İnancım Ne?

Lottienator34

Banlı Kullanıcı
Katılım
11 Kas 2018
Mesajlar
62
Tepkime puanı
54
Herkese merhaba,
Dini inancım hakkında bir soru sormak istiyorum. Ben yaklaşık üç senedir Müslüman değilim. Kurana, peygamberlere vs inanmıyorum ancak bir Tanrı inancım var. Üç senedir arafta kaldım diyebilirim. Daha önce Deist olduğuma inanıyordum ancak ben kısa bir süre önce olumlu sonuç aldığım bir büyü yaptırdım ve varlıklarla iletişim konusunda detaylı araştırmalarım ve deneyimlerim sonucunda bedensiz varlıkların olduğuna inanmaya başladım. Şimdi size şöyle söyleyeyim bir yaratıcı mutlaka olmalı, ancak İslam ve diğer kutsal dinlerde bahsedilen vasıflarda olduğuna inanmıyorum. Kuran ve peygamberlerin varlığı da bazı sebeplerden (tartışma çıkmaması açısından yazmıyorum lütfen anlayışla karşılayın) inanmıyorum. Ancak belirttiğim gibi ruhani varlıklara inanıyorum. Bu varlıkların kademeli olduğuna ve bizimle iletişime geçebileceklerine de inanıyorum. Öteki taraf inanışım da var ancak şu şekilde; Tanrı bizi yaptıklarımıza bakarak iyi ya da kötü şekilde yargılayacak fakat iyi ve kötü kişinin ruh haline ve psikolojisine göre değişkendir. İyi ve kötü yazılı kanunlarla belirlenemez, iyi ya da kötü çoğunlukla toplum içerisinde desteklenen değerlerdir.
Şimdi size sormak istediğim şu; size göre bir inanışım var mı ve barsa bu inanışın adı ne?
Eğer size göre bir inanışım yoksa bana hangi inancı araştırmamı önerirsiniz?
 

radark

Kayıtlı Üye
Katılım
1 Haz 2018
Mesajlar
13
Tepkime puanı
9
ALLAH,YHVH,TANRI,YAHOVA...
Dört kitapta isimleri farklı olsa da yaratan şüphesiz Allah'tır.
Bu varlıklarla temasa geçmiş olsan sana bunu onlarda söyleyeceklerdir.
Araştırmanı iyi yap, çünkü kafir Cinler bile Allah'ı inkar etmezken insanoğlu neden inkâr eder anlam veremiyorum.
 

TheGreatPanGod

Kayıtlı Üye
Katılım
13 Nis 2019
Mesajlar
48
Tepkime puanı
36
ALLAH,YHVH,TANRI,YAHOVA...
Dört kitapta isimleri farklı olsa da yaratan şüphesiz Allah'tır.
Bu varlıklarla temasa geçmiş olsan sana bunu onlarda söyleyeceklerdir.
Araştırmanı iyi yap, çünkü kafir Cinler bile Allah'ı inkar etmezken insanoğlu neden inkâr eder anlam veremiyorum.
qwşiempqwenpedmqworkldneqwplkmqweqw
 

Lottienator34

Banlı Kullanıcı
Katılım
11 Kas 2018
Mesajlar
62
Tepkime puanı
54
ALLAH,YHVH,TANRI,YAHOVA...
Dört kitapta isimleri farklı olsa da yaratan şüphesiz Allah'tır.
Bu varlıklarla temasa geçmiş olsan sana bunu onlarda söyleyeceklerdir.
Araştırmanı iyi yap, çünkü kafir Cinler bile Allah'ı inkar etmezken insanoğlu neden inkâr eder anlam veremiyorum.
Ben zaten bir Tanrı'ya inanıyorum. Benim inanmadığım nokta kutsal kitaplar ve peygamberler. Sadece inancıma bir isim koyamıyorum.
 

