Modunuzu nasıl yükseltiyorsunuz

Rhea

Kayıtlı Üye
Katılım
25 Nis 2017
Mesajlar
4,748
Tepkime puanı
7,675
Konum
Nirvana
İş
Witch
kuşların sesini dinlerim bahçemizde ağaçlar var...

Doğa insana huzur verir, doğadan uzaklaştıkça daha mutsuz bireyler oluyoruz.
O zaman şunu da sorgulayalım insan neden iyilik yapar iyi hissetmek için iyilik yapılırsa o iyilik yine kendimizi beslemek için yapılmış olmaz mı?

İnsanın bütün hareketleri kendine yöneliktir. Birine iyilik yaptığında kendini güçlü birisi, kutsal bir amaca hizmet etmiş gibi hissedersin, çocuk yaparsın soyunu devam ettirmek istersin, sana görünüşte hiçbir faydası olmayan şeyleri bile yine kendin için yaparsın, duygusal ihtiyaçlarını gidermek için..
 
Ü

Üye silindi 58480

Kişi kendi kendine de mutluluk telkin edebilir. Bunu zaten hepimiz yapıyoruz. Benim kastettiğim işin başka bir boyutu idi.

Canımız sıkıldıkça ideallerimizi, hayattaki hedeflerimizi hatırlıyoruz, bi yürüyüş yapıp tabiat ile bütünleşiyoruz, şarkı dinliyoruz, meditasyon ve ibadet yapıyoruz vs.

Ama kozmos kalıcı olarak bu şekilde işlemiyor.



Ben yine kendi referansım ile açıklama getireyim.


Kuranda mutluluğun en nihai noktası ve tescillenmiş hali kurtuluşa ermiş olmaktan gecer ve tüm mutsuzlukları deneyimledikten sonra tekamül ederek kalbin mutmain olmasına bağlıdır.

Bundan gayri her türlü deneyimlenenmutluluk ancak geçicidir. Cennetten bir fragman, kalıcı mutluluk halinden bir hatırlatma, bir teşvik, bir anlık motivasyondur.


Kuranda hemen her nerede "iman etmek" geçiyor ise hemen arkasından "Salih amellerde bulunmak" şartı da beraberinde geçer.


Yani iman edip Salih amellerde bulunmak şartı vardır.

O halde kişi kendi kendine mutlu olmak için ne kadar telkin verirse versin (telkin de inanmadır) bunun harekat halinde olması yani devinime geçmesi gerekir. Yani icraat gerekir. Yani başkalarının mutluluğuna katkı sağlamak gerekir. Salih ameli olmayan kişinin mutluluğu da kendi içinde yaşanır.

Bazi insanlar mutlu olduktan sonra başkalarını mutlu eder. Bazıları başkalarını mutlu ettikçe mutlu olur. Her iki türlü de mutluluğun o anda tescillenmesi için başkalarını buna ortak etmek kozmosun değişmez kanunudur ama.


Evren ego bilincini değil kollektif bilinci baz alarak seviye atlatır çünkü. Kişi kendinin mutluluğuna çabalarsa ona o verilir. Ama kendi mutluluğu içinde illa bir karadelik tarafından yutulma tehlikesi de doğar.


Mesela ben Oriyim aslında. Ori de ben. Ben bir yönüm ile de Mya' yım. Bir yönüm ile tanrının kodlarına kendi içimde sahip olan bir varlığım.

Allah 1:1 ise ben 1:0 'ım
Yani mutlak olan O, ama mutlak olana șahitlik eden, içinde Onun imzasını taşıyan da benim.

Hepimiz biriz.
Şimdi bunu anlamayan kişinin mutluluğu ancak kendini bağlar. Gerçi bunu anlamak ta farz değil. Birçok insan bunu şuur altından bilerek mutlu mutlu yaşıyor. ?

