"Gizlimabet Parapsikoloji Platformu"

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Fazla konușmayan bir insan olmak sorun mu?

Crazypikachu

Kayıtlı Üye
Arkadașlarım fazla konușmadığımı düșünüyolar. Bu bi sorun falan mı bilmiyorum. Ama daha fazla konușan bi insan olmak istiyorum. ( Normal ve psișik önerilere tavsiyeler alablirim.)
 
Hayır, asla. Öyle diyenleri dinleme. İçten içe sana öykünüyorlardır.
Çünkü susmak bir sanattır.


Bazı öğrencilerim kapalı kutu gibiler. Onlardan hiç rahatsız olmuyorum. Sadece konuşturmaya çalışıyorm, soru yöneltiyorum. İlgileniyorum, yani onların farkında oldugumu göstermeye çalışıyorum. Onları besliyorum, bir çiçegi sular gibi. Sonra yine kendi hallerine bırakıyorum. Bir çiçeğe sırf daha çabuk büyüsün diye bol su verilir mi, ya da başında söylenirsek, hadi ama büyüyeceksen büyü!...
Sence bu normal mi?


Birde şu zamanda inanki dinlemeyi bilenlere ihtiyaç var. Yani herkes kendini anlatıyor. Sanki üstümüze kusuyorlar. Bazılarını dinlerken kendimi tasmalanmış gibi hissediyorum.
Öğretmenler odasında kimse kimseyi dinlemiyor mesela. ?
(Ben dinliyorum, lütfen?)

Birde; 1 tane dilimiz varken önünde 32 dişimiz var. Bundaki ibret ve hikmet ler nicedir. Onu ara...

Mizacını zorlama. Hem biraz zaman tanımalısın kendine.

Ve bence alay etmedikleri müddetçe kibarca gül geç. Alay ederlerse hoşuna gitmediğini belli et, zaten anlarlar ve seni oldugun gibi kabul etmeliler bu aşamada. Etmeyeni de sen bir zahmet kabul etme.
Ve muhabbet öyle zorlamayla olmuyor. Daha itici olursun. Sonra da hiç konşmasaydın daha iyiydi derler.
Nevrin döner. ? Depresyona girersin.
Sadece sosyalligini arttır. Anlatacak şeylerin kendiliginden oluşmaya başlar. Dolar dolar, taşarsın...
Birde kitap oku. Kendini rahat ifade edersin.
 
Çok güzel anlatmıșsınız olayı. Gerçekten çok teșekkür ederim. İçim rahatladı.

Ben de çok konuşmuyorum. Çünkü genelde arkadaşlarım konuşuyor. Çok takma. Gerektiği zaman konuşuyorsan bir problem yok.
Bilemiyorum. Bazen gerçekten çok sessiz olabiliyorum. Bide hep kediden köpekten bahsediyomușum insanlardan bahsetmiyomușum.

Hayır, asla. Öyle diyenleri dinleme. İçten içe sana öykünüyorlardır.
Çünkü susmak bir sanattır.


Bazı öğrencilerim kapalı kutu gibiler. Onlardan hiç rahatsız olmuyorum. Sadece konuşturmaya çalışıyorm, soru yöneltiyorum. İlgileniyorum, yani onların farkında oldugumu göstermeye çalışıyorum. Onları besliyorum, bir çiçegi sular gibi. Sonra yine kendi hallerine bırakıyorum. Bir çiçeğe sırf daha çabuk büyüsün diye bol su verilir mi, ya da başında söylenirsek, hadi ama büyüyeceksen büyü!...
Sence bu normal mi?


Birde şu zamanda inanki dinlemeyi bilenlere ihtiyaç var. Yani herkes kendini anlatıyor. Sanki üstümüze kusuyorlar. Bazılarını dinlerken kendimi tasmalanmış gibi hissediyorum.
Öğretmenler odasında kimse kimseyi dinlemiyor mesela. ?
(Ben dinliyorum, lütfen?)

Birde; 1 tane dilimiz varken önünde 32 dişimiz var. Bundaki ibret ve hikmet ler nicedir. Onu ara...

Mizacını zorlama. Hem biraz zaman tanımalısın kendine.

Ve bence alay etmedikleri müddetçe kibarca gül geç. Alay ederlerse hoşuna gitmediğini belli et, zaten anlarlar ve seni oldugun gibi kabul etmeliler bu aşamada. Etmeyeni de sen bir zahmet kabul etme.
Ve muhabbet öyle zorlamayla olmuyor. Daha itici olursun. Sonra da hiç konşmasaydın daha iyiydi derler.
Nevrin döner. ? Depresyona girersin.
Sadece sosyalligini arttır. Anlatacak şeylerin kendiliginden oluşmaya başlar. Dolar dolar, taşarsın...
Birde kitap oku. Kendini rahat ifade edersin.
Çok güzel anlatmıșsınız olayı. Gerçekten çok teșekkür ederim. İçim rahatladı.
 
