Majinin Karanlık Tarafı [Demonoloji]

Mylitta

Kayıtlı Üye
Katılım
10 Kas 2012
Mesajlar
52
Tepkime puanı
9
Tarihin baslangicindan bu yana insanoglu karanlik koselerde salinan guclerin varligindan korkmustur ve onlarin kendi dogasindan daha ustun oldugunu, onlari uzaklastirmak icin ordugu duvarlarin onlar tarafindan ve onlarin istedikleri zaman dusurulebilecegini dusunmustur. Bu yazinin amaci, karanlik tarafin varliklarinin dogasini ve insanlarla olan iletisimini anlamaya calismaktir. Demonolojinin amaci da, ayni yolda, karanlik taraf varliklarinin dogasini anlamaktir.

Her seyden once sunu belirtmek gerekir ki demonoloji antik bir bilimdir. Demonoloji biliminin arastirma sahasina giren varliklar Kaos'un “karanlik” tezahurleridir. Demonoloji biliminin ilk orneklerini ise Sumer'de buluruz. Sumer mitlerini acacak olursak; galla-demonlari, korkutucu varliklar olan Udug'lari, Asag'i ve ejderha Huvava'yi buluruz. Sumer rahip sinifinin bu varliklarla olan iletisimlerine gelirsek, onlar arasinda da bu varliklarla calisma konusunda iki farkli yaklasim mevcuttu: bu varliklari uzaklastirmakta uzmanlasmis olan rahipler oldugu gibi, ozellikle bu varliklar ile calisan rahipler de vardi.

Fakat demonolojide Sumerlilerden sonra ayni topraklarda, biraz da Sumer kulturel mirasinin uzerinde geliserek, yeni bir topluluk one cikti: Babilliler. Babilliler, demonoloji biliminde Sumerlilerden daha ustundu. Karanlik taraf ve demonoloji, Babil literaturunde, Surpu ve Maklu vb. bir cok yazmada tezahur etmistir. Pazuzu ve Lilith'te icerisinde olmak uzere, bu yazmalar karanlik tarafin tezahurleri olan bu varliklarin, demonlarin, arketiplerini gorebilecegimiz yazmalardir. Babil demonolojisinde demonlar farkli farkli sekillerde siniflandirilmislardir. Bunlara birkac ornek vermek gerekirse, Babil demonolojisinde Alu'lari, Gallu'lari, Maskim'leri, Etimnu'lari ve Utukke Lemnuti'leri bulabiliriz -ki sonuncusu “Seytani iblis” anlaminda gelmektedir. Babil demonolojisine gore tum bu iblisler ilk olarak kadimlerin kadimi olan ejderha Tiamat'tan zuhur etmislerdir. Tiamat ise “karanligi” ve “kaosu” sembolize eder ki o yaratilisin ve nedenselligin disindadir. Kadim ejderha (Tiamat) farkli kulturlerde cesitli bicimlerde gorulur: Misir'da ejderha Apep (veya Apophis), Yunanlar'da Typhon, Ibraniler'de ise Leviathan kadim ejderhanin cesitli tezahurleridir.

Demonoloji arastirmalarinin kaynagi, Tiamat'in ve diger karanlik kuvvetlerin cekirdegi Klifot uzerine yapilan Kabalistik yorumlarda bulunabilir. Ibrani mistisizminde Klifot, karanlik tarafin uzerinde durdugu on bir kuvvete tekabul eder ve on bir yonetici demonla sembolize edilir. Bunlardan bazilari: Satan, Molek, Asmodeus, Astaroth, Beelzebub, Lilith vb. orneklendirilebilir. Bu demonlar da aslinda Tiamat'in tanrilarla olan savasi icin meydana getirdigi on bir iblise tekabul eder. Bu savas ise aslinda gercek bir savas degil, varolusun iki temel kuvvetinin, yani ayrilikci karanlik kuvvetlerin ve butunlukcu aydinlik kuvvetlerin mucadelesinin metaforudur.