Çok fazla felsefeye dalmaya gerek yok ?
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

blessedwithlove

Kayıtlı Üye
Katılım
5 May 2020
Mesajlar
108
Tepkime puanı
226
Konum
paradise lost
Benim demek istediğim bu değildi. Bu bencillik olur. İyilik karşılık bekleyerek yapılmaz zaten. Öyle yapılırsa adı iyilik değil ticaret olur.
Yaşamimizda başkası adına ne yaparsak o bize geri dönüyor bunu demek istedim. Birini incittiğinizde mutsuz hissettirdiginizde siz de mutsuz olursunuz örnek mesela.
Evet, sizi eleştirmek adına söylemedim düşüncemi.İnsanları mutlu etmek beni de mutlu eder tabi. Ben zihinde özgür olmaktan bahsediyorum düşünce kontrolünden bahsediyorum. Tabi ki bunu tamamen sağlamayız diyenler olacaktır sağlasak evliya olurduk zaten. Varlığımızı kimsenin varlığına bağlamamalıyız söylemek istediğim şey bu. Ama anlatırken kendimi yeterince iyi ifade edemiyorum sanırım. İnsan tek başına her şey için yeterlidir. Bunu anlatmak istiyorum. Bizse mutluluğu hep birilerine ya da bir şeylere bağlarız. Şu kişide beni sevse mutlu olurdum. Evim olsun arabam olsun mutlu olurum.Sevdi mutlu olmadın evin oldu mutlu olmadın.(kendi hayatımdan örnek veriyorum) Koşullar engeller bahaneler mutluluk böyle bir şey değil ki. Şuan da mutlu olmalı insan hiç bir koşula bağlı olmadan. Bunları yaşayarak tecrübe ettim hayatımın yolunda gitmediğini düşündüm sorguladım mutsuz ettim kendimi senelerce. Şimdi hayatım kusursuz her şeyim var çünkü bakış açımı değiştirdim. Olana odaklandım hayatımdaki güzel şeylere odaklandım ve değiştim hayatım değişti.Şimdi mutlu olmak için hiç bir sebebe ihtiyacım yok aniden mutlu oluyorum bir şey oluyor sanki durup dururken o kadar güzel hissediyorum ki size anlatamam sebepsiz hiç bir sebebi yok. Bazen insanlar kırmak için ya da başka çıkarlar güttüğünden seni düşürmeye çalışıyor bundan beslenen insanlar da var ben de gülümsüyorum kabul ediyorum seviyorum onları. Onlar benim mutluluğumu engelleyemez ki. Ya da aynı şekilde beni mutlu edemezler ki onlar beni bilmezler neyin beni mutlu ettiğini bilemezler yeri geliyor sen bile bilmiyorsun seni neyin mutlu ettiğini o yüzden mutluluk sensin.Kimseyle kavgam yok kimseyle tartışmaya girmem düşüncemi söylerim herkese her yaşam biçimine saygı duyarım ve severim bak yine mutlu oldum her şey çok güzel şükürler olsun. Koşulların ve insanların mutluluğunuzu etkilemesine duygu durumunuzu değiştirmesine izin vermeyin o zaman çok mutlu olursunuz. Genel olarak fikrimi belirttim. Teşekkürler sevgili Medea. :)
 
Ü

Üye silindi 70925

Evet, sizi eleştirmek adına söylemedim düşüncemi.İnsanları mutlu etmek beni de mutlu eder tabi. Ben zihinde özgür olmaktan bahsediyorum düşünce kontrolünden bahsediyorum. Tabi ki bunu tamamen sağlamayız diyenler olacaktır sağlasak evliya olurduk zaten. Varlığımızı kimsenin varlığına bağlamamalıyız söylemek istediğim şey bu. Ama anlatırken kendimi yeterince iyi ifade edemiyorum sanırım. İnsan tek başına her şey için yeterlidir. Bunu anlatmak istiyorum. Bizse mutluluğu hep birilerine ya da bir şeylere bağlarız. Şu kişide beni sevse mutlu olurdum. Evim olsun arabam olsun mutlu olurum.Sevdi mutlu olmadın evin oldu mutlu olmadın.(kendi hayatımdan örnek veriyorum) Koşullar engeller bahaneler mutluluk böyle bir şey değil ki. Şuan da mutlu olmalı insan hiç bir koşula bağlı olmadan. Bunları yaşayarak tecrübe ettim hayatımın yolunda gitmediğini düşündüm sorguladım mutsuz ettim kendimi senelerce. Şimdi hayatım kusursuz her şeyim var çünkü bakış açımı değiştirdim. Olana odaklandım hayatımdaki güzel şeylere odaklandım ve değiştim hayatım değişti.Şimdi mutlu olmak için hiç bir sebebe ihtiyacım yok aniden mutlu oluyorum bir şey oluyor sanki durup dururken o kadar güzel hissediyorum ki size anlatamam sebepsiz hiç bir sebebi yok. Bazen insanlar kırmak için ya da başka çıkarlar güttüğünden seni düşürmeye çalışıyor bundan beslenen insanlar da var ben de gülümsüyorum kabul ediyorum seviyorum onları. Onlar benim mutluluğumu engelleyemez ki. Ya da aynı şekilde beni mutlu edemezler ki onlar beni bilmezler neyin beni mutlu ettiğini bilemezler yeri geliyor sen bile bilmiyorsun seni neyin mutlu ettiğini o yüzden mutluluk sensin.Kimseyle kavgam yok kimseyle tartışmaya girmem düşüncemi söylerim herkese her yaşam biçimine saygı duyarım ve severim bak yine mutlu oldum her şey çok güzel şükürler olsun. Koşulların ve insanların mutluluğunuzu etkilemesine duygu durumunuzu değiştirmesine izin vermeyin o zaman çok mutlu olursunuz. Genel olarak fikrimi belirttim. Teşekkürler sevgili Medea. :)
Katılıyorum çok haklısınız. ?
 

