Kar
Elit Üye
Narkisos'un Aynası
Yunan mitolojisindeki hikayeler; bir takım olguları tanrılarla sembolize ederek, aslında insan zaafları hakkında ilginç mesajlar verir.
Bu hikaye de bunlardan birisidir.
Baş tanrı Zeus ve tanrıça Hera, aşkta dişinin mi erkeğin mi daha kuvvetli duygular taşıdığına bir türlü karar veremezler ve hem erkek hem dişi tek kişi olan Tiresias’a sorarlar. Tiresias’ın cevabı kadınlardan yana olur ve bu yüzden Zeus tarafından kör edilerek cezalandırılır. Hera bu cezayı telafi etmek için Tiresias’ın gönül gözünü açar ve ona kehanet yetisi bahşeder.
Narkisos, ırmak tanrısı Sefisus ile Liriope’nin oğludur ve inanılmaz derecede yakışıklıdır. Bu eşsiz yakışıklılık herkesi kıskandırmaktadır. Dedikoducular Tiresias’a bu güzellikle Narkisos’un ömrünün ne kadar süreceğini sorarlar. Tiresias gizemli bir cevap verir:
Bu sırada Tanrıça Hera, bir süredir Zeus’un perilerden biri ile düşüp kalktığından şüphe eder ve bir gün ormana baskın yapar. Bütün periler kaçar, yalnızca güzel sesli Eko (yankı) kaçmaz. Eko dağlarda gönlünce gezip şarkı söyleyen güzeller güzeli ve kendi halinde bir su perisidir. Aslında aşkta tanrılara bile yüz vermeyen Eko, kıskanç tanrıça Hera’nın hışmına uğrar ve Hera, Zeus’un sevgilisi bu olmalı diyerek onu dilsizliğe mahkum eder. Eko bir yankı gibi kendisinden önce konuşan birisinin sadece son kelimesini tekrarlayabilecektir artık.
— Kimse var mı burada?
Eko sevinçle tekrar eder:
— Burada burada.
Narkisos sesin sahibini merak edip "Gel" diye seslenince, Eko kollarını açarak yine tekrar eder:
— Gel !
"Ölürüm daha iyi" der ve kaçıp gider. Eko’nun kalbi onarılamaz derecede kırılmıştır. Bu kırdığı ilk kalp değildir ve daha önce de pek çok perinin kalbini kırmıştır. Eko’nun ruhunun dağlarda acı içinde yok olduğunu gören tüm periler toplanarak tanrılara yalvarırlar ve kırık kalplerin yakarışını duyan tanrılar; “Başkasını sevmeyen kendini sevsin” der ve cezalandırma işini adı haklı öfke anlamına gelen tanrıça Nemesis’e verirler. Nemesis’in görevini yerine getirmesi çok uzun sürmez. Bir gün avdan dönen Narkisos, su içmek için ırmağa eğilince suda kendi yüzünün aksini görür ve kendi güzelliğine hayran olur. Başkalarının benim için ne acılar çektiğini şimdi anlıyorum der ve kendi kendine duyduğu aşkla, acılar içinde kalır. Kendime kavuşmam imkansız, bu aşktan beni ancak ölüm kurtarır der.
Kendi aşkının acısıyla yanan Narkisos’u artık hiçbir şey avutmaz olur.
Dağlarda, derelerde başıboş avare gezmeye başlar.
Çektiği acıya dayanamadığı bir gün nehir kıyısında kendi yüzünü seyrederken elveda çığlığı atarak sularda kaybolur. Ruhu hala dağlarda dolaşan Eko da, Elveda diye bir çığlık atar. Bu sesler ile dağlara koşan diğer periler Eko’ya yüz vermeyen Narkisos’a yine de acırlar ve cesedini yakmak için ormana odun toplamaya giderler. Döndüklerinde onun kaybolduğu yerde o güne kadar görülmedik bir güzellikte yeni bir çiçek görürler. Beyaz yapraklar içinde sarı göbekli bu yeni çiçeğin adını (Narkisos) Nergis diye adlandırırlar.imseyi sevemeyip, kendine aşık olmanın adı da Narsizm olur zamanla…
Bazen açtığınız sevgi dolu kolların reddedildiğini ve kendi yakarışınızın size yankılanarak geri döndüğünü hissedersiniz. O zaman bilin ki, su perisi mutlaka yakarışınızı duymuş, çaresiz bir sesle sizi tekrar etmektedir. Duyduğunuz yankı, kendi ruhunuzdaki acının Eko’dan size geri yansımasıdır. Tıpkı bir ayna gibi…
Son günlerde dünyanın tüm köşelerinde Eko’nun sesi şimdiye kadar olmadığı yüksek frekanslarda yankılanıyor ve herkesin elinde de bir Narkisos aynası duruyor!
Yaşamınızdan aşklar, sevgiler eksik olmasın…
internet