Arkadașlarım fazla konușmadığımı düșünüyolar. Bu bi sorun falan mı bilmiyorum. Ama daha fazla konușan bi insan olmak istiyorum. ( Normal ve psișik önerilere tavsiyeler alablirim.)

Konuşma pratiği yap evde. Bir kitabı sesli oku. Uzun uzun kendi kendinle konuş. Şiir oku. Hergun en az 1 saat.


Çünkü toplum arasında doğal ve konuşkan olmak aslında bir netice dir. Konuşuyor olmak netice olarak çıkıyorsa şifadır, sırf konuşma katsayını arttırmak içinse de bir psikolojik bozukluktur. Gerersin ortamı.

İnsanın nasıl ki bir vücut saati varsa, aynı şekilde beyninde de pasta grafiği vardır işlevsel dağılım olarak. Konuşma pratiği yapmak, kendini tek başına da olsan dış aleme ifade etme egzersizleri yapmak beynindeki konuşma merkezini çalıştıracak ve sen zamanla iletişimde daha başarılı bir hale geleceksin.

Herseyin sırrı usule uygun pratikten geçer. Kaslanmak için gereken pratik ayrıdır, güçlü hafıza için gereken teknikler ayrıdır, zayıflamak için gereken pratik ayrıdır. Güzel dans etmek için gereken pratik ayrıdır. O halde suskunluğunu bozmanın da kendi pratiği vardır.

Beyin sadece bir silikondur. Tamamen yeniden kurgulanabilir ve ihtiyaca yönelik olarak teşvik edilebilir. Kaynak kodların hepsine yaratılış itibarin ile zaten sahipsin.
 
Arkadașlarım fazla konușmadığımı düșünüyolar. Bu bi sorun falan mı bilmiyorum. Ama daha fazla konușan bi insan olmak istiyorum. ( Normal ve psișik önerilere tavsiyeler alablirim.)
Çok konuşmak bana göre boş konuşmaktır. 23 yaşına geldim ve bu zamana kadar anlattığım o kadar çok şey var ki. Konuştuğum onca insan. Hepsi için fazla gevezelik ettiğim için pişmanım. İnan bana zamanı geri döndürebilsem az ve öz konuşmayı seçerdim. Ya da hiç konuşmamayı muhatap olmamayı. İnsanlardan uzak olmak kendi başına kalmak çok daha güzel geliyor. Ya da sadece bir ezik gibi düşünüyordum. ???
 
Hayır, asla. Öyle diyenleri dinleme. İçten içe sana öykünüyorlardır.
Çünkü susmak bir sanattır.


Bazı öğrencilerim kapalı kutu gibiler. Onlardan hiç rahatsız olmuyorum. Sadece konuşturmaya çalışıyorm, soru yöneltiyorum. İlgileniyorum, yani onların farkında oldugumu göstermeye çalışıyorum. Onları besliyorum, bir çiçegi sular gibi. Sonra yine kendi hallerine bırakıyorum. Bir çiçeğe sırf daha çabuk büyüsün diye bol su verilir mi, ya da başında söylenirsek, hadi ama büyüyeceksen büyü!...
Sence bu normal mi?


Birde şu zamanda inanki dinlemeyi bilenlere ihtiyaç var. Yani herkes kendini anlatıyor. Sanki üstümüze kusuyorlar. Bazılarını dinlerken kendimi tasmalanmış gibi hissediyorum.
Öğretmenler odasında kimse kimseyi dinlemiyor mesela. ?
(Ben dinliyorum, lütfen?)

Birde; 1 tane dilimiz varken önünde 32 dişimiz var. Bundaki ibret ve hikmet ler nicedir. Onu ara...

Mizacını zorlama. Hem biraz zaman tanımalısın kendine.

Ve bence alay etmedikleri müddetçe kibarca gül geç. Alay ederlerse hoşuna gitmediğini belli et, zaten anlarlar ve seni oldugun gibi kabul etmeliler bu aşamada. Etmeyeni de sen bir zahmet kabul etme.
Ve muhabbet öyle zorlamayla olmuyor. Daha itici olursun. Sonra da hiç konşmasaydın daha iyiydi derler.
Nevrin döner. ? Depresyona girersin.
Sadece sosyalligini arttır. Anlatacak şeylerin kendiliginden oluşmaya başlar. Dolar dolar, taşarsın...
Birde kitap oku. Kendini rahat ifade edersin.
Konuşma pratiği yap evde. Bir kitabı sesli oku. Uzun uzun kendi kendinle konuş. Şiir oku. Hergun en az 1 saat.


