Korku Hikayeleri Denemelerim.

Ori

Kayıtlı Üye
Katılım
18 Ocak 2010
Mesajlar
3,257
Tepkime puanı
3,162
Aslında hayalde kalması için bir sebeb yok. En başarılı buldugunuz hikayenizi bir taslak halinde senaryo yönetmeliklerine uygun hazırlayıp bir yapımcıyla iletişime geçerek şansınızı deneyebilirsiniz. Dabbe'nin 3. ya da 4. filmi incisözlükte 15 yaşında ki bir çocuğun kesit kesit paylaştığı entrylerle oluşturulan kurgu hikayeden çalındığını biliyormuydunuz? :)

Yok artık. :)
 

Ori

Kayıtlı Üye
Katılım
18 Ocak 2010
Mesajlar
3,257
Tepkime puanı
3,162
Ekli dosyayı görüntüle 7249

(11 Ekim 2015 04:12)
Sabaha doğru uyandı. Saate baktığında her saniyenin sessizliği bozduğunu farketti. Tekrar uyumaya çalışmasına rağmen yinede başarılı olamadı. Yatağında uzanmaktan vazgeçtiği an aklında bir bardak soğuk su belirdi. Kalktı.. Terlemiş sırılsıklam atletinin yaydığı koku eşliğinde mutfağa doğru yürümeye başladı. Yürürken neden herşey garip geliyordu? Neden farklı bir hava hissediyordu? Soluduğu havadan neden rahatsız oluyordu? Mutfağa yaklaşmıştı ve artık bunların bir önemi olmadığını düşündü.. Bir bardak soğuk su bütün dağları yıkacak ve ona bir damla huzur sağlayacaktı. O huzuru bulmak umuduyla ışığı yaktığında şok geçirmeye çoktan odaklanmıştı. Yerde yayılan kırmızı lekeleri gözleriyle takip etmesi tam iki saniyesini aldı ama onun için diğer saniyelerin bu dakikada hiç önemi kalmayacaktı. Sessizlik çöktü ve kısa sürede olayı kavrayamadan avazı çıktığı kadar bağırdı. İçeriye doğru koştuğu an ailesi çoktan uyanmıştı. Hala titrek vücudu konuşmaktan uzak bir halde etrafta deliler gibi odadan odaya koşuyordu. Annesi ve ablasının gözü önünde babası sarılıp bir hamlede onu salondayken yere yatırdı. Onu böyle durduramayacağını anlayan babası, kızına ambulansı araması gerektiğini söyledi. Sorunlu dakikalar bitmiş olmalıydı ki camlardan ambulansın ışığı yansıdı ve apar topar hastaneye götürdüler. Hala titriyor ve vücüdunu zaptedemiyordu. Doktor yanına geldiği an doktora canavarmış gibi baktı. Doktor neler olduğunu anlamadı, tek bildiği şok geçirdiğiydi. Ablasının gözlerine baktığında bakışlarıyla birşeyler anlatmaya çalıştı. Doktor onu özel odaya alırken ablasına bakakalmıştı. Ablası ise tedirgindi.

