Enerji ve olumlama

Sarcasm

Kayıtlı Üye
Katılım
2 Tem 2020
Mesajlar
13
Tepkime puanı
11
Konum
İstanbul
Herkese Merhaba.
Benim merak ettiğim ama emin olamadığım bir konu var , gerçekten çekim yasası var mı? Mesela bir süredir olumlamalar yapmaya çalışıyorum hayatıma güzellikleri çekmek için daha iyi hissetmek için . Yani gerçekten düşündüğümüz ve dile getirdiğimiz şeylere dönüşür müyüz?? İnternette bunlarla alakalı çok fazla bilgi var ama yine de merak ettiğim için sormak istedim
 
Ü

Üye silindi 58480

Çekim yasası var. Kesin olarak var.


En basit örneği de vesvese.
Bir anlık kötü fikri gözünde büyütürsen büyür.
Önemsiz görmeyi başarırsan küçülür. Yok olur gider.

Büyütürsen gerçeğin olur. Gerçekliğin o fikir etrafında şekillenir.

Negatif örnek veriyorum çünkü çekim yasasının negatifi pozitifi olmaz. Negatif enerji daha kolay yayıldığı için anlaşılsın diye söylüyorum.

Pozitif çekmek, negatifi çekmekten daha zordur.


Negatifi zihin ve ego işbirliği çeker. Pozitifi ruh çeker.
Siz ego perspektifinden bakarak Pozitifi celbedemezsiniz. Ego evrenle barışık olmadığı için, toprak ağası gibi kendi konfor alanının savunuculuğunu yapar. Ego kendinden vazgeçmeden evrene açılamaz. Evrenin kendi etrafında dönmesine özlem duyar. Evrene açılan bir ego intihar etmiş gibi hisseder. Evrenle barışık olan ise ruhtur. Ruhunuzu keșvedemezseniz zihinsel çabalar ile pozitif enerjiyi kolay kolay cezbedemezsiniz.


Ruh, egoyu bir enstrüman olarak yer yer kullanabilecek bilge dürtülere sahip iken, ego ruhun varlığına karşı tanımsızdır. Yani ego da lazım belli eșikleri geçerken.




O halde ruh nedir?
Ego nazarından çıkamayan kişi için ruh yokluk ve hicliktir. Ego o deneyime yaklaşınca onu böyle tanımlar. Ama bir kere hiç oldun mu aslında herşeyin tamamı da oluyorsun. İşte o zaman da egonun ne kadar ucuz birsey olduğunu anlıyorsun.

Çekim yasası kesin olarak var. Ama ruhunla çekersen var. Özümsemeyi başarırsan ve icselleștirebilirsen var.
 

Sarcasm

Kayıtlı Üye
Katılım
2 Tem 2020
Mesajlar
13
Tepkime puanı
11
Konum
İstanbul
Çekim yasası var. Kesin olarak var.


En basit örneği de vesvese.
Bir anlık kötü fikri gözünde büyütürsen büyür.
Önemsiz görmeyi başarırsan küçülür. Yok olur gider.

Büyütürsen gerçeğin olur. Gerçekliğin o fikir etrafında şekillenir.

Negatif örnek veriyorum çünkü çekim yasasının negatifi pozitifi olmaz. Negatif enerji daha kolay yayıldığı için anlaşılsın diye söylüyorum.

Pozitif çekmek, negatifi çekmekten daha zordur.


Negatifi zihin ve ego işbirliği çeker. Pozitifi ruh çeker.
Siz ego perspektifinden bakarak Pozitifi celbedemezsiniz. Ego evrenle barışık olmadığı için, toprak ağası gibi kendi konfor alanının savunuculuğunu yapar. Ego kendinden vazgeçmeden evrene açılamaz. Evrenin kendi etrafında dönmesine özlem duyar. Evrene açılan bir ego intihar etmiş gibi hisseder. Evrenle barışık olan ise ruhtur. Ruhunuzu keșvedemezseniz zihinsel çabalar ile pozitif enerjiyi kolay kolay cezbedemezsiniz.


Ruh, egoyu bir enstrüman olarak yer yer kullanabilecek bilge dürtülere sahip iken, ego ruhun varlığına karşı tanımsızdır. Yani ego da lazım belli eșikleri geçerken.




