Büyü yaptırmak istiyorum..

Metanoia

Kayıtlı Üye
Katılım
4 Tem 2018
Mesajlar
75
Tepkime puanı
113
Çok ilginç biraz okudum ve etrafımda bu davranış modeline uyan 3 aile var üçünde de kadınlar ekonomik özgürlüğe sahip. Bu durum hastalık olarak tanımlanmış. Alkolik eşini terk etmeyen yuvam yıkılmasın çocuğum babasız kalmasın diyen insanlar aslında rahatsız. Ben bu durumun kültürel olduğunu düşünürdüm.
Kültürel etkiyi yadsımayın bence, kendi ailemden biliyorum. Erkek egemen bir toplumuz, özellikle yaşlı nesil bu şekilde yetiştirilmiş zaten. Erkektir, babadır yapar şeklinde. Ben anneme bu konuda çok kızıyorum, maddi bağımsızlığa sahip kültürlü bir kadın olmasına ve babamla arasında başından beri bir sevgi bağı olmamasına rağmen evliliğini sonuna kadar sürdürmeyi seçti. Sonuç olarak hem kendi hayatı hem çocuklarının hayatı hem de dolaylı yoldan sorunlara sebep olan kişi babam olmasına rağmen onun da hayatı nihayetinde mahvolmuş oldu. Ne gerek vardı bu kadar zorlamaya diyorum anneme hep, haklısın diyor ama yine olsa yine aynısını yapar eminim. Kültür ve yetiştiriliş çok önemli bir konu. Yeni nesil bu tarz konularda çok daha bilinçli bence.
 

zero

Kayıtlı Üye
Katılım
13 Haz 2010
Mesajlar
18
Tepkime puanı
6
Çok ilginç biraz okudum ve etrafımda bu davranış modeline uyan 3 aile var üçünde de kadınlar ekonomik özgürlüğe sahip. Bu durum hastalık olarak tanımlanmış. Alkolik eşini terk etmeyen yuvam yıkılmasın çocuğum babasız kalmasın diyen insanlar aslında rahatsız. Ben bu durumun kültürel olduğunu düşünürdüm.

Rahatsızlık kısmı hariç yazdıklarınız doğru.

Rahatsızlık yorumunuzu şu an ki zamanda böyle düşünmeniz normal, ama Allahtan umut kesilmez diye bakış açısı ile katlanılmış bi sorun bu. Kültürel kısmı sonuna kadar doğru. Köyde büyümüş yetişmiş bi kadının boşanıcam demesi neredeyse imkansız. Ki psikolojik olarak da annem o güçte hiç bi zaman olmadı.
 

Absoluta Virtute

Kayıtlı Üye
Katılım
29 Eyl 2020
Mesajlar
2,656
Tepkime puanı
6,019
Çok ilginç biraz okudum ve etrafımda bu davranış modeline uyan 3 aile var üçünde de kadınlar ekonomik özgürlüğe sahip. Bu durum hastalık olarak tanımlanmış. Alkolik eşini terk etmeyen yuvam yıkılmasın çocuğum babasız kalmasın diyen insanlar aslında rahatsız. Ben bu durumun kültürel olduğunu düşünürdüm.
Zaten bizim psikolojik rahatsizliklarimiz bulunduğumuz ortam, yaşadığımız çevre sayesinde olmuyor mu?

Size bir örnek vereyim. İki tane bayan tanirdim biri uluslararası ilişkiler diğeri İngiliz edebiyatı mezunu. İkisi de ingilizce konuşamıyordu. Mükemmel yazisiyorlardi, ama konuşamıyordu. Sebebi türk toplumda insanların yabancı dil telafuzlariyla dalga geçmeleri. Bu hanımların asıl yapması gereken bir psikologa gidip bu rahatsızlıktan kurtulması. Ama türk toplumdaki insanlar psikologa gitmekten utanıyorlar. Halbuki utanmasalar, hayat çok kolaylaşır.
Psikoanaliz hepimize gerekli olan bir şey. Kusursuz psikolojiye sahip olan tek bir insan yok.
 

