Aşk üzerine parapsikolojik sohbetler

URUMHAMATAHAYİL' Alıntı:

Aşkı tanımama, onu Ahlak çevresinde değerlendirme hatalı olan. Toplumsal normlara oturmak kadına erkeğe bir rol model verip ona göre aşkı yaşamasını beklemek aşkın doğasından çıkmasına sebep. Şengör’ün bence asıl açıklaması bu altında toplumun aşka yüklediği değeri eleştirdiğini düşünüyorum.

aşk aşktır bu kadar.

toplumsallaşma adı altında aşka o kadar kural eklendiki aşk aşk olmaktan çıktı, hayatta kalmak için üremek için bir araç bir yalan olarak kullanılmaya başlandı.

hayatında hiç aşkı tatmadan 13 yalında çocukken evlendirilen hayatı boyunca çocuk yapması, çocuklara bakması, eşine bakması, eşinin ailesine bakması için yetiştirilen bir kadın. Ne aşkı bilir ne de cinselliği ona göre aşk çocuk yapmak ve o toplumda o toplumun istediklerine uymak zorunda kaldığı yani hayatta kalmak için Eşini sevmek zorunda olduğu bir kavramdan öteye gidemez

Genişletmek için tıkla ...

Bu bağlamda yaşı 18 olmasa bile ergenlik dönemine erişmiş biri ortalama kaç yaş büyük biriyle beraber olabilmeli?

acid' Alıntı:

Yükselenimi bilmiyorum ama bu konu üzerine İkizler olabilir miyim diye düşünmedim değil. Hormonal olarak da aynı anda birden fazla kişiye his beslemek mümkün bence. Ya da duyguları karıştırıyor da olabiliriz. Benzer durumları çok defa yaşadım. Kontrol edemediğimde ise sosyal yaşamı daralttım. Duygusal ilişkilerde bu durum dengesizlik yaratabiliyor çünkü.

Genişletmek için tıkla ...

İşte ben de kaçınırım bu durumdan direk önüne geçerim iş yerinde ya da arkadaş ortamında tabiri caizse odun gibiyim karşı cinse karşı bazen kendimi kadın gibi ya da dişi hissetmiyorum cinsiyetsiz hissediyorum bakımlı olmayı sevdiğim halde. Bir yerlerde bir tıkanıklık var sanırım.

URUMHAMATAHAYİL' Alıntı:

?????

evrene ve zaten herkese istediği kadar ışığını veriyor, gelmediğini düşünüyorsanız isteme şeklinde sorun olabilir.

Yani elektrikler kesik değil pirizi bir kontrol edin

Genişletmek için tıkla ...

Yok dileklerimde ben de başarılıyım(en azından şimdilik) da sizinki yoda gibi mübarek

blessedwithlove' Alıntı:

İşte ben de kaçınırım bu durumdan direk önüne geçerim iş yerinde ya da arkadaş ortamında tabiri caizse odun gibiyim karşı cinse karşı bazen kendimi kadın gibi ya da dişi hissetmiyorum cinsiyetsiz hissediyorum bakımlı olmayı sevdiğim halde. Bir yerlerde bir tıkanıklık var sanırım.

Genişletmek için tıkla ...

Yani bu önemli bir konu tabi cinsiyetsiz hissetmenize sebep olan durum bulunup düzeltilmeli zira duygusal sorunlar yanında fiziki sorunlara da yol açabiliyor.

URUMHAMATAHAYİL' Alıntı:

ertesi gün yazdığım gibi bir insanla ile o parkta tanıştım ve çok uzun yıllar çok güzel bir beraberliğim oldu.

Genişletmek için tıkla ...

