Hipnoz bizim bedenimiz üzerinde kurduğumuz bir doğal olaydır. Ancak uykuda diskalifiye oluyoruz. Hipnoz kendi bedenimizi işgal etmektir. Ancak, bir başkası da (Hipnozitör ya da cin vb.) sizi işgal edebiliyor. O zaman kendi bilincimiz "Geri plana" çekiliyor, ve işgalci kiplik (Modality anlamında) beden denen makineyi, otomobili kullanmaya başlıyor. Nasıl ki, elektrik akımının bir faz bir toprak iki ucu varsa, insan denen varlığa da biri "Melek=Takyon) ötekisi Şeytan(Enerji) iki hat veriliyor. Bunlardan ilki iyi öneride, ikincisi kötü öneride bulunuyor. Biri avukat biri savcı sanki... Ama siz de hakimsiniz, yani önermeleri siz karara bağlayacaksınız. Ölüm halinde ruh ve melekler bir daha gelmemecesine gidiyorlar. Ama şeytan dediğimiz faktör, ulvi alemlere gidemiyor. Allah'dan aldığı ahit gereği, ölmüyor ve tekrar tekrar kullanılabiliniyor. Ölenden çıkıp bir süre boşta kalıyor, sonra yeni doğan bir başkasına geçiyor ve yoluna devam ediyor. Yani melekler ve ruh birer kez kullanılmasına karşılık, Şeytan bedenden bedene geçiyor, Eski Mısırlı oluyor, Fatih Sultan Mehmet'in askeri oluyor ya da şimdiki bir zenci kadın. Çok seyrek de olsa şöyle bir ruhsal kısadevre oluyor. Normalde şeytan boşta kalır ve uzun bir süre sonra yeni doğan birine geçer. Ama öyle bir an oluyor ki, öldüğü ile yeni doğanda doğduğu an üstüstü biniyor ve şeytan, bu değişimin farkına varamıyor. Anıları bir önceki berdendeymiş gibi devam ediyor. Örneğin yeni doğan çocuk konuşmaya başlayınca şaşırtıcı "Ben daha önce filanca yerde filanca kişi tarafından baltayla öldürüldüm" Üç yaşındaki çocuğu ailesi alıyor ve Türkiye'nin bir ucunda, hiç gitmedikleri bir yere götürüyorlar. Çocuk, bebek yolları tarif ediyor, "Burası muhtarın evi, bu iki kadın benim kızlarım, bu da beni öldüren adam ve baltası...." İşte bu ruhsal kısadevre sonucu, şu Nirvanacılık (Reenkarnasyon ve ekminezis) almış başını yürüyor. Herkes yeniden doğacağını sanıyor, ta ki evrimleşene kadar. Ekminezis yani geçmiş yaşamları hatırlamak da hipnoz etkisinde dolmaktadır. Hipnozitör sizi zamanda geriye gönderir, telkinle yaşınızı küçültür. Siz de bayağı çocuklaşır, çocuk gibi yazmaya başlarsınız. Sonra sizi doğduğunuz güne hatta ana rahmine gönderir. (Ters durmaya çalışırsınız) Sonra daha geriye.... İşte o daha geride şu oluyor. Örneğin şu anda hatarlımadığı bir yaşamı, hatırlamaya başlıyor. "Ben bundan önce Afrikada köle olarak satılmış bir kadındım." Gibi. Oysa, bedenine hakimiyeti yerine, önce hipnozcu sonra da onun bizi ilettiği, bizden önceki anılarını bize nakleden şeytanın etkisinde işgal edilmişizdir. Cinler elektrik yüklüdür ve vesvese veremezler. Şeytan denen özel tayfa ise, yüksüzdürler. Hadis şöyle; "Allah her kuluna melekler ve bir de cinden bir yoldaş tahsis eder" Kuran’da17:85 te “Ve sana ruhtan sorarlar. De ki: Ruh Rabb’imin emrindendir ve size ilminden sadece az birşey verilmiştir”. Buradaki, Xi, Yi, Zi diye anlatılan sanal boyutlardaki ruhtur. “Rabb’imin emrindendir”in 7 anlamı var. 7 anlamdan ilki, imajiner sayılardan oluşmuş olmasıdır. İkincisi de Ruh=Arapça GİT! emridir. Yani birine gel derseniz, "Taal" git derseniz "Ruh" dersiniz. (Raha gitti demek). Orada dikkat ediniz, "Ruh=Git, Rabbin EMRİNDEN=Emir kipindendir de demektir. Böylece 7 içiçe anlam bulursunuz.
Hans von Aiberg
bir insan reenkarnasyona inaniyorsa inansin kendi tercihi elbette sözüm olmaz,ama burada bir hata var mevlana'nin siirleri acmaya kalksak bir satir bir kitap olur,mevlana tasavvuf felsefesini yasamis bir ermisdir,tasavvuf islama iicerikli felsefedir,ve islamda reenkarnasyon yoktur..
Taş olarak ölmüştüm, bitki oldum =tas dedigi kalbi,
Bitki olarak öldüm ve hayvan oldum=hayvan diye adlandirdigi nefsi
(tasavvufda nefsin hayvani sifatlari vardir köpek gibi saldirgan ,fare gibi sinsi,arslan gibi kibir sahibi vsa bunlar dan gecer insan ve ölümü gerceklesir manen )
Hayvan olarak öldüm, o zaman insan oldum, öyleyse ölümden korkmak niye ?
seyrü sülükde hayvani sifatlarini öldüren, insan olur ,Kamil-i insan
Bir gün insan olarak ölüp, ışıktan bir varlık, rüyaların meleği olacağım.
isiktan varlik dedigi ruhu,evliyalar özgür ruhlardir bu alemden göcselerde,birilerinin ruyalarina girib Hakki,ve sabri tavsiye ederler...
Yıldızların üzerinde bir yıldız olup
doğum ve ölüm üzerinde parlayacağım.
efendimiz(sav) buyurmus benim sahabem yildizlar gibidir hangisine uyarsaniz hidayeti bulursunuz,evliyalara uymaklada hidayet bulunur,günümüzde mevlana'nin yolunu yürümeye calisanlar vardir semazenler ve emin olun onlar reankarnasyonu kabul etmezler...
siiri zahiren algilarsak,evet ölmüs ölmüs baska varlikda can bulmus gibi algilayabiliriz..
ama o maneviyattan,ölmeden evvel ölmekden bahsediyor...
Bravo ne güzelde açıklamışsın dostum.. Tasavvuf un içinde olmayan insanlar zahiri olarak bakarlar herşeye aynen dediğin gibi. Mevlananın ordaki bahsettiği ölümlerin hepsi sıfattır. Aynı Yunusun Ete kemiğe büründüm yunus diye göründüm. kelimeside Reenkasnayona değil tasavvuf taki Vahdeti vucud görüşüne uygundur.