Alice amundsen

Kayıtlı Üye
Katılım
1 Haz 2018
Mesajlar
416
Tepkime puanı
622
Konum
Aynanın diğer tarafı
Kişi kendi kendine de mutluluk telkin edebilir. Bunu zaten hepimiz yapıyoruz. Benim kastettiğim işin başka bir boyutu idi.

Canımız sıkıldıkça ideallerimizi, hayattaki hedeflerimizi hatırlıyoruz, bi yürüyüş yapıp tabiat ile bütünleşiyoruz, şarkı dinliyoruz, meditasyon ve ibadet yapıyoruz vs.

Ama kozmos kalıcı olarak bu şekilde işlemiyor.



Ben yine kendi referansım ile açıklama getireyim.


Kuranda mutluluğun en nihai noktası ve tescillenmiş hali kurtuluşa ermiş olmaktan gecer ve tüm mutsuzlukları deneyimledikten sonra tekamül ederek kalbin mutmain olmasına bağlıdır.

Bundan gayri her türlü deneyimlenenmutluluk ancak geçicidir. Cennetten bir fragman, kalıcı mutluluk halinden bir hatırlatma, bir teşvik, bir anlık motivasyondur.


Kuranda hemen her nerede "iman etmek" geçiyor ise hemen arkasından "Salih amellerde bulunmak" şartı da beraberinde geçer.


Yani iman edip Salih amellerde bulunmak şartı vardır.

O halde kişi kendi kendine mutlu olmak için ne kadar telkin verirse versin (telkin de inanmadır) bunun harekat halinde olması yani devinime geçmesi gerekir. Yani icraat gerekir. Yani başkalarının mutluluğuna katkı sağlamak gerekir. Salih ameli olmayan kişinin mutluluğu da kendi içinde yaşanır.

Bazi insanlar mutlu olduktan sonra başkalarını mutlu eder. Bazıları başkalarını mutlu ettikçe mutlu olur. Her iki türlü de mutluluğun o anda tescillenmesi için başkalarını buna ortak etmek kozmosun değişmez kanunudur ama.


Evren ego bilincini değil kollektif bilinci baz alarak seviye atlatır çünkü. Kişi kendinin mutluluğuna çabalarsa ona o verilir. Ama kendi mutluluğu içinde illa bir karadelik tarafından yutulma tehlikesi de doğar.


Mesela ben Oriyim aslında. Ori de ben. Ben bir yönüm ile de Mya' yım. Bir yönüm ile tanrının kodlarına kendi içimde sahip olan bir varlığım.

Allah 1:1 ise ben 1:0 'ım
Yani mutlak olan O, ama mutlak olana șahitlik eden, içinde Onun imzasını taşıyan da benim.

Hepimiz biriz.
Şimdi bunu anlamayan kişinin mutluluğu ancak kendini bağlar. Gerçi bunu anlamak ta farz değil. Birçok insan bunu şuur altından bilerek mutlu mutlu yaşıyor. ?

Çok fazla felsefeye dalmaya gerek yok ?
Kalpler ancak Rabbini anmakla mütmain olur evet..
 

blessedwithlove

Kayıtlı Üye
Katılım
5 May 2020
Mesajlar
108
Tepkime puanı
226
Konum
paradise lost
Kişi kendi kendine de mutluluk telkin edebilir. Bunu zaten hepimiz yapıyoruz. Benim kastettiğim işin başka bir boyutu idi.

Canımız sıkıldıkça ideallerimizi, hayattaki hedeflerimizi hatırlıyoruz, bi yürüyüş yapıp tabiat ile bütünleşiyoruz, şarkı dinliyoruz, meditasyon ve ibadet yapıyoruz vs.