Forumda birinin paylaştığı bir şey vardı kişi içini dökerek dileği kağıda yazıp sonra yakıp akarsuya atıyordu, yorumlarda pek çok kişi dileğinin gerçekleştiğini yazmıştı o geldi aklıma bunu okuyunca. 1 gün gibi sürede bu kadar hızlı gerçekleşen büyük dileğim çok azdır, dileğimin ifadesinde şimdiye kadar çok özendiğimi söyleyemem ama haftalar içinde çok olumlu sonuç aldığım oldu. Etkenlerin ne olduğunu anlamaya çalışıyorum, hızlı gerçekleştiğinde hayatımda farklı olan neydi gibisinden.

blessedwithlove' Alıntı:

İşte ben de kaçınırım bu durumdan direk önüne geçerim iş yerinde ya da arkadaş ortamında tabiri caizse odun gibiyim karşı cinse karşı bazen kendimi kadın gibi ya da dişi hissetmiyorum cinsiyetsiz hissediyorum bakımlı olmayı sevdiğim halde. Bir yerlerde bir tıkanıklık var sanırım.

Genişletmek için tıkla ...

Cinsiyetsiz ya da üçüncü cinsiyette hissetme çok karmaşık bir durum. Bedenimden rahatsız değilim, gayet de memnunum ama bu durumu ben de yaşıyorum. Sorun mu değil mi onu da bilmiyorum. Toplumsal atanmış cinsiyet rolleri açısından da problem yaşamak mümkün. Yaşadığım psikolojik sorun bu konuda toplum yüzünden. Kızılderililerde de toplumsal cinsiyetler ikiden f

URUMHAMATAHAYİL' Alıntı:

Kişi aynı anda iki insanı normal olarak sevebiliyorsa, özel manasa sevebilir. Yani aşk dediğimiz şey ilk tek kişiye olacak diye bir şey yok. Lakin bu durum maalesef çok çirkin karşılanıyor insanlar tarafından. Başıma hiç gelmedi ama başkası yaşadığı ya da anlattığı zaman da bana anormal gelmiyor

Genişletmek için tıkla ...

Poligami kısmına kadar ben de normal karşılıyorum. Ama bunu ifade edebilmek büyük sorun. Burada söyleyebilmişimdir sadece bazı şeyleri. İnsanlar etiketliyor çirkinleşiyor ancak özel anlamda farklı hisler beslenebilir birliktelik olmasa da. Hayatımda böyle insanlar da var.

URUMHAMATAHAYİL' Alıntı:

Seneler seneler seneler önce ?

bir parkta oturmuştum
Aşk üzerine isteklerimi yazdım bir kağıda
Tüm ayrıntıları ile şöyle olsa böyle olsa
Tabi gencim o zamanlar ?
Neyse yazdım ve kapattım ajandamı evime gittim.

ertesi gün yazdığım gibi bir insanla ile o parkta tanıştım ve çok uzun yıllar çok güzel bir beraberliğim oldu.

Bunu niye anlattım sizin de böyle hikayeleriniz var mi

Genişletmek için tıkla ...

Sorum aşk konusuyla pek alakalı olmayabilir ancak yine de soracağım dayanamadım.

Siz yazdığınız için mi öyle biriyle karşılaştığınızı düşünüyorsunuz yoksa karşılaşacağınız için mi o parka gidip yazdınız?

Bence zaten o kişiyle buluşacaktınız bir önsezi, içe doğma gibi bir şey olmuş. Ben hayat deneyiminin herkes için belirli olduğunu, yaşanıp bittiğini düşünüyorum. Yani gelecekte yaşayacaklarımız aslında çoktan oldu gibi. Belki fikrim değişebilir sonradan

Darkon' Alıntı:

Sorum aşk konusuyla pek alakalı olmayabilir ancak yine de soracağım dayanamadım.

Siz yazdığınız için mi öyle biriyle karşılaştığınızı düşünüyorsunuz yoksa karşılaşacağınız için mi o parka gidip yazdınız?

Bence zaten o kişiyle buluşacaktınız bir önsezi, içe doğma gibi bir şey olmuş. Ben hayat deneyiminin herkes için belirli olduğunu, yaşanıp bittiğini düşünüyorum. Yani gelecekte yaşayacaklarımız aslında çoktan oldu gibi. Belki fikrim değişebilir sonradan

Genişletmek için tıkla ...

zaten tanışacağım için olduğunu düşünüyorum.

