Cennet ve cehennemin varlığına inanmıyorum her şey basit bir ödül ceza kavramına dayalı olamaz. Cennet anlayışınıza da bağlı tabi. Teşekkürler fikirlerinizi belirttiğiniz için.
Tam da öyle.
Cenneti nasıl tarif ettiğinize göre değişir.
***
Yaratıcı mükemmel bir sistem kurdu. Öyle bir sistem ki bir şeyin tarifini ancak zıttı ile yapabiliyorsun.
En sevdiğin yemeğin lezzetini aslında baharatlar değil, açlık hissin arttırıyor. Tok halinle istediğin kadar lezzetli pişirmiș ol, tat alamazsın.
Bu her yerde böyle. Yaşam bunun üzerine kurulu. Zıttı ile Kıyas ederek idrak ediyoruz herseyi. Nișanlisindan ayrılan kadın daha beter bir serseri ile takılır ve kısa süre sonra nişanlısı ile evlenme kararı alır. Neden çünkü kıyas edecek referans elde etti.
Herşey zıttı ile anlaşılır. Biz bu format ile yaratıldık. Yaz-kış, sıcak olmasa soğuk olmazdı. Tek ton olurdu.
Bir elmas bile güneşin altında değil, siyah karanlık arka fonda parlatılıyor reklamlarda.
Herseyin değeri kontrast ile ortaya çıkar. Smart tv ler bile görüntü kalitesinde yüksek karşıtlık (kontrast) değerine göre klasmanlandırılıyor. Hdr, gerçek siyah, güçlü renkler vs aslında daha yüksek zıtlıkların bir arada olması esasına dayalı. Heryerde bu mantalite kodlanmıș yani.
O halde cennetin değeri cehennem ile anlaşılır. Cehennemden kurtuluş hissi cennettir. Negatif ve pozitif olmak üzere iki ana akım enerji var zaten. Bunu inkar edebiliyor muyuz hissiyat olarak?
O halde ölümden sonraki ayrışmada da cennet ve cehennem denen iki gezegene dagitilabiliriz. O hayatın formatı belki zitliklar ile değil tekillik ile yaşanır. Bilemiyoruz tam.
Ama ölümden sonra bir kapı daha açılacağı kesin.
Bu dünyada aklı olan kişi bir olaganüstülük yakalar ve işaretleri takip eder zaten. İşaretler onu zaten doğru yere ulaştırır.