Ama kozmos kalıcı olarak bu şekilde işlemiyor.



Ben yine kendi referansım ile açıklama getireyim.


Kuranda mutluluğun en nihai noktası ve tescillenmiş hali kurtuluşa ermiş olmaktan gecer ve tüm mutsuzlukları deneyimledikten sonra tekamül ederek kalbin mutmain olmasına bağlıdır.

Bundan gayri her türlü deneyimlenenmutluluk ancak geçicidir. Cennetten bir fragman, kalıcı mutluluk halinden bir hatırlatma, bir teşvik, bir anlık motivasyondur.


Kuranda hemen her nerede "iman etmek" geçiyor ise hemen arkasından "Salih amellerde bulunmak" şartı da beraberinde geçer.


Yani iman edip Salih amellerde bulunmak şartı vardır.

O halde kişi kendi kendine mutlu olmak için ne kadar telkin verirse versin (telkin de inanmadır) bunun harekat halinde olması yani devinime geçmesi gerekir. Yani icraat gerekir. Yani başkalarının mutluluğuna katkı sağlamak gerekir. Salih ameli olmayan kişinin mutluluğu da kendi içinde yaşanır.

Bazi insanlar mutlu olduktan sonra başkalarını mutlu eder. Bazıları başkalarını mutlu ettikçe mutlu olur. Her iki türlü de mutluluğun o anda tescillenmesi için başkalarını buna ortak etmek kozmosun değişmez kanunudur ama.


Evren ego bilincini değil kollektif bilinci baz alarak seviye atlatır çünkü. Kişi kendinin mutluluğuna çabalarsa ona o verilir. Ama kendi mutluluğu içinde illa bir karadelik tarafından yutulma tehlikesi de doğar.


Mesela ben Oriyim aslında. Ori de ben. Ben bir yönüm ile Mya' yım. Bir yönüm ile tanrının kodlarına kendi içimde sahip olan bir varlığım.

Allah 1:1 ise ben 1:0 'ım
Yani mutlak olan o ama mutlak olandan Şahitlik edecek kadarı da benim.

Hepimiz biriz.
Şimdi bunu anlamayan kişinin mutluluğu ancak kendini bağlar. Gerçi bunu anlamak ta farz değil. Birçok insan bunu şuur altından bilerek mutlumutlu yaşıyor. ?

Çok fazla felsefeye dalmaya gerek yok ?
Okyanusta damla değilim okyanusun kendisiyim diyorum.:) Hayatımı insanları iyi kötü diye yargılamıyorum çünkü iyilik kötülüğe kötülük iyiliğe her ikisi de birliğe hizmet eder bana göre yaratıcı bütün kavramların üstündedir. Varlığımı nasıl hissettiğimle davranışlarımla ya da söylerimlerimle de açıklamıyorum. Daha fazlasıyım hep öyleydim ve öyle de olacağım.
Şimdi yazınızı okudum ama iman etmeyenler mutsuz mudur onu mu demek istiyorsunuz? Bir de hep kaynak gösteriyorsunuz ben kaynağın kendisiyim diyorum aslında aynı şeyleri anlatıyoruz.
 
Ü

Üye silindi 58480

Şimdi yazınızı okudum ama iman etmeyenler mutsuz mudur onu mu demek istiyorsunuz?

Tabi ki hayır.

Bana göre iman etmek olan şey, bir başkasına göre de iyi ve güzel olana inanmak ve zihnen onu öncelemektir. Mutluluk Kurana özgü değil ki, fıtrata uygun davranmaya özgüdür.

Kuran sadece fıtrata uygun olan kodları hatırlatır. Affet, güzel ahlaklı ol, oku, sadaka ver, inan, ölüm son değil, daha cennet denen bir tabaka var, ölücem diye hüzne kapılma...

Fıtrata uygun olan her şey zaten içimizde doğuştan kodlu.

Bu kadar basit.



Ben dini serbest referans olarak gösteriyorum çünkü gizemciyim ? ve günlük koșușturmadan siyrilabilene herşey hakikaten çok gizemli olmaya başlıyor
 

blessedwithlove

Kayıtlı Üye
Katılım
5 May 2020
Mesajlar
108
Tepkime puanı
226
Konum
paradise lost
Tabi ki hayır.

Bana göre iman etmek olan şey, bir başkasına göre de iyi ve güzel olana inanmak ve zihnen onu öncelemektir. Mutluluk Kurana özgü değil, fıtrata uygun davranmaya özgüdür.