Vahdeti vucud nedir araştırınız.
İnsan tip modelleri tasavvuf a göre.
Bitki tip insan
Gölge tip insan
Hayvan tip insan
insan tip
Öz ve özden tip insan
Tasavvuf içine girerseniz. bir Mesnevi yada Nakşi olmaya karar veirseniz. Dergahda öğreneceğiniz insan-i sıfatlardır bunlar.
Mesela Çakra diyoruz dimi

Tasavvufta çakra nefs tir.
- » a. Nefs-i Emmâre = Kök çakra diye başlar
- » b. Nefs-i Levvâme
- » c. Nefs-i Mülheme
- » d. Nefs-i Mutmainne
- » e. Nefs-i Râdıye
- » f. Nefs-i Merdıyye
- » g. Nefs-i Kâmile/Nefs-i Sâfiye
O yüzden Araştırmadan islamın içine reenkasnasyonu sakma hevesiniz hep son bulucaktır.
Osho nun iddaa ettiği ayetleride çımbızla çekmeyip o ayetlerin üstünü ve alttaki ayetleride okursa neyden bahsettiğini pek ala görülebilir.
Reenkasnasyonun olmayacağını ispatlayan bende bir çok ayet veririm.
"De ki: Rabb'im şeytanların dürtüklemelerinden sana sığınırım. Ver onların yanımda bulunmalarından sana sığınırım Rabb'im. Nihayet onlardan birine ölüm gelip çatınca "Rabb'im beni dünyay geri döndür" der. "Ki bıraktığım dünyada yararlı bir iş yapayım", "Hayır, bu onun söylediği, (olmıyacak) bir laftır. Önlerinde, ta dirilecekleri kiyamet gününe kadar geri dönmelerine engel olan bir perde vardır." (Muminun suresi 97-100)
Bu ayet bile yeter aslında

Çımbızla ayet ayıklanmaz. Baştan sona okuyun kuran-ı kerimi ondan sonra gelin tartışalım
Selametle
