Tuhaf Paradokslar

La-edri

Kayıtlı Üye
Katılım
21 Haz 2010
Mesajlar
2,195
Tepkime puanı
509
O malum sorunun nesi paradox ki ?

Tanri kaldiramayacagi seyi yaratirsa kendinin üstünde bir sey yaratmis olurdu, buda onu tanriliktan cikartirdi, tanri ifadesi zaten böyle bir yaratma olasiligini ortadan kaldiriyor ki..

Enteresansiniz yani :)
 

dmkol

Kayıtlı Üye
Katılım
24 Kas 2008
Mesajlar
4,907
Tepkime puanı
529
İş
Web Master
O malum sorunun nesi paradox ki ?

Tanri kaldiramayacagi seyi yaratirsa kendinin üstünde bir sey yaratmis olurdu, buda onu tanriliktan cikartirdi, tanri ifadesi zaten böyle bir yaratma olasiligini ortadan kaldiriyor ki..

Enteresansiniz yani :)
Tatmin edici bir cevap değil. :)
Bence sorunun cevabı 3. boyut algısıyla yaşayan bilincimizle verilebilecek türde değil. Carl Sagan'ın boyut algılarını çok güzel tarif eden videosu vardı izlediysen. Yani matematiksel hesaplamayla varlığını ispatladığımız bir boyutu algılayamayan bir türüz daha, bir de boyutlar üstü bir olguyu nasıl tanımlayacağız ki? :)
 

EbruA

Kayıtlı Üye
Katılım
5 Haz 2015
Mesajlar
49
Tepkime puanı
2
Benim de aklıma takılan bir şey var.Gerçi işin içine matematik giriyor burada.Mesela bir kişi bir yere gidecek.Önce gideceği yolun yarısını,sonra kalan yarısını,sonra kalanın yarısını... Hiç bir zaman varamıyor o noktaya :( Benim 7 de kalkmam gerekiyorsa 6:45 gibi uyanırdım.15 dakika daha uyuyabileceğim.Önce 7,5 dk,sonra 3,75... Sonsuza kadar uyuyacağım derdim :D
 

dmkol

Kayıtlı Üye
Katılım
24 Kas 2008
Mesajlar
4,907
Tepkime puanı
529
İş
Web Master
Benim de aklıma takılan bir şey var.Gerçi işin içine matematik giriyor burada.Mesela bir kişi bir yere gidecek.Önce gideceği yolun yarısını,sonra kalan yarısını,sonra kalanın yarısını... Hiç bir zaman varamıyor o noktaya :( Benim 7 de kalkmam gerekiyorsa 6:45 gibi uyanırdım.15 dakika daha uyuyabileceğim.Önce 7,5 dk,sonra 3,75... Sonsuza kadar uyuyacağım derdim :D
El cevap; ölçülebilen her şeyin sonu vardır, mesele bu sona bizim varabileceğimiz kadar sonumuzun yakın olup olmamasıdır. Örnekle, 1 milyon ışık yılı uzaklığındaki gezegene gidilir de ömür yeter mi?
 

EbruA

Kayıtlı Üye
Katılım
5 Haz 2015
Mesajlar
49
Tepkime puanı
2
El cevap; ölçülebilen her şeyin sonu vardır, mesele bu sona bizim varabileceğimiz kadar sonumuzun yakın olup olmamasıdır. Örnekle, 1 milyon ışık yılı uzaklığındaki gezegene gidilir de ömür yeter mi?

Özür dilerim ama sorunun cevabı hakkında hiç bir fikrim yok :(
 

dmkol

Kayıtlı Üye
Katılım
24 Kas 2008
Mesajlar
4,907
Tepkime puanı
529
İş
Web Master
Özür dilerim ama sorunun cevabı hakkında hiç bir fikrim yok :(
Estağfurullah, 1 Işık Yılı, 9 460 730 472 580 800 metredir. 9 katrilyon 460 trilyon 730 milyar 472 milyon 580 bin 800 metre yani.
Dünya ile Güneş arası ise 8 ışık dakikasıdır. Şuan sahip olduğumuz teknolojiyle yaklaşık 100 günde ulaşabiliriz Güneş'e.
Yani 8 ışık dakikası 100 gün ise, 1 ışık dakikasını yaklaşık 12,5 günde kat ederiz. 1 yıl 525.960 dakika olduğuna göre, 6.574.500 günde, yani 1 milyon ışık yılı uzaklıktaki bir gezegene bugünün teknolojisiyle yaklaşık 18.013 yıl sonra ulaşırız. Özetle ömür yetmez ama ölçebildiğimiz için bir hedeftir yine de. :)
 