Kuran sadece fıtrata uygun olan kodları hatırlatır. Affet, güzel ahlaklı ol, oku, sadaka ver, inan, ölüm son değil, daha cennet denen bir tabaka var, hüzne kapılma...

Fıtrata uygun olan şey zaten içimizde kodlu.

Bu kadar basit.



Ben dini serbest referans olarak gösteriyorum çünkü gizemciyim ? ve herşey hakikaten çok gizemli.
Cennet ve cehennemin varlığına inanmıyorum her şey basit bir ödül ceza kavramına dayalı olamaz. Cennet anlayışınıza da bağlı tabi. Teşekkürler fikirlerinizi belirttiğiniz için.
 
Ü

Üye silindi 58480

Cennet ve cehennemin varlığına inanmıyorum her şey basit bir ödül ceza kavramına dayalı olamaz. Cennet anlayışınıza da bağlı tabi. Teşekkürler fikirlerinizi belirttiğiniz için.

Tam da öyle.

Cenneti nasıl tarif ettiğinize göre değişir.

***

Yaratıcı mükemmel bir sistem kurdu. Öyle bir sistem ki bir şeyin tarifini ancak zıttı ile yapabiliyorsun.

En sevdiğin yemeğin lezzetini aslında baharatlar değil, açlık hissin arttırıyor. Tok halinle istediğin kadar lezzetli pişirmiș ol, tat alamazsın.

Bu her yerde böyle. Yaşam bunun üzerine kurulu. Zıttı ile Kıyas ederek idrak ediyoruz herseyi. Nișanlisindan ayrılan kadın daha beter bir serseri ile takılır ve kısa süre sonra nişanlısı ile evlenme kararı alır. Neden çünkü kıyas edecek referans elde etti.

Herşey zıttı ile anlaşılır. Biz bu format ile yaratıldık. Yaz-kış, sıcak olmasa soğuk olmazdı. Tek ton olurdu.

Bir elmas bile güneşin altında değil, siyah karanlık arka fonda parlatılıyor reklamlarda.


Herseyin değeri kontrast ile ortaya çıkar. Smart tv ler bile görüntü kalitesinde yüksek karşıtlık (kontrast) değerine göre klasmanlandırılıyor. Hdr, gerçek siyah, güçlü renkler vs aslında daha yüksek zıtlıkların bir arada olması esasına dayalı. Heryerde bu mantalite kodlanmıș yani.


O halde cennetin değeri cehennem ile anlaşılır. Cehennemden kurtuluş hissi cennettir. Negatif ve pozitif olmak üzere iki ana akım enerji var zaten. Bunu inkar edebiliyor muyuz hissiyat olarak?



O halde ölümden sonraki ayrışmada da cennet ve cehennem denen iki gezegene dagitilabiliriz. O hayatın formatı belki zitliklar ile değil tekillik ile yaşanır. Bilemiyoruz tam.
Ama ölümden sonra bir kapı daha açılacağı kesin.

Bu dünyada aklı olan kişi bir olaganüstülük yakalar ve işaretleri takip eder zaten. İşaretler onu zaten doğru yere ulaştırır.
 

Ori

Kayıtlı Üye
Katılım
18 Ocak 2010
Mesajlar
3,254
Tepkime puanı
3,152
Bana kalırsa çoğunlukla psikolojik olarak konuşulması gereken basit bir konunun bile dine dayalı ilerleyip farklı noktalarla harmanlanması tuhaf olmuş. Ya ben anlayamıyorum ya da aktarım yaparken bir niyet söz konusu. Tabi herkes kendi fikrini belirtmekte özgürdür. Kısıtlamak isteyen biri gibi görünmeyeyim.
 

blessedwithlove

Kayıtlı Üye
Katılım
5 May 2020
Mesajlar
108
Tepkime puanı
226
Konum
paradise lost
Tam da öyle.

Cenneti nasıl tarif ettiğinize göre değişir.

***

Yaratıcı mükemmel bir sistem kurdu. Öyle bir sistem ki bir şeyin tarifini ancak zıttı ile yapabiliyorsun.

En sevdiğin yemeğin lezzetini aslında baharatlar değil, açlık hissin arttırıyor. Tok halinle istediğin kadar lezzetli pişirmiș ol, tat alamazsın.

