URUMHAMATAHAYİL
Yönetici
- Katılım
- 5 Haz 2008
- Mesajlar
- 7,097
- Tepkime puanı
- 4,973
- İş
- Wellness Antrenör/Psikolog/ Sosyolog
Merhabalar. 
Ekli dosyayı görüntüle 5039
Korkularınızdan Çabucak Kurtulmanın üç Yolu
Korkuyor musunuz? Muhtemelen evet. Herkes bu hayatta bir şeylerden korkuyor. Bu tamamen insana özgü bir deneyim. Hepimizin yaşadığı. Önemli olan onunla nasıl baş ettiğimiz. Şimdi sizinle korkularınızla baş etmenin birkaç kolay ve hızlı yolunu paylaşacağım. Hangisi size daha kolay geliyorsa onu seçin.
1. Duygularımız nefesimize kodlanmıştır. Bebeklerin nasıl nefes aldığına dikkat edin. Nefes alırken karınları şişer ve iner. Düzenli ve yavaş nefes alırlar. Ne zaman ki ilk korkularını yaşarlar, bir anda nefeslerini tutarlar. İşte o ilk korku, ilk nefes tutuş anına kodlanmıştır artık. Nasıl ki korktuğumuzda nefes tutarız, aynı şekilde nefes tuttuğumuzda da bedenimiz korkuyormuşuz gibi bir etkiye kapılır, onu yaşar. İkisi birbirini etkiler.
Nefesinizin sığlaştığını, sıklaştığını fark ettiğinizde, muhtemelen korkmuşsunuz ya da strese girmişsiniz demektir. Nefesinizin farkındalığı içinde olun. Öncelikle içinde bulunduğunuz durumu ve duyguyu tanımlayın. Korkuysa tam olarak korktuğunuz nedir? Bir cümle ile tanımlayın. Bedeninizin içinde dönüp dolaşan sinsi bir hayal yerine, somut, duyabileceğiniz bir hale getirin. Eğer bu stresse, tam olarak neye karşı stres olduğunu tanımlayın. Gerçek bir nedenden dolayı mı, kurgulanmış, henüz olmamış bir olayın stresi mi. Şunu unutmayın, bakmamak ve görmemek için başımızı diğer tarafa çevirdiğimiz her durum ve olay, bizi daha büyük korkulara ve nedensiz streslere sokar. Kafamızı çevirip bakmaya karar verdiğimizde onun aslında zihnimizde yarattığımız ve gerçeklik payı olmayan bir kurgudan ibaret olduğunu görebiliriz. İşte o zaman puf diye söner.
2. Korkunuzu tanımladığınızda, onun içine doğru nefes almaya başlayın. Nefesinizi gittikçe derinleştirin. Her derin nefes aldığınızda, nefesinizi tutabildiğiniz kadar tutun (ama bu sıkı sıkıya bir tutma değil, bir nevi nefesin tepesinde aslını kalma), daha sonra ağzınızdan güçlü bir şekilde nefesi verirken bütün korkuyu da nefesle birlikte dışarı saldığınızı hayal edin. Eğer bu korkunun bir rengi varsa, bıraktığınız nefesle birlikte o rengin de ağzınızdan dışarı çıktığını hayal edebilirsiniz. (unutmayın zihin hayal ile gerçeği ayırt edemez)
3. Korku bir enerjidir. Korku enerjisinin rengi sizin için ne renk? (aklınıza ilk gelen regi seçin) Şimdi korkuyu bedeninizin neresinde hissediyorsunuz ona bakın. Göğsünüzde mi, midenizde mi, başınızda mı? Bir şekli var mı? Şimdi onu bedeninizden dışarı istediğiniz yolla atın. Gözlerinizi kapatın. Belki bir vakum cihazı seçeceksiniz onu çekip alması için, belki sıvı hale getirip bedeninizin istediğiniz bir yerinden dışarı akmasına izin vereceksiniz. Seçim tamamen sizin.
En son olarak da korku enerjisinin bedeninizi terk ettiği yerde boş kalan alanı cesaret ile doldurun. Cesaret sizin için ne renk? Her nefesle o rengi mi içinize çekerek dolduracaksınız? Yoksa yine bir vakum aleti ile bu sefer o renk bir enerjiyi mi bedeninize salacaksınız? Bu mutlaka cesaret olmayabilir. Huzur olabilir, sevgi olabilir, başarı olabilir. Her ne ile doldurmak istiyorsanız o olsun.
Siz hisleriniz değilsiniz, siz düşünceleriniz değilsiniz, siz bunlardan çok daha fazlasısınız. Korkularınızdan özgürleştiğinizde, bu hayata ne için geldiyseniz onun için yaşamaya başlayacaksınız. Bugün bir adım atın…Başlayın…
Yazı benim değil .
Korkulacak hiç bir şey yoktur.Korkuyu siz var edersiniz.Ve yok etmekte sizin eliniz de. Korkuyu beslerseniz büyür bunu unutmayın.Ve sonra her şeyden korkmaya başlarsınız paranoyak olursunuz.Ama korkularınızı beslemezseniz çok rahat bir şekilde yaşarsınız.
