PaRaNoiA
Kayıtlı Üye
Hepimiz heyacanlıydık çünkü enerji bombalarını bulmak için sezgilerimizin kuvvetli olması gerekiyordu bunun için de ayrı bir ders almıştık. Chillout beni çağırdı ve o bombayı benim bulacağımı söyledi ben böyle birşey olamaz der demez elinin tersiyle bi tane çaktı. Ağzımdan kan geliyordu. Mecburen bulacaktım yola koyuldum önce gözlerimi kapatıp nefes egzersizleri yaptım rahatladım. Sonra kendi kendime telkin vermeye başladım. Artık bulabilirdim. Önce yavaş yavaş gezdim ve aklıma Chillout'un sözü geldi. "Bir bombayı bulmak istiyorsan bomba gibi düşünmelisin" bu söz beni çok etkilemişti. Sonra aklıma bir yer geldi elimde ki kürekle kazdım ve bombayı buldum çok şaşırmıştım. Kendimle gurur duydum sonra Chillout'a gidip bombayı imha ettiğimi söyledim beni tebrik etti.
Bir gün urum benden tuz ve su istedi etrafı dolaştım ancak bulamadım kampın az dışına çıkacaktım. Hava kararmıştı ancak çok ilerlerden bir ateş gözüküyordu. Biraz ürktüm gidip bakmaktan başka çarem yoktu yoksa duramazdım. Yavaşça ilerledim gözlerime inanamadım maskeli 4-5 kişi bir kaba kanlarını akıtıyorlardı sanırım bu kişilerin planları büyüktü. Çünkü kanla büyü yapacaklardı altar masalarını da kurmuşlar ne olduğunu anlayamadığım sözler tekrar ediyorlardı. Daha fazla dayanamadım ve ordan kaçtım. Onların kim olduklarını ilerleyen zamanlarda öğrenecektim. Tuz ve suyu sonradan bulup geç kalmıştım. Urum bana niye geç kaldın der demez suratımın ortasına yumruk attı. Yine ağzım kanıyordu. Ama artık yetti derken Moderatörler beni dövmeye başladılar. Çok dayak yemiştim. Önce tedavi olup sonra çadırıma geçtim. O gece çok zor uyudum kim olduklarını çok merak ediyordum.
Ertesi gün tarot bakma dersleri vardı. Öğretmenlerin içinden en vicdanlısı Keiraydı. Belki kadın olduğu için bilmiyorum ancak bize hiç bağırmazdı. Bir derdimiz olduğu zaman ilk ona anlatırdık. Önce kartları önümüze dizdi ve bize öğretmeye başladı. Herkes çok dikkatle dersi dinliyordu. Yapamayanları hiç dövmüyordu bazen çok az bağırdığı oluyordu ama o diğerlerine göre hiçbirşeydi. Ben tarot işine çok merak salmıştım. Her gün fazla ders alıyordum. O da bana anlatıyordu. Bir süre sonra kendi falıma bakmaya başladım. Çok zevkliydi. Bazen geceleri uyumayıp tarot baktığım zamanlar oluyordu.
Günler böyle geçmeye devam ederken urum bir gün hepimizi çağırdı düşmandan bilgi sızdırmamız gerektiğini söyledi. Strateji çok önemliydi. Kim oranın bilgisayarlarını hackleyebilir dediğinde ori24 parmağını kaldırdı. Sonra urum beni de görevlendirdi. Beraber düşmanın bilgisayarlarını hackleyecektik. Ben hack işlerinden anlıyordum. Ori24 de bu işi iyi biliyordu. Düşmanın sitesine SQL İnjection uygulayarak login yaptık tüm bilgileri indirip flash belleğe kopyaladık. Stratejiyle ilgilenen Chillout onlara subliminal mesaj vermemiz gerektiğini söyledi. Bunun için de yare-i yarim görevlendirilmişti. Programa gerekli mesajları yazıp sitelerine attık. Onlar fark etmeden dakikada bir mesajlar ekrana yansıyacaktı. Ajanlığın sanal kısmı tamamlanmıştı artık fiziki kısmı kalmıştı bunun için de farklı birileri görevlendirilecekti.
Bir gün urum benden tuz ve su istedi etrafı dolaştım ancak bulamadım kampın az dışına çıkacaktım. Hava kararmıştı ancak çok ilerlerden bir ateş gözüküyordu. Biraz ürktüm gidip bakmaktan başka çarem yoktu yoksa duramazdım. Yavaşça ilerledim gözlerime inanamadım maskeli 4-5 kişi bir kaba kanlarını akıtıyorlardı sanırım bu kişilerin planları büyüktü. Çünkü kanla büyü yapacaklardı altar masalarını da kurmuşlar ne olduğunu anlayamadığım sözler tekrar ediyorlardı. Daha fazla dayanamadım ve ordan kaçtım. Onların kim olduklarını ilerleyen zamanlarda öğrenecektim. Tuz ve suyu sonradan bulup geç kalmıştım. Urum bana niye geç kaldın der demez suratımın ortasına yumruk attı. Yine ağzım kanıyordu. Ama artık yetti derken Moderatörler beni dövmeye başladılar. Çok dayak yemiştim. Önce tedavi olup sonra çadırıma geçtim. O gece çok zor uyudum kim olduklarını çok merak ediyordum.
Ertesi gün tarot bakma dersleri vardı. Öğretmenlerin içinden en vicdanlısı Keiraydı. Belki kadın olduğu için bilmiyorum ancak bize hiç bağırmazdı. Bir derdimiz olduğu zaman ilk ona anlatırdık. Önce kartları önümüze dizdi ve bize öğretmeye başladı. Herkes çok dikkatle dersi dinliyordu. Yapamayanları hiç dövmüyordu bazen çok az bağırdığı oluyordu ama o diğerlerine göre hiçbirşeydi. Ben tarot işine çok merak salmıştım. Her gün fazla ders alıyordum. O da bana anlatıyordu. Bir süre sonra kendi falıma bakmaya başladım. Çok zevkliydi. Bazen geceleri uyumayıp tarot baktığım zamanlar oluyordu.
Günler böyle geçmeye devam ederken urum bir gün hepimizi çağırdı düşmandan bilgi sızdırmamız gerektiğini söyledi. Strateji çok önemliydi. Kim oranın bilgisayarlarını hackleyebilir dediğinde ori24 parmağını kaldırdı. Sonra urum beni de görevlendirdi. Beraber düşmanın bilgisayarlarını hackleyecektik. Ben hack işlerinden anlıyordum. Ori24 de bu işi iyi biliyordu. Düşmanın sitesine SQL İnjection uygulayarak login yaptık tüm bilgileri indirip flash belleğe kopyaladık. Stratejiyle ilgilenen Chillout onlara subliminal mesaj vermemiz gerektiğini söyledi. Bunun için de yare-i yarim görevlendirilmişti. Programa gerekli mesajları yazıp sitelerine attık. Onlar fark etmeden dakikada bir mesajlar ekrana yansıyacaktı. Ajanlığın sanal kısmı tamamlanmıştı artık fiziki kısmı kalmıştı bunun için de farklı birileri görevlendirilecekti.