Bu her yerde böyle. Yaşam bunun üzerine kurulu. Zıttı ile Kıyas ederek idrak ediyoruz herseyi. Nișanlisindan ayrılan kadın daha beter bir serseri ile takılır ve kısa süre sonra nişanlısı ile evlenme kararı alır. Neden çünkü kıyas edecek referans elde etti.

Herşey zıttı ile anlaşılır. Biz bu format ile yaratıldık. Yaz-kış, sıcak olmasa soğuk olmazdı. Tek ton olurdu.

Bir elmas bile güneşin altında değil, siyah karanlık arka fonda parlatılıyor reklamlarda.


Herseyin değeri kontrast ile ortaya çıkar. Smart tv ler bile görüntü kalitesinde yüksek karşıtlık (kontrast) değerine göre klasmanlandırılıyor. Hdr, gerçek siyah, güçlü renkler vs aslında daha yüksek zıtlıkların bir arada olması esasına dayalı. Heryerde bu mantalite kodlanmıș yani.


O halde cennetin değeri cehennem ile anlaşılır. Cehennemden kurtuluş hissi cennettir. Negatif ve pozitif olmak üzere iki ana akım enerji var zaten. Bunu inkar edebiliyor muyuz hissiyat olarak?



O halde ölümden sonraki ayrışmada da cennet ve cehennem denen iki gezegene dagitilabiliriz. O hayatın formatı belki zitliklar ile değil tekillik ile yaşanır. Bilemiyoruz tam.
Ama ölümden sonra bir kapı daha açılacağı kesin.

Bu dünyada aklı olan kişi bir olaganüstülük yakalar ve işaretleri takip eder zaten. İşaretler onu zaten doğru yere ulaştırır.
Kıyaslama yapmak kendi başına insanın hayatını mahvetmesine yeter onu da ekleyecektim yukarıda siz hazır bahsetmişken bunu da belirteyim dedim .
Benim için mutluluk basit bir bardak çay sokakta gördüğüm bir güvercin başını okşadığım bir çocuk yaşadığımı hissettiren her şey.
 
Ü

Üye silindi 58480

Kıyaslama yapmak kendi başına insanın hayatını mahvetmesine yeter onu da ekleyecektim yukarıda siz hazır bahsetmişken bunu da belirteyim dedim .
Benim için mutluluk basit bir bardak çay sokakta gördüğüm bir güvercin başını okşadığım bir çocuk yaşadığımı hissettiren her şey.

Benim için de sanırım kafaları karıştırmak ?
 
Ü

Üye silindi 70925

Evet, sizi eleştirmek adına söylemedim düşüncemi.İnsanları mutlu etmek beni de mutlu eder tabi. Ben zihinde özgür olmaktan bahsediyorum düşünce kontrolünden bahsediyorum. Tabi ki bunu tamamen sağlamayız diyenler olacaktır sağlasak evliya olurduk zaten. Varlığımızı kimsenin varlığına bağlamamalıyız söylemek istediğim şey bu. Ama anlatırken kendimi yeterince iyi ifade edemiyorum sanırım. İnsan tek başına her şey için yeterlidir. Bunu anlatmak istiyorum. Bizse mutluluğu hep birilerine ya da bir şeylere bağlarız. Şu kişide beni sevse mutlu olurdum. Evim olsun arabam olsun mutlu olurum.Sevdi mutlu olmadın evin oldu mutlu olmadın.(kendi hayatımdan örnek veriyorum) Koşullar engeller bahaneler mutluluk böyle bir şey değil ki. Şuan da mutlu olmalı insan hiç bir koşula bağlı olmadan. Bunları yaşayarak tecrübe ettim hayatımın yolunda gitmediğini düşündüm sorguladım mutsuz ettim kendimi senelerce. Şimdi hayatım kusursuz her şeyim var çünkü bakış açımı değiştirdim. Olana odaklandım hayatımdaki güzel şeylere odaklandım ve değiştim hayatım değişti.Şimdi mutlu olmak için hiç bir sebebe ihtiyacım yok aniden mutlu oluyorum bir şey oluyor sanki durup dururken o kadar güzel hissediyorum ki size anlatamam sebepsiz hiç bir sebebi yok. Bazen insanlar kırmak için ya da başka çıkarlar güttüğünden seni düşürmeye çalışıyor bundan beslenen insanlar da var ben de gülümsüyorum kabul ediyorum seviyorum onları. Onlar benim mutluluğumu engelleyemez ki. Ya da aynı şekilde beni mutlu edemezler ki onlar beni bilmezler neyin beni mutlu ettiğini bilemezler yeri geliyor sen bile bilmiyorsun seni neyin mutlu ettiğini o yüzden mutluluk sensin.Kimseyle kavgam yok kimseyle tartışmaya girmem düşüncemi söylerim herkese her yaşam biçimine saygı duyarım ve severim bak yine mutlu oldum her şey çok güzel şükürler olsun. Koşulların ve insanların mutluluğunuzu etkilemesine duygu durumunuzu değiştirmesine izin vermeyin o zaman çok mutlu olursunuz. Genel olarak fikrimi belirttim. Teşekkürler sevgili Medea. :)
Tartışma değildi kendimi ifade etmek adına söylemiştim. Düşüncelerimizin küçük bir kısmını aktarıyoruz sadece. Ama bu diğerlerini yapmadığımız anlamına gelmiyor. Mesela bende Ori gibi film izliyorum, temiz havayı çekiyorum içime. Mya gibi dua ediyorum, spor yapıyorum. Roneseyma gibi kuş seslerini dinliyorum, doğa beni çok rahatlatıyor. Ve sizinle de aynı fikirdeyim mesela dediğiniz çok doğru küçük şeylerle, kendi varlığı ile dahi insan mutlu olabilmeli. Şükredicek çok şey var. ☺Arabam olsa ya da şu beni sevse mutlu olurum gibi kişilere ya da eşyalara bağlı kalınmamalı mutlulukta. Bunlar bana göre zaten mutluluk değil. Geçici hazlardır sadece. İnsan kendi kendisine yetebilmeli. ❤
 