Götürüyorlardı.. Kardeşine neler olduğuna anlam verememişti. Aklını kurcalayan tek şey o anlamlı bakışlardı. Annesinin ağlayışları ve babasının üzgün bekleyişi. Etraf tuhaf gelmeye başlamıştı. Kardeşinin hiçbir sorunu yoktu ama başına ne gelmiş olabilirdi? Annesine, babasına ''buralardayım'' bahanesiyle dışarıya çıktı ve bir taksi çevirdi. Eve doğru giderken kardeşinin o bakışları hala içini yaksa da, bu tuhaf durumun sebebini merak ediyordu. Kardeşinin birşey gördüğüne emindi. Çünkü o denli çıldırmasına sebep sadece bu olabilirdi. Eve gittiğinde yıkılan eşyalardan birkaç tanesini yerine koydu. Kardeşinin odasına doğru giderken içini bir korku kapladı. Odaya girdiğinde herşey normaldi. Ne olabilirdi ki? Ne bekliyordu? Yatağa uzandığında hafiften bir ter kokusu sezdi. Kokudan rahatsız olup kalktığında mutfağın oradan bir karartı geçtiğini görür gibi oldu. Bu onu gerçekten korkutmuştu. Göz yanılması diye düşündü ama bu gece bu gibi şeylere ihtimal vermek istemedi. Babasını aradı ve evde olduğunu söyledi. Telefonu kapattıktan sonra mutfaktan bir ayak uzandığını gördü. Bu da kimdi? Korkudan eli ayağı kaskatı kesilmişti. Işıklar söndü ve odalar karanlığa büründü. Kardeşine bu olmuş olabilir miydi diye düşünürken ona olanlar aklına geldi. Onun başına gelenlerin kendi başına gelmesine izin vermeyecekti. Ayaklandı ve korkusunu gögüsleyerek ''KİMSİN'' diye seslendi. Bu sıra sadece kendi bulunduğu odanın ışıkları geri geldi. Mutfağın kapısına yansıyan ışık sayesinde onu biraz görebiliyordu. Odanın kapısına doğru yürüdüğünde neler olduğuna anlam veremedi. Kendisini elinde bıçakla, kendisine bakarken buldu. Korkudan kendini kaybeder gibi oldukça odanın ışığıda hem sönüp, hem yanıyordu. Mutfaktan çıkan kopyasının, kendine doğru koşmaya başladığını görünce bunun bir rüya olduğuna inanmaya çalıştı ve olduğu yerden kıpırdamadı. Kendine doğru bıçak kalktığında tam kafasına doğru inecekken kendini tutamadı ve bıçaklı elini tutup kopyasını yere yatırdı. Kendisiyle boğuşuyordu. İkiside mutfağa kadar boğuşarak sürüklendiler. Mutfağa yuvarlandıkları sıra ablası, kardeşinin cansız bedenini görünce birden şoka girdi. Diğeri onu bu sırada bıçakladı ve kardeşinin yanına yığılıverdi. Gözleriyle kardeşine bakarken etrafın beyazlaştığına şahit oldu. Işıklar geri gelmişti. Tam bu sırada kulağına kapı sesi geldi. Ama kendisi için artık çok geçti.

Babası evin kapısını açtığında içinde ürperti hissetti. ''Bismillah'' dedi ve içeri girdi. Kızına seslendi ama ses veren olmadı. Işıkların yanmasına rağmen kızından ses seda yoktu. Kapıyı aralık bırakıp içeri girdi. Oturma odasında devrilen eşyalardan başka bir değişiklik göremiyordu. Kimsecikler yoktu. İnleme sesi duyar gibi oldu. Korktu ve kalkıp o yöne doğru yürüdü. Mutfaktan mı gelmişti? Hemen koştu ama gördüğü manzara karşısında dehşete düştü. Oğlu ve kızı yanyana kanlar içinde uzanıyordu. Bu nasıl olabilirdi? Oğlu? Gördüklerine inanamadı. Gerçekle hayali birbirine karıştırdığını düşündü. Çünkü bunun imkanı yoktu. Hayal gördüğüne inanmaya başladı ve hastanenin yolunu tuttu. Ağlıyordu, sürekli ağlıyordu. Hastaneye gittiğinde hemen doktora koşup oğlunu görmek istedi. Doktor kendisini tanımadığını söyledi. Oğlunu getirdiğini söyledi ama doktor onu dinlemedi bile. Danışmaya kayıt için gittiği kadına koştu. Oğlunu görmek istediğini söyledi ama kadın kayıtlarda oğlunun ismine rastlamadı. Etrafta karısını aradı ama bulamayınca neler olduğunu anlayamadan aceleyle eve geri döndü. Ağlamaktan başka birşey aklına gelmiyordu. Şaşkındı! Neler olduğu konusunda bir fikri yoktu. Eve girdiğinde oğluyla kızının cesetleri hala orada duruyordu. Karısı yatağında uzanmış uyuyordu. Gözyaşları içinde karısını uyandırmaya çalıştı. Karısı uyanmadı. Tekrar denedi ama karısı yine uyanmadı. Örtüyü kaldırdığında karısının bağırsaklarının dışarda olduğunu görünce yere düştü ve kustu. Kan kokusunu almamıştı bile. Çocuklarının yanına gitti ve giderken odaların ışıkları bir bir söndü. Adımlarını attıkça kendi sonunun da geldiğine inandı. Evlatları, karısı ve kendisi... Herşeyin sonu buydu. Mutfağa girmesiyle tüm ışıkların sönmesi bir oldu. Aniden yere düştü. Ağzından kanlar gelerek gözleri karanlığa büründü.