Rhea

Kayıtlı Üye
Katılım
25 Nis 2017
Mesajlar
4,768
Tepkime puanı
7,706
Konum
Nirvana
İş
Witch
Tanrıya inanıp din kavramını reddetmek deistlik değil mi zaten
 

TheGreatPanGod

Kayıtlı Üye
Katılım
13 Nis 2019
Mesajlar
48
Tepkime puanı
36
Ben zaten bir Tanrı'ya inanıyorum. Benim inanmadığım nokta kutsal kitaplar ve peygamberler. Sadece inancıma bir isim koyamıyorum.
kardeşim boşver dinleri kitapları kendini zorlama bir inanca bağlı kalıcam diye ve illa da kafana silah tutup bir inancı seçmen lazım diyen de yok zaten.
 

Lottienator34

Banlı Kullanıcı
Katılım
11 Kas 2018
Mesajlar
62
Tepkime puanı
54
kardeşim boşver dinleri kitapları kendini zorlama bir inanca bağlı kalıcam diye ve illa da kafana silah tutup bir inancı seçmen lazım diyen de yok zaten.
Ancak ben varlıklarla iletişime geçmek istediğimde karşıma bu konuyla ilgili bazı sorunlar çıkıyor. Örneğin bir Sataniste demonlarla iletişim kurmak istediğimi söylediğimde "İnancını belirlemeden olmaz, o senin enerjinle beslenir ancak kutsal dinlere inanan kişiler onlara herhangi bir enerji bahşedemez. Önce inancın konusunda emin ol" demişti. Daha sonra cinlerle iletişim kurmak istediğim zaman bir Hristiyan "Her birinin kendi dini var ve senden o dine yönelik hareketler isteyecekler, bunları yapabilecek misin?" demişti.
Varlık konusunda dini inanışımın kesinleşmemiş olması benim ilerlememi engelliyor. Yoksa inancımın olmaması beni pek üzmüyor ama bir adı da olmalı ya a dini ya da b inanışı da bana mantıklı gelmeli diye düşünüyorum.
 

Düşmüş Kartal

Kayıtlı Üye
Katılım
6 Ocak 2019
Mesajlar
366
Tepkime puanı
775
Konum
İzmit
Herşeyi söylesen olmaz,söylemesen olmaz.Bu da can?
En zor şey ne biliyor musun ,öğrenilmiş yanlışı düzeltmek.
O yüzden kim nasıl inanırsa inansın. Sen kendine bir kalıp arama yeter.İlla bir şekil,şemal, ritüel gerekmiyor,bir kaynak enerji var ve ona dönmek için saf iyilik ve sevgi halinde olmalıyız.Senin olmayana elini uzatma,her cana , emeğe ,hakka,adalete değer ver saygı duy,sev. Kendine bir isim arama,şu..ist,bu...ist,falancaist olsan ne olur olmasan ne olur. Eğer sen bu şekilde inanışın illa bir ismi olmalı diyorsan humanistim de.
 
D

DAİMON

Zorladıgı bir şey yok ki sadece
"varsa bir mabut bana mabedimi gösterin" diyor.

@Lottienator34 merhabalar.
Neden bir arayışa girmeden önce araştırma yapmadın?
Araştırmadan din terk ediyorsan araştırmadan başka bir dine de gir o zaman? Neden yapamıyorsun?

Sorumluluk almak istemiyorsun sen.
Bakkala gider gibi 'abi ordan bana 3 ekmek bir kutu salça 2 paket makarna ver bu ne kadar eder' gibi oldu biraz.

O din sana sorumluluk yüklemiyorsa neden olsun?
Ama sen sorumluluk olmasın Allah var cin var bitti o kadar. Böyle bir din yok. İstedigin din şekli yok.
Ateizm bile bir öğreti, doktrindir o da din değil.
Deizm kolaycı insanın kaçtıgı bir kapıdır.
Hani sistematiklerini göster, yok ki? Hepsini senin gibi biri çıkıyor buna buna buna inancam kılıfıma bir din uydurayım diye bulup ortaya atıyor.
...

Merakını gidermesi için en azından dinler tarihine bir göz atmanı tavsiye ediyorm.
Önce 'din ne demektir? ' onu öğrenmelisin.
Bana küsme lütfen sevgiyle...
 

Lottienator34

Banlı Kullanıcı
Katılım
11 Kas 2018
Mesajlar
62
Tepkime puanı
54
Zorladıgı bir şey yok ki sadece
"varsa bir mabut bana mabedimi gösterin" diyor.