blessedwithlove

Kayıtlı Üye
Katılım
5 May 2020
Mesajlar
108
Tepkime puanı
226
Konum
paradise lost
Tartışma değildi kendimi ifade etmek adına söylemiştim. Düşüncelerimizin küçük bir kısmını aktarıyoruz sadece. Ama bu diğerlerini yapmadığımız anlamına gelmiyor. Mesela bende Ori gibi film izliyorum, temiz havayı çekiyorum içime. Mya gibi dua ediyorum, spor yapıyorum. Roneseyma gibi kuş seslerini dinliyorum, doğa beni çok rahatlatıyor. Ve sizinle de aynı fikirdeyim mesela dediğiniz çok doğru küçük şeylerle, kendi varlığı ile dahi insan mutlu olabilmeli. Şükredicek çok şey var. ☺Arabam olsa ya da şu beni sevse mutlu olurum gibi kişilere ya da eşyalara bağlı kalınmamalı mutlulukta. Bunlar bana göre zaten mutluluk değil. Geçici hazlardır sadece. İnsan kendi kendisine yetebilmeli. ❤
Tartışıyoruz demek istemedim sevgili Medea tartışmalardan uzak kalmakta beni mutlu eder demek istedim.:)

Ne güzel söylemişsin bende bunları yapıyorum yerine göre değişiyor. ?
 

dünyalı

Kayıtlı Üye
Katılım
18 Nis 2010
Mesajlar
455
Tepkime puanı
772
ruhsal rahatlama vs öncesinde bedenen rahatlamak esastır bana göre .Arınmak yani bir nevi akan su alıp götürüyor içinizdeki kiri pası..... kendimi daha dinç hissediyorum. ..Bu esnada insan aglayabilir... ağlarsa daha iyi olur dolan şey boşalması için en samimi başvuruştur.....akar gider ve insan ağladıktan sonra rahatlar...biriktirdiğimiz üzen kıran ne varsa süzülüp gider.....sonrasında çıkıp güneşe yüzünü dönebilirsin yada bir film açıp maceraya dalabilirsin.......ben kendimi iyi hissettigim zamanlarda resim yapıyorum ama öyle zamanlarda bana acı veren herneyse bir gün geçecek diyorum kendime
 