Tam da Lacan’ın “Aşk” üzerine seminer notlarını okurken bu başlığın denk gelmesi hoş oldu.. Aşk evvela -biyolojik itkileri- bir kenara bırakırsak bilinçdışının görüngüsü olan “arzu”nun çocuğudur. Nitekim aşk için en güzel tanım “tekrarlanan arzu”dur. Lacan bu durumu “Aşk; sahip olmadığın bir şeyi, onu senden istemeyen birine vermeye çalışmaktır.” sözü ile çok hoş bir şekilde tanımlıyor.

Kanımca aşk, öznenin “kendi totemini “ projekte ettiği öteki üzerinden “ben” idrakine imkan sağlayan bir çevrimdir. Kısaca, “ben”in “kendi ontolojik farkındalığını” öteki üzerinden idrak ettiği bir ayna vazifesi görür. Bu sebepledir ki “ben kimim?” sorumuzun yanıtının saklı olduğu ya da bu sorumuza yanıt verebilecek kişiye aşık oluruz. Tabi aşık kendine ne kadar körse kendini projekte ettiği maşuğuna da o kadar kördür de. Mesele de burada düğümleniyor zaten Ama aşkın idea olarak “kendinde ne olduğu”dan bahsedeceksek eğer; Bu, idraki bilginin değil işraki bilginin meselesidir. Zira formel dilin imkanları ile ifade edilemez, sadece sezilebilir ve semboller vasıtasıyla iletilebilir.

URUMHAMATAHAYİL' Alıntı:

Cuma günü akşam 22:00 da
Her cuma sorular üzerine sohbet edeceğiz.

canlı yayının yazılı versiyonu gibi daha sonra böyle sohbetleri sosyal medya da canlı yayın olarak yapmayı planlıyorum.
Cuma Venüs günü olduğu için Venüs aşkın sembolü olduğu için bu konu ile başlamaya karar verdim .

Sorularımızı Anlatmak paylaşmak istediklerimizi hazırlayalım

Genişletmek için tıkla ...

Aşk için yapılan yada başkasına yaptıralan büyülerin zamanı ne zamandır bunu nasıl anlarız kadersel etki tam olarak denir geri döndürme yada kişinin iradesine hükmetmek nedenn bu kadar zor ve yaptığım /yaptırdığım büyüler tutmuyor

derdibilinmez' Alıntı:

Aşk için yapılan yada başkasına yaptıralan büyülerin zamanı ne zamandır bunu nasıl anlarız kadersel etki tam olarak denir geri döndürme yada kişinin iradesine hükmetmek nedenn bu kadar zor ve yaptığım /yaptırdığım büyüler tutmuyor

Genişletmek için tıkla ...

Kişisel hesaplamalar yapılıyor bunun için. Genel bir zaman ise en iyi zaman cuma günü ( Venüs günü) Venüs saatidir.

Varlıklar için bir zaman çizgisi vardır. Bu zaman çizgisinin bir başlangıcı ve sonucu vardır. Bu başlangıç ve son içinde izlediği yollar var. Zaman diğer tüm var olanlar etkileşim içinde olarak yaşamakta olan için olasılıklar sistemi meydana getirir, bu olasılıklar diğer olasılıklarında etkisi ile kişinin kadersel etkisini oluşturur.

Basit bir örnek vereyim.

ben İstanbul da yaşacağım diyelim. Hiç istemiyorum ve böyle bir adım atmıyorum.
Benim x insanı ile tanışmam gerekiyor, bu x insanı merdinde yaşıyor. O x insanı İstanbul’da yaşamayı çok istiyor ve bunun için çabalıyor. Zaman seçimlerimiz ve diğer her etki ile birlikte x insanı ile tanışmam gerekli yolları hazırlıyor, o x insanı İstanbul’a yerleşiyor ve beni de oraya çekmeye başlıyor. Sonuç olarak x insanı ile tanışabilmem için bir şekilde İstanbul’a gidiyorum ve bu olasılığı gerçekleştiyorum.

buna benzer milyonlarca olasılık var ve bunlar diğer Herşeyin etkisi ile birleşerek gerçekleşmesi sağlanmış oluyor.

hayat ağacı sembolizmine bir bakın, yüzlerce dal be kök sürekli devinin halinde birbirleri ile birleşir. Geçmiş şimdiki zaman ve gelecek zaman birbirini milyonlarca yol ile etkiler. Bu süreç kadersel etkidir.