@Lottienator34 merhabalar.
Neden bir arayışa girmeden önce araştırma yapmadın?
Araştırmadan din terk ediyorsan araştırmadan başka bir dine de gir o zaman? Neden yapamıyorsun?

Sorumluluk almak istemiyorsun sen.
Bakkala gider gibi 'abi ordan bana 3 ekmek bir kutu salça 2 paket makarna ver bu ne kadar eder' gibi oldu biraz.

O din sana sorumluluk yüklemiyorsa neden olsun?
Ama sen sorumluluk olmasın Allah var cin var bitti o kadar. Böyle bir din yok. İstedigin din şekli yok.
Ateizm bile bir öğreti, doktrindir o da din değil.
Deizm kolaycı insanın kaçtıgı bir kapıdır.
Hani sistematiklerini göster, yok ki? Hepsini senin gibi biri çıkıyor buna buna buna inancam kılıfıma bir din uydurayım diye bulup ortaya atıyor.
...

Merakını gidermesi için en azından dinler tarihine bir göz atmanı tavsiye ediyorm.
Önce 'din ne demektir? ' onu öğrenmelisin.
Bana küsme lütfen sevgiyle...
Sevgili DAİMON,
Yazdığın her şey için teşekkür ederim. Evet sanırım kafa karışıklığımı en iyi anlayıp yanıtlayan sen oldun. Ben daha çok küçükken içerisinde olduğum dini sorgulamaya başladım, karşıma çıkan bilgileri inceledim ancak hiçbir zaman bu konu hakkında baştan sona bir kitap okuyayım ya da şu sözü birden fazla kaynaktan araştırayım telaşım olmadı. Kutsal kitabın orijinalini okudum, mealini okudum, bizden istenilenleri konunun bilgililerinden dinledim ve bana bazı yönleriyle mantıksız gelen (ne diyeceğimi bilemedim lütfen kızma) dinden çıkmaya karar verdim. İnan herhangi bir konuda en basitinde bile bu din içimi ısıtmıyordu.
Farklı farklı bilgiler edindim yine bu bilgiler kısıtlıydı ve hiçbir zaman uzun uzadıya incelemedim. Sadece mantığımı kendime kaynak belleyerek kendi doğrumu bulmaya çalıştım. En son sırada düşüncelerime bir ad koymaya gelince işler karıştı.
Evet, birden fazla inanış var fakat hiçbiri tamamen benim inanışım değil, hepsinden bir parça alınca beni tamamlıyor ancak bu durum da yine beni tatmin etmiyordu. Kusursuz bir Tanrı var, kusursuz bir yaradılış var ancak bu kusursuzluğu tanımlayan doğru bir din neden yok diye düşünürken kendi düşüncelerimin kusurlu olabileceği gerçeğiyle karşılaştım ve bu sefer baştan sona incelemeye karar verdim.
Belki kolay yoldan sonuca varmak istiyor gibi görünebilirim ama bir an önce mantığıma doğru gelen bilgilerle var olan inanışları birleştirmek ve kendime bir yol çizmek istiyorum.
Mutlaka nasihatinize uyup dinler tarihine göz atacağım. Hatta daha araştırmacı olmamın karar vermem için yardımcı olacağına da inanıyorum. Tavsiye ettiğin kitaplar ya da bilgi alma araçları var ise hem benimle hem de değerli forum üyeleriyle paylaşmanı isterim. Teşekkür ederim.
 