O halde ruh nedir?
Ego nazarından çıkamayan kişi için ruh yokluk ve hicliktir. Ego o deneyime yaklaşınca onu böyle tanımlar. Ama bir kere hiç oldun mu aslında herşeyin tamamı da oluyorsun. İşte o zaman da egonun ne kadar ucuz birsey olduğunu anlıyorsun.

Çekim yasası kesin olarak var. Ama ruhunla çekersen var. Özümsemeyi başarırsan ve icselleștirebilirsen var.
Peki çok yoğun negatif düşüncelere maruz kaldığımızda hatta çoğunlukla istemsizce bile olduğu zaman nasıl bunlardan kurtarabiliriz kendimizi veya en aza nasıl indirgenir bu ?
 

Rhea

Kayıtlı Üye
Katılım
25 Nis 2017
Mesajlar
4,872
Tepkime puanı
7,824
Konum
Nirvana
İş
Witch
Cennete ya da cehenneme girmemiz bile çekim yasasına bağlanmış ayrıca.

Hangi enerjiyi çekiyorsak o enerjinin hakim olduğu bölgede ikamet edicez ölümden sonra.

Nası yani musallatlılar bir de öteki tarafta mı cehennemi yaşayacak :( Sonuçta pozitif enerji çalışmaları bizim gibilerde pek etkili olmuyor, bizden kaynaklanan bir sorun olduğundan değil bir rahat bıraksalar mutlu olucaz da..
 
Ü

Üye silindi 58480

Peki çok yoğun negatif düşüncelere maruz kaldığımızda hatta çoğunlukla istemsizce bile olduğu zaman nasıl bunlardan kurtarabiliriz kendimizi veya en aza nasıl indirgenir bu ?

Çok basit :
Negatif ile savaşmayı bırakarak.

Cahile bişey anlatmaya çalışmak gibidir negatif bir düşünce ile başa çıkmaya çalışmak. Kişi hem kendini paralar ama cahilin cehaleti sınır tanımadığı için biz debelendikçe bitap düşeriz.

Herkes kendini sorgulasın şimdi : Zırcahil biri ile tartișmaya girince kendinizi onun cehaletinden çekip alabiliyor musunuz yoksa o tartışmayı sebep alamayacağınızı bile bile garez beslemek için uzatıyor musunuz?

Son lafı söyleme takıntınız var mı mesela?

Eğer varsa kusura bakmayın ama vesvese ile de başa çıkamazsınız. Son lafı vesvesenin söylemesini kabuk edip duyarsız kalmayı öğrenmelisiniz.


Felak ve nas bu yüzden indi.
Biz şeytanı da negatif düşünceleri de kendimiz olarak yenemeyiz. Çünkü o sınırız negatiften destek alıyor. Biz anca yuzcevirerek emin olabiliriz. Başka yolu yok.
 
Ü

Üye silindi 58480

Nası yani musallatlılar bir de öteki tarafta mı cehennemi yaşayacak :( Sonuçta pozitif enerji çalışmaları bizim gibilerde pek etkili olmuyor, bizden kaynaklanan bir sorun olduğundan değil bir rahat bıraksalar mutlu olucaz da..


Doğru.

Pozitif enerji çalışmaları musallatlı kişileri kasar. Pozitifi bir anda çok yüksek dozda alırsın, sevinir gibi olursun, aldanırsın ve o pozitif beynindeki bir karadelikten emilerek senden uzaklaștırılır. Hissiyat olarak yine onunla bașbașa ve düşük frekansta kalırsın. Bunu da sana bizzat beyninin kendisi yapar.

Daha doğrusu musallatın beynini senden daha iyi kontrol ettiği için güzel olan herseyi sana epifizin ile ters gösterir.

Güzel bir şeye istem dışı olarak ters bir algı ile bakarsın. Öyle algilarsın. Evreni düşük frekanslı algilarsın :(

İnsan kendi beyninin anca yüzde ikisini yönetebiliyor malesef. Musallatı ise beyninin büyük bir kısmına impulslar vererek ne yazık ki irade dışı yoğun bir ters algı ile hayata bakmanı sağlıyor.