Sevgiyle Kalın.
Ekli dosyayı görüntüle 5039
Korkularınızdan Çabucak Kurtulmanın üç Yolu
Korkuyor musunuz? Muhtemelen evet. Herkes bu hayatta bir şeylerden korkuyor. Bu tamamen insana özgü bir deneyim. Hepimizin yaşadığı. Önemli olan onunla nasıl baş ettiğimiz. Şimdi sizinle korkularınızla baş etmenin birkaç kolay ve hızlı yolunu paylaşacağım. Hangisi size daha kolay geliyorsa onu seçin.
1. Duygularımız nefesimize kodlanmıştır. Bebeklerin nasıl nefes aldığına dikkat edin. Nefes alırken karınları şişer ve iner. Düzenli ve yavaş nefes alırlar. Ne zaman ki ilk korkularını yaşarlar, bir anda nefeslerini tutarlar. İşte o ilk korku, ilk nefes tutuş anına kodlanmıştır artık. Nasıl ki korktuğumuzda nefes tutarız, aynı şekilde nefes tuttuğumuzda da bedenimiz korkuyormuşuz gibi bir etkiye kapılır, onu yaşar. İkisi birbirini etkiler.
Nefesinizin sığlaştığını, sıklaştığını fark ettiğinizde, muhtemelen korkmuşsunuz ya da strese girmişsiniz demektir. Nefesinizin farkındalığı içinde olun. Öncelikle içinde bulunduğunuz durumu ve duyguyu tanımlayın. Korkuysa tam olarak korktuğunuz nedir? Bir cümle ile tanımlayın. Bedeninizin içinde dönüp dolaşan sinsi bir hayal yerine, somut, duyabileceğiniz bir hale getirin. Eğer bu stresse, tam olarak neye karşı stres olduğunu tanımlayın. Gerçek bir nedenden dolayı mı, kurgulanmış, henüz olmamış bir olayın stresi mi. Şunu unutmayın, bakmamak ve görmemek için başımızı diğer tarafa çevirdiğimiz her durum ve olay, bizi daha büyük korkulara ve nedensiz streslere sokar. Kafamızı çevirip bakmaya karar verdiğimizde onun aslında zihnimizde yarattığımız ve gerçeklik payı olmayan bir kurgudan ibaret olduğunu görebiliriz. İşte o zaman puf diye söner.
2. Korkunuzu tanımladığınızda, onun içine doğru nefes almaya başlayın. Nefesinizi gittikçe derinleştirin. Her derin nefes aldığınızda, nefesinizi tutabildiğiniz kadar tutun (ama bu sıkı sıkıya bir tutma değil, bir nevi nefesin tepesinde aslını kalma), daha sonra ağzınızdan güçlü bir şekilde nefesi verirken bütün korkuyu da nefesle birlikte dışarı saldığınızı hayal edin. Eğer bu korkunun bir rengi varsa, bıraktığınız nefesle birlikte o rengin de ağzınızdan dışarı çıktığını hayal edebilirsiniz. (unutmayın zihin hayal ile gerçeği ayırt edemez)
3. Korku bir enerjidir. Korku enerjisinin rengi sizin için ne renk? (aklınıza ilk gelen regi seçin) Şimdi korkuyu bedeninizin neresinde hissediyorsunuz ona bakın. Göğsünüzde mi, midenizde mi, başınızda mı? Bir şekli var mı? Şimdi onu bedeninizden dışarı istediğiniz yolla atın. Gözlerinizi kapatın. Belki bir vakum cihazı seçeceksiniz onu çekip alması için, belki sıvı hale getirip bedeninizin istediğiniz bir yerinden dışarı akmasına izin vereceksiniz. Seçim tamamen sizin.
En son olarak da korku enerjisinin bedeninizi terk ettiği yerde boş kalan alanı cesaret ile doldurun. Cesaret sizin için ne renk? Her nefesle o rengi mi içinize çekerek dolduracaksınız? Yoksa yine bir vakum aleti ile bu sefer o renk bir enerjiyi mi bedeninize salacaksınız? Bu mutlaka cesaret olmayabilir. Huzur olabilir, sevgi olabilir, başarı olabilir. Her ne ile doldurmak istiyorsanız o olsun.
Siz hisleriniz değilsiniz, siz düşünceleriniz değilsiniz, siz bunlardan çok daha fazlasısınız. Korkularınızdan özgürleştiğinizde, bu hayata ne için geldiyseniz onun için yaşamaya başlayacaksınız. Bugün bir adım atın…Başlayın…
Yazı benim değil . Korkulacak hiç bir şey yoktur.Korkuyu siz var edersiniz.Ve yok etmekte sizin eliniz de.
Korkuyu beslerseniz büyür bunu unutmayın.Ve sonra her şeyden korkmaya başlarsınız paranoyak olursunuz.Ama korkularınızı beslemezseniz çok rahat bir şekilde yaşarsınız. Sevgiyle Kalın.