makssenberg

Kayıtlı Üye
Katılım
21 Ocak 2018
Mesajlar
384
Tepkime puanı
396
Herkese merhaba,
Dini inancım hakkında bir soru sormak istiyorum. Ben yaklaşık üç senedir Müslüman değilim. Kurana, peygamberlere vs inanmıyorum ancak bir Tanrı inancım var. Üç senedir arafta kaldım diyebilirim. Daha önce Deist olduğuma inanıyordum ancak ben kısa bir süre önce olumlu sonuç aldığım bir büyü yaptırdım ve varlıklarla iletişim konusunda detaylı araştırmalarım ve deneyimlerim sonucunda bedensiz varlıkların olduğuna inanmaya başladım. Şimdi size şöyle söyleyeyim bir yaratıcı mutlaka olmalı, ancak İslam ve diğer kutsal dinlerde bahsedilen vasıflarda olduğuna inanmıyorum. Kuran ve peygamberlerin varlığı da bazı sebeplerden (tartışma çıkmaması açısından yazmıyorum lütfen anlayışla karşılayın) inanmıyorum. Ancak belirttiğim gibi ruhani varlıklara inanıyorum. Bu varlıkların kademeli olduğuna ve bizimle iletişime geçebileceklerine de inanıyorum. Öteki taraf inanışım da var ancak şu şekilde; Tanrı bizi yaptıklarımıza bakarak iyi ya da kötü şekilde yargılayacak fakat iyi ve kötü kişinin ruh haline ve psikolojisine göre değişkendir. İyi ve kötü yazılı kanunlarla belirlenemez, iyi ya da kötü çoğunlukla toplum içerisinde desteklenen değerlerdir.
Şimdi size sormak istediğim şu; size göre bir inanışım var mı ve barsa bu inanışın adı ne?
Eğer size göre bir inanışım yoksa bana hangi inancı araştırmamı önerirsiniz?
Ben senin geçtiğin aşamalardan geçmiş biri olarak artık deist değilim. Agnostiğim. Tıpkı senin gibi büyüye de inanıyorum. Bir tanrı eğer varsa ödül-ceza verdiğine inanmıyorum müdahale ediyorsa da aşırı nadirdir bence.
 

makssenberg

Kayıtlı Üye
Katılım
21 Ocak 2018
Mesajlar
384
Tepkime puanı
396
Ben zaten bir Tanrı'ya inanıyorum. Benim inanmadığım nokta kutsal kitaplar ve peygamberler. Sadece inancıma bir isim koyamıyorum.
Senin şimdiki inancın deizm oluyor bu arada. Büyülerde din gerekli dediklerine takılma, ben bir şeye inanmadığım halde druid ve enokyanda başarı elde ettim, diğer türleri denemedim henüz.
 
D

DAİMON

Asıl ben teşekkür ediyorm bu denli ince anlayışa sahip oldugun için. Kalbin alabildiğine geniş ve ruhun hassas. Kalbine en doğru olan yolu bulman için ve sükuna ermesi sana dua edeceğim.

Bildiklerimi başta sen olmak üzere diğer mabet üyeleriyle de paylaşmaya her zaman hazırım.
Öncelikle üniversitelerin genellikle ilahiyat fakl.lerinde okutulan bir kitabı önereceğim. Dinler tarihi hemen birinci sınıfta bizlere okutulmaz. Öncesinde dil öğrenimini tamamlar ardından temel bazı alanlarda bilgi sahibi olur son sınıfa geldigimizde artık dinler tarihine geçiş yaparız. Ben yine de bunları es geçip direk dinler tarihi hakkında güzel bir bilgiyi burada paylaşıp ardından altını çize çize okuyup notlar çıkardığım kitabı ve dinler tarihi alanında isim yapmış güvenilir ve yansız isimleri sizinle paylaşacagım. Bu kişilerin kitaplarını makalelerini güvenle alıp okuyabilirsiniz. YouTube de bulunan programlara çıkan çok meşhur bir isim daha var halihazırda Marmara da Prof. Bu isimler vefat ettiklerinde ülkemiz adına dinler tarihi alanında büyük kayıp. Dünya çapında araştırmalar yapan bizzat bir çok çalışmada bulunan önemli isimlerle görüşen isimdir kendisi. Rüştünğ ispat eden bir kaç isim varsa bildiklerimi sizle paylaşmış olacagım.

Dinler Tarihi, dinleri yer ve zaman göstererek inceleyen, bu incelemeleri yaparken karşılaştırmalara yer veren bir bilim dalıdır. Dinler Tarihinin tanımı “tarihi incelemelere” ve “karşılaştırmalı incelemelere” göre yapılır. Tarihi incelemelere göre Dinler Tarihi; tarih ve filoloji metotlarını kullanarak dinleri doğuş ve gelişmesinden inanç, ibadet, ahlak vb konularına kadar tarihi seyir içinde inceleyen bir disiplin; karşılaştırmalı incelemelere göre; dinlerin diğer dinlerle olan ilişkilerini benzer, farklı ve ortak özelliklerini karşılaştırmalı olarak ele alan bir bilim dalıdır.