Hayata ters açılardan, pislik gözü ile ve haram odaklı bakışın ise direkt olarak deneyimlerini şekillendiriyor.

Toplumda bu bilinmiyor. İnsan baș kötü olan şeytan faktörü ile yüzleşmek istemiyor. Çünkü bu cinler senden çıkmamak için senin aşk ve bağlanma dürtülerini de kendilerine bağlıyorlar. Bunu ifrit tayfası yapıyor. Yani senden Rukye ile cinlerin alınır alınmaz boşluğa düşebiliyorsun. İşte psikolojik destek anca bu yoğun metapsișik tehdit ortadan kalkınca ișe yarar.


Tabi bu ileri vakalar için geçerli. Bir anda cinnet geçirip kızına tecavüz eden babalar için. Çünkü hem Șehvetinden bağlanıyor hem kızını başkası gibi görüyor, hem de dayanmaya çalıştıkça beynine azap ediyorlar. Bazen de bile bile kızına tecavüz ediyor. Yoksa sıradan musallatlı biri beynini kontrol etmeyi öğrendikçe musallatı onu kendi rızası ile de terkediyor bazen. Çünkü beynini ters frekanslarla etkileyemedigini görüyor ve senden beslenemeyecek hale geliyor. Aç kalıyor ve başka beden bulmaya gidiyor işte.



Keşke toplumda daha çok bilinse bu konular.
Osmanlıda bu bilinir buna göre yaşanırdı. Yatsıdan Sonra sokağa cikilmazdi. Ağaç diplerine abdest bozulmazdı. Evdeki haşereler öldürülmez dışarı atilirdi. Bulaşık bırakılmazdı. Yeneceği kadar yemek piserdi. Tuvaletler disardaydi mesela. Şimdi cinlerin yuvalarını resmen evimize aldık. E namaz da yok. Zinasız evlilik te yok denecek kadar az. Evlenenler tövbe etmeden evleniyorlar ve dürtüsel kapıları açık kalıyor. Cinsel enerjilerini yine musallatları ile paylașıyorlar. Onlar yerken ve sex esnasında zihnine en çok ortak oluyorlar çünkü. Hatta olayı onlar başlatıyor ve sizi çoğu kez onlar bir araya getirip sizden tatlanıyorlar.

Bu da z jenerasyonun tehlikeli olmasını açıklayan bir diğer faktör artık.


Batı önce kutsal kitabını bozdu. Sonra demonlar serbest kaldı. Sonra onların adetlerini aldık. Şimdi de bu haldeyiz:

Cin demek yasak ?
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

Rhea

Kayıtlı Üye
Katılım
25 Nis 2017
Mesajlar
4,872
Tepkime puanı
7,824
Konum
Nirvana
İş
Witch
Doğru.

Pozitif enerji çalışmaları musallatlı kişileri kasar. Pozitifi bir anda çok yüksek dozda alırsın, sevinir gibi olursun, aldanırsın ve o pozitif beynindeki bir karadelikten emilerek senden uzaklaștırılır. Hissiyat olarak yine onunla bașbașa ve düşük frekansta kalırsın. Bunu da sana bizzat beyninin kendisi yapar.

Daha doğrusu musallatın beynini senden daha iyi kontrol ettiği için güzel olan herseyi sana epifizin ile ters gösterir.

Güzel bir şeye istem dışı olarak ters bir algı ile bakarsın. Öyle algilarsın. Evreni düşük frekanslı algilarsın :(

İnsan kendi beyninin anca yüzde ikisini yönetebiliyor malesef. Musallatı ise beyninin büyük bir kısmına impulslar vererek ne yazık ki irade dışı yoğun bir ters algı ile hayata bakmanı sağlıyor.

Hayata ters açılardan, pislik gözü ile ve haram odaklı bakışın ise direkt olarak deneyimlerini şekillendiriyor.

Toplumda bu bilinmiyor. İnsan baș kötü olan şeytan faktörü ile yüzleşmek istemiyor. Çünkü bu cinler senden çıkmamak için senin aşk ve bağlanma dürtülerini de kendilerine bağlıyorlar. Bunu ifrit tayfası yapıyor. Yani senden Rukye ile cinlerin alınır alınmaz boşluğa düşebiliyorsun. İşte psikolojik destek anca bu yoğun metapsișik tehdit ortadan kalkınca ișe yarar.