Bu noktada kara majisyen sinirlarini asmak ve majikal yeteneklerini-gucunu gelistirmek icin varolusun karanlik kuvvetleriyle calismaya baslar.

Ortacag boyunca demonolojiyle alakali pek cok kitap basilmistir.”Grimoire” olarak adlandirilan kitaplarin cogu da Kral Suleyman'a atfedilmistir -ki bunlar arasinda en meshuru elbette Kral Suleyman'in Kucuk Anahtari olarak da bilinen Lemegeton'dur. Bu kitaplarda gelismis demonoloji ve Kabala'nin izleri gorulebilir. Ayrica kitap bizlere demonlari nasil davet edecegimizi ve bu kuvvetlerden faydalanilmasinin yasamimizda ne gibi degisikliklere yol acacagini anlatmaktadir fakat bu kitap ve diger grimoire'lar icin de ayni sey soylenebilir, Ortacag batil inanclari ve Hiristiyanligin etkileriyle bozulmustur.

Yazimizin bu noktasina gelip de deginmedigimiz cok onemli bir konu var. Gercekten bir demon nedir? Aslinda bu yazida yer yer bu soruya cevap verilmisse de tam anlamiyla bir yanit verilmedi su ana kadar. Aslinda bir demon, bizim varligimizin karanlik tarafinda bulunan kuvvete verilen isimdir. Karanlik tarafta ne bulundugu ise, bir tradisyondan oburune, cok buyuk farkliliklar gosterebilen bir konudur. Bir ornek vermek gerekirse, Yahudilikte, Babil ve Sumer tanrilari demonlar haline gelmis, daha dogrusu getirilmis, ve karanligin en dibinde var olmaya mahkum edilmis varliklardir.

Sunu soylemek gerekir ki, demon basli basina “kotu” bir varlik degildir. Insanin bilinmeyene karsi olan korkusu demonlari bizim gozumuzde “kotu” ve “korkutucu” yapmaktadir. Insanin, kendine asikar olan dogasi hakkinda bile bu kadar az sey biliyorken, kendiliginden asikar olmayan ve gizli kalmis dogasi hakkinda onu kesfetmeden yaptigi tum yorumlar gercekten uzak kalmaya mahkumdur.

Bugun isigin tarafi hakkinda bildigimiz onun hali hazirda asikar ve parlak olmasidir. Modern zaman insani ise kendisinin yalnizca bu yonunu bilir, bilmek ister.Fakat antik zamanlarda insan karanligin , dunyasal kavrayisin otesinde sonsuzluga uzanan bir yol oldugunu biliyordu. Aslinda bugun bile insan, icten ice, varolusun “gercekten” nasil oldugunu ve Kaos'un nedenselligin kisitlamalarinin disinda oldugunu bilir, korkar. Fakat aslinda Kaos negatif veya yikici degildir. Aksine o, yaratici kuvvetin kaynagidir. Her sey Kaos'tan gelir.

Kara majisyende Kaos'un karanlik kuvvetlerini takip eder ve ilksel guc ve ozgurluk olan Kaos'a ulasabilmek, kendini nedenselligin kisitli anlayisindan azad etmek icin calisir. O, bu hedefine ulastiginda mutlak benliginin farkina varir. Karanliga girdiginde demon formlarina burunmus olarak karsisinda duranlar “prensipler”dir. ”Tanrilar” veya “melekler” gibi, idealistik prensiplerin tezahuru olmadiklari surece onlarin insana urkutucu gelmesi cok nadirdir. Kisinin mantigi “gerceklikten” uzaklastigi olcude deneyimlenen seyin korkutuculuk orani artar. Bundan dolayi kara majisyen “moral” ve “ideal” kavramlarinin kisinin gerceklikten uzaklasmasina neden olacagini bilir.

Alıntıdır.
 
Üst