Tarih sahnesinde görülmüş bütün dinler, Dinler Tarihinin konusudur. Dinler Tarihi dinlerin prensiplerini, onların çıkış ve gelişmelerini konu edinir, dinlerdeki fenomenler arasında karşılaştırmalar yapar.

Dinler Tarihi, nitelendirici (deskriptif) metot yanında tarih, sosyoloji ve filolojinin metotlarından faydalanır. Bu bilim Dalı, dinleri oldukları gibi ele alır. Dinler Tarihi alanında araştırmacıların, bir dine mensup olsun veya olmasın, çalışmalarında tarafsız davranması gerekir.

Dinler Tarihi bir takım bilim dallarından destek alır. Bunların başında Tarih, Din Fenomenolojisi, Din Sosyolojisi, Din Psikolojisi ve Din Felsefesi gelir. Dini metinler dil yardımıyla çözüldüğünden Dinler Tarihinin destek aldığı diğer bir dilim dalı Filolojidir. Ayrıca Mitoloji, Etnoloji, Arkeoloji, Sanat Tarihi, Folklor gibi bilim dallarından da Dinler Tarihi araştırmalarında faydalanılır.

Günümüzde insanlar ve toplumlar, birbirleriyle yakın ticari, iktisadi, siyasi, kültürel, askeri ve dini ilişkiler içindedir. Bu ilişkilerin sağlıklı bir şekilde yürümesi, dini inançların bilinmesine bağlıdır. Seyahat, basın-yayın ve internet gibi iletişim alanındaki gelişmelere bağlı olarak, insanların birbirleri hakkında bilgi edinme imkânları artmış, diğer inançlar ve hatta geçmişteki insanların inançları merak konusu olmuştur. Bunların yanında dinler arası rekabet, misyoner faaliyetleri, dinler arası ilişkiler, diyalog çalışmaları insanları kendi dinlerini ve diğer dinleri daha iyi öğrenmeye yöneltmiştir. Dinler Tarihi, dinleri objektif biçimde ortaya koymayı hedefleyen bir bilim dalıdır. Dinler Tarihi sayesinde din olgusu karşılaştırmalı olarak daha iyi anlaşılabilir. Özellikle Dinler Tarihinin kaynakları ve verileri diğer dini bilimler alanında yapılan çalışmalara malzeme temin eder. Dinler Tarihi çalışmaları günümüzde, diğer ilim dalları arasında önemli bir konumdadır. Doğu-Batı yakınlaşmasında, dinler arası ilişkilerde, artık Dinler Tarihi bilgisi ve kültürü inkâr edilemez bir yere sahiptir.

Kesinlikle okuman gereken kitap:

IMG_20190526_224358.jpg
Dinler Tarihi
Abdurrahman Küçük, Günay Tümer, Mehmet Alparslan Küçük
BERİKAN Yayınları

Bir bilim dalı olarak Dinler Tarihi’nin dünyada olduğu gibi Türkiye’de de geçmişi fazla geriye gitmez. Dinler Tarihinin Türkiye’de ilmi bir disiplin haline gelmesi, 1949 yılında Ankara Üniversitesi’ne bağlı olarak açılan İlahiyat Fakültesi ile olmuştur.

Türkiye’nin Dinler Tarihi sahasında ilk doktorasına, ilk profesörü ünvanına sahip Prof.Dr. Hikmet Tanyu’nun katkısı ve emeği büyük olmuştur. Hikmet Tanyu ile başlayan Dinler Tarihi geleneği diğer fakültelere de yansımıştır.

Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde sırasıyla Hilmi Ömer Budda, Mehmet Karasan, Annemarie Schimmel, Hikmet Tanyu, Kemal Balkan, Mehmet Taplamacıoğlu, Günay Tümer, Mehmet Aydın ve Abdurrahman Küçük Dinler Tarihi dersini okutmuşlardır.
Bu isimlere ait her şeyi takip edin, okuyun.
Ayriyeten Marmara Üniv.de Prof Dr Ömer Faruk Harman ı dinleyin.
YouTube den minik bir video atayım en son daha sonra izlemek üzere kayıt ettigim bir video idi. Kayıp Barnaba İncili hakkında bilgi veriyor.