Tabi bu ileri vakalar için geçerli. Bir anda cinnet geçirip kızına tecavüz eden babalar için. Çünkü hem Șehvetinden bağlanıyor hem kızını başkası gibi görüyor, hem de dayanmaya çalıştıkça beynine azap ediyorlar. Bazen de bile bile kızına tecavüz ediyor. Yoksa sıradan musallatlı biri beynini kontrol etmeyi öğrendikçe musallatı onu kendi rızası ile de terkediyor bazen. Çünkü beynini ters frekanslarla etkileyemedigini görüyor ve senden beslenemeyecek hale geliyor. Aç kalıyor ve başka beden bulmaya gidiyor işte.



Keşke toplumda daha çok bilinse bu konular.
Osmanlıda bu bilinir buna göre yaşanırdı. Yatsıdan Sonra sokağa cikilmazdi. Ağaç diplerine abdest bozulmazdı. Evdeki haşereler öldürülmez dışarı atilirdi. Bulaşık bırakılmazdı. Yeneceği kadar yemek piserdi. Tuvaletler disardaydi mesela. Şimdi cinlerin yuvalarını resmen evimize aldık. E namaz da yok. Zinasız evlilik te yok denecek kadar az. Evlenenler tövbe etmeden evleniyorlar ve dürtüsel kapıları açık kalıyor. Cinsel enerjilerini yine musallatları ile paylașıyorlar. Onlar yerken ve sex esnasında zihnine en çok ortak oluyorlar çünkü. Hatta olayı onlar başlatıyor ve sizi çoğu kez onlar bir araya getirip sizden tatlanıyorlar.

Bu da z jenerasyonun tehlikeli olmasını açıklayan bir diğer faktör artık.


Batı önce kutsal kitabını bozdu. Sonra demonlar serbest kaldı. Sonra onların adetlerini aldık. Şimdi de bu haldeyiz:

Cin demek yasak ?

Cehennem konusunda öyle düşünmüyorum musallatlılar sadece negatif düşündükleri için neden cehenneme gitsinler, eğer öyleyse kara büyücülere biz de saldıralım aynısıyla, neden sabrediyoruz o zaman ne anlamı var :)
 
Ü

Üye silindi 58480

Cehennem konusunda öyle düşünmüyorum musallatlılar sadece negatif düşündükleri için neden cehenneme gitsinler,

Düşüncelerine göre değil ki cehenneme gitmek. Amellerine göre.

Düşüncede kalırsa mesul değilsin bile düşüncelerinden.
Ama kötü düşüncelerinden bağ kesemedikçe de o düşüncelerin amele geçirilme dürtüsünü arttırır. Sorun orda.


Ayette şeytanın adımlarını izlemeyin diyor. Şeytana uymayın demiyor. Adımlarını izlemeyin diyor. Yani şeytanın adımları ne? E vesvese. Yani düşünce bozukluğu ile gelen paket senaryolar.

Şeytanın adımlarini izlemek once kötü düşüncelere kulak kabartarak başlar. Sonra da zaten harici gelen dürtüleri de kendinden bilirsin ve durduramazsın. İleri vakalarda öyle düşünsel bozukluklar olur ki ellerini yanlış bir şey yapmasın diye arkada tutmaya kendini zorlarsın o derece.


Ama düşüncede kaldıkça sıkıntı yok. Düşüncelerini yönetme sanatına zaten iman diyoruz.
 

yare-i yarim

Moderator
Katılım
10 Ocak 2013
Mesajlar
2,247
Tepkime puanı
879
İş
Sanatsal tablolar oluşturmak/Mutfak eşyaları dalında ticaret
Herkese Merhaba.
Benim merak ettiğim ama emin olamadığım bir konu var , gerçekten çekim yasası var mı? Mesela bir süredir olumlamalar yapmaya çalışıyorum hayatıma güzellikleri çekmek için daha iyi hissetmek için . Yani gerçekten düşündüğümüz ve dile getirdiğimiz şeylere dönüşür müyüz?? İnternette bunlarla alakalı çok fazla bilgi var ama yine de merak ettiğim için sormak istedim
Gerçekten düşündüğün şeye dönüşürsün evet ama bu anlık düşüncede olan şeyler değildir.Bilinçaltının derinliklerinde varolan inanç kalıpları ile alakalı bir durumdur
 