Çünkü toplum arasında doğal ve konuşkan olmak aslında bir netice dir. Konuşuyor olmak netice olarak çıkıyorsa şifadır, sırf konuşma katsayını arttırmak içinse de bir psikolojik bozukluktur. Gerersin ortamı.

İnsanın nasıl ki bir vücut saati varsa, aynı şekilde beyninde de pasta grafiği vardır işlevsel dağılım olarak. Konuşma pratiği yapmak, kendini tek başına da olsan dış aleme ifade etme egzersizleri yapmak beynindeki konuşma merkezini çalıştıracak ve sen zamanla iletişimde daha başarılı bir hale geleceksin.

Herseyin sırrı usule uygun pratikten geçer. Kaslanmak için gereken pratik ayrıdır, güçlü hafıza için gereken teknikler ayrıdır, zayıflamak için gereken pratik ayrıdır. Güzel dans etmek için gereken pratik ayrıdır. O halde suskunluğunu bozmanın da kendi pratiği vardır.

Beyin sadece bir silikondur. Tamamen yeniden kurgulanabilir ve ihtiyaca yönelik olarak teşvik edilebilir. Kaynak kodların hepsine yaratılış itibarin ile zaten sahipsin.
Çok teșekkur ederim evde denicem.

Sosyal hayatını biraz genişlet. Yapacak bişeyler, konuşacak birilerini bul. Benim gibi her konuda konuşmak istemiyorsundur.
Aynen sadece sevdiğim konularda konușmayı seviyorum. Zaten ilgi alanlarımız aynı olan bi kaç insanla tanıștım.
 
Bazen insanın zihni konuşur ama dili susar.. Söz gümüşse sükut altındır sözüde oradan gelir.. Zihni sürekli bilgiyi alır, etkileşimde bulunur ve konuşur.. fakat sözleri dışarıya yansıtmamaya karar verir.. bu erdemliliktir..

Fakat düşünce kıtlığından dolayıda konuşmamak söz konusu olabilir.. Öyle bir duruma erdemlilik denmez.. Atıllık denir.. psikolojide apati diyorlar ona.. yani fikri yokki konuşsun gibi bir durum..

Seninle ortak zevkleri ve ilgi alanları olmayan birisi ile zaten konuşacak birşeyin yoktur.. ama farzedelim ki seninle aynı ilgi alanına sahip ve tam senin kafanda iki kişi konuşuyor.. sende onları anlıyor ve mutluluk duyuyorsun, kendi fikirlerinde oluşuyor, yani o ortak konu ile ilgili düşüncelerin ağzına kadar geliyor ama utangaçlık veyahut sosyal kaygı gibi bir durumdan ötürü susmayı tercih ediyorsan o bir sorundur.. sosyal kaygı gibi bir durumdan söz edebiliriz o koşulda..

Fakat senin ilgini çekmeyen ve hoşlanmadığın bir konuda konuşuyorlarsa senin o konu hakkında bir fikir belirtmen gerekmez.. Nefsime uymuyor der geçersin.. Hastalık veyahut herhangi bir sorun gibi algılamaya gerek yoktur. Sen basketbol seversin fakat çevren sürekli futbol konuşur. Onlarla paylaşacak birşeyin yoktur. Fakat sen basketbol sevdiğin halde çevrende basketboldan konuşuyor ve seninde zihnine o konu ile ilgili düşünceler geldiği halde ve konuşmak istediğin halde susuyorsan sosyal fobi sahibi bir arkadaşımızsındır.. Fakat konuşmak istediğin halde konuşamıyorsan sosyal fobi durumu olur.. Konuşsamda olur, hiç kimseden çekinmiyorum fakat susmayı tercih ediyorum dersen; o söz gümüşse sükut altındır kısmına girer.. yani erdemlilik.. karıştırmamak gerek ikisini..
 
Bende pek konuşmam. Konuşmamak daha iyi
Bazen demiyim çoğunlukla iyi niyetli de olsanız insanlar dönüp dolaşıp sizin iyi niyet ile söylediklerinizi size silah olarak kullanıyorlar.bu yüzden insan ilişkileri derinleşimiyor
 
Geri
Üst