Kendimiz dışında bir başkasına hükmetmek gerçekten zordur.

kadersel etkisi
Seçimleri
İstek ve hayalleri
Duaları
Niyetleri
Bizden farklıdır
O insanla olan bizim bağımız o insanın başla insanlarla olan bağı vardır
Etkilenmesi gereken yüzlerce unsur var.

diyelim ki ben x insanı ile aşk yaşadım ve bitti Lakin ben o kişi ile olmaya devam etmek istiyorum, dünyevi yollar ile olmadı ben de metafizik güçleri kullanmaya karar verdim.
Geri döndürme tılsımı yaptım ve geri döndü.

Geri döndürme tılsımı yaptım ve geri döndü.
Çünkü benim o kişi ile yaşayacaklarım bitmedi, olasılıklar içinde zaten bu olay vardı, iki taraf da birbirine aşıktı zaten Lakin bazı olaylar bu ayrılığa sebep olmuştu bu sebep önemsizleşti ve etkisini kaybetti ve geri döndürme çalışmam başarıya ulaştı.

diyelim ki başarıya ulaşmadı.

çalışma zamanı, çalışma şekli ve geriye kalan herşey doğru, eksik yok hata yok

Tüm olasılıklar bitmiştir
Kişiler için daha büyük ve güçlü olasılıklar açılmıştır
Yani kadersel etki devreye girmiştir.

diyelim ki kadersel etki de sorun yok

çalışma hatalıdır
Çalışma eksiktir
Çalışma yanlış zaman da yapılmıştır
Çalışma gücü yetersizdir
Çalışmanın gücü fazladır
Vs vs vs

aşk kendi başına çok güçlü bir etmen veçalışmaları çok zor ve bu yüzden çok karmaşık
Bazen tek bir düşünce ve duygu bile yapılan tüm çalışmaları olumsuz etkileyebiliyor

diyelim ki herşey tamam tüm çalışmalar eksiksiz yapıldı evren de çalışmadan yana
Kişi de ben ..... olayı unutamıyorum ve affedemiyorum diye bir kod var. Bu tekrar ediyor. Çalışma fayda ediyor, kişinin kalbi ısınıyor düşünceleri iyiye doğru gidiyor Lakin bu kod kendi kendine geri sarıyor ve kişinin kendisini engellemesine sebep oluyor. Bu kod temizlenmiyor, tüm çalışmalar bu yüzden işe yaramıyor. Çalışmaların da bir ömrü var ve etkisi geçmeye başlıyor. O yüzden tüm olasılıklar dikkatlice hesaplanmalı ve ona göre çalışmaya başlanmalı. Lakin medyum için de çok zor bir durum. Çok fazla emek ve maliyet gerektirir. Karşı tarafın psikolojik olarak hazır olması, maddi gücünün ve sabrı olması gerekiyor. Medyuma yalan söylemesi ve onun söylediklerin de çıkmaması gerekiyor. Çok hassas bir döngü olduğu için yapılacak bir hata herşeyi mahvedebilir.

sözde medyumlar ile zaten bu iş en başta olmaz. Maalesef sözde medyumlar yüzünden insanlarında güveni kalmadı, herşey çok pahalı, hayat hızlı vs derken bu tür çalışmaları doğru düzgün yapabilme dünyevi sebeplerle de iyice zorlaşıyor

Aşık çiftler sevgisini dile getirmek için birbirlerine "kendimi kaybediyorum, aklımı başımdan alıyorsun" gibi cümleler kurarlar. Ya da beni büyülüyorsun tarzında.
En büyük nimetlerden biri akıl iken aklını kaybettiğini söylüyor yaninda mesela...
Yani bana garip, ters geliyor. Birlikte olduğun zaman aklını tıkır tıkır çalıştıran, kendini bulduğun, seni kendine getiren kişiyi tercih etmeleri gerekmez mi? Şey olarak sorayım, bu gibi cümlelerin ardında aslında yatan nelerdir?

Aklım var ama yanındayken pert oluyor?