Sarcasm

Kayıtlı Üye
Katılım
2 Tem 2020
Mesajlar
13
Tepkime puanı
11
Konum
İstanbul
Gerçekten düşündüğün şeye dönüşürsün evet ama bu anlık düşüncede olan şeyler değildir.Bilinçaltının derinliklerinde varolan inanç kalıpları ile alakalı bir durumdur
Bilinçaltını tamamen temizleyebilir miyiz? Yeniden sıfırdan şekillendirebilir miyiz eğer gerçekten her şey bizim elimizdeyse. Ama sanki kolay bir şey değil gibi geliyor
 

yare-i yarim

Moderator
Katılım
10 Ocak 2013
Mesajlar
2,247
Tepkime puanı
879
İş
Sanatsal tablolar oluşturmak/Mutfak eşyaları dalında ticaret
Bilinçaltını tamamen temizleyebilir miyiz? Yeniden sıfırdan şekillendirebilir miyiz eğer gerçekten her şey bizim elimizdeyse. Ama sanki kolay bir şey değil gibi geliyor
Temizleyebiliriz tabi ki ancak senin de dediğin kolay birşey değil.
Doğru bilgiler ışığında doğru analizler gerekiyor
doğru müdahaleler gerekiyor.
Telkin vermek işe yarayan birşeydir evet doğru ancak sana uygun telkin hangisi ?
Görünürde şikayetçi olduğun sorunun kökeninde ne var ?

Misal bir örnek vereyim.

Bir arkadaşım hayata karşı çok güvensizdi kötü birşey olursa dayanamayacağı korkusu yatıyordu içinde
6 ay boyunca DÜNYA BENİM İÇİN GÜVENLİ BİRYER telkini verdi bir gram işe yaramadı.
Ona yardımcı olmaya çalıştım çocukluk hikayesinde şu vardı
mizaç olarak hassas kırılgan narin bir yapıya sahip ve birazda annesine düşkündü
annesi 15 16 yaşlarındayken buna biz sana güveniyoruz kendi işlerini kendin yaparsın bize sormana gerek yok
demişler.Kızın o yıllarını biraz inceledik bu o mizaca sahip olan birisi için gücünün üstünde bir yüktü.
Kızın ifade ettiğine göre bu aşamadan sonra tek amacı annesini memnun etmek olmuştu ve her başarısız oluşunda kendi deyimiyle güçsüzlüğümü idrak ettim ben ailemin güvenebileceği kadar başarılı birisi değilim cümleleri hakim olmuş hayatına.

Bu bilgiler ışığında kızın durumuna uygun telkinler belirledik
1.5 ayda düzeldi.

Umarım aydınlatabilmişimdir sizi
 

Sarcasm

Kayıtlı Üye
Katılım
2 Tem 2020
Mesajlar
13
Tepkime puanı
11
Konum
İstanbul
Temizleyebiliriz tabi ki ancak senin de dediğin kolay birşey değil.
Doğru bilgiler ışığında doğru analizler gerekiyor
doğru müdahaleler gerekiyor.
Telkin vermek işe yarayan birşeydir evet doğru ancak sana uygun telkin hangisi ?
Görünürde şikayetçi olduğun sorunun kökeninde ne var ?

Misal bir örnek vereyim.