Bütün siyahlık toplandı ve bir büyük gölge oluşturdu. Bu gölge hızla o evden çıkarak uzaklaştı.

-Ori Gece Beş Hikayeleri
 

Ori

Kayıtlı Üye
Katılım
18 Ocak 2010
Mesajlar
3,257
Tepkime puanı
3,162
RÜYADA KALAN ORİ
Part 1

Karla karışık yağan yağmur damlaları hızından olsa gerek kendini hemen belli ediyordu. Yere şiddetle çarpan bu damlaların oluşturduğu su birikintisine bastığım vakit ağzımdan çıkan küfürler içinde yürümeye devam ettim. Yürüdüm yürümesine ama şemsiyemden akan suların pantolonuma düştüğünü hissettiğimde bir daha küfür ettim ve bu çok içten olmuştu. Eve vardığımda kendimi dünyanın en mutlu insanı gibi hissediyordum. Üzerimi değiştikten sonra uzun ve çiçek desenli kanepeme uzandığımda cennette olduğumu varsayarak televizyonumu açtım. Elimde kumanda ile kanalları gezerken öylece uyuyakalmışım. Normal bir insana oranla çok çabuk uyuyakalıyorum doktor bey. Kendimi karanlık ve uçsuz bucaksız asfalt yollarda koşarken gördüğümde bir cinlik olduğunu anlamalıydım ama kim bu tarz şeylerin üzerinde durur ki? Uyandıktan sonra hemen bitiverir. Bizim üzerinde durdugumuz şeyler genelde paradır. Ben bu uzun yollarda koşarken bir ses duyuverdim. Kalk Ori, sana ihtiyacımız var diye haykırıyordu. Sesler hiç bitmeyecek gibi çoğaldıkça sanki benim beynime mızraklar saplanıyordu. En sonunda koskoca karanlık yolun ortasında diz çökmüş vaziyette saçlarımı çekerek ileri geri sallanırken ilerden karanlığı delen farlarıyla gelen büyük arabayı farkedemedim. Araba hızla üzerime geldiğinde ter, kan içinde yerimden sıçrayarak uyandım. Bunun anlamı nedir doktor bey? Durun ya da sız sadece dınleyın ben devam edeyım. Buna bayılacaksınız..

