Neler yeni

Sorularla kafa dağıtalım.. :)

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan Ori
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
dennise' Alıntı:
Yer çekimi artarsa beyne kan gitmez, kafayı bozarabilir

Yer çekimi azalırsa beyin sulanabilir. Kafayı yiyebilir.

:unsure: mi acaba?
Bence sen söyle.
Genişletmek için tıkla ...

Dalga boyu olarak düşündüm. Yayılan frekans değiştiği zaman, beyinde de oluşacak değişimin etkileyeceği farkındalık beni düşündüren.

Çekirdekte oluşacak titreşim ile beyinde oluşacak titreşim arasında ters orantı olursa hepimiz Nirvana'ya ulaşabilir miyiz ?
Doğru orantı olursa, Alice Harikalar diyarında ki kupa kraliçesi mi oluruz ?
Kafamda deli sorular :)


Kont Dracula' Alıntı:
Hayır asıl soru bu - Eğer biri dünyanın çekirdeğini çitlerse ne olur?
Genişletmek için tıkla ...

Aydınlat bizi Kont :))
 
Birazcık araştırdım ve bir iki fikir edindim. Çekirdek yer çekimi ve manyetik korumamızı oluşturuyormuş. Eğer bir saldırı olur çekirdek büyütülüp kütlesi arttırılırsa, Yer çekimi büyümenin oranı ile güçlenecek ve her şeyi daha fazla çekecektir. Çekirdek genişlediğinde dünyanın diğer katmanları daralıp zayıflayacak belki de çekirdeğin yüksek ısısına ve çekim gücüne dayanamayıp eriyip çökecektir. Bir de büyüyen çekirdek yer kabuğunu falan dışarı iterek çatlamalara, kırılmalara da sebep olabilir. Biz de dennise'in dediği gibi kan akışı başta olmak üzere belki de yer kabuğuna yapışıp kalırız. :D Ay da daha fazla üzerimize çekileceği için onunla da çarpışılabilir. :D Fantastik olur eğer hayatta kalmayı becerebilirsek arabayla Ay'da turlamaya gidebilir belki. :D Arka tarafınıda görmüş oluruz. Bir de soğutulursa ne olur diye düşüneyim, yer çekimi zayıflayınca bir kez zıplayan geri inemiyormuş dsadasdsd uzaya savruluyormuş. :d Manyetik alan da zayıflayacaktır. Radyasyondan zaten pert oluruz. Uyumlanıp o koşullarda hayatta kalamayız diye düşünüyorum. Çekirdek ısı vermeyecek ama Güneşten gelecek fırtınalar yer kabuğunu cilalayacaktır. Yani bence görebileceğimiz tek nirvana topluca yok oluş. :D
 
Bilinç, bilinç altı hatta bilinç altının da altı olan bios kazandirilabilir.

Çünkü insanı taklit ederek ilerliyor.
İnsanların ise büyük bir kısmı yaşayan ölü hükmündedir.

Siz onları diri sanırsınız am onlar ölüdür (ayet) yani insan bile sudoku oynar, domatesin iyi olanını seçebilir ama hayy/diri olmayabilir.
Bu çok dehşet bir tespittir. Zihin, dokunulmasa 2 boyutlu kalır.

***

Az önce yabancı forumlarda makaleler okudum. San Francisco da uni öğrencileri şunu tartışıyor :

Yapay zekayı denetimsiz öğrenme ile mi denetimli öğrenme ile mi tasarlamak gerek?
Çünkü zararsizlik ilkesi üzerinden ama özgürlük alanı verilmiş robotlar insanın 1.tercihi olacak. Robot bile olsa arada bize hayır diyenlerini tercih edecekmisiz.
 
1567867311754.jpeg

Hepimizi ayni cati altinda bulusturan 2 seyden biri : ))
2. si sanirim dunya bize hazir hale gelene kadar bir sure daha burdayiz gibi duruyor.
 
Şimdi azcık ortalığı karıştırayım, yani ben ortaya yazacağım, belki üzerine alınmak isteyen olur, gelir kendince cevaplar.

