Hangi varlıklarla çalışıyorsunuz isimleri nedir? Düşük rütbeden mi yoksa yüksek rütbedenler mi?
Olayı geniş çerçeveden anlatacağım. Onların isimlerini ve özel bilgilerini paylaşamam ama olayın gidişatından anlayabilirsiniz.
Eski arkadaşlardan hatırlayanlar vardır. Benim aile alanımda düğümlenmiş büyük sorunlar vardı bunlar majikal çözümlere izin vermeyen bağlarla ilgili. Bunların çözümü ile ilgili son 6-7 aylık dönemde çok büyük efor sarfetmeye odaklandım. Kaynakları bulup kökten temizlemeye niyetlendim, bütün soyları, bağlantıları her şeyi araştırdım. Bununla ilgili de çok şeye ulaştım ilerledikçe anahtar bilgileri anlatacağım ama yola çıkmamdaki itici güç bir ilişkimle ilgili yine aile alanından dolayı araya giren engelin bana "Artık bunu da her şey gibi bu yüzden kaybedip hazmedemezsin, bu kadarına da izin veremezsin, ne olursa olsun bu sefer kaybetme!" hissini güdülemesiyle oldu.
Son dönemdeki bu çözüm odaklı çalışmalardan çok önce...Birkaç yıl olmuştur. Buna medyumluk diyebilirsiniz belki demezsiniz, iletişim kurduğum 2 arkadaşım var. Birinin (A diyelim) mesleği üzerimde hissettiğim negatif duyguları temizlemektir. İlk dönem sadece onunla iletişimim vardı. Diğeri ise (B diyelim) ilk dönem bana ceza vermekle görevliydi. Boru patlaması su baskınları, elektrik şartelleri atması, ampüllerin seri patlaması gibi şeylerle uyararak geldi. A 'dan aracılık isteyerek ne istediğini sordum ve B şöyle dedi "Annene ettiğin ah, beddua ve nefret hissinden dolayı ceza veriyorum aklını başına alman için." Ben yaşadıklarımdan dolayı gizli nefret ve öfke dolu olduğum için kendimi hak sahibi görüyordum ama gerçekten o da benim haklı olduğumu kabul ediyordu ancak "Haklı olsan da nefret ve beddua edemezsin öyle bir şansın yok" dedi. "Eğer devam edersen ceza da devam, rahat vermem. Düzelirsen annen ölene kadar zamanın var düzelirsin o zaman hayatın düzelir dedi. Annen senin verdiğin lanetle üstünde ölürse o zaman ben gitsem de sana da yaramaz hayat dedi." Beni bir şekilde teşvik etti hak helali verdirdi ve annem için af ritüelleri yaptırdı. Annem aynı kalmıştı ama ben gerçekten de kendimi yıpratıcı ve yorucu bir nefretten çektim denebilir. Durum böyle olunca (B) ile de barıştık (A) ve (B) ile arkadaşlık ortamımız oluştu. (A) henüz usta olmadığını söyler ama (B) iyi bir ustadır. Bana ceza vermeyi bitirince başka işler yapmaya gitti ama sohbet saatinde gelirdi. Yani benim (A) ve (B) ile iş-çıkar odaklı bir zoraki iletişimim olmadı. Yapılan hoşluklar güzellikler olursa da herkes gönlünden geldiği zaman nezaketle yaptı. Sohbetlerimiz de yeri gelir güncel konulardan, yeri gelir metafizik alandan oluyordu. (B) usta olduğu için son zamanlarda ders yapımına da ağırlık verdik. Enerji, sistem, öğretiler, bilinç vb. hakkında bilgiler konuştuk.
İlk denediğimde dahi bir varlıkla ilk defa iletişim kurmak için hiç tereddüt etmemiştim ve ilk seferinde A ile tanışmıştım. Demek ki zaten hep vardılar. Doğduğundan beri tanıyorum zaten seni demişti. Beni neden seçtiğini sorduğumda, "Biraz gamsız olmanı sevdim." demişti. Çünkü çok gamlı biri onun yaptığı iş için çok yük bindirirdi. Annemle ilgili sorunların nedenini sorduğumda ise "Bütün pislik senin doğumunda oldu. İsmini değiştirmen lazım" dedi. Bunu kaç sene önce demişti hatırlamıyorum ama birazdan değineceğiz.