Bir yerlerden başlayın inşallah devamı gelir. Şimdilik bu kadarı yeter. Bu kitap ve bu isimler yolunuza ışık tutacaktır.
Sevgi ve dua ile.. ?
 

Rhea

Kayıtlı Üye
Katılım
25 Nis 2017
Mesajlar
4,768
Tepkime puanı
7,706
Konum
Nirvana
İş
Witch
@DAİMON gerçek Kuranın dağıtılmadığı şu andaki Kuranın aslı olmadığı gibi söylemler var. Bu konuda görüşün nedir?
 

dhardhar

Kayıtlı Üye
Katılım
4 Ara 2012
Mesajlar
813
Tepkime puanı
1,312
Herkese merhaba,
Dini inancım hakkında bir soru sormak istiyorum. Ben yaklaşık üç senedir Müslüman değilim. Kurana, peygamberlere vs inanmıyorum ancak bir Tanrı inancım var. Üç senedir arafta kaldım diyebilirim. Daha önce Deist olduğuma inanıyordum ancak ben kısa bir süre önce olumlu sonuç aldığım bir büyü yaptırdım ve varlıklarla iletişim konusunda detaylı araştırmalarım ve deneyimlerim sonucunda bedensiz varlıkların olduğuna inanmaya başladım. Şimdi size şöyle söyleyeyim bir yaratıcı mutlaka olmalı, ancak İslam ve diğer kutsal dinlerde bahsedilen vasıflarda olduğuna inanmıyorum. Kuran ve peygamberlerin varlığı da bazı sebeplerden (tartışma çıkmaması açısından yazmıyorum lütfen anlayışla karşılayın) inanmıyorum. Ancak belirttiğim gibi ruhani varlıklara inanıyorum. Bu varlıkların kademeli olduğuna ve bizimle iletişime geçebileceklerine de inanıyorum. Öteki taraf inanışım da var ancak şu şekilde; Tanrı bizi yaptıklarımıza bakarak iyi ya da kötü şekilde yargılayacak fakat iyi ve kötü kişinin ruh haline ve psikolojisine göre değişkendir. İyi ve kötü yazılı kanunlarla belirlenemez, iyi ya da kötü çoğunlukla toplum içerisinde desteklenen değerlerdir.
Şimdi size sormak istediğim şu; size göre bir inanışım var mı ve barsa bu inanışın adı ne?
Eğer size göre bir inanışım yoksa bana hangi inancı araştırmamı önerirsiniz?
Kalbinin temiz olduguna inaniyorsan sen bir yola girersin bu yol dogru olacaktir yolun adini birak yol dusunsun bunu dert etme. Kalbin temiz degilse hangi dogru yola girersen gir o yolu pisleteceksindir. Peki sen girmeden once senden oncekiler temiz yolu kalpleri temiz olmadan pislettilerse:) buyurun burdan yakin
 

Seuta

Kayıtlı Üye
Katılım
4 Kas 2016
Mesajlar
274
Tepkime puanı
251
Yaş
34
Bende onu duydum simdi okudugumuz kurani kerim degisikliklere ugramis aslini bir arkadasim okumustu ama simdilerde hic bir bilgi yok
 
Ü

Üye silindi 58480

Tanrı bizi yaptıklarımıza bakarak iyi ya da kötü şekilde yargılayacak fakat iyi ve kötü kişinin ruh haline ve psikolojisine göre değişkendir. İyi ve kötü yazılı kanunlarla belirlenemez, iyi ya da kötü çoğunlukla toplum içerisinde desteklenen değerlerdir.
Şimdi size sormak istediğim şu; size göre bir inanışım var mı ve barsa bu inanışın adı ne?

Evet Doğru.
İyi ve kötü değişkendir. Peki bunu nasıl formülize edicez ?

