin ülkesinde berbat yetişmiş yüzsüz yaratıklar tarafından narin bir ruhun katledilmesine tahammül edemiyorum!!! Dopaminleriniz azalmış. Ondan üzüntünüz takıntıya dönüşmüş. Direkt psikiyatriste gidin. İlaç yazacaktır. Bir iki aya mevtasını kaldırırsın zihninizden.
+Öbür türlüsü biz denedik çok zaman alıyor. Uzun yoldan gitmeyin derim.
 
Burda bir bağımlılık döngüsü var ve bağımlılıkları kırmak zaten zor. Neden bu denli bağımlı oldunuz ona bunu düşünmek gerek. Belki kendinizi sevmiyorsunuz ve kendinizi onunla geçmişte değerli hissettiğiniz için sürekli o hissi arıyorsunuz. Aldatılmışsınız geçmişte ve bunu bir şekilde sineye çekmişsiniz. Kabullenip affedebildiğiniz bir şey olduğunu zannetmiyorum. Yürekten kabullenebilseydiniz bunu yazmazdınız diye düşünüyorum. Sevmek her zaman vazgeçememek değil. Önce kendinize değer verme çabasıyla başlayın. İmkanımız varsa terapi alın. Bu düşündüğünüz kadar kolay değil ama mümkün. Muhtemelen hayatınız ondan ibaret sadece. Kendinize ilgi alanları bulun. Ayrıl barış bir ilişki olmasaydı bu acınızı bastırmayın derdim ama siz anladığım kadarıyla ilişki içindeyken bile bu ilişkinin yasını tutuyordunuz. Artık toparlanıp kendinize gelme vakti. Bu toparlanma bir sihirli değnek değmiş gibi olmayacak ama olacak. İnsan her şeye adapte olabilen bir varlık. Savaşlara bile alışıyor. Onsuz yaşamaya alışıp onu unutabilirsiniz. Bu noktada önemli olan onun pişman olup bedel ödemesi için uğraşmaya çabalamamak. Ondan alabileceğiniz en büyük intikam onsuz mutlu olmak ve onu asla umursamamak. Onun için yaşayacağınız iğrenme duygusu bile onun lügatında ilgi olarak anılır. Gereksiz yere bağımlılık kurmasak inanın biz kadınlar daha kolay atlatıyoruz ayrılığı çünkü erkek yaşlanınca bile bizi düşünüyor ama biz öyle değiliz. 3 sene önce her şeyimi verebileceğim birinin bugün benle iletişim kurma çabası bile beni rahatsız ediyor. Herkes herkesi unutabilir. Asıl önemli olan siz geröekten unutmak istiyor musunuz yoksa unutmaktan korkuyor musunuz ve onca emeğin boşa gitmesinden? İsteyen unutur. Bazen de hayat istemese de unutturur.
 
Geri
Üst