nurumm

Kayıtlı Üye
Katılım
26 Nis 2018
Mesajlar
808
Tepkime puanı
1,100
Bu durum hastalık olarak tanımlanmış.
Şöyle de bir durum var hastalıktan ziyade mi dersiniz yada yine onu da hastalığa mı bağlamak gerekir bilemiyorum ama karşımdaki insanı seviyorum boşansam ne yapacam gözümü açtım onu gördüm gibi.Ömrünü tek bir insanla geçirmiş olan kadınlar da bu genelini bakın okumuş yada okumamışla alakası yok % 90'ı böyledir.Bu günümüzde okuyan kesim bi sosyal çevre edindiği için haliyle hayatında evleninceye kadar tek erkek olmamış oluyor böyle olunca resti çekebiliyor.Hayatını tek erkekle kısıtlayan kadınlar bu durumu maalesef aşamıyor.
 

Alakan

Kayıtlı Üye
Katılım
20 Tem 2022
Mesajlar
733
Tepkime puanı
1,380
Şöyle de bir durum var hastalıktan ziyade mi dersiniz yada yine onu da hastalığa mı bağlamak gerekir bilemiyorum ama karşımdaki insanı seviyorum boşansam ne yapacam gözümü açtım onu gördüm gibi.Ömrünü tek bir insanla geçirmiş olan kadınlar da bu genelini bakın okumuş yada okumamışla alakası yok % 90'ı böyledir.Bu günümüzde okuyan kesim bi sosyal çevre edindiği için haliyle hayatında evleninceye kadar tek erkek olmamış oluyor böyle olunca resti çekebiliyor.Hayatını tek erkekle kısıtlayan kadınlar bu durumu maalesef aşamıyor.
Aslında ne sosyal çevre ne eğitim temel sebebi çocukluğa dayanıyor hatta bebekliğe. Anne baba ile kurulan ilişkiler belirleyici oluyor. Örneğin ilk altı ayda anneden bir şekilde kopan ( dönemsel bir kopuş dahi olabilir illa bırakıp gitmesi değil) bebeklerde şefkat, güven, sevgi eksikliği görülüyor. Bu örneklerin sayısını arttırabilirsiniz. Bu eksiklik ilerleyen yaşlarda partner seçimlerine de yansıyor. Güvene dayalı ilişkiler kurmakta zorlanıyorlar. Bu iki şekilde olabilir:
1. Bilinçaltındaki kaygı sebebiyle gerçekten güvenemeyeceği partnerlere yönelir
2. Partneri güvenilirdir fakat kişi bir türlü güvenemez ve ilişkiyi sorunlu bir hale dönüştürür. Kendini gerçekleştiren kehanet gibi.
Bu örneği başka duygulara da uyarlayabilirsiniz.
Kısaca anne baba ile çocuklukta kurulan ilişki ve iletişim ileride ilişkilerimizi bağımlılıkla mı bağlılıkla mı kuracağımızı belirliyor.
Konu hakkında daha fazla bilgi edinmek isteyen olursa ilişkilerde bağlılık türlerini araştırabilir. Daha derin bilgi istiyorum diyen olursa Freud'un çocukluk dönemi ile ilgili yaklaşımlarını araştırabilir.
 

Alex06

Kayıtlı Üye
Katılım
16 Kas 2015
Mesajlar
490
Tepkime puanı
1,009
Şöyle de bir durum var hastalıktan ziyade mi dersiniz yada yine onu da hastalığa mı bağlamak gerekir bilemiyorum ama karşımdaki insanı seviyorum boşansam ne yapacam gözümü açtım onu gördüm gibi.Ömrünü tek bir insanla geçirmiş olan kadınlar da bu genelini bakın okumuş yada okumamışla alakası yok % 90'ı böyledir.Bu günümüzde okuyan kesim bi sosyal çevre edindiği için haliyle hayatında evleninceye kadar tek erkek olmamış oluyor böyle olunca resti çekebiliyor.Hayatını tek erkekle kısıtlayan kadınlar bu durumu maalesef aşamıyor.
Öğrenilmiş çaresizlik diyebilir miyiz
 
Üst