Hopee

Kayıtlı Üye
Katılım
25 Şub 2016
Mesajlar
130
Tepkime puanı
8
Konum
Gökkuşağının bittiği yer
Bana göre saçma değil, yaratılış amaçlarımızdan birinin bu tarz şeyleri araştırmak olduğunu da düşünmekteyim. :)
Bunu istediğiniz kadar araştırabilirsiniz sayın Chillout ancak bir yere varabileceğinizi zannetmiyorum, ha gerçi dünyada zannetmediğimiz çok şey oluyor ya orası bir gerçek :) Konuyu başka bir yere çekecek olursak merak ediyorum doğrusu "bu tarz şeyler" derken bahsettiğiniz şeyler neler? Bu dünyaya sınırları öğrenmek ve keşfedilmeyeni keşfetmek için gönderildiğimizi düşünmüşümdür zîra hep.
 

dmkol

Kayıtlı Üye
Katılım
24 Kas 2008
Mesajlar
4,907
Tepkime puanı
529
İş
Web Master
Bunu istediğiniz kadar araştırabilirsiniz sayın Chillout ancak bir yere varabileceğinizi zannetmiyorum, ha gerçi dünyada zannetmediğimiz çok şey oluyor ya orası bir gerçek :) Konuyu başka bir yere çekecek olursak merak ediyorum doğrusu "bu tarz şeyler" derken bahsettiğiniz şeyler neler? Bu dünyaya sınırları öğrenmek ve keşfedilmeyeni keşfetmek için gönderildiğimizi düşünmüşümdür zîra hep.
O'nu anlamaktan bahsediyoruz ki bu zaten tabiatımıza aykırı. Mesele arayışta olmak, kastettiğim bu.
 

Lyusifer

Kayıtlı Üye
Katılım
31 Tem 2012
Mesajlar
208
Tepkime puanı
25
Konum
Loading...
"Bütün kargalar siyahtır." ifâdesi, şu
cümlelerle de doğrulanır; "Pembe inekler
vardır.", "Ringa balıkları, kırmızıdır.",
"Profesörün kravatı, yeşildir." vs. Bunu nasıl
açıklarsınız?
"Bütün kargalar, siyahtır." ifâdesi, iki şekilde
doğru olabilir;
1. Mümkün olduğu kadar çok sayıda karga
görerek bunların siyah olduklarını
ispatlamak.
2. İfadeyi tersine çevirmek; "Siyah olmayan
şeylerin hiç biri, karga olamaz."
Bu ifâde, aslında 1. ifadenin tersine çevrilmiş
hâlidir. O halde 2. ifâdeyi doğrulayan her şey,
1. ifâdeyi de doğruluyor demektir. Böylece
siyah dışındaki değişik renklerdeki cisimlerin
karga olmadığını her an kanıtlamamız,
karganın siyahlığını kanıtlamamız demektir.
Buna benzer bir ifâde de şudur: Bir dairede
kırmızı saçlı sekreterlerin evli olup
olmadığını iki şekilde anlayabiliriz;
1. Kırmızı saçlı sekreterlere evlilik durumlarını
sorarak,
2. Bekâr olduğunu bildiğimiz sekreterin kırmızı
saçlı olmadığını kanıtlayarak (Bu, kırmızı saçlı
bekâr yok demektir; o halde kırmızı saçlıların
hepsi, evlidir).
Bu söylediğimiz mantık, bilimi yakından
ilgilendirir. Çünkü doğada siyah olmayan
kargaların sayısı da, siyah olmayıp karga
olmaya şeylerin sayısı da sonsuz gibidir. Bu
nedenle bazı mantıkçılar, Hempel
Paradoksu'nun bilimde ancak sınırlı sayıda
cisimler için geçerli olduğu kanısındadır.
Siyah olmayan şeyler arasında kargaya
rastlanmaması, karganın siyah olduğunu
ancak bir şartla kanıtlayabilir. Siyah dışındaki
bütün renklerdeki cisimler, incelenmelidir.
Örneğin, siyah olmayan cisimlerin karga olup
olmadığı araştırılırken, beyaz cisimlerin
karga olup olmadığı araştırılmamışsa,
"Bütün kargalar siyahtır." denebildiği kadar,
"Bütün kargalar beyazdır." da demeye
hakkımız olur.
Bilimde sık sık kullanılan tümevarım
mantığının (inductive logic) ne kadar
karanlık yönlerinin olduğu, Hempel
Paradoksu ile ortaya konmaktadır. (Hempel
paradoksu, ABD Princeton Üniversitesi'nde
felsefe Profesörü Carl G. Hempel tarafından
1937'de İsveç'te, "Theoria" dergisinde
yayınlanmıştır.)
 

Ori

Kayıtlı Üye
Katılım
18 Ocak 2010
Mesajlar
3,260
Tepkime puanı
3,169
Yani biz anlayamayacağımız veya kavrayamayacağımız birşeyin peşinden mi gidiyoruz?
 
Üst