İşte burada da Kuranın Hayy ve Yaşayan bir kitap olduğu ortaya çıkıyor. Bir kitap düşünün. Yazılı kuralları var. Ve her devirde sorgulanıyor. Ve itibar kaybına uğruyor.
Başka bir Kitap düşünün aklı açıyor, takvaya ulaştırıyor. Takva ise Furkanı harici olarak indiriyor. Yani nedir Furkan ? Doğruyu yanlıştan ayıran o kavrayış. İşte bu kavrayış değişken olduğu için de vicdan pusulası ile online bir evrensel çağrı merkezine bağlanıyor ve kalbinin sesi ile hüküm veriyorsun.

Şimdi Kuran içinde ufak tefek doğruların yazıldığı bir Kitap değil, asla ! Ama tüm doğrulara, hatta o an için geçerli olan doğruya canlı yayın ile ulaştıran bir Kitap. En acil anahtar doğruların bileşenlerini mutlaka edinmen gerektiğini bildiren bir Kirap. Kuranı online olarak okumak gerek. Kuran yaşayan diri bir kriterler kitabıdır. İbadetler ve kesin bilgiler araçtır. Bunları amaç gibi yerine getiren kişi ya iman zafındadır ya da henüz evrensel sırlara bir yolculuk başlatmamıştır.

Öyle bilgiler vardır ki Kuranda yazmaz. Ama ancak Kurandaki usul izlenirse o hazinelere ulaşılır. Bu da yazılı olan ama her devirdeki o trendin şifresini kırabilen bir bilgi ile olur. Her devre uyarlanabilen bir yazılı kaynak getiremez Kimse. Çünkü 1 asır sonranın trendinden emin olamaz. Allah meydan okuyor hikmetli ve sonsuzluk boyunca kaybolmayacak olan doğrulara ulaştıran ayetleri getirin getrebiliyorsanız diyor. E yok Allah bildirmeden bilemiyoruz. Paraya vs tapıyoruz. Ama paranın itibarını kaybettiği imtihanlara sürekli sürüklenip arayışlar içinde buluyoruz kendimizi. Yok insan ebedi saadet ihtiyacından kaçsa da olmuyor. Şimdi bu noktada ne yapacak ki.
 
D

DAİMON

@DAİMON gerçek Kuranın dağıtılmadığı şu andaki Kuranın aslı olmadığı gibi söylemler var. Bu konuda görüşün nedir?
Şimdilik ancak müsait olup kafamı toplayabildim sevgili Mya.
Tarih boyunca binlerce kimse, binlerce kimseden Kurân’ı nakletmiş, bir harfinde bile ihtilaf etmemişlerdir. Şayet bir kimse, Kurân’ı tahrif etmeyi, onu fazlalaştırmaya ve noksanlaştırmaya çalışmışlarsa da bu hemen ortaya çıkmıştır. Allah Kurân dışında daha önce gönderilmiş kitapları korumayı güvence altına almamış, onun korunmasını peygamberlere tabi olanlara bırakmıştır. Lâkin onlar bunu koruyamamışlar, bilakis bu kitapları tahrife, değiştirmeye ve birçok manalarını bozmaya gitmişlerdir. Kurân ise, zamanın uzaması üzere Allah bütün insanlığa indirmiştir. Çünkü Muhammed'in (sas) risaleti, son risalet, son peygamberliktir. Böylelikle Kurân, göğüslerde ve satırlarda korunmuş oldu. Tarihi olaylar da bunu ispat etmektedir. Nice insanlar Kurân âyetlerini bozup Müslümanları kandırmaya çalışmışlar, bu çok çabuk kendini belli etmiş, sahteliği Müslüman çocukların yanında bile ortaya çıkmıştır.

Hafızlık müessesesi bu yüzden var. Kuran ayet ayet peygambere vahyolundugu ilk andan itibaren bir sürü sahabe tarafından aynı anda dinlenmiş ve anında ezberlenmiştir. Öte taraftanda Hz Osman dönemine kadar sadece bir kitap olarak kalmış ardından ezberleyenleri milyonları geçtigi zamanlarda 4 yada 5 kitaba çıkmıştır ve İslam ülkelerine gönderilmiştir. Bunda da ilahi hikmet belki böyle söylemleri azaltmak içindir. İhtiyaç olmadıkça Kuran çogaltılmamıştır. Artık değiştirilemez bir hale geldiğinden zerre şüphesi olmadıgı bir zamanda ihtiyaç üzere çoğalmıştr.