Deli gibi davranıyorum çünkü ne halt yiyeceğimi bilmiyorum demek yerine olabilir. Saçmalama özgürlüğü kazanmak için olabilir.

yoksa gayet 7 ile 8i çarpamayan, cumhuriyet tarihini hatırlamayan insanlar; ay hayatım 4 ay 8 gün 13 saat 26 dakika önce üstüne kırmızı tişört varken sana Seni seviyorum demiştim de sen bana 3 saniye geç cevap vermiştin düşünmüştün o zaman beni sevmiyor muydun diye sorabiliyor.

aşk kesinlikle akıl açıyor ?

Aisling' Alıntı:

Aşık çiftler sevgisini dile getirmek için birbirlerine "kendimi kaybediyorum, aklımı başımdan alıyorsun" gibi cümleler kurarlar. Ya da beni büyülüyorsun tarzında.
En büyük nimetlerden biri akıl iken aklını kaybettiğini söylüyor yaninda mesela...
Yani bana garip, ters geliyor. Birlikte olduğun zaman aklını tıkır tıkır çalıştıran, kendini bulduğun, seni kendine getiren kişiyi tercih etmeleri gerekmez mi? Şey olarak sorayım, bu gibi cümlelerin ardında aslında yatan nelerdir?

Aklım var ama yanındayken pert oluyor?

Genişletmek için tıkla ...

Kadın aşkını pek detaylı araştırmadım ama erkeklerde aşık olunca frontal korteks dediğimiz üst beyin aktivitesi çok azalıyor. İlkel beyin denilen limbik sistem söz sahibi oluyor. bknz: ferhat'ın şirin için dağ delmesi.

makssenberg' Alıntı:

Kadın aşkını pek araştırmadım ama erkeklerde aşık olunca frontal korteks dediğimiz üst beyin aktivitesi çok azalıyor. Limbik sistem denilen ilkel beyin söz sahibi oluyor. bknz: ferhat'ın şirin için dağ delmesi

Genişletmek için tıkla ...

Türkçe tercümesi cahil gibi mağara adamına dönüyorlar mi deseydim ?

Link yasak olabilir diye atmadım ama özet kısmı bırakayım

"Aşık olduğumuzda, beynimizin olumsuzlukları gören bölümleri aktive olmuyor. Yani aşkın gözü gerçekten kör. Aşık olduğumuzda beynimizin muhakeme ve yargılama yapan bölümleri de çalışmıyor. Fakat aşk; beynimizde güven, inanç ve ödüllendirme fonksiyonlarını aktifleştiriyor” Uzman Psikolog Selin Karabulut

Medea' Alıntı:

"aşık olduğumuzda, beynimizin olumsuzlukları gören bölümleri aktive olmuyor.

Genişletmek için tıkla ...

Hep o oksitosin denen meret :d Aile bağlarında da hep kötü kalpli yakınlarımızın hatalarını unutmamıza neden oluyor.

makssenberg' Alıntı:

Hep o oksitosin denen meret :d Aile bağlarında da hep kötü kalpli yakınlarımızın hatalarını unutmamıza neden oluyor.

Genişletmek için tıkla ...

Bende iyi bir davranışta hemen yelkenler suya iniyor. Aşk olarak değil genel manada. Sebebi oksitosin miymiş ?

Medea' Alıntı:

Bende iyi bir davranışta hemen yelkenler suya iniyor. Aşk olarak değil genel manada. Yine oksitosin yüzünden mi ?

Genişletmek için tıkla ...

Aşk haricinde annelerde(babalarda oluyor mu bilmiyorum) çocuklarına karşı ve kardeşler arasındaki bağda etkisi söz konusu. Aileden olmayan birine sarılınca da bir miktar salgılanır ama bahsettiğim büyük etki özellikle yakınlarda söz konusu.

Söylemeyi unuttum ekşi sözlükte bir kadın köpeğinin gözlerine baktığında sütünün geldiğinden bahsetmişti. Oksitosin anne sütü üretimiyle doğrudan ilişkili. Evcil hayvanlarla bağda da rolü var yani. Başka bir yazarla mesajlaşmamızdan bir kesit: https://i.hizliresim.com/5uGkKA.jpg