ben müslümanım hiç kuran okumadım şimdi gidip incil okumak saygısızlık gibi.
Gerçek ismi iblis diğer isimlerinden biride lucifer cennete kullandığı isim iblisi annesi babası koydu
Cinler, iki bin yılı aşkın bir zamandan beri birbirleriyle savaşıp duruyorlardı. Birgün cinlerden bir ailenin bir çocuğu oldu. Annesi ve babası, çok sevindiler. Çünkü doğan oğulları, şimdiye kadar gördüklerine benzemiyordu. Hangi canlının şekline girse, onun en güzeli, göz kamaştıranı ve sevimlisi oluyordu. Daha küçüklüğünde akıl ve zekâ hususunda da gelmiş-geçmişlerden çok ileri olduğu anlaşılmıştı. Annesiyle babası, ona "İblis" adını takmıştı. O, bir cindi ve ateşten yaratılmıştı.
İblis, daha çocukken, yalnız cinlerin değil meleklerin de sevgilisi olmuştu. Melekler, ondan öylesine bir huzur almışlardı ki, Allah'ın izniyle sık sık uğrayıp onun terbiyesiyle ilgilendiler. İblis, yaşı ilerleyince meleklerin tebliğine iman edip Allah'ın varlığını ve birliğini, cinlere gönderilen peygamberleri tasdik etti. Adeta melekleşti. Melek hasletli bir hâl alması, onu büsbütün güzelleştirdi. Hemcinsleri olan cinlerin birkaç bin seneden beri yapageldikleri savaşları durdurmaya çalıştı. Fakat her defasında başarısız oldu.
Cinler, her meselelerini ona getirir, İblis de adâletle çözerdi. Cinler, ona artık "İblis" yerine "Hakem" diyorlardı. Melekler, dayanamadılar ve Allah-u Teâla'ya onu kendi aralarına alması için yalvardılar. Allah-u Teâlâ da onu yukarıya aldı. Kendisine cennetlerin muhâfızlığını ve hazinedârlığını verdi. Cennet'teki lakâbı, "Azâzil"di. Göklerde de geziniyordu ve oradaki lakâbı da "Haris" oldu.
İblis, Allah'a engin kulluğunun karşılığını -diğer cinlerin cezâlandırılmasına karşın- böyle gördü. Melekler, ona hürmet ediyorlardı. Dilediği zaman yeryüzünde, dilediği zaman gökyüzünde, dilediği zaman da cennetlerde kalıyordu. Fakat içi huzursuzdu ve hemcinsi olan, ateşten yaratılmış cinlerin savaşları durmadıkça da bu huzursuzluğu asla geçmeyecekti.
İblis, bin yıla yakın bir zaman, barışı sağlamak için çalıştı. Fakat elinde iman etmiş olan bir avuç mü'mim cinle hiçbir şey yapamadı. Sonunda onların cezalandırılmadan yola gelmeyeceklerini anlamıştı ve Allah'a dua etti. Allah-u Teâlâ, İblis'in isteğini yerine getirdi ve emrine meleklerden bir ordu verdi. İblis, bu ordularla, birbirleriyle savaşmakta olan cinlerin üstüne yürüdü ve pek çoğunu öldürdü. Kurtulabilenler, adalara, çöllerin tenhâ yerlerine sığındılar. Pişman olmuşlardı; fakat iş işten geçmişti.
Hiç akla gelmeyen bir arzu, İblis'in göğsünü doldurup sıkmış, karartmıştı. Artık eskisi gibi o güzel, sevimli, kulların melek hasletli olanı değildi. Hiç kimseye açılmamış, fakat (kazandığı bu zafer yüzünden) kendisine ululuk vehmetmiş ve için için Allah'ın rahmâniyet vasfını inkâr etmişti. Nefsini bir türlü yenemiyor, adalara ve çöllere dağılan cinlere ilâh olmak istiyordu.
İblis'in bu ululanmasından yanında olan diğer meleklerin haberi yoktu. Fakat Allah-u Teâla, şüphesiz ki (onun kalbinden geçenleri) biliyordu. Çünkü O, Yaratan'dı. Kendisine gizli olan hiçbir şey yoktu ve olamazdı da. Allah, topraktan Hz. Âdem'i yarattı ve yarattıklarının en şereflisi olarak buyurduğu Âdem'e meleklerin hürmet secdesi etmelerini emretti. Melekler, derhal Âdem'e secde ettiler ve Allah'ın emrini yerine getirdiler.Fakat İblis, Allah'a karşı geldi ve secde etmeyi kabul etmedi. "Ben, kuru bir çamurdan sûretlenmiş, bir balçıktan yarattığın insan için secde edeyim diye var olmadım." dedi. Cenâb-ı Hak, şöyle buyurdu: "O halde çık buradan. Çünkü sen, artık kovulmuşlardansın. Hiç şüphesiz cezâ gününe kadar lânet, senin üzerinedir." İblis, "Ey Rabbim", dedi. "Öyleyse bana (insanların) kabirlerinden kaldırılacakları güne kadar mühlet ver." Allah-u Teâlâ, buyurdu ki: "O halde sen (Allah katında) mâlum olan (bir) zamanın gününe kadar geciktirilenlerdensin." İblis, "Ey Rabbim, beni azdırdığın şeye (rahmetinden uzaklaştırmana) mukâbil, ben de andolsun, yeryüzünde onlara günahları herhalde süsleyeceğim. (Günahları kendilerine hoş göstereceğim.) Onların hepsini, muhakkak toptan azdıracağım. Ancak onlardan ihlâsa erdirilmiş kulların müstesnâ" dedi. Allah-u Teâlâ, buyurdu ki: "İşte bu, bana göre (hak ve lâyık) olan bir yoldur. Benim kullarımın üzerinde senin hiçbir tahakkümün (yaptırımın) yoktur.Meğer ki azıp sana tâbi olanlardan olsun. Şüphesiz ki onların (sana tâbi olanların) tümüne vaad olunan yer, Cehennem'dir.
Burada iblis(şeytan) ında melekler sınıfına dahil edildiğini ancak meleklerden müstesna olarak ademe secde edilmediği ayeti beyan edilmiştir.