Etraf el, etek öptürenlerden, kısacası "hazretilerden" geçilmiyor. Metre kare başına elli tane, bilmem ne hazretleri düşer heralde. Öyle bir zaman dilimindeyiz. Bu insanlara inananlar, arkasından gibip müridi olanlar, ya da karşı çıkanlar ve dalga geçenler var. Ya da umursamayanlar... Herkes hazret, herkesin yukarısıyla telekominasyonu var, herkes yükseltilmiş ve seçilmiş, sevgili kul, özel... Bu insanların haberlerde oralarda buralarda, videolarda çıldırmış hale geldiklerini görüyoruz. Ne bileyim "fanatikler." Girdikleri komik, garip haller, ayak öpmeler, yere yatıp kendini hazretilere çiğnetmeler, ağız içine tükürmeler, bademlemeler, daha bir çok pislik. Tarikatlerdeki bu "fanatikler" nasıl oluyorlarda bu pislik çukurunu batıyorlar, görmüyorlar mı? Tek bir beşer, bunların ipini nasıl çekiyor? İnançları nasıl boğazlarında tasma oluyor ki, bir din taciri o tasmanın ipini istediği yere çekiyor. İnanç nasıl, boğazda tasma oluyor?
 
"Hiçbir canlı kendisinden daha yüce bir varlığa inanç duymadan ve itaat etmeden yaşamını sürdüremez. İnanç duyanlar bu yükten kurtulmak adına kendilerinden daha güçlü kişileri ararlar ve buna karşılık, bunu aradıkları o kişiler de inanç duyabilecekleri daha da güçlü kişileri ararlar. Ve İşte krallar böyle doğar… Ve işte Tanrılar böyle doğar."
 
Aisling' Alıntı:
İnanç nasıl, boğazda tasma oluyor?
Genişletmek için tıkla ...

Boğazda tasma oluyorsa o inanç değil saplantılı kişilik bozukluğudur.

İnanç, inanç olarak kaldıkça fanatizm olur.
İnanç kozmik şuura bağlantı kablosu görevi görebilmelidir. Yani inanç marifete dönüșmüyorsa zararlı hale gelir. İnancın kendisinin bile bir araç kalıbı, bir bahane olduğunu anlayamayan kişi inancına tapmaya başlar. İnancına tapan kişi zaten inanç tasması ile uzaktan güdümlü olur. Eline bir ahlak sopası da verilir ve ne yazık ki söz hakkı da.

Bu hep böyle oldu.
Sörf yapan, jübile maçlarında sahaya çıkan yakışıklı imamlar göremedik gitti.
 
Hadi bir soru da ben sorayım; saçma sorular sormak istiyorum :p gerçi bunu bir kitapta okudum ve kitap cemil meriç'e ait, ne kadar saçma olabilir bilemiyorum ve o bunu sorudan ziyade nida biçiminde dile getirmiş, ben sorulaştırmak istedim:

Işık kendi kendini görür mü?
 
Aisling' Alıntı:
Şimdi azcık ortalığı karıştırayım, yani ben ortaya yazacağım, belki üzerine alınmak isteyen olur, gelir kendince cevaplar.

Etraf el, etek öptürenlerden, kısacası "hazretilerden" geçilmiyor. Metre kare başına elli tane, bilmem ne hazretleri düşer heralde. Öyle bir zaman dilimindeyiz. Bu insanlara inananlar, arkasından gibip müridi olanlar, ya da karşı çıkanlar ve dalga geçenler var. Ya da umursamayanlar... Herkes hazret, herkesin yukarısıyla telekominasyonu var, herkes yükseltilmiş ve seçilmiş, sevgili kul, özel... Bu insanların haberlerde oralarda buralarda, videolarda çıldırmış hale geldiklerini görüyoruz. Ne bileyim "fanatikler." Girdikleri komik, garip haller, ayak öpmeler, yere yatıp kendini hazretilere çiğnetmeler, ağız içine tükürmeler, bademlemeler, daha bir çok pislik. Tarikatlerdeki bu "fanatikler" nasıl oluyorlarda bu pislik çukurunu batıyorlar, görmüyorlar mı? Tek bir beşer, bunların ipini nasıl çekiyor? İnançları nasıl boğazlarında tasma oluyor ki, bir din taciri o tasmanın ipini istediği yere çekiyor. İnanç nasıl, boğazda tasma oluyor?
Genişletmek için tıkla ...
Insanlar kucuk yasta egilir sonrasinda zor dogrulur. Bu tip muridler bu yola kucuklukten alistirilmistir. Sorgulama ve analiz etme becerileri silinip sadece ici gercekte bos tapinmaya dayali egitilmislerdir. Bu yikama yaglama sonrasi tertemiz kullanilmamis bir beyinle ortada kalmislardir. Gidecek baska bir yon bulma becerileri yok oldugundan sozde kalelerini savunmaya devam etmislerdir.
 
Ya da soru kademe kademe sorulur.
Daha ağzına doğru düzgün kaşık götürmeyen bebeğin eline bıçak verilmez.

Verilirse fecaat olur.


Şimdiki zamanda bıçaklar ortalıkta bebekler ortalıkta...
 
Cevap yazmak için giriş yap yada kayıt ol.
Geri
Üst