Bir arkadaşım hayata karşı çok güvensizdi kötü birşey olursa dayanamayacağı korkusu yatıyordu içinde
6 ay boyunca DÜNYA BENİM İÇİN GÜVENLİ BİRYER telkini verdi bir gram işe yaramadı.
Ona yardımcı olmaya çalıştım çocukluk hikayesinde şu vardı
mizaç olarak hassas kırılgan narin bir yapıya sahip ve birazda annesine düşkündü
annesi 15 16 yaşlarındayken buna biz sana güveniyoruz kendi işlerini kendin yaparsın bize sormana gerek yok
demişler.Kızın o yıllarını biraz inceledik bu o mizaca sahip olan birisi için gücünün üstünde bir yüktü.
Kızın ifade ettiğine göre bu aşamadan sonra tek amacı annesini memnun etmek olmuştu ve her başarısız oluşunda kendi deyimiyle güçsüzlüğümü idrak ettim ben ailemin güvenebileceği kadar başarılı birisi değilim cümleleri hakim olmuş hayatına.

Bu bilgiler ışığında kızın durumuna uygun telkinler belirledik
1.5 ayda düzeldi.

Umarım aydınlatabilmişimdir sizi
Bazen kendi kendime enerjimi o kadar iyi tutmak için çaba veriyorum ki işe de yarıyor ayrıca ama bunun uğrunda bazen kendimi çok zorluyorum ama iyi olduğum hal de birden en ufak bir negatif enerji sanki tüm o çabayı alıp her şeyi yıkıyor. Pozitif düşünmek için bu kadar çaba sarfederken , negatif niye bu kadar beni kolay ele geçirebiliyor? Bu sefer acaba sorun ben de mi diye düşünüyorum . Ve böylece negatif negatifi açıyor gerçekten . Zor bir durum gerçekten. Güçlü bir insan olmak ve duygularını kontrol edebilmek nasıl bir his çok merak ederim
 

nurumm

Kayıtlı Üye
Katılım
26 Nis 2018
Mesajlar
1,153
Tepkime puanı
1,636
Yaşadıklarımdan,tecrübeden yola çıkarak söyleyecek olursam kesinlikle var.Mesela biten bi ilişkim vardı tekrardan başlayacağını o kadar çok hissediyordum ki burda bitemez diye o kadar şartlandırmıştım ki kendimi ( takıntılı bir innsan değilimdir sildim mi siler geçerim) sürekli de düşünüyorsunuz doğal olarak karşıdaki insanı ve aynı hafta içinde 3 defa trafikte karşınıza çıkıyor şaka gibi koskoca şehirde aynı semtlerde aynı civarda oturmadığınız halde ;) pozitif enerjiyi çekmek gerçekten daha zor istemekten geçiyor bu durum inancı zerre kırmadıgın takdirde gerçekleşiyor ama kırmadıgın takdirde ;))))
 

Sarcasm

Kayıtlı Üye
Katılım
2 Tem 2020
Mesajlar
13
Tepkime puanı
11
Konum
İstanbul
Yaşadıklarımdan,tecrübeden yola çıkarak söyleyecek olursam kesinlikle var.Mesela biten bi ilişkim vardı tekrardan başlayacağını o kadar çok hissediyordum ki burda bitemez diye o kadar şartlandırmıştım ki kendimi ( takıntılı bir innsan değilimdir sildim mi siler geçerim) sürekli de düşünüyorsunuz doğal olarak karşıdaki insanı ve aynı hafta içinde 3 defa trafikte karşınıza çıkıyor şaka gibi koskoca şehirde aynı semtlerde aynı civarda oturmadığınız halde ;) pozitif enerjiyi çekmek gerçekten daha zor istemekten geçiyor bu durum inancı zerre kırmadıgın takdirde gerçekleşiyor ama kırmadıgın takdirde ;))))
Bazen bir şeyin sana gelmesi için enerjiyi serbest bırakmalısın da derler.. ?
 

nurumm

Kayıtlı Üye
Katılım
26 Nis 2018
Mesajlar
1,153
Tepkime puanı
1,636
Bazen bir şeyin sana gelmesi için enerjiyi serbest bırakmalısın da derler.. ?
Merhabalar,sarcasm evet söyledikleriniz çok doğru, işte insanın elinde olan bişey değil mesela bu hem istemek hem rahat relax olmak rahat olduğun noktalarda istemiyorsun çok istediğin noktada da relax olamıyor insanoğlu, dengeyi kurmak gerekiyor.Bu durum uygun olan rituellerle aşılabiliyor özüne de bakacak olursak duygu ve düşünce akışını çok iyi dengelemek şart ...
 
Üst