Hayır, asla. Öyle diyenleri dinleme. İçten içe sana öykünüyorlardır.
Çünkü susmak bir sanattır.
Bazı öğrencilerim kapalı kutu gibiler. Onlardan hiç rahatsız olmuyorum. Sadece konuşturmaya çalışıyorm, soru yöneltiyorum. İlgileniyorum, yani onların farkında oldugumu göstermeye çalışıyorum. Onları besliyorum, bir çiçegi sular gibi. Sonra yine kendi hallerine bırakıyorum. Bir çiçeğe sırf daha çabuk büyüsün diye bol su verilir mi, ya da başında söylenirsek, hadi ama büyüyeceksen büyü!...
Sence bu normal mi?
Birde şu zamanda inanki dinlemeyi bilenlere ihtiyaç var. Yani herkes kendini anlatıyor. Sanki üstümüze kusuyorlar. Bazılarını dinlerken kendimi tasmalanmış gibi hissediyorum.
Öğretmenler odasında kimse kimseyi dinlemiyor mesela. ?
(Ben dinliyorum, lütfen?)
Birde; 1 tane dilimiz varken önünde 32 dişimiz var. Bundaki ibret ve hikmet ler nicedir. Onu ara...
Mizacını zorlama. Hem biraz zaman tanımalısın kendine.
Ve bence alay etmedikleri müddetçe kibarca gül geç. Alay ederlerse hoşuna gitmediğini belli et, zaten anlarlar ve seni oldugun gibi kabul etmeliler bu aşamada. Etmeyeni de sen bir zahmet kabul etme.
Ve muhabbet öyle zorlamayla olmuyor. Daha itici olursun. Sonra da hiç konşmasaydın daha iyiydi derler.
Nevrin döner. ? Depresyona girersin.
Sadece sosyalligini arttır. Anlatacak şeylerin kendiliginden oluşmaya başlar. Dolar dolar, taşarsın...
Birde kitap oku. Kendini rahat ifade edersin.