düşünen ve inanan

Kayıtlı Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
703
Tepkime puanı
1,221
Evet, sizi eleştirmek adına söylemedim düşüncemi.İnsanları mutlu etmek beni de mutlu eder tabi. Ben zihinde özgür olmaktan bahsediyorum düşünce kontrolünden bahsediyorum. Tabi ki bunu tamamen sağlamayız diyenler olacaktır sağlasak evliya olurduk zaten. Varlığımızı kimsenin varlığına bağlamamalıyız söylemek istediğim şey bu. Ama anlatırken kendimi yeterince iyi ifade edemiyorum sanırım. İnsan tek başına her şey için yeterlidir. Bunu anlatmak istiyorum. Bizse mutluluğu hep birilerine ya da bir şeylere bağlarız. Şu kişide beni sevse mutlu olurdum. Evim olsun arabam olsun mutlu olurum.Sevdi mutlu olmadın evin oldu mutlu olmadın.(kendi hayatımdan örnek veriyorum) Koşullar engeller bahaneler mutluluk böyle bir şey değil ki. Şuan da mutlu olmalı insan hiç bir koşula bağlı olmadan. Bunları yaşayarak tecrübe ettim hayatımın yolunda gitmediğini düşündüm sorguladım mutsuz ettim kendimi senelerce. Şimdi hayatım kusursuz her şeyim var çünkü bakış açımı değiştirdim. Olana odaklandım hayatımdaki güzel şeylere odaklandım ve değiştim hayatım değişti.Şimdi mutlu olmak için hiç bir sebebe ihtiyacım yok aniden mutlu oluyorum bir şey oluyor sanki durup dururken o kadar güzel hissediyorum ki size anlatamam sebepsiz hiç bir sebebi yok. Bazen insanlar kırmak için ya da başka çıkarlar güttüğünden seni düşürmeye çalışıyor bundan beslenen insanlar da var ben de gülümsüyorum kabul ediyorum seviyorum onları. Onlar benim mutluluğumu engelleyemez ki. Ya da aynı şekilde beni mutlu edemezler ki onlar beni bilmezler neyin beni mutlu ettiğini bilemezler yeri geliyor sen bile bilmiyorsun seni neyin mutlu ettiğini o yüzden mutluluk sensin.Kimseyle kavgam yok kimseyle tartışmaya girmem düşüncemi söylerim herkese her yaşam biçimine saygı duyarım ve severim bak yine mutlu oldum her şey çok güzel şükürler olsun. Koşulların ve insanların mutluluğunuzu etkilemesine duygu durumunuzu değiştirmesine izin vermeyin o zaman çok mutlu olursunuz. Genel olarak fikrimi belirttim. Teşekkürler sevgili Medea. :)
Valla okurken sıkılmış ruhumu açtınız. Mutlu ettiniz size katılıyorum. :)
 

Demre

Kayıtlı Üye
Katılım
14 May 2018
Mesajlar
289
Tepkime puanı
580
Çok mutluysam dans ediyorum, çok mutsuzsam da dans ediyorum. Gõz yaşları içinde çok dans ettiğimi bilirim.. Sonrasında kuşlar gibi hissetirir insana. Aşïrï mutluyken de yerimde duramadigim, kabima sigamadigim icin enerjimi dansla atiyorum. Şarkı söylerim saatlerce.. Sesim beni iyileştirir adeta.. Mutluyken de soylerim, üzgünken de.. Üretirim; bi sürü hobim var.. Ortaya birşeyler çıkarïrken milyon tane hayal kurarım, o alemden bu aleme seyahat eder durur ruhum, aklım... Ne gam kalır ne kasavet.. Sevgili @Ori'nin de dem vurdugu gibi; yılları devirdikçe kendiyle yetinmeyi ögreniyor kişi.. Güzel de olmuyor degil hani?
 

blessedwithlove

Kayıtlı Üye
Katılım
5 May 2020
Mesajlar
108
Tepkime puanı
226
Konum
paradise lost
Valla okurken sıkılmış ruhumu açtınız. Mutlu ettiniz size katılıyorum. :)
Teşekkürler bilmukabele. :):)

Çok mutluysam dans ediyorum, çok mutsuzsam da dans ediyorum. Gõz yaşları içinde çok dans ettiğimi bilirim.. Sonrasında kuşlar gibi hissetirir insana. Aşïrï mutluyken de yerimde duramadigim, kabima sigamadigim icin enerjimi dansla atiyorum. Şarkı söylerim saatlerce.. Sesim beni iyileştirir adeta.. Mutluyken de soylerim, üzgünken de.. Üretirim; bi sürü hobim var.. Ortaya birşeyler çıkarïrken milyon tane hayal kurarım, o alemden bu aleme seyahat eder durur ruhum, aklım... Ne gam kalır ne kasavet.. Sevgili @Ori'nin de dem vurdugu gibi; yılları devirdikçe kendiyle yetinmeyi ögreniyor kişi.. Güzel de olmuyor degil hani?
Benim de ruhum açıldı herkes ne kadar mutlu deyip tekrar mutlu oldum. Ne güzel insanlarsınız.?
 
Üst