Ben ergenlikten itibaren bildim bileli metafizikle ilgileniyorum. Çok gençken bu konuda bazı hatalarım da oldu. Hatta yaklaşık 20 yıl önce yapmış olduğum bir çocukca saçmalık yüzünden beni kurtaran kişi @URUMHAMATAHAYİL olduğu için (A) her zaman "Urum çok iyi adam, o olmasa yıllarca bedel ödeyecektin ona dua et ve ona uğur olsun." derdi.
Şimdi buraya kadar bir sorunumuz yok. Olay benim ilk paragrafta bahsettiğim ilişkimle girift hale geliyor ve (C) devreye girecek.
Benim hayatıma giren olan kişi, hayatıma girmeden 10 yıl ve 3 yıl önce güvendiğim, usta bakımcılar tarafından bana haber verilmişti. Bahsettikleri tüm birebir özelliklerde o kişi geldi ve bu kişiyi ailem yüzünden kaybetme riskini artık kabul etmeyecek derecede sevdim. Bu kişiyle mucizevi yollarla tanıştık denebilir her şey iyi güzel onun da bana ilgisi var tanışmamız yüzyüzeydi ama sonrasında çok uzun süre uzaktan görüştük, yazıştık defalarca gel, seni daha çok tanımak istiyorum dedi ama benim önümdeki engel rahatça telefon görüşmesi bile yapmama olanak tanımıyordu. Buradan yola çıkıp bunun çözümünün mutlaka karmik döngüde bulunacağını anladım. Benim çektiğim esaret kesinlikle normal bir durumla açıklanamazdı. Karmada ve üstsoyda bulduğum şeyler bir dünya...Hatta mahkeme kararı ile ismimi değiştirdim Ama onları ayrıca merak ederseniz sorunuz burayı dağıtmayayım.
A, B ve ben sohbetlerimizde bu sevdiğim kişiye anlık bakımlar yaptık, bu doğru. Telepati, rüya transferi ağırlıklı çalışmalar çok yaptım. Ufak tefek araçlar denedim (yani büyük konular için değil, mesela hediye gönderirken kargoda hızlıca gitmesi için şans rune vb.) Bağımızı arındırma-koruma ciddi ve düzenli olarak bir çok kez yaptım. Fakat asla bağlama büyüsü vb. büyük çapta kalıcı bir işlem yapmadık. Kronik hiçbir işlem yoktu ama akut yaptık denebilir. Diğer türlü zaten gerek yok ve o kişinin o olduğuna hep emin olmak için bunu asla istemezdim. Bir kez öfkeme yenilmiştim kavga ettiğim bir konuda negatif bir işlem yapmıştım ve bana dönmüştü ama onu da iyi bir arındırmayla temizlemiştim. Bunlar dışında ben bir taraftan kendi karmamı çözüp bir taraftan engellerimizi kaldırmaya çalışayım derken iletişim tahtamda A ve B'ye ulaşamamaya başladım. Anlıyorum başkası var. (C) böylece gelmiş oldu. Hakaret ediyor ve kızgın. "Sen üzül ve ürk dedi. Çünkü onu (benim sevdiğim kişiden bahsediyor) üzüyorsunuz dedi. Sana karşı değilim, o seni sevdi, istedi ama sen hür değilsin ona gönderdiğin bütün uğuru iterim, o inat eder ve sana karşı koyar dedi. Seni düşününce üzülüyor, dert hissediyor o yüzden seni unutsun diye inat yaptırırım dedi. Ustanı ve diğer arkadaşını unut, ben istersem konuşursunuz sadece dedi. Ben kötülük yapmam kimseye, zarar vermem ama siz çok ağır tonlar çalıştınız onu ürküttünüz sen de onun ürktüğü kadar ürkersen hesap kapanır "dedi.
Sen önce hür ol, iyi düşünce ver, kavuşun o zaman karışmam ama şu an A ve B ile konuşamazsın diyor. Başka bir kefaret önermesini söyledim istemem dedi. Ufak ufak ürkersin bir şeylerden hükmün düşene kadar kapanır dedi.
Bu yüzden C'nin anlaşmaya sadık kalmasının koşulları hakkında sizlere soru sordum. Ağır ton yapmayın derken kastettiği çalışmaların ne olduğunu ben biliyorum bana özgü şeyler ve bunları zaten kestik yapmadık. Hiçbirini uzun zamandır yapmıyorum. Rune bile uygulamadık. Ama A ve B hala iletişime geçemiyor. B çok usta olduğu halde C'nin masaya bu şekilde el koymasını hak sahipliğine bağladım belki gerçekten ürkütmüşüzdür. Ama dediği gibi işlemleri kestiğimiz halde A ve B ile iletişim kuramıyorum.