Anlatayım çok basit. Erkek sadece düzen ister. Bu kadar. Her zaman bunu istedi. Bu kendi evinden ülkelere ve impratorluklara uzandı. Bazen sert, bazen yumuşak, bazen doğru bazen yanlış bir şekilde bu düzeni sağladı.Dileğiniz için teşekkürler, kabul ediyorum ama EN'lik bir durum olmadığı görüşümde ısrarlıyım çünkü formülü sosyal statü olarak yukarı sıralara alamayacağımız hatta uzak köy kadınlarımız için de uygulayabiliriz ve kabul edin ki zaten etrafımız CEO kadınlarla da dolu olmadığından dilendiğinde bunu görmek gayet kolay. Kimse pembe aile tablosu çizmiyor aslında gerek sn joys 'un gerekse benim paylaşımım mutsuz kadın sendromunun neden kaynaklanabiliyor olabileceği hususunda ki kadın bakışını yansıtıyor. Kadın mutsuzsa aile mutsuzdur. Erkek mutsuzsa aile yine mutsuzdur. Biz erkek değiliz,sizin açınızdan ne kadar çalışsak da sonuçta yanlışta olsa gördüğümüzü biliriz o nedenle de sorunun gördüğümüz yanını anlatıyoruz ve tabii ki taraflıyız, ve tabii ki tarafız. Bu en doğal hakkımız.
Buyrun öyleyse siz de erkek tarafınından nasılmış olay onu anlatın, eh ?
Düzen isteyen, çetrefilden hoşlanmaz. Kadınların bu gün büyük bir yüzdesi de böyle konular yüzünden baştan aşağı çetrefildir. Ne istediklerini bile bilmeyecek durumdalardır. Hani denir ya ne istediğini bilen güçlü kadınlardan erkekler korkar diye. Yanlış. Asıl ne istediğini bilen, iki de bir değişmeyen, yolu özü sözü bir kadınlar ararlar. Çünkü dedim ya çetrefilden hoşlanmazlar. Bugün iş yarın eş yarın bebek yarın vs. vs. isterler. Bunları da baştan değil, neye ve hangi olaya göre şekillendiği belli olmayan kendilerinin de bilmediği bir sıralamayla yaparlar. Yani karanlık bir su gibi.
Bütün kadınlar böyle değil elbette, gayet de ne istediğini ve nasıl istediğini bilen duru sular da var. Fanatik ve hırstan değişik bir hale gelmiş olanlar böyle...
Ha bir de illa taraf ihtiyacı gütmenizi de anlayamıyorum. Kazanamayacağınız ve anlamsız bir savaş içindesiniz.