Köşe bucak üzerinde değişimler yapılabilmesi için milyonların bunu bilmemesi lazım gelirdi.
Siz 10 kardeş olun eve babanız gelsin ve desin ki:" Ev halkım yarın amcanlara iftara gideceğiz ona göre kendinizi ayarlayın başkalarına söz vermeyin"
Şimdi bu kişi sayısı artarsa çok daha isabetli olur çünkü baban bir kişi ve o evde otorite onun dedigi sözü 50 kişi dinlese yalanlanması daha da zorlaşacaktı. Sizden biriniz unutsa diğer 49 u 'ya yok bende duydum sen yanlış hatırlıyorsun' diyecek ve yanlışı derhal düzelecektir.
Vahiylerde böyledir. Otorite bir tane iken kişi sayısı arttığında sorun yoktur. Daha iyidir. Siz zannediyorsunuz ki insana sayısı arttığında hata artar bilakis tam tersi oluyor. 23 yıl bitiminde ise yüz binleri aşkın kişi Peygambere inanıyordu. Veda hutbesini 100.000 i aşkın müslüman dinledi. O anda bile Kuranı tek bir agzıya tasdikledi peygamber. Size iki şeyi emanet ediyorm. Kuran ve sünnetimi...
Devamında da zaten hem içindeki ayetlerle hemde hiç bir kutsal kitaba nasip olmayan hafızlık müessesesiyle Kuran insanların gönlünde hiçbir zaman şüpheyle makes bulmamıştır bilmeyenler ve kasıtlı yapanlar müstesna.
Ve bu kıyamete kadar böyle sürecek biiznillah.
Birkaç Kuran ın içinden ayetle de bunu tasidkleyelim. Bu ayetler müminin kalbini mutmain ederken inkarcılara bir gözdağıdır, meydan okumadır.

(وَإِنْ كُنْتُمْ فِي رَيْبٍ مِمَّا نَزَّلْنَا عَلَى عَبْدِنَا فَأْتُوا بِسُورَةٍ مِّنْ مِثْلِهِ وَادْعُوا شُهَدَاءَكُمْ مِنْ دُونِ اللَّهِ إِنْ كُنْتُمْ صَادِقِينَ) البقرة:23

Eğer kulumuz Muhammed’e indirdiğimiz Kurân’dan şüphe içindeyseniz, haydi onun (sûrelerinden birisi) gibi bir sûre getirin, bunun için Allah'tan başka şâhidlerinizi de (yardıma) çağırın; eğer sözünüzde doğru kimseler iseniz. (Bakara: 23)


( ولو كان من عند غير الله لوجدوا فيه اختلافا كثيرا )

Onlar Kurân’ı hiç düşünmüyorlar mı? Eğer o, Allah'tan başka birisinden gelmiş olsaydı, onun içinde pek çok çelişki bulurlardı. (Nisa: 82)


(إِنَّ الَّذِينَ كَفَرُوا بِالذِّكْرِ لَمَّا جَاءَهُمْ وَإِنَّهُ لَكِتَابٌ عَزِيز . لا يَأْتِيهِ الْبَاطِلُ مِنْ بَيْنِ يَدَيْهِ وَلا مِنْ خَلْفِهِ تَنْزِيلٌ مِنْ حَكِيمٍ حَمِيدٍ) فصلت: 41،42

Kitap kendilerine geldiği zaman, o yorumcular onu inkâr etmişlerdir. Oysa o, eşsiz bir kitaptır. Ona ne önünden ve ne de ardından hiçbir bâtıl girmez. O, hikmet sahibi ve hamde lâyık olan Allah tarafından indirilmiştir. (Fussilet: 41-42)

إِنَّا نَحْنُ نَزَّلْنَا الذِّكْرَ وَإِنَّا لَهُ لَحَافِظُونَ) الحجر:9

Kurân'ı biz, evet biz indirdik; onu muhafaza edecek olan da elbette biziz.(Hicr: 9)
 
Üst