Duvar saatim gecenin bir yarısını gösterecekmiş eğer durmasaymış. Telefonuma baktığımda saat gecenin üçüydü. Tekrar yatmak istedim ama başaramadım. Öyle derinden sarstı ki bu rüya beni size anlatamam. Basit bir rüya olmasına rağmen kafama takıldı ve orada yer etti. Kovamıyorum. İstemsiz ettiğim küfürlerimde cabası. İşe bu düşünceler içinde gittim ve huzursuz bakışlarımla insanlarında içini kararttım. Dönüşte karla karışık yağmur yağdığını gördüğümde sinirlendim. Bu havadan nefret ederım. Yolda giderken bir su birikintisine bastığımda istemsiz küfür ettim. BU nedense bana dünü hatırlattı. Aynı sahneyi yaşıyor gibi olurken pantolama bardaktan boşalırcasına dökülen şemsiyemin suları benim ağzımı öyle bir bozmuştu ki.. Evet doktor bey bencede dünün aynısıydı. Farkettım ama kişiliğime verdim bu durumu, sonuçta ağzımı bozmak için tek kelime yetiyordu. Eve gittiğimde beni daha kötü bir sonun beklediğini bilseydim o gün eve bile gitmezdim. Bu arada şu kelepçeleri biraz gevşetinde rahat anlatayım. Hayır mı? Neden konuşmuyorsunuz anlayamadım. Neyse o zaman ben devam edeyim.

Eve gittiğimde üzerimi değiştirip yeni pijama takımımı giyindim. Çiçek desenli kanepeme atladığımda tv kumandasını bile çoktan yakalamıştım. Televizyon izlerken öylece uykuya daldım. Rüyamda yine orayı gördüm. Etrafım ıssız bucaksız biryerdi. Asfalt yol ortasında durmus oylece etrafa bakınırken bır ses duydum. Ori bizi kurtarmalısın dıye haykırıyordu. Bu dun gordugum ruyanın aynısıydı ve bırden aklıma dusunce ruyada oldugumu anlayıverdım. Bu çok tuhaftı. Bu sesler kafama tekrar mızrak cakmaya calıstı ama farkında oldugumdan mıdır bılmem ama bunda basarılı olamadılar. Sonra o karanlıgı farlarıyla ortadan ıkıye bolen buyuk arabayı gordum. Tam uzerıme gelırken yolun kenarına atladım. Dun ruyamda bana carpan araba sımdı sayemde yanımdan gecıp gıdıyordu. Arabaya arkadan baktıgımda gözüme cok urkutucu gorunmustu. Bırden duruverdı ve aşagıya tuhaf sımsıyah bırı ındı. Yolun kenarında yuzustu uzanıp onu ızlerken arabanın onunden gecıp ayagından surukleyerek bırını arabanın kasasına attıgına şahit olmuştum. Tam o anda kan revan adamın elbiselerini farkettim. Birden yavaşça kollarıma baktığımda ise dehşete düştüm. Bu ben miyim? diye kendıme sordum. Hayır, yok olamaz bu. Imkansız dıye soylenırken ruyada oldugumu bıle unutmustum. En buyuk ayrıntıyı burada kaybetmıstım.

Arabanın kasa kapağını kapatan sıyah adam sofor koltuguna gectıgınde hemen arabanın arkasına takıldım. Yolda gıderken bır sure sonra tekrar bırıne carptıgımızı hıssettım. Araba durur durmaz hemen altına gırdım. Surukleyerek goturdugu adamın yuzunu gordugumde aklımı kacırır gıbı oldum. Bu bendim! Tanrım neler oluyor bu nasıl olur dıye bagırmak ıstedım ama bu mumkun degıldı. Ben buradayım nasıl oluyorda benı tekrar tekrar öldürüyor. Bu nasıl oluyor! SIyah adam kapağı kapatmak için arabanın yanına doğru hareketlendiği sırada sürüklenerek ön kısıma gidip şöför koltuğuna oturdum. Dırek gaza basıp arabayı kaçırdığımda siyahlı adamın öfkeli çığlıkları resmen içime işlemişti. Geride kalırken aynada onu sadece bir süre görebildim. Titreyen ellerimle arabanın direksiyonunu kavrarken bir yandan da heyecandan kesilen nefesim eşliğinde kasada olanları merakla görmeyı beklıyordum. Yolda gıderken ılerıde bırını gorunce korkudan gaza yuklenıverdım. SOnra goruntu bıraz netlesınce bunun da ben oldugunu gordum. Arabayla öyle bir fren yaptım ki arka kasa sağa sola gitti geldi ama nihayetınde durabıldım. Arabadan ındıgımde kendımı bana bakarken buldugumda karşılıklı çok şaşırmıştık ve neler olduğunu ona anlatmak için beni dikkatli dinlemesini söylemiştim. Arabaya binerken yükselen öfke dolu çığlıkları duydugumda cok sasırmıstım. Bu kadar yolu nasıl kısa surede gelebılmıstı!

Yazının devamında bir sürü felaketler olacağı için yarım bırakmayı tercih ediyorum. :)
 

nastinka

Banlı Kullanıcı
Katılım
18 Şub 2016
Mesajlar
95
Tepkime puanı
4
Konum
Gökkuşağının altında
Birazini okudum ve gece okumaya cesaret edemeyecegimi anladim:boat:
Sabah devam edecegim ... korkutabildigine gore basarili yazmissin ori :D
 

Ori

Kayıtlı Üye
Katılım
18 Ocak 2010
Mesajlar
3,257
Tepkime puanı
3,162
Birazini okudum ve gece okumaya cesaret edemeyecegimi anladim:boat:
Sabah devam edecegim ... korkutabildigine gore basarili yazmissin ori :D

Ürkütücü yazmadım ki :) Esrarengiz olsun istedim. Korkunç bölümü eklemedim aklımda yatsın öylece lazım olur :)
 

shado

Banlı Kullanıcı
Katılım
30 Eki 2012
Mesajlar
283
Tepkime puanı
10
Konum
Shire
Daha fazla ayrıntı vermelisiniz bence sevgili ori korkuyu anlatırken yaşamalısınız ve spesifik kelimelerle anlatımı zenginleştirebilirsiniz.Çalışmaya devam yaratıcı insanları severim.:)Beni gururlandırıyor.
 

Ori

Kayıtlı Üye
Katılım
18 Ocak 2010
Mesajlar
3,257
Tepkime puanı
3,162
Daha fazla ayrıntı vermelisiniz bence sevgili ori korkuyu anlatırken yaşamalısınız ve spesifik kelimelerle anlatımı zenginleştirebilirsiniz.Çalışmaya devam yaratıcı insanları severim.:)Beni gururlandırıyor.

Hikayelerimi devam ettirdikçe güzelleştiğine inanıyorum. Ama daha cok yolum var :) Mesela bu son yazdıgımıda devam ettırecektım ama vazgectım tadı kactı :)
 

Ori

Kayıtlı Üye
Katılım
18 Ocak 2010
Mesajlar
3,257
Tepkime puanı
3,162
Neden tadı kaçtı anlamadım.

Vahset ekleyemıyorum sadece ustu kapalı bır koku yazıyorum :) Yanı asırı derecede abartmıyorum hıkayelerı mabette dolasan kucuk arkadaslarımızda var. OKurlar felan etkılenırler dıye.. BU seferde ben tat alamıyorum ıste :)
 

shado

Banlı Kullanıcı
Katılım
30 Eki 2012
Mesajlar
283
Tepkime puanı
10
Konum
Shire
Vahset ekleyemıyorum sadece ustu kapalı bır koku yazıyorum :) Yanı asırı derecede abartmıyorum hıkayelerı mabette dolasan kucuk arkadaslarımızda var. OKurlar felan etkılenırler dıye.. BU seferde ben tat alamıyorum ıste :)

Anladım yine düşünceli davranıyorsun.;)
 

Ori

Kayıtlı Üye
Katılım
18 Ocak 2010
Mesajlar
3,257
Tepkime puanı
3,162
- Karanlıktı, yolunu göremeyen bu karınca ne hikmetse ayağımın dibine kadar gelmişti. '' Bunlar karanlıkta goremıyor mu? '' dıye ıc gecırırken bir çırpıda ezerek pestilini çıkardım. Bu hayatta karıncanın yaptıgına hata denilirdi ve bunun farkındaydım. Ayağıma ölümü için gelen bir pislikti sadece ve hak ettiği cezayı verdim.

Parazitler içinde radyo yayınını dinlerken uyukluyordum ve bu denli bir psikopatın hala hayatta olmadığını varsayıyordum. Yınede dınlemeye devam ettım ama sınır bozmaya devam eden bu yayını aramak ıstedıgımde hafiften uykumun kactıgına sahıt oldum. Bu heyecandan mıydı yoksa korkudan mı kestıremedım. Yınede bu delı cesaretım yayını aramam ıcın bır haylı bastırınca galıp cıkmayı basardı. Adamın konusmasını beklemeye baslamıstım. Bıttıgınde ıse yayına baglanmayı hedeflemıstım.

- Bır dusunun.. Bu karıncanın insan oldugunu varsayın. Karanlıkta her yolunu kaybedenın sızın ayagınıza gelmesını ıster mıydınız? İsterdiniz belki ama yolu aydınlanınca sizi bırakmasını kabullenebılır mısınız? Ha ha ha! İşte durup düşünüyorsunuz. Çünkü siz kullanıldınız!

Bu lanet herifin söyledikleri bana nedense Buse'yi hatırlatmıştı.
Buse'yi ilk gördüğümde 20 yaşındaydım. Bu kafayla onu sevmek paha biçilemezdi çünkü bütün aşklarımı kımseye soylemeden içimde yaşardım. Ne salaktım.. Birgün bu fırsatımın ayaklarıma gelişine şahit olunca yelkenleri hemen suya indirivermiştim. Benden hoşlandığını söylediğinde ne diyeceğimi bilemeden kekeledim. Tabi o benım durumuma gülünce ben artık konuşmayıda unutmuştum. Benden istediği iyiliği yapmak için can atar hale geldiğimi söylememe gerek yok sanırım. Bana zor durumda oldugunu bır dogru yol bulamadıgını soylemıstı. Bana aksam bır bulusma noktası verıp orada olmamı ıstemıstı. Neden oldugu konusunda bır fıkrım yoktu tabı ama aklımda sadece o oldugundan sorgulamaya fırsat bulamamıstım.

- Siz tamamiyle kullanıldınız! Bahse varım şuan aklınızdan biri geçiyordur. Utanmayın itiraf edın. Ha ha ha!

Evet, evet! Bu lanet herıf ısını gercekten ıyı yapıyordu. LANET P.. ! Telefonu elıme aldıgım gıbı beklemeden canlı yayını aradım. Sinirim için kendıme mı yoksa ona mı kızmalıyım arada kalıvermiştim. Bu arada kalmışlık bende uyku felan bırakmamıştı. Gece gece bu moral hırsızına ders vermek için can atıyordum. Sonunda boş bir hat bulup canlı yayına bağlanma fırsatı elde etmiştim. Biraz kolay olmuştu yayına bağlanması ama neyse sonunda bu pisliğin canını okuyacağımı düşünmeye başlamıştım bile..

- Evvettt sanırım bir izleyicimiz canlı yayına bağlandı. Hemmenn hoşgeldiniz diyelim kendisine.. Hoşgeldiniz.
- Merhaba!
- Nereden katıldığınızı öğrenebilir miyim acaba?
- İstanbul'dan katılıyorum.
- İsminiz neydi bizimle paylaşır mısınız?
- Iıı adım.. Benım adım...
- Sanırım zor bir soru sordum gelir gelmez ne dersınız sevgılı dınleyıcıler. Ha ha ha!
- Senin derdin ne lanet herif neden gece gece moral bozuyorsun seni lanet p.ç!
- Evet bu kuyruk acısı bol arkadaşımızı hattan alıyoruz ve daha seviyeli konuşmalar için yayınımıza kaldığımız yerden devam ediyoruz.

Çıldırmıştım. Radyoya üstten attığım yumrukla beraber ayağa dikilivermiştim. Demin uykulu uykulu koltukta pineklerken ne oldu da böylesine hiddetlendim onu da anlayamıyordum. Kendı kendıme soylenerek sakınleşmeye calıstım. Aldıgım nefeslerın yavas yavas hızını kestıgını hıssedınce sinirimin yatıstıgını anlayabılıyordum. Oturdum ve koltuktan aşagı egılerek radyonun kopan parcasını elıme aldım. Parçayı elımde dolandırdığımda yıne kendılıgımden dusunmeye başlamıştım..
O gece verdıgı adrese gıttım. Tabı kı adres okulun zengın zuppesının evının önüydü ve verdıgı partısıne davetlı degıldım ama ozel bırı eslıgınde gıdecegım ıcın sıkıntı olmayacaktı. Buse ıle partıye gıdecegım aklımın ucundan gecmezdı. Buse geldıgınde ıse tamamen buyulenmıstım. Boyle bır guzellıgın benım elımden tutup benı operek konusması paha bıcılemez gelıyordu. Gorustukten sonra havalı bır sekılde ıcerı gırdık. Buse'yı gorenler adeta buyulenıyordu ve bu kız benım kolumda yuruyordu. Cok mutluydum. Partıye ayak uydurduktan sonra ıcmeye basladık. Ickıyı bıraz fazla kacırmıstık ama kalabalık partıde ayık kımsenın kalmadıgını gordugumde bende sarhos olmamayı dusunmeyı bırakmıstım. Koyver gıtsın dedıgım vakıtler Buse yanagıma bır opucuk kondurdu ve ust kata gıdelım dıyerek kolumdan tutarak cektı. Ayakta sallana sallana yururken kımsenın olmadıgı bır odaya gectık. Kapıyı kılıtledı ve uzerıme dogru yurumeye basladı. Heyecanlanmıstım.. Hatta heyecandan ölecektim. Tam yüz yüze geldiğimiz vakit bana '' Bu oda da saklı olan birşey arıyorum bana yardım edeceksın degıl mı?'' dıyerek butun heyecanımı kestı attı. Hafıften dilim döne döne evet dedim. Tarıf ettıgı beyaz zarfı aramak ıcın işe koyulduk. Neden her dedıgını yapıyordum onu bıle bılmıyordum.

- Kuyruklarına bastıgımız insanlar varmış sayın dınleyıcıler. Ha ha ha! Sız sız olun kendınızde olun. Her neyse bu arkadaşı boşverıp konumuza donelım mı ne dersınız? İnsanlarrrr! Karanlıkta kalan siz değilsinizdir umarım yoksa sizde kullanacak birşeyler arayışına gireceksiniz sevgili dinleyiciler. Aman ha o arayacagınız kişi ben olmayayım yoksa sizinde üstünüze basabilirim. Ha ha ha!

Elimde ki parçayı döndürmeyi aniden sesiyle kesen bu herif gerçekten tam bir pislik çıkmıştı. Radyomu kırdığım için bir anlık üzüntü geldi ama bu pisliğin sesini yine duyunca tekrar kırasım gelmişti. Sinirlenmiştim ama nedense yayını kapatmayıda düşünmüyordum. Söyledıklerı fazla mı gercekti dıye dusunmeye baslamıstım. Tarafsız olarak bakınca aslında mantıklı olabıldıgıne ınanır gıbı oluyordum.

- Bakın benım cici dinleyicilerim kendinizi kandırmaktan vazgeçin ve içi boş bir balona güvenmemeyi öğrenin. Siz yalnızsınız! Evet yaln....

Gözüm derme çatma masamın ucuna takılmıştı ve adamın sesının düşüncelerimin önüne geçemediğini farketmiştim. Öylece düşüncelere tekrar dalmıştım.

Raflara baktıgımda hıcbırsey bulamamıstım. O da yatagın ıcıne ve altına bakmakla mesguldu. Ararken neden aradıgımızı sorar sormaz benı aniden tersledı. Icten ıce bıraz moralım bozulmustu tabı ama yanımda olması bana yınede heyecan verıyordu. Sonunda beyaz bır zarfın ucunu bır kıtabın arasında gordum. Kıtabı actıgımda bu beyaz zarfın oyuk kıtapta bayagı bır yer kapladıgını gordum. Inceden bır merak aklımı bulandırmıstı ve acık zarfın ucundan bakmama vesıle olmustu. Buse gormeden zarfa baktıgımda bır suru fotograf oldugunu gordum. Bırkac tane cıkarıp bakacagım sırada Buse zarfı sıddetle elımden cekıp aldı. İşi tamamlamıs olmalıydık kı bana karsı olan tavrı anıden degısmıstı. Benden hoslandıgını soyleyen kız gıtmıs yerıne pıslıgın bırı gelmıs gıbı davranıyordu. Bana bakmaya calıstıgım ıcın kufur ede ede odadan cıktı. Bu tavrına şaşırmakla birlikte kullanıldığımıda anlamıştım. Tabi herşeyin bir bedeli olacaktı. O da dağınıkken içeri giren zengin züppe odadan birşeyler araklamaya çalıştığımı düşününce ortam çoktan gerilmişti ve sarhoş sarhoş karakolun yolunu tutmuştuk.

- Şİmdi anladınız umarım sevgili dinleyiciler. Karanlıkta olsanız bile ışığı başkasında aramayacaksınız. Çünkü başkasının yolunu aydınlatabiliyorsanız bunu kendiniz içinde yapabilirsiniz. Yani artık uyanın ve etrafı....

Aklım gıdıp gelıyordu sanırım uykuyla karışan bir stres vakası yaşıyordum. Aklım bulanmış vaziyette bir adamı, bir kendi düşüncelerimi duyuyordum...

Karakola gittiğimizde mecburen Buse'nin adınıda vermek zorunda kalacaktım. Suç onundu benim değildi sonucta ama odadan cıkarken yaptıgı tavırla dogruları soyleyecek mı o bıle bellı degıldı. Başkomiserin karşısında içkili içkili dikilirken zengin züppe benden neden sıkayetcı oldugunu soylemıstı bıle.. Ben ıckının etkısıyle olayı anlayana kadar konu degısıverıyordu. Ben sucsuzum deyıp dururken ağzımdan Buse'nın adı cıkıvermişti. Zuppenın bu ısmı duymasıyla yasadıgı anlık telası goren sadece bendım sanırım. Konuyu donup dolastıran zuppe sonunda sıkayetını gerı alınca suphelenmıstım. O zarfta ne vardı kı ve zuppe bu kadar ofkelıyken neden sıkayetını gerı cekmıstı anlayamamıstım.

- Benı anladıgınızı umarak yayını sonlandırıyorum yavastan sevgılı dınleyıcıler bugünlük bu kadar yeter.. Dedıgım gıbı yayına devam edersek devamında katlıam olabılır. Ha ha ha!
 

dynamic apnea

Kayıtlı Üye
Katılım
25 Haz 2008
Mesajlar
2,596
Tepkime puanı
165
Konum
somewhere outthere
İş
dış ticaret uzmanı
Harikaydı. Çok rahat bir şekilde okuduğum kısa hikayelerin en akıcı, profesyonel diline sahip olduğunu söyleyebilirim. Bu kadar iyi yazdığını bilmiyordum :) Çok tebrik ediyorum gerçekten süper :)
 

Ori

Kayıtlı Üye
Katılım
18 Ocak 2010
Mesajlar
3,257
Tepkime puanı
3,162
Tesekkurler Pelerın begendıgıne sevındım.
 

shado

Banlı Kullanıcı
Katılım
30 Eki 2012
Mesajlar
283
Tepkime puanı
10
Konum
Shire
Çok güzel ori bence yazmayı hiç